5008 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Ata b. Ebu Meymune, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) tuvalete girerdi de ben bir çocukla beraber bir su kabı ve bir âsâ taşırdım. Rasulullah (sav) su ile istincâ edip temizlenirdi." Bu hadisi Şube'den rivayet etmekte Muhammed b. Cafer'e Nadr ile Şâzân mutâbaat etmişlerdir. 'el-Anaze' aşağı tarafında demir bulunan değnektir.
Açıklama: Nadr ve Şâzân'ın bu hadisi Şu'be'den rivayette mütâbaat etmesi, rivâyetlerin birbirini desteklemesidir. Hadis ıstılahı olarak mütâbaât; bir hadisin lafız veya manasını destekleyen başka bir hadisin farklı bir ravi tarafından tamamen veya kısmen benzer bir senedle rivayet edilmesidir. (Bk. Abdullah Aydınlı, Hadis Istılahları Sözlüğü, s. 228, İstanbul, 2011)
Bize Muhammed b. Selam, ona Mahled b. Yezid, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona da Ubeyd b. Umeyr şöyle rivayet etti: "Ebu Musa el-Eş'arî, Ömer b. Hattab'ın (ra) huzuruna girmek için izin istedi. Ancak kendisine izin verilmedi. Ömer meşgul olsa gerekti. Bu nedenle Ebu Musa geri döndü. Ömer meşguliyeti bitince; 'Sanki Abdullah b. Kays'ın sesini duydum? Ona izin verin.' dedi. Buna karşılık; 'O, gitti.' denildi. Ardından Ömer, Ebu Musa'yı çağırdı. Ebu Musa dedi ki; 'Bizlere bu şekilde davranmamız emredilirdi.' Bunun üzerine Ömer; 'Bu konuya dair bana bir delil getireceksin.' dedi. Ebu Musa hemen ensarın bulunduğu meclise gitti ve onlardan buna şahitlik etmelerini istedi. Onlar da dediler ki; 'Bu meselede sana ancak en küçüğümüz Ebu Said el-Hudrî tanıklık edecektir.' Ebu Said, Ebu Musa'yla birlikte Ömer'in yanına şahitlik yapmak üzere gitti. Bunun üzerine Ömer; 'Rasulullah'ın (sav) buyruklarından biri bana kapalı mı kalmış? Öyle ya! Demek çarşı pazarda alış veriş, beni oyalamış!" Bu sözüyle Ömer, ticaret için çıkıp dolaşmayı kast etmektedir.
Bize Hasan b. Rebi‘, ona Ebu Ahves, ona Eş‘as, ona Muaviye b. Suveyd, ona da Bera b. Azib (ra) şöyle rivayet etti: "Peygamber (sav) bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. Bize hastayı ziyaret etmeyi, cenazelere katılmayı, aksırana يرحمك الله /Allah sana rahmet etsin demeyi, yeminle istenilen şeyi yapmayı, mazluma yardım etmeyi, selamı yaymayı ve davet edene icabet etmeyi emretti. Bize altın yüzükleri, gümüş kabı, (hayvanların üzerine örtülen) kırmızı ipekten çulları, ipek şeritli pamuk elbiseyi (Mısır-Şam tarafında yapılan bir tür kumaştır), kalın ipekten üretilen altın işlemeli elbiseyi ve ibrişimli ipek elbiseyi yasakladı." [Ebu Avane ve Şeybânî, Eş‘as’tan rivayetlerinde “selamı yaymak” ifadesinde ona mutabaat etmişlerdir.]
Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Üsâme, ona Büreyd, ona Ebu Bürde şöyle rivayet etmiştir: Medine'ye geldim, beni orada Abdullah b. Selâm karşıladı ve bana şöyle dedi: 'Evime gel de sana Rasulullah'ın (sav) içtiği tastan bir şeyler içireyim. Hz. Peygamber'in (sav) namaz kıldığı mescitte sen de namaz kıl' dedi. Ben de onunla birlikte evine gittim. Bana sevik (şerbet) içirdi ve hurma yedirdi. Hz. Peygamber'in (sav) mescidinde de namaz kıldım.
Bize İshâk b. Mansûr, ona Abdullah b. Bekir es-Sehmî, ona Humeyd, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) Zeyneb bt. Cahş ile evlendiği zaman insanlara düğün ziyafeti verip ekmek ve et yedirdi. Sonra zifaf gecesinin sabahında yapageldiği gibi, müminlerin annelerinin hücrelerine doğru çıkıp onlara selam veriyor, dua ediyor, onlar da kendisine selam veriyor ve dua ediyorlardı. Peygamber (sav), bu dolaşmadan kendi evine döndüğü zaman sohbete dalmış iki kişi gördü. Efendimiz (sav), onların [lafa daldıklarını] görünce tekrar evinden geriye döndü. Bu sırada o iki kişi de Rasulullah’ın (sav) kendi evinden çıktığını görünce derhal yerlerinden fırladılar. Bu iki kişinin çıkışlarını Ona (sav) ben mi haber verdim, yoksa başkası tarafından mı haber verildi bilmiyorum. Akabinde [Efendimiz (sav)] döndü ve eve girdi ve benimle kendisi arasına kapının perdesini sarkıtıp indirdi. Ve (bu sırada) Hicâb ayeti indirildi. Ve İbn Ebu Meryem şöyle dedi: Bize Yahya b. Eyyub, ona da Humeyd et-Tavîl, Enes’ten Rasul-i Ekrem’e (sav) dair şunları işittiğini haber verdi.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Ata b. Ebu Meymune, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) tuvalete girerdi de ben bir çocukla beraber bir su kabı ve bir âsâ taşırdım. Rasulullah (sav) su ile istincâ edip temizlenirdi." Bu hadisi Şube'den rivayet etmekte Muhammed b. Cafer'e Nadr ile Şâzân mutâbaat etmişlerdir. 'el-Anaze' aşağı tarafında demir bulunan değnektir.
Bize Muhammed b. Selam, ona Mahled b. Yezid, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona da Ubeyd b. Umeyr şöyle rivayet etti: "Ebu Musa el-Eş'arî, Ömer b. Hattab'ın (ra) huzuruna girmek için izin istedi. Ancak kendisine izin verilmedi. Ömer meşgul olsa gerekti. Bu nedenle Ebu Musa geri döndü. Ömer meşguliyeti bitince; 'Sanki Abdullah b. Kays'ın sesini duydum? Ona izin verin.' dedi. Buna karşılık; 'O, gitti.' denildi. Ardından Ömer, Ebu Musa'yı çağırdı. Ebu Musa dedi ki; 'Bizlere bu şekilde davranmamız emredilirdi.' Bunun üzerine Ömer; 'Bu konuya dair bana bir delil getireceksin.' dedi. Ebu Musa hemen ensarın bulunduğu meclise gitti ve onlardan buna şahitlik etmelerini istedi. Onlar da dediler ki; 'Bu meselede sana ancak en küçüğümüz Ebu Said el-Hudrî tanıklık edecektir.' Ebu Said, Ebu Musa'yla birlikte Ömer'in yanına şahitlik yapmak üzere gitti. Bunun üzerine Ömer; 'Rasulullah'ın (sav) buyruklarından biri bana kapalı mı kalmış? Öyle ya! Demek çarşı pazarda alış veriş, beni oyalamış!" Bu sözüyle Ömer, ticaret için çıkıp dolaşmayı kast etmektedir.
Bize Adem b. Ebu İyas, ona Şube, ona Abdullah b. Ebu's-Sefer ve İsmail, onlara Şa'bî ona da Abdullah b. Amr'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Müslüman, dilinden ve elinden (gelecek zarardan) müslümanların güvende olduğu kimsedir. Muhacir de Allah'ın yasak ettiğini terk edendir." Ebu Abdullah (Buharî şöyle demiştir: Ebu Muaviye bu hadisi şöyle nakletmiştir: Bize Davud ona da Âmir şöyle rivayet etti: Abdullah'ı Hz. Peygamber'den (sav) naklederken duydum. Abdula'lâ ise şöyle nakletmiştir: Bize Davud, ona Âmir ona da Abdullah Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etti.
Açıklama: Müslüman olarak yaşam şansı bulamadığı için Hicret edenler için kullanılan Muhacir kelimesi, "Allah'ın yasak ettiğini terk edendir" ifadesiyle her müslümanın hayatında karşılığı olan bir anlama taşınmıştır.
Bize Müsedded, ona Yahya b. Said, ona Süfyan, ona Mansur, ona Ebu Vâil, ona da Ebu Musa'nın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Esirleri esaretten kurtarın, davet edenin davetine icabet edin."
Bize Adem b. Ebu İyas, ona Şube, ona Abdullah b. Ebu's-Sefer ve İsmail, onlara Şa'bî ona da Abdullah b. Amr'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Müslüman, dilinden ve elinden (gelecek zarardan) müslümanların güvende olduğu kimsedir. Muhacir de Allah'ın yasak ettiğini terk edendir." Ebu Abdullah (Buharî şöyle demiştir: Ebu Muaviye bu hadisi şöyle nakletmiştir: Bize Davud ona da Âmir şöyle rivayet etti: Abdullah'ı Hz. Peygamber'den (sav) naklederken duydum. Abdula'lâ ise şöyle nakletmiştir: Bize Davud, ona Âmir ona da Abdullah Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etti.