4991 Kayıt Bulundu.
Bize Haccac b. Minhâl, ona Mehdi (b. Meymun), ona Muhammed b. Abdullah b. Ebu Yakub, ona da Hasan b. Sa'd Mevla Hasan b. Ali, Abdullah b. Cafer'in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) bir gün beni bineğinin terkisine almış ve bana, insanlardan hiç kimseye anlatmayacağım gizli bir söz söylemişti. Bir tümsek veya hurma ağacı kümesi ise, Hz. Peygamber'in (sav) def-i haceti için arkasına gizlendiği şeylerin, (O'na) en sevimli gelenleriydi.
Açıklama: Nevevî, hadiste def-i hacet sırasında "istitâr" yani kişinin herhangi bir şey ile vücudunu perdelemesinin müstehap oluşunun ifade edildiğini dile getirmiştir. (Bk. Nevevi, Şerhu'n-Nevevi alâ Müslim, IV, 35)
Bize Said b. Süleyman, ona Abbad b. Avvam, ona Husayn b. Abdurrahman, ona Zer b. Abdullah, ona da Müseyyeb b. Necebe, halasının -ki o, Huzeyfe'nin hanımıydı.- şöyle dediğini rivayet etti: Huzeyfe, su ile istincâ yapardı.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Eban b. Abdullah b. Ebu Hâzim (el-Beceli), ona da Ebu Hureyre'nin azadlı bir kölesi, Ebu Hureyre'nin (ra)şöyle dediğini rivayet etti: (Bir gün) Nebi (sav); "Bana abdest suyu getir!" buyurdu, sonra da bir ağaçlığın içine girdi. Ben de O'na (sav) su getirdim, O da istincâ yaptı, elini toprağa sürdü, sonra da ellerini yıkadı.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Ebân b. Abdullah, ona İbrahim b. Cerîr b. Abdullah,ona da babası (Cerîr b. Abdullah), Nebi'den (sav) (naklen) onun (yani bir önceki hadisin) aynısını rivayet etti.
Bize Malik b. İsmail, ona İsrail b. Yunus, ona Yusuf b. Ebu Bürde, ona da babası (Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî), Aişe'nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber (sav), tuvaletten çıkdığı zaman "Ğufrânek: Bağışlamanı dilerim Rabbim!" buyururdu.
Bize Ebu Nuaym (Fadl b. Dükeyn), Zekeriyyâ (b. Ebu Zâ'ide), ona Âmir eş-Şa'bî', ona Urve b. Muğire, ona da babası (Muğire b. Şu'be) şunu rivayet etmiştir: “Bir gece Rasulullah'la (sav) ile birlikte yolculuk yapıyordum. Bana, "Yanında su var mı?" diye sordu, ‘Evet’ dedim. Bunun üzerine bineğinden indi ve gecenin karanlığında gözden kayboluncaya kadar yürüdü. (İhtiyacını giderdikten) Sonra geri geldi. Ben kendisine ibrikten su döktüm. Ellerini ve yüzünü yıkadı. Üzerinde yünden bir cübbe vardı (cübbe dar geldiği için kollarını) çıkaramadı. Sonra kollarını cübbenin altından çıkarıp yıkadı. Başını mesh etti. Sonra ben mestlerini çıkarmak için eğildim. Bana, "(Mestleri) bırak , çünkü ben onları ayaklarım temizken giydim." buyurdu ve üzerine mesh etti.”