5045 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Numan, ona Yezid b. Zürey', ona Davud, ona Ebu Nadre, ona da Ebu Said el-Hudrî şunu rivayet etti: "Ebu Musa el-Eş'arî, Ömer b. Hattab'ın huzuruna girmek için üç kez izin istedi. Ancak kendisine izin verilmedi. O da geri döndü. Ömer; 'Seni geri döndüren sebep nedir?' diye sordu. Ebu Musa el-Eşe'arî şöyle cevap verdi: 'Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken duydum: 'Kişi, üç kez izin istediği vakit kendisine izin verilirse ne âlâ. Aksi halde geri dönsün.' Bunun üzerine Ömer; 'Vallahi, ya bu konuya dair senin lehine şahitlik edecek birini getirirsin ya da sana şöyle şöyle yaparım.' dedi. Ebu Musa hemen bizim yanımıza geldi. Bu esnada ben, mescitte Rasulullah'ın (sav) ashabından oluşan bir topluluğun arasındaydım. Ebu Musa el-Eş'arî, Ömer'in kendisine yönelik tehdidinden dolayı endişe içerisindeydi. Karşımıza dikildi ve 'Allah aşkına, aranızda bunu Rasulullah'tan (sav) duyan biri bu konuda mutlaka benim lehime bir şahitlik yapsa?' dedi. Bunun üzerine kafamı kaldırdım ve 'Ömer'e, benim de bu konuda seninle beraber olduğumu haber ver.' dedim. Derken bunu başkaları da söyledi. Böylece Ebu Musa'nın üzerindeki korku ve endişe dağılmış oldu."
Bize bu hadisi (M005697) aynı zamanda İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus; (T) Bize İbn Ebû Ömer, ona Süfyan, her ikisine de A'meş bu isnadla rivayet etti.
Bize Yahya b. Yahya ve Ebu Bekr b. Ebu Şeybe -hadis Ebu Bekr'in lafızları ile aktarılmıştır-, onlara Vekî, ona Şube, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah şunu rivayet etti: "Hz. Peygamber'in yanına girmek için izin istedim. 'Kim o?' dedi. 'Benim' diye cevap verdim. Bunun üzerine Hz. Peygamber 'Benim, benim' diyerek (cevabımı) tekrarladı."
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, onlara Vekî', ona Süfyan, ona Ebu İshak, ona da Hâni b. Hâni, Ali b. Ebu Talib'in şöyle dediğini rivayet etti: "Hz. Peygamber'in (sav) yanında oturuyordum. Ammar b. Yasir, huzuruna girmek için izin istedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Ona izin verin. Temiz, tertemiz olan Ammar hoş gelmiş' dedi."
Bana Malik, ona Rabîa b. Ebu Abdurrahman, ona da (Medine) alimlerinden bir çok kişi şunu rivayet etti: "Ebu Musa el-Eş'arî, Ömer b. Hattab'ın huzuruna girmek için izin istemek üzere geldi ve üç kez izin istedi. Ardından (kendisine cevap verilmeyince) geri döndü. Ömer b. Hattab, peşinden adam gönderip ona, 'Sana ne oldu da içeri girmedim?' diye sordu. Ebu Musa; 'Rasulullah'ı (sav); 'İzin istemek, üç kez olur. Buna göre sana izin verilirse içeri gir. Aksi halde geri dön.' buyurduğunu işittim.' dedim. Ömer; 'Senden başka bunu kim biliyor? Vallahi, eğer bunu bilen birini bulup getirmezsen sana şöyle şöyle yaparım.' dedi. Ebu Musa hemen çıktı ve mescitte ensar meclisi denilen yerde oturan bir grubun yanına geldi. Onlara; 'Ömer b. Hattab'a; Rasulullah'ı (sav); 'İzin istemek, üç kez olur. Buna göre sana izin verilirse içeri gir. Aksi halde geri dön.' buyurduğunu duyduğumu söyledim. Bana dedi ki; 'Vallahi, eğer bunu bilen birini bulup getirmezsen sana şöyle şöyle yaparım.' dedi. Aranızda bunu duyan biri varsa benimle birlikte kalkıp gelebilir mi?' dedi.' Onlar da Ebu Said el-Hudrî'ye, 'Kalk, onunla birlikte git.' dediler. Ebu Sadi el-Hudrî, o anda orada oturanların en küçüğü idi. Böylece Ebu Said el-Hudrî kalkıp onunla birlikte gitti ve Ömer b. Hattab'a bu hadisi haber verdi. Bunun üzerine Ömer b. Hattab, Ebu Musa el-Eş'arî'ye şöyle söyledi: 'Şunu iyi bil ki ben, seni yalan söylemekle itham etmiyorum. Fakat insanların Rasulullah (sav) adına hadis uydurmalarından endişe ediyorum."
Bana Ebu Bekir b. Nâfi’, ona Abdurrahman, ona Süfyan, ona da A’meş bu hadisi aynı isnad ile rivayet etti. Ravi bu rivayette, kız çocuğunun gelişini bedevinin gelişinden önce zikretti.
Bana Amr b. Muhammed b. Bükeyr en-Nâkıd, ona Süfyan b. Uyneyne, -Vallahi- ona Yezid b. Husayfe, ona da Büsr b. Saîd Ebû Saîd el-Hudrî'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Medîne'de ensarın meclisinde oturuyordum. Ebû Musa yanımıza korkmuş veya telaşlı olarak geldi. 'Sana ne oldu?' dedik. 'Ömer bana yanına gitmem için haber göndermiş. Kapısına gittim ve ona üç kere selam verdim. Ancak selamımı almadı. Ben de geri döndüm. Sonra Ömer bana 'Niçin yanımıza gelmedin?' diye sordu. 'Sana geldim ve kapında üç defa selam verdim. Selamımı kimse almadı. Bunun üzerine geri döndüm. Rasulullah (sav) da 'Biriniz üç defa izin isteyip de kendisine izin verilmezse geri dönsün' buyurmuştur.' dedim. Ömer 'Bu hadis hakkında şahit getir yoksa canını yakarım' dedi.' Übey b. Ka'b; 'Onunla ancak bu meclisin en küçüğü şahit olarak gidecektir.' dedi. Ebû Saîd 'Ben bu topluluğun en küçüğüyüm' deyince Übeyy, 'Öyleyse onunla sen git.' dedi."
Bize Kuteybe b. Said ve İbn Ebu Ömer, onlara Süfyan ona da Yezid b. Husayfe bu hadisi aynı isnad ile rivayet etmiştir. İbn Ebu Ömer kendi rivayetinde şu ifadeyi de ekledi: "Ebu Said şöyle dedi: Ben de Ebu Musa ile beraber kalktım ve Ömer'e giderek şahitlik ettim."
Bize Ebu Tahir, ona Abdullah b. Vehb, ona Amr b. Haris, ona Bükeyr b. Eşec, ona da Büsr b. Said Ebu Said'in şöyle dediğini rivayet etti: "Übey b. Ka'b'ın yanında bir meclisteydik. O esnada Ebu Musa el-Eşarî kızgın bir şekilde geldi ve 'Allah için soruyorum. Sizden biriniz Hz. Peygamber'in 'İzin üç defa istenir. İzin verilirse gir, verilmezse geri dön' dediğini duydu mu?' diye sordu. Übey, 'Ne oldu?' dedi. Ebu Musa, 'Ben dün Hz. Ömer'in yanına girmek için üç defa izin istedim. Fakat bana izin verilmedi ve ben de geri döndüm. Sonra bugün tekrar onun yanına giderek dün geldiğimi, üç defa selam verdiğimi daha sonra da döndüğümü söyledim. Ömer, 'Seni duyduk ama o esnada meşguldük. Sana izin verilinceye kadar izin istemeye devam etseydin!' dedi. Ben de 'Hz. Peygamber'den işittiğim şekilde izin istedim' dedim. Ömer, 'Vallahi ya bana bununla alakalı bir şahit getirirsin ya da sırtını ve karnını haşlarım.' dedi. Bunun üzerine Übey b. Ka'b, 'Sana ancak yaşça en küçüğümüz şahitlik edebilir. Kalk ey Ebu Said!' dedi. Ben de kalkarak Ömer'in yanına gittim ve Hz. Peygamber'in böyle söylediğini işittim dedim."
Bize Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys Ebû Ammâr, ona Fadl b. Musa, ona Talha b. Yahya, ona da Ebu Bürde Ebu Musa el-Eşarî'den şunu rivayet etti: "Ebu Musa, Ömer b. Hattâb'a gelerek 'es-Selâmüaleyküm! Ben Abdullah b. Kays' dedi. Fakat Ömer ona izin vermedi. Yine 'es-Selâmü aleyküm! Ben Ebû Musa'yım. es-Selâmü aleyküm! Ben şu Eş'ari'yim' dedi. Sonra çekti gitti. Ömer, 'Onu bana geri getirin, onu bana geri getirin!' dedi. Bunun üzerine Ebu Musa geri geldi. Ömer, 'Ey Ebu Musa! Seni geri çeviren ne oldu? Biz meşguldük.(Bu nedenle cevap veremedik)' dedi. Ebu Musa 'Ben Hz. Peygamber'i izin üç defa istenir. İzin verilirse (gir), izin verilmezse de (geri dön)' derken duydum. Bunun üzerine Ömer, 'Ya bana bununla alakalı şahit getirirsin ya da ben (sana) şöyle şöyle yaparım.' dedi. Ebu Musa gitti. Ömer, 'Eğer şahit bulursa, onu akşam vakti minberin yanında bulursunuz. Şahit bulamazsa, onu orada göremezsiniz.' dedi. Akşam olunca onu minberin yanında buldular. Ömer, 'Ey Ebu Musa! Ne yaptın, şahit buldun mu?' dedi. Ebu Musa 'Evet, Übey b. Ka'b'ı buldum.' dedi. Hz. Ömer, 'Kabul, Ey Ebu Tufeyl! Bu ne diyor?' dedi. Übey, 'Ben Hz. Peygamber'i bunu söylerken duydum. Ey Hattaboğlu! Sakın Hz. Peygamber'in ashabına zorluk çıkarma!' dedi. Ömer, 'Sübhanallah! Ben sadece duyduğum bir şeyin aslının olup olmadığını öğrenmek istedim.' dedi."