5045 Kayıt Bulundu.
Bize El-Hüseyn b. Mansûr, ona Ebû Üsâme, ona Ebû Gıfâr el-Müsennâ b. Sa'd et-Tâî, ona Avn b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Ömer b. Abdülaziz'e şöyle dedim: 'Hz. Peygamber'in ashabından birisi bana rivayet etti ki' Ömer o kişiyi hemen tanıdı. Sonra şöyle dedim: Bana (bu sahâbînin) anlattığına göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Haya, iffet ve dilin acizliği- kalbinki değil- ve anlayış sahibi olmak imandandır. Bunlar ahirette (mükafatı) artıran, dünyada ise (dünyalığı) azaltan şeylerdir. (Ancak) Ahirette artırdıkları şeyler (dünyada azalttıklarından) daha çoktur. Edepsizce konuşma, kabalık ve hırsdan doğan aşırı cimrilik ise nifaktandır (bir münafığın özellikleridir). Bunlar dünyada (dünyalığı) artıran, ahirette ise (mükafatı) azaltan şeylerdir. (Ancak) Ahirette azalttıkları şeyler (dünyada arttırdıklarından) daha çoktur."
Açıklama: Hadiste "imandandır" ifadesiyle anılan özellikler (haya, iffet gibi) bir mümine yakışan özelliklerdir. "nifaktandır" ifadesiyle anılan özellikler (kabalık, aşırı cimrilik gibi) ise bir münafığın sergileyeceği özelliklerdir. Hadis, bu sıfatları taşıyanların itikâdî anlamda mümin ya da münafık olacakları anlamını taşımamakla beraber müminleri sayılan ahlâkî konularda daha dikkatli olmaya çağırmaktadır.
Bize Saîd b. Âmir, ona İsmail b. İbrahim, ona Yunus şöyle rivayet etmiştir: Meymûn b. Mihrân bana şöyle yazdı: "Din konusunda husumet ve münakaşadan sakın! Bu konuda ne alimle ne de cahille tartış! Çünkü âlim senden ilmini saklar ve yaptığını umursamaz. Câhil ise canını sıkar ve sana boyun eğmez."
Açıklama: Hadisin isnadı meçhullerin müselselinden, Veki'in Yessâr b. Manzûr'un ismini yanlış olarak rivâyet etmesinden oluşmaktadır. Burada Manzûr b. Yessâr olarak vermektedir. Buhârî ve diğerlerinin belirttiğine göre ondan sadece Kehmes İbnü'l-Hasen rivâyette bulunmaktadır. Manzûr b. Yessâr'ı el-Îclî sika olarak kabul etmekte, İbn Hibbân'da onu es-Sikât adlı eserinde zikretmektedir. Babası Menzûr(İbn Yessâr el-Fezârî)'den oğlu Yessâr'dan başka kimse hadis rivâyetinde bulunmamıştır. Onu sadece İbn Hibbân sika olarak kabul etmektedir.
Açıklama: Mürâ b. Katari'nin cehaleti sebebiyle isnadı zayıftır.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Mâlik b. Enes, ona İshak b. Abdullah b. Ebû Talha'dan okunanlar arasında rivayet edildiğine göre Enes b. Mâlik (ra) şöyle demiştir: "Bir terzi Rasulullah'ı (sav) kendi yaptığı bir yemeğe davet etmişti. Ben de Rasulullah (sav) ile birlikte bu yemeğe gitmiştim. Kendisine arpa ekmeği, içinde kabak ve kurutulmuş et bulunan yemek takdim edildi. Rasulullah'ın tabağın içindeki kabakları aradığını gördüm. O günden beri kabağı çok severim."
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes) ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, Enes b. Malik'ten rivayet etmiştir: "Bir terzi, yaptığı bir yemeğe Rasulullah'ı (sav) davet etti. Rasulullah'la (sav) birlikte o yemeğe gittim. Adam, Rasulullah'a (sav) arpa ekmeği ve içerisinde kabak bulunan bir çorba ikram etti. Enes, 'Rasulullah'ın, tabağın içerisindeki kabakları araştırdığını gördüm. O günden sonra kabağı seviyorum' dedi".
Açıklama: Hadisin isnadı meçhullerin müselselinden, Veki'in Yessâr b. Manzûr'un ismini yanlış olarak rivâyet etmesinden oluşmaktadır. Burada Manzûr b. Yessâr olarak vermektedir. Buhârî ve diğerlerinin belirttiğine göre ondan sadece Kehmes İbnü'l-Hasen rivâyette bulunmaktadır. Manzûr b. Yessâr'ı el-Îclî sika olarak kabul etmekte, İbn Hibbân'da onu es-Sikât adlı eserinde zikretmektedir. Babası Menzûr(İbn Yessâr el-Fezârî)'den oğlu Yessâr'dan başka kimse hadis rivâyetinde bulunmamıştır. Onu sadece İbn Hibbân sika olarak kabul etmektedir.