Giriş

Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona İbn Avn, ona İbn Sîrîn, ona Enes b. Mâlik şöyle demiştir: Ebu Talha'nın hasta bir oğlu vardı. Ebu Talha dışarı çıkmıştı. O esnada çocuk öldü. Ebu Talha döndüğünde (hanımı Ümmü Süleym'e) 'Oğlum ne yapıyor?' diye sordu. Ümmü Süleym 'O daha sakin' diyerek cevap verdi. Ebu Talha'ya akşam yemeğini verdi ve o da yemeğini yedi. Sonra eşiyle birlikte oldu. Bundan sonra Ümmü Süleym 'Çocuğu defnedin!' dedi. Sabah olunca Ebu Talha Resulullah'a (sav) gelerek (olup biteni) haber verdi. Rasulullah (sav) "Bu gece birlikte oldunuz mu?" diye sordu. Ebu Talha 'Evet' cevabını verdi. Rasulullah (sav) "Allahım! Bunlara mübarek eyle!" diyerek dua etti. Nihayetinde Ümmü Süleym, bir erkek çocuğu dünyaya getirdi. Ebu Talha bana 'Çocuğu al da Rasulullah'a (sav) götür' dedi. Enes, çocuğu Rasulullah'a (sav) götürdü. Ümmü Süleym de onunla bir kaç kuru hurma gönderdi. Hz. Peygamber (sav) çocuğu aldı ve "Yanında bir şey var mı?" diye sordu. 'Evet, bir kaç hurma var' dediler. "Rasulullah (sav) bu hurmaları alarak çiğnedi. Sonra onları çocuğun ağzına koydu. Damağını hurma ile ovaladı ve çocuğa Abdullah ismini verdi."


    Öneri Formu
5558 M005613 Müslim, Âdâb, 23

Bize Ebu Bekir, ona Mu'temir b. Süleyman, ona Rükeyn, ona babası, ona Semura şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) kölelerimize şu dört ismi vermemizi yasakladı. Eflah, Nâfi', Rebâh, Yesâr."


    Öneri Formu
30775 İM003730 İbn Mâce, Edeb, 31

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, (T) Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus, ikisine Ameş bir önceki hadisin isnadıyla, yine o hadisle aynı manada bir hadis rivayet etmiştir: "Aranızda rakûb (yol gözleyen) diye kime dersiniz?" Biz "Çocuğu olmayana deriz" dedik. Bunun üzerine (Rasulullah şöyle izah etti:)"Çocuğu doğmayan kişi rakûb değildir. Asıl rakûb (yol gözleyen) çocuklarından hiç birini kendinden önce ahirete göndermeyendir." Daha sonra "Peki sizce pehlivan kimdir?" diye sordu. "Hiç kimsenin sırtını yere getiremediği kimsedir" dedik. (Rasulullah şöyle izah etti:) "Öyle değildir. Asıl pehlivan öfkelendiği zaman kendisini tutandır" buyurdu.


    Öneri Formu
9204 M006642 Müslim, Birr ve Sıla, 106

Bize Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim et-Teymî, ona Haris b. Süveyd, ona da Abdullah Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir: Hz. Peygamber, "Size göre pehlivan kimdir?" diye sordu. Abdullah, 'kimsenin yenemediği kişidir' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Hayır! Asıl pehlivan kızgınlık anında kendisine hakim olan kimsedir" buyurdu.


    Öneri Formu

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu Ahmed, ona Süfyan, ona Ebü'z-Zübeyr, ona Cabir, ona Ömer b. el-Hattâb Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Râfi', Bereke ve Yesâr isimlerinin verilmesini mutlaka yasaklayacağım." Tirmizî, hadisin garib olduğunu söylemiştir. Ebu Ahmed, bu hadisi aynı şekilde Süfyan, Ebü'z Zübeyr, Cabir senedi ile Ömer'den rivayet etmiştir. Ondan başkaları ise Süfyan, Ebü'z Zübeyr senediyle Cabir'den rivayet etmişlerdir. Ebu Ahmed, sika/güvenilirdir, hadis hafızıdır. Bu hadisin Cabir vasıtası ile Hz. Peygamber'den rivayet edildiği tarik meşhurdur. Bu rivayette 'Ömer' ismi geçmemektedir.


    Öneri Formu
16609 T002835 Tirmizi, Edeb, 65

Bize Amr en-Nâkıd ve İbn Ebu Ömer -lâfız Amr'a aittir-, onlara Süfyân, ona Talhaoğullarının azatlısı Muhammed b. Abdurrahman, ona Küreyb, ona İbn Abbas şöyle demiştir: "Cüveyriye'nin ismi Berre idi. Hz. Peygamber (sav) onun ismini Cüveyriye'ye çevirdi. 'Birisi Berre'nin yanından çıktı' denilmesinden hoşlanmıyordu." İbn Ebu Ömer'in Küreyb'ten rivayet ettiği hadiste Küreyb, 'İbn Abbas'tan işittim.' ifadesini kullanmıştır.


    Öneri Formu
278866 M005606-2 Müslim, Adab, 16

Bize Kuteybe b. Saîd ve Osman b. Ebû Şeybe -Lafız Kuteybe'ye aittir-, onlara Cerîr, ona el-A'meş, ona İbrahim et-Teymî, ona el-Hâris b. Süveyd, ona Abdullah b. Mesûd (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Aranızda 'rakûb' diye kime dersiniz?" Biz "Çocuğu olmayana deriz" dedik. Bunun üzerine "Çocuğu doğmayan kişi 'rakûb' değildir. Asıl 'rakub' çocuklarından hiç birini kendinden önce ahirete göndermeyendir." Daha sonra "Peki sizce pehlivan kimdir?" diye sordu. "Hiç kimsenin sırtını yere getiremediği kimsedir" dedik. "Öyle değildir. Asıl pehlivan, öfkelendiği zaman kendisini tutandır" buyurdu.


    Öneri Formu
278857 M006641-2 Müslim, Birr ve Sıla, 106

Bize Yahya b. Yahya ve Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, onlara Mu'temir b. Süleyman, ona Rükeyn, ona babası, ona Semura b. Cündeb şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav), kölelerimize şu dört ismi vermemizi yasakladı. Eflah, Rebâh, Yesâr ve Nâfi'dir."


    Öneri Formu
278874 M005599-2 Müslim, Âdâb,10

Bize Amr en-Nâkıd ve Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona İbnü'l-Münkedir, ona Câbir b. Abdullah şöyle demiştir: Bizden bir adamın erkek çocuğu dünyay geldi. Ona Kasım adını verdi. Biz de ona 'Sana Ebu'l-Kasım künyesini vermeyiz, saygılı davranmayız.' dedik. Bunun üzerine o kişi Hz. Peygamber'e (sav) gelerek durumu anlattı. Hz. Peygamber de (sav) "Oğluna Abdurrahman ismini ver!" buyurdu.


    Öneri Formu
279511 M005595-2 Müslim, Âdâb, 7

Bana Muhammed b. Sehl et-Temîmî ve Ebu Bekir b. İshak, bu ikisine İbn Ebu Meryem, ona Muhammed b. Murtarrıf Ebu Ğassân, ona Ebu Hâzim, Sehl b. Sa'd'ın şöyle anlattığını rivayet etti: Ebu Useyd'in oğlu Münzir doğduğu zaman Hz. Peygamber'e (sav) getirildi. Rasullullah (sav) çocuğu dizine koydu. Babası Ebu Üseyd de orada oturmakta idi. Bu sırada Hz. Peygamber (sav) önünde bulunan bir şeye daldı. Ebu Üseyd bunu görünce Rasulullah'ın (sav) dizinden çocuğun alınmasını emretti. Rasulullah (sav) (çocuğun dizinde olmadığını) fark edince "Çocuk nerede?" dedi. Ebu Üseyd 'Biz onu eve geri gönderdik yâ Rasulallah!' diyerek cevap verdi. Rasulullah (sav) "Onun ismi ne idi?" diye sordu. Babası 'Fülan' dedi. Rasulullah (sav) "Fakat sen ona el-Münzir ismini ver!" buyurdu. Babası da o gün çocuğa el-Münzir ismini verdi.


    Öneri Formu
5574 M005621 Müslim, Âdâb, 29