4991 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Hasen b. Seleme ve Ebû Said Umeyr b. Mirdâs ed-Devnekî, ona Abdurrahman b. İbrahim Ebu Yahya El-Basrî, ona İbn Lehîa, ona Ebu Zübeyir, ona da Cabir'den rivayet edildiğine göre Ebu Saîd el-Hudrî şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bana ayakta su içmeyi ve kıbleye doğru bevl etmeyi yasakladı.
Bana Malik, ona Abdullah b. Ebu Bekir, ona da babasının naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Birisi hapşırırsa ona dua et, sonra tekrar hapşırırsa yine dua et, sonra tekrar hapşırırsa yine dua et, sonra tekrar hapşırırsa 'Sen üşütmüşsün' de." Abdullah b. Ebu Bekir: “Üçüncüden sonra mı dördüncüden sonra mı (böyle söyle dedi), bilmiyorum.” dedi.
Bana Malik'in, ona da Nafi'in naklettiğine göre Abdullah b. Ömer (ra) aksırdığı zaman ona “Yerhamükallah/Allah sana rahmet etsin” dediklerinde “Yerhamünallahü ve iyyaküm ve yağfiru lenâ ve leküm/Allah bize de size de rahmet etsin ve bizi de sizi de bağışlasın.” derdi.
Bize Ahmed b. Abdullah, ona Züheyr, ona Süleyman, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: “Rasulullah’ın (sav) yanında iki adam aksırdı. Rasulullah (sav) onlardan birine dua etti -Enes b. Malik hapşırana dua etmek anlamında شَمَّتَ yahut سَمَّتَ kelimesini kullandı- diğerine etmedi. Rasulullah'a (sav): 'Ey Allah'ın (cc) Rasulü! Birine dua ettiniz de diğerine niçin etmediniz?' diye sorulunca Rasulullah (sav): "Dua ettiğim adam Allah'a hamd etti/Elhamdülillah dedi, diğeri ise etmedi." buyurdu. Ebu Muhammed dedi ki: (İsnaddaki) Süleyman, nisbesi Teymî olan Süleyman'dır.”
Bana Ebü'r-Rabi' ve Ebu Kâmil, onlara Hammad, ona Eyyub; (T) Bize Kuteybe, ona Hammmad, ona Eyyüb, ona Nafi’, ibn Ömer Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Davet edildiğinizde icabet edin."
Bana Ebü'r-Rabi' ve Ebu Kâmil, onlara Hammad, ona Eyüb (T) Bize Kuteybe, ona Hammad, ona Eyüb, ona Nafi, ona da İbn Ömer Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Davet edildiğinizde icabet edin."
Bize Amr b. Râfi, ona Cerir, ona Müslim el-A’ver, Enes b. Malik’in şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) hastayı ziyaret eder, cenazeye katılır, kölenin davetine icabet eder ve eşeğe binerdi. O, Beni Kurayza ve Beni Nadir'le (muharebe) gününde bir eşek üstünde idi. Hayber'in (fethi) günü de başında hurma lifinden mamul yuları, sırtında da hurma lifinden mamul semeri olan bir eşek üstünde idi.
Bize Ebu Muğire, ona Evzâî, ona Yahya, ona Hilal b. Ebu Meymune, ona Atâ b. Yesâr, ona da Muaviye b. Hakem es-Sülemî şöyle rivayet etmiştir: “Ben Rasulullah (sav) ile beraber namaz kılarken içimizden bir adam aksırdı. Ben de 'Yerhamükallah/Allah sana rahmet etsin' demiş bulundum. Bunun üzerine oradaki herkes dik dik bana baktılar. Ben 'Vah bana! Niye öyle bakıyorsunuz?' deyince insanlar bu defa (vah vah edercesine) elleriyle baldırlarına vurdular. Beni susturmaya çalıştıklarını görünce 'Niye beni susturmaya çalışıyorsunuz, ne oldu ki?' diye sordum ama yine de sustum. Rasulullah (sav) namazı bitirince -babam ve annem üzerine yemin ederim ki ne öncesinde ne de sonra O’ndan daha güzel bir eğitimci gördüm- bana vurmadı, beni azarlamadı ve bana kötü söz söylemedi. Sadece şöyle buyurdu: “Bizim bu namazımızda insan kelamı edilmesi uygun değildir. Bilakis namaz tesbih, tekbir ve Kur’an okumaktan ibarettir.”
Bize Sadaka, ona İbn Uleyye ve Yahya b. Said, onlara Haccâc es-Savvâf, ona Yahya, ona Hilal, ona Atâ, ona da Muaviye bu hadisin bir benzerini rivayet etti.
Bana Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr (hadis Züheyr'in lafızlarıyla rivayet edilmiştir), onlara Kasım b. Malik, ona da Asım b. Küleyb'in rivayet ettiğine göre Ebu Bürde şöyle demiştir: (Babam) Ebu Musa, Fadl b. Abbas'ın kızının evindeyken onun yanına girdim. Bir ara hapşırdım. Ebu Musa bana dua etmedi/Yerhamükallah demedi. Derken Fadl'ın kızı da hapşırınca, ona dua etti/Yerhamükallah dedi. Annemin yanına dönüp olanları anlatım. Ebu Musa annemin yanına gelince annem ona 'Oğlum yanında hapşırmış ama sen ona dua etmemişsin. Fadl'ın kızı hapşırınca dua etmişsin!' dedi. Bunun üzerine Ebu Musa: 'Oğlun hapşırdı ama Allah’a hamd etmedi/Elhamdülillah demedi. Ben de ona dua etmedim. Fadl'ın kızı ise hapşırdı ve Elhamdülillah dedi. O sebeple ben de ona dua ettim. Zira ben Rasulullah'ın (sav) 'Biriniz hapşırır da Elhamdülillah derse, siz de ona dua edin/Yerhamükallah deyin. Elhamdülillah demezse siz de ona dua etmeyin/Yerhamükallah demeyin!' buyurduğunu işittim.' dedi.