Öneri Formu
Hadis Id, No:
8166, M006548
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ فِيمَا قُرِئَ عَلَيْهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مَعْمَرٍ عَنْ أَبِى الْحُبَابِ سَعِيدِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ يَقُولُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَيْنَ الْمُتَحَابُّونَ بِجَلاَلِى الْيَوْمَ أُظِلُّهُمْ فِى ظِلِّى يَوْمَ لاَ ظِلَّ إِلاَّ ظِلِّى » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said (es-Sekafî), ona kendisine okunanlar arasında Malik b. Enes (el-Esbahî), ona Abdullah b. Abdurrahman b. Ma’mer (el-Ensarî), ona Ebu Hubab Said b. Yesar, ona da Ebu Hüreyre, Raulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: “Kıyamet gününde şüphesiz Allah 'Nerede benim azametim için birbirini sevenler? Bu gün, gölgemden başka bir gölgenin bulunmadığı bugün, ben onları kendi gölgemde gölgelendireceğim’ buyuracaktır.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Birr ve's-sıla ve'l-edeb 6548, /1065
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hubab Said b. Yesar (Said b. Yesar)
3. Ebu Tuvâle Abdullah b. Abdurrahman el-Ensarî (Abdullah b. Abdurrahman b. Mamer b. Hazm b. Zeyd)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, ADAB
MÜSLÜMANLARIN BİRBİRLERİNE KARŞI ÖDEVLERİ
Sevgi, Allah için sevmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8167, M006549
Hadis:
حَدَّثَنِى عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ حَمَّادٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَبِى رَافِعٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « أَنَّ رَجُلاً زَارَ أَخًا لَهُ فِى قَرْيَةٍ أُخْرَى فَأَرْصَدَ اللَّهُ لَهُ عَلَى مَدْرَجَتِهِ مَلَكًا فَلَمَّا أَتَى عَلَيْهِ قَالَ أَيْنَ تُرِيدُ قَالَ أُرِيدُ أَخًا لِى فِى هَذِهِ الْقَرْيَةِ . قَالَ هَلْ لَكَ عَلَيْهِ مِنْ نِعْمَةٍ تَرُبُّهَا قَالَ لاَ غَيْرَ أَنِّى أَحْبَبْتُهُ فِى اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ . قَالَ فَإِنِّى رَسُولُ اللَّهِ إِلَيْكَ بِأَنَّ اللَّهَ قَدْ أَحَبَّكَ كَمَا أَحْبَبْتَهُ فِيهِ » .
Tercemesi:
Bana Abdüa’lâ b. Hammad (el-Bahilî), ona Hammad b. Seleme (el-Basrî), ona Sabit (b. Eslem el-Bünanî), ona Ebu Rafi’ (Nefi' b. Rafi' el-Medenî), ona da Ebu Hüreyre Rasulullah’ın (sav) şöyle anlattığını nakletti: Bir adam başka bir köydeki kardeşini ziyaret etti. Bunun üzerine Allah onun için yoluna bir gözcü melek oturttu. Adam meleğin yanına gelince (ona) “Nereye gitmek istiyorsun?” diye sordu. Adam “Şu köydeki kardeşime gitmek istiyorum!” cevabını verdi. Melek “O kendisine nimet verip (muhafazasına) çalıştığın biri mi?” diye sordu. Adam “Hayır! Şu kadar var ki, ben onu Allah (cc) için sevdim” cevabını verdi. Melek “O halde ben senin o kardeşini Allah için sevdiğin gibi, Allah da seni sevdiğini bildirmek üzere Allah'ın sana gönderdiği elçiyim” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Birr ve's-sıla ve'l-edeb 6549, /1065
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Râfi' Nüfey' b. Râfi' el-Medenî (Nüfey' b. Râfi')
3. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Abdula'la b. Hammad el-Bahili (Abdula'la b. Hammad b. Nasr)
Konular:
KTB, ADAB
Sevgi, Allah için sevmek
حدثنا اصبغ بن الفرج قال أخبرني بن وهب عن يحيى بن أيوب عن زبان بن فائد عن سهل بن معاذ عن أبيه قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : من بر والديه طوبى له زاد الله عز وجل في عمره
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163275, EM000022
Hadis:
حدثنا اصبغ بن الفرج قال أخبرني بن وهب عن يحيى بن أيوب عن زبان بن فائد عن سهل بن معاذ عن أبيه قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : من بر والديه طوبى له زاد الله عز وجل في عمره
Tercemesi:
Bize Esbağ b. Ferec, ona İbn Vehb, ona Yahya b. Eyyüb, ona Zebban b. Faid, ona Sehl b. Muaz, ona da babasının [Muaz b. Enes] rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Anne-babasına iyilik edene müjdeler olsun. Allah (ac) onun ömrüne bereket versin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 22, /76
Senetler:
1. Muaz b. Enes el-Ensârî (Ebu Sehl b. Muaz)
2. Sehl b. Muaz el-Cühenî (Sehl b. Muaz b. Enes)
3. Ebu Cüveyn Zebbân b. Fâid el-Hamrâvî (Zebbân b. Fâid)
4. Yahya b. Eyyüb el-Gafikî (Yahya b. Eyyüb)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Abdullah Esbağ b. Ferec el-Ümevî (Esbağ b. Ferec b. Said b. Nafi)
Konular:
Anne-baba, rızalarını almaya çalışmak
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث قال حدثني خالد بن يزيد عن سعيد بن أبى هلال عن أبى حازم عن أبى مرة مولى عقيل : أن أبا هريرة كان يستخلفه مروان وكان يكون بذي الحليفة فكانت أمه في بيت وهو في آخر قال فإذا أراد أن يخرج وقف على بابها فقال السلام عليك يا أمتاه ورحمة الله وبركاته فتقول وعليك يا بنى ورحمة الله وبركاته فيقول رحمك الله كما ربيتنى صغيرا فتقول رحمك الله كما بررتنى كبيرا ثم إذا أراد أن يدخل صنع مثله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163265, EM000012
Hadis:
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث قال حدثني خالد بن يزيد عن سعيد بن أبى هلال عن أبى حازم عن أبى مرة مولى عقيل : أن أبا هريرة كان يستخلفه مروان وكان يكون بذي الحليفة فكانت أمه في بيت وهو في آخر قال فإذا أراد أن يخرج وقف على بابها فقال السلام عليك يا أمتاه ورحمة الله وبركاته فتقول وعليك يا بنى ورحمة الله وبركاته فيقول رحمك الله كما ربيتنى صغيرا فتقول رحمك الله كما بررتنى كبيرا ثم إذا أراد أن يدخل صنع مثله
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Salih, ona Leys, ona Halid b. Yezid, ona Said b. Ebu Hilal, ona Ebu Hazim, ona Akîl'in azatlı kölesi Ebu Mürre şöyle rivayet etmiştir:
Halife Mervan, Medine dışına çıktığı zaman Ebu Hüreyre'yi yerine vekil bırakırdı. Ebu Hüreyre, Medine yakınlarındaki Zülhuleyfe'de otururdu. Evin bir odasında annesi diğerinde kendisi yaşardı. Evden çıkıp gideceği zaman, annesinin kapısında durup şöyle derdi: 'Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun, anneciğim!' diye seslenirdi. Annesi de ona,'Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi senin de üzerine olsun', diye karşılık verirdi. Ebu Hüreyre, annesine, 'Küçüklüğümde beni nasıl (merhametle) terbiye edip yetiştirdin ise, Allah da sana merhamet etsin.'derdi. Annesi de ona, 'Yavrum, Allah sana da hayırlar versin, yaşlılığımda bana iyilik ve ihsanda bulunduğun [beni hoşnut ettiğin] için, Allah sana merhamet etsin.' diye karşılık verirdi.
Sonra (Ebu Hureyre), evine döndüğü zaman aynı şeyi yapardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 12, /64
Senetler:
1. Ebu Mürra Yezid (Yezid Mevla Ukayl)
2. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
3. Said b. Ebu Hilal el-Leysi (Said b. Ebu Hilal)
4. Halid b. Yezid el-Cümehî (Halid b. Yezid)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Salih Abdullah b. Salih el-Cüheni (Abdullah b. Salih b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
Anne-baba, rızalarını almaya çalışmak
Hac, Zu'l-Huleyfe'de konaklamak
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
Yönetim, Vekil tayin etme
حدثنا عبد الرحمن بن شيبة قال أخبرني عبد الله بن نافع الصائغ عن عصام بن زيد وأثنى عليه بن شيبة خيرا عن محمد بن المنكدر عن جابر بن عبد الله : أن النبي صلى الله عليه وسلم رقى المنبر فلما رقى الدرجة الأولى قال آمين ثم رقى الثانية فقال آمين ثم رقى الثالثة فقال آمين فقالوا يا رسول الله سمعناك تقول آمين ثلاث مرات قال لما رقيت الدرجة الأولى جاءني جبريل صلى الله عليه وسلم فقال شقي عبد أدرك رمضان فانسلخ منه ولم يغفر له فقلت آمين ثم قال شقي عبد أدرك والديه أو أحدهما فلم يدخلاه الجنة فقلت آمين ثم قال شقي عبد ذكرت عنده ولم يصل عليك فقلت آمين
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164917, EM000644
Hadis:
حدثنا عبد الرحمن بن شيبة قال أخبرني عبد الله بن نافع الصائغ عن عصام بن زيد وأثنى عليه بن شيبة خيرا عن محمد بن المنكدر عن جابر بن عبد الله : أن النبي صلى الله عليه وسلم رقى المنبر فلما رقى الدرجة الأولى قال آمين ثم رقى الثانية فقال آمين ثم رقى الثالثة فقال آمين فقالوا يا رسول الله سمعناك تقول آمين ثلاث مرات قال لما رقيت الدرجة الأولى جاءني جبريل صلى الله عليه وسلم فقال شقي عبد أدرك رمضان فانسلخ منه ولم يغفر له فقلت آمين ثم قال شقي عبد أدرك والديه أو أحدهما فلم يدخلاه الجنة فقلت آمين ثم قال شقي عبد ذكرت عنده ولم يصل عليك فقلت آمين
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. Şeybe, ona Abdullah b. Nafi' es-Saiğ, ona Asım b. Zeyd -İbn Şeybe onu hayırla methetti-, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah (ra) şöyle rivayet etti:
Peygamber (sav) minbere çıktı. Birinci basamağa çıktığı zaman 'amin' dedi. Sonra ikinci basamağa çıkıp 'amîn' dedi. Sonra üçüncü basamağa çıkıp 'amîn' dedi. (Sahabe-i Kiram) 'Ey Allah'ın resulü! Üç kere amin dediğini işittik [sebebi nedir?]' dediler. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: Birinci basamağa çıktığım zaman, Cibril (as) bana gelip, 'Ramazana yetişip de günahları bağışlanmadan, ondan sıyrılıp çıkan bir kul bedbaht olsun.' dedi. Ben, 'amin', dedim. Sonra, 'Anne ve babasına yahut bunlardan birine kavuşan bir kulu, anne-babası [nın duası, rızası] Cennet'e koymamışsa, o kul bedbaht olsun.' dedi. Ben, 'amin', dedim. Sonra, 'Yanında sen anılıp da, sana salât getirmeyen bir kul bedbaht olsun.' dedi. Buna da 'amin', dedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 644, /506
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Isam b. Zeyd el-Medeni (Isam b. Zeyd)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. Nafi' el-Mahzumi (Abdullah b. Nafi' b. Ebu Nafi')
5. Ebu Bekir Abdurrahman b. Şeybe el-Huzami (Abdurrahman b. Abdülmelik b. Muhammed b. Şeybe)
Konular:
Anne-baba, rızalarını almaya çalışmak
Hz. Peygamber, Cebraille ilişkisi
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
Ramazan, ibadetle değerlendirilmesi
Ramazan, Ramazan ayının fazileti
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Öneri Formu
Hadis Id, No:
215288, İHM000574
Hadis:
نا أَبُو بِشْرٍ الْوَاسِطِيُّ، نا خَالِدٌ يَعْنِي ابْنَ عَبْدِ اللَّهِ، عَنْ سُهَيْلٍ وَهُوَ ابْنُ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ: دَخَلَ يَهُودِيٌّ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ: السَّأمُ عَلَيْكَ يَا مُحَمَّدُ، فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «وَعَلَيْكَ» ، فَقَالَتْ عَائِشَةُ فَهَمَمْتُ أَنْ أَتَكَلَّمَ فَعَلِمْتُ كَرَاهِيَةَ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِذَلِكَ فَسَكَتُّ، ثُمَّ دَخَلَ آخَرُ، فَقَالَ: السَّأمُ عَلَيْكَ، فَقَالَ: «عَلَيْكَ» ، فَهَمَمْتُ أَنْ أَتَكَلَّمَ فَعَلِمْتُ كَرَاهِيَةَ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِذَلِكَ، ثُمَّ دَخَلَ الثَّالِثُ، فَقَالَ: السَّأمُ عَلَيْكَ، فَلَمْ أَصْبِرْ حَتَّى قُلْتُ: وَعَلَيْكَ السَّأمُ وَغَضَبُ اللَّهِ وَلَعْنَتُهُ إِخْوَانَ الْقِرَدَةِ وَالْخَنَازِيرِ، أَتُحَيُّونَ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِمَا لَمْ يُحَيِّهِ اللَّهُ؟ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ الْفُحْشَ وَلَا التَّفَحُّشَ قَالُوا قَوْلًا فَرَدَدْنَا عَلَيْهِمْ، إِنَّ الْيَهُودَ قَوْمٌ حُسَّدٌ، وَهُمْ لَا يَحْسُدُونَا عَلَى شَيْءٍ كَمَا يَحْسُدُونَا عَلَى السَّلَامِ، وَعَلَى آمِينَ» قَالَ أَبُو بَكْرٍ: خَبَرُ ابْنِ أَبِي مُلَيْكَةَ، عَنْ عَائِشَةَ فِي هَذِهِ الْقِصَّةِ قَدْ خَرَّجْتُهُ فِي كِتَابِ «الْكَبِيرِ»
Tercemesi:
Bize Ebu Bişr (İshak b. Şâhîn) el-Vâsıtî, ona Halid b. Abdullah, ona Süheyl (b. Ebu Salih), ona babası (Ebu Salih es-Semmân), ona da Hz. Aişe şöyle haber vermiştir: Bir Yahudi Hz. Peygamber'in huzuruna girdi ve es-Sâmu aleyke (ölüm senin üzerine olsun) dedi. Hz. Peygamber (sav) de "senin de" buyurdu. Hz. Aişe şöyle aktarıyor. Ben de hemen konuşmaya yeltendim ama Hz. Peygamber'in (sav) bundan hoşlanmayacağını bildiğim için sustum. Sonra başka bir Yahudi geldi ve es-Sâmu aleyke (ölüm senin üzerine olsun) dedi. Hz. Peygamber (sav) "senin de" buyurdu. Hz. Aişe yine konuşmaya yeltendiğini ancak Hz. Peygamber'in (sav) bunu hoş görmediğini bildiği için sustuğunu aktarmıştır. Sonra üçüncü Yahudi geldi ve es-Sâmû aleyke (ölüm senin üzerine olsun) dedi. Hz. Aişe şöyle aktarıyor. Ben de dayanamadım ve ölüm senin üzerine olsun, Allah'ın gazabı da laneti de maymunların ve hınzırların kardeşlerinin üzerine olsun. Allah'ın Rasulü'nün Allah'ın selamlamadığı bir şekilde mi selamlıyorsunuz? dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu. "Allah kötülüğü ve bu kötülüğü isteyerek yapmayı sevmez. Siz onlara (kötü söz olmadan) cevap verin" buyurdu. Biz de onlara (sizin üzerinize olsun diyerek) sözlerini iade ettik. "Yahudiler hasetçi bir kavimdir. Onlar sizin selamınız ve Fatiha sûresinden sonra âmin demenizi kıskandıkları gibi başka hiçbir şeyi kıskanmazlar."
Ebu Bekir (İbn Huzeyme) şöyle demiştir: İbn Ebû Müleyke'nin Hz. Aişe'den bu haberini el-Kebîr isimli kitabımda naklettim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Huzeyme, Sahih-i İbn Huzeyme, Salât 574, 1/243
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
4. Halid b. Abdullah et-Tahhan (Halid b. Abdullah b. Abdurrahman)
5. İshak b. Şâhîn el-Vasiti (İshak b. Şâhîn b. Haris)
Konular:
Adab, Selam, selamlaşma adabı
Dua, duaya amin demek
KTB, ADAB
KTB, SELAM
Selam, Selamlaşma fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
220192, İHM001585
Hadis:
أنا أَبُو بِشْرٍ الْوَاسِطِيُّ، نا خَالِدٌ يَعْنِي ابْنَ عَبْدِ اللَّهِ، عَنْ سُهَيْلٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ: دَخَلَ يَهُودِيٌّ عَلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ: السَّامُ عَلَيْكَ، فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «وَعَلَيْكَ» . قَالَتْ عَائِشَةُ: فَهَمَمْتُ أَنْ أَتَكَلَّمَ، فَعَرَفْتُ كَرَاهِيَةَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِذَلِكَ، فَسَكَتُّ، ثُمَّ دَخَلَ آخَرُ فَقَالَ: السَّامُ عَلَيْكَ، فَقَالَ: «وَعَلَيْكَ» ، فَهَمَمْتُ أَنْ أَتَكَلَّمَ فَعَرَفْتُ كَرَاهِيَةَ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِذَلِكَ، ثُمَّ دَخَلَ الثَّالِثُ فَقَالَ: السَّامُ عَلَيْكَ، فَلَمْ أَصْبِرْ حَتَّى قُلْتُ: وَعَلَيْكَ السَّامُ وَغَضَبُ اللَّهِ وَلَعْنَتُهُ إِخْوَانَ الْقِرَدَةِ وَالْخَنَازِيرِ، أَتُحَيُّونَ رَسُولَ اللَّهِ بِمَا لَمْ يُحَيِّهِ اللَّهُ؟ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ الْفُحْشَ وَالتَّفَحُّشَ قَالُوا قَوْلًا، فَرَدَدْنَا عَلَيْهِمْ، إِنَّ الْيَهُودَ قَوْمٌ حُسَّدٌ، وَإِنَّهُمْ لَا يَحْسُدُونَا عَلَى شَيْءٍ كَمَا يَحْسُدُونَا عَلَى السَّلَامِ، وَعَلَى آمِينَ»
Tercemesi:
Bize Ebu Bişr el-Vâsıtî, ona Halid b. Abdullah, ona Süheyl (b. Ebu Salih), ona babası (Ebu Salih es-Semmân), ona da Hz. Aişe şöyle haber vermiştir: Bir Yahudi Hz. Peygamber'in huzuruna girdi ve es-Sâmu aleyke (ölüm senin üzerine olsun) dedi. Hz. Peygamber (sav) de "senin de" buyurdu. Hz. Aişe şöyle aktarıyor. Ben de hemen konuşmaya yeltendim ama Hz. Peygamber'in (sav) bundan hoşlanmayacağını bildiğim için sustum. Sonra başka bir Yahudi geldi ve es-Sâmu aleyke (ölüm senin üzerine olsun) dedi. Hz. Peygamber (sav) "senin de" buyurdu. Hz. Aişe yine konuşmaya yeltendiğini ancak Hz. Peygamber'in (sav) bunu hoş görmediğini bildiği için sustuğunu aktarmıştır. Sonra üçüncü Yahudi geldi ve es-Sâmû aleyke (ölüm senin üzerine olsun) dedi. Hz. Aişe şöyle aktarıyor. Ben de dayanamadım ve ölüm senin üzerine olsun, Allah'ın gazabı da laneti de maymunların ve hınzırların kardeşlerinin üzerine olsun. Allah'ın Rasulü'nün Allah'ın selamlamadığı bir şekilde mi selamlıyorsunuz? dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu. "Allah kötülüğü ve bu kötülüğü isteyerek yapmayı sevmez. Siz onlara (kötü söz olmadan) cevap verin" buyurdu. Biz de onlara (sizin üzerinize olsun diyerek) sözlerini iade ettik. "Yahudiler hasetçi bir kavimdir. Onlar sizin selamınız ve Fatiha sûresinden sonra âmin demenizi kıskandıkları gibi başka hiçbir şeyi kıskanmazlar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Huzeyme, Sahih-i İbn Huzeyme, İmâmet fi's-Salât 1585, 2/189
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
4. Halid b. Abdullah et-Tahhan (Halid b. Abdullah b. Abdurrahman)
5. İshak b. Şâhîn el-Vasiti (İshak b. Şâhîn b. Haris)
Konular:
Adab, Selam, selamlaşma adabı
Dua, duaya amin demek
KTB, ADAB
KTB, SELAM
Selam, Ehli kitaba, müşriğe vs.
باب مَنْ رَدَّ فَقَالَ عَلَيْكَ السَّلاَمُ . وَقَالَتْ عَائِشَةُ وَعَلَيْهِ السَّلاَمُ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ . وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « رَدَّ الْمَلاَئِكَةُ عَلَى آدَمَ السَّلاَمُ عَلَيْكَ وَرَحْمَةُ اللَّهِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22165, Buhari, İsti'zan, 18 (bab başlığı)
Hadis:
باب مَنْ رَدَّ فَقَالَ عَلَيْكَ السَّلاَمُ . وَقَالَتْ عَائِشَةُ وَعَلَيْهِ السَّلاَمُ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ . وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « رَدَّ الْمَلاَئِكَةُ عَلَى آدَمَ السَّلاَمُ عَلَيْكَ وَرَحْمَةُ اللَّهِ » .
Tercemesi:
Selamı alıp “Aleyke’s-selam” diyen kimse babı.
Hz. Âişe (r.a.), (kendisinden gelen bir rivayette Cebrail (a.s.)’in selamına verdiği cevapta) “Aleyhi’s-selam ve rahmetullahi ve berakatüh” dedi.
Rasûlullah (s.a.v.) da şöyle buyurdu, “Melekler Adem (a.s.)’a “es-selamu aleyke ve rahmetullah” (şeklinde) karşılık verdi”.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
Konular:
Adab, Selam, selamlaşma adabı
KTB, ADAB
KTB, SELAM
Selam, aynı şekilde veya daha güzeliyle karşılık vermek
Selam, meleklerin insanlarla selamlaşması
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة قال حدثنا سعيد بن أبى بردة قال سمعت أبى يحدث : أنه شهد ابن عمر رجلا يمانيا يطوف بالبيت حمل أمه وراء ظهره يقول إني لها بعيرها المذلل إن أذعرت ركابها لم أذعر ثم قال يا ابن عمر أترانى جزيتها قال لا ولا بزفرة واحدة ثم طاف بن عمر فأتى المقام فصلى ركعتين ثم قال يا بن أبى موسى إن كل ركعتين تكفران ما أمامهما
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163264, EM000011
Hadis:
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة قال حدثنا سعيد بن أبى بردة قال سمعت أبى يحدث : أنه شهد ابن عمر رجلا يمانيا يطوف بالبيت حمل أمه وراء ظهره يقول إني لها بعيرها المذلل إن أذعرت ركابها لم أذعر ثم قال يا ابن عمر أترانى جزيتها قال لا ولا بزفرة واحدة ثم طاف بن عمر فأتى المقام فصلى ركعتين ثم قال يا بن أبى موسى إن كل ركعتين تكفران ما أمامهما
Tercemesi:
Bize Adem, ona Su'be, ona Said b. Ebu Bürde, ona babasından şunu rivayet etmiştir:
İbn Ömer, Yemenli bir adamın, sırtında annesini taşıyarak Kabe'yi tavaf ederken şöyle dediğini gördü:
'Anneme zorlanmadan itaat eden bir devesiyim ben; (Başka) binekleri usansa da usanmam ben.'
Sonra (Yemenli adam) dedi ki:
' Ey İbn Ömer, annemin hakkını ödedim mi?'
İbn Ömer, 'Hayır! Tek bir ah çekmesini dahi karşılayamadın.' dedi.
Sonra İbn Ömer tavafını bitirip Makam-ı İbrahim'e geldi de (orada) iki rekat namaz kıldı. Sonra şöyle dedi:
' Ey Ebu Musa'nın oğlu [Ebû Bürde]! Her (tavaf sonunda kılınan) iki rekat namaz, kendilerinden önceki günahları örterler.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 11, /63
Senetler:
1. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Said b. Ebu Bürde el-Eşari (Said b. Amir b. Abdullah b. Kays)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Hasan Adem b. Ebu İyas (Adem b. Abdurrahman b. Muhammed b. Şuayb)
Konular:
Anne-baba, rızalarını almaya çalışmak
Haklar, Anne hakkı
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
حدثنا عبد الرحمن بن شيبة قال أخبرني بن أبى الفديك قال حدثني موسى عن أبى حازم أن أبا مرة مولى أم هانئ بنت أبي طالب أخبره : أنه ركب مع أبى هريرة إلى أرضه بالعقيق فإذا دخل أرضه صاح بأعلى صوته عليك السلام ورحمة الله وبركاته يا أمتاه تقول وعليك السلام ورحمة الله وبركاته يقول رحمك الله كما ربيتنى صغيرا فتقول يا بنى وأنت فجزاك الله خيرا ورضى عنك كما بررتنى كبيرا قال موسى كان اسم أبى هريرة عبد الله بن عمرو
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163267, EM000014
Hadis:
حدثنا عبد الرحمن بن شيبة قال أخبرني بن أبى الفديك قال حدثني موسى عن أبى حازم أن أبا مرة مولى أم هانئ بنت أبي طالب أخبره : أنه ركب مع أبى هريرة إلى أرضه بالعقيق فإذا دخل أرضه صاح بأعلى صوته عليك السلام ورحمة الله وبركاته يا أمتاه تقول وعليك السلام ورحمة الله وبركاته يقول رحمك الله كما ربيتنى صغيرا فتقول يا بنى وأنت فجزاك الله خيرا ورضى عنك كما بررتنى كبيرا قال موسى كان اسم أبى هريرة عبد الله بن عمرو
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. Ebu Şeybe, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Musa, ona Ebu Hazim, ona Ebu Talib'in kızı Ümmü Hani'nin azatlı kölesi Ebu Mürre şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Mürre, binitli olarak Ebu Hüreyre ile birlikte onun Akik'teki arazisine gitmişti. Ebû Hüreyre, kendisine ait yere vardığı zaman, yüksek sesle annesine, 'Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun, anneciğim!' diye seslendi. Annesi de ona,'Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi senin de üzerine olsun', diye karşılık verdi. Ebu Hüreyre, annesine, 'Küçüklüğümde beni nasıl (merhametle) terbiye edip yetiştirdin ise, Allah da sana merhamet etsin.'dedi. Annesi de ona, 'Yavrum, Allah sana da hayırlar versin, yaşlılığımda bana iyilik ve ihsanda bulunduğun [beni hoşnut ettiğin] için, Allah da senden razı olsun.' diye karşılık verdi.
[Hadisin ravilerinden Tabiin] Musa b. Yakup, Ebu Hüreyre'nin asıl isminin, 'Abdullah b. Amr' olduğunu söylemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 14, /65
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Mürra Yezid (Yezid Mevla Ukayl)
3. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
4. Ebu Muhammed Musa b. Yakub ez-Zem'î (Musa b. Yakub b. Abdullah)
5. Ebu İsmail Muhammed b. Ebu Füdeyk ed-Dîlî (Muhammed b. İsmail b. Müslim b. Ebu Füdeyk)
6. Ebu Bekir Abdurrahman b. Şeybe el-Huzami (Abdurrahman b. Abdülmelik b. Muhammed b. Şeybe)
Konular:
Anne-baba, rızalarını almaya çalışmak
Haklar, Anne hakkı
Haklar, Baba hakkı
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB