5007 Kayıt Bulundu.
Bize Hüşeym, ona da Muğîre ve A’meş, onlara da İbrahim en-Nehaî şöyle rivâyet etmiştir: Cuma günü imam (minberde) hutbe okurken (verilen) selama karşılık veriyorlardı ve aksırana rahmet diliyorlardı ('yerhamükallah (Allah sana rahmet etsin)' diyorlardı).
Açıklama: Râvi İbrahim en-Nehaî, kendi zamanında hayatta olan ashab ve tabiun büyüklerini kastetmektedir.
Bize Ali b. Ahmed b. Abdan, ona Ahmed b. Ubeyd es-Saffar, ona Osman b. Ömer ed-Dabbî, ona Müsedded, ona Ebu'l-Ahvas, ona Eş'as b. Süleym, ona da Muaviye b. Suveyd b. Mukarrin, Bera b. Azib'in (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. Hasta ziyaret etmeyi, cenazelere katılmayı, aksırana rahmet dilemeyi ('yerhamükallah (Allah sana rahmet etsin)' demeyi), yemini yerine getirmeyi [birisi 'yemin ederim ki, sen bunu yapacaksın/yapmalısın' dediğinde sırf onun yeminini boşa çıkarmamak için o işi yapmayı], mazluma yardım etmeyi, selamı yaymayı ve davet edene (çağırdığı yere) gitmeyi emretti. Altın yüzükleri, gümüş kapları (kullanmayı), elbisenin üzerine giyilen (şal, pelerin vb.) ipek üstlüğü, ipek şeritli pamuk kumaşı, kalın atlası (elbise olarak), atlası ve ipeği (biz erkeklere) yasakladı." [Buhari bu hadisi, Sahih'inde 'Ebu'r-Rebî, ona da Ebu'l-Ahvas' tarikiyle rivayet etti. Müslim ise, bu hadisi Eş'as'tan farklı vecihlerle (tariklerle, farklı raviler vasıtasıyla) rivayet etmiştir.]
Açıklama: Rivayette geçen yasaklı kıyafetleri ifade eden kelimelerin anlamları şu şekildedir: الْمَيَاثِرِ (el-Meyasir): el-Mîysire kelimesinin çoğuludur. Elbisenin üstüne giyilen şal, pelerin vb. üstlük anlamına gelmektedir. At, deve vb. binek hayvanların eyeri yahut palanı üzerine konulan mindere de denir. Hz. Peygamber (kibir alameti taşıdığı için) bu pelerinin kırmızı olanını yasaklamıştır. الْقَسِّيَّةِ (el-Kasiyye): Üzerinde kalın dalgalı, şeritli ipek bulunan, Mısır yapımı ipek karışımı pamuk bir kumaştır. الإِسْتَبْرَقِ (el-İstebrak): Sırma ile dokunmuş iyi cins kalın ipek anlamına gelir. Dîbâc denilen ipekli kumaşın kalın ve kaba olanı; kalın atlas anlamına gelir وَالدِّيبَاج (ed-Dîbâc): Altın veya gümüşle karışık olarak dokunmuş ipekli ve renkli birçok çeşidi bulunan kumaş; sırmalı ipek kumaş anlamına gelir. Atlas, atlasa veya canfese de denir. İpek kumaşlar içinde en değerlisi ve en güzeli olarak kabul edilir. وَالْحَرِيرِ (el-Harîr) Halis ipek demektir.
Bize Hüşeym, ona da Muğîre ve A’meş, onlara da İbrahim en-Nehaî şöyle rivâyet etmiştir: Cuma günü imam (minberde) hutbe okurken (verilen) selama karşılık veriyorlardı ve aksırana rahmet diliyorlardı ('yerhamükallah (Allah sana rahmet etsin)' diyorlardı).
Açıklama: Râvi İbrahim en-Nehaî, kendi zamanında hayatta olan ashab ve tabiun büyüklerini kastetmektedir.
Bize Yahya b. İshak, ona Ebu Avâne, ona Ömer b. Ebu Seleme, ona babası (Ebu Seleme b. Abdurrahman), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Üç şey vardır ki, bunların hepsi her Müslüman üzerinde bir haktır: Hasta ziyaret etmek, cenazelere katılmak, (aksırması sebebiyle) Allah'a (ac) hamdettiği takdirde aksıran kimseye rahmet dilemek ('yerhamükallah (Allah sana rahmet etsin)' demek).”
Bize İshak b. İsa, ona Ebu Avâne, ona Ömer b. Ebu Seleme, ona babası (Ebu Seleme b. Abdurrahman), ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Üç şey vardır ki, bunların hepsi her Müslüman üzerinde bir haktır: Hasta ziyaret etmek, cenazelere katılmak, (aksırması sebebiyle) Allah'a (ac) hamdini dile getiren aksıran kimseye rahmet dilemek ('yerhamükallah (Allah sana rahmet etsin)' demek).”
Bize Ebu Zekeriya b. Ebu İshak el-Müzekkî, ona Ebu Abdullah Muhammed b. Yakup, ona Muhammed b. Abdülvehhab, ona Cafer b. Avn, ona Ebu İshak eş-Şeybanî, ona Eş'as b. Ebu Şa'sa, ona da Muaviye b. Suveyd b. Mukarrin, Bera b. Azib'in şöyle dediğini rivayet etti. "Rasulullah (sav), bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. (Rasulullah (sav) bize) Hasta ziyaret etmeyi, cenazelere katılmayı, selamı yaymayı, davet edene (çağırdığı yere) gitmeyi, aksırana rahmet dilemeyi ('yerhamükallah (Allah sana rahmet etsin)' demeyi), mazluma yardım etmeyi ve yemini yerine getirmeyi [birisi 'yemin ederim ki, sen bunu yapacaksın/yapmalısın' dediğinde sırf onun yeminini boşa çıkarmamak için o işi yapmayı] emretti. Gümüş kaplardan (bir şey) içmeyi, nitekim dünyada gümüş kaptan bir şey içen ahirette onlardan bir şey içemeyecektir, altın yüzük takmayı, binek hayvanlarının (eyer ve palanlarının üzerindeki) ipek minderlerine oturmayı, ipek şeritli pamuk kumaştan, ipekten, atlastan ve kalın atlastan yapılan elbiseyi giymeyi de (biz erkeklere) yasakladı." [(Buhârî ve Müslim) Bu hadisi, Şeybanî ve başka ravilerin rivayetleri olarak Sahîhlerine almışlardır.]
Bize Ebu Hasan Ali b. Muhammed el-Mukrî, ona Hasan b. Muhammed b. İshak, ona Yusuf b. Yakub, ona Ali b. Abdullah b. Cafer, ona Cerir b. Abdulhamid ona Ebu İshak eş-Şeybanî, ona Eş'as b. Ebu Şa'sâ, ona da Muaviye b. Suveyd b. Mukarrin'in rivayet ettiğine göre, Bera b. Azib (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav), bize yedi şeyi emretti: (Rasulullah bize) cenazelere katılmayı, hasta ziyaret etmeyi, aksırana rahmet dilemeyi ('yerhamükallah (Allah sana rahmet etsin)' demeyi), mazluma yardım etmeyi, selamı yaymayı, davet edene (çağırdığı yere) gitmeyi ve yemini yerine getirmeyi [birisi 'yemin ederim ki, sen bunu yapacaksın/yapmalısın' dediğinde sırf onun yeminini boşa çıkarmamak için o işi yapmayı] emretti." [(Buhârî ve Müslim) Bu hadisi, Cerir'in rivayeti olarak Sahîhlerine almışlardır.]
Bize Muhammed b. Selam, ona Ebu Ahvas, ona Eş'as b. Süleym, ona da Muaviye b. Süveyd, Bera b. Azib'in şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah (sav), bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. (Rasulullah bize) Hasta ziyaret etmeyi, cenazelere katılmayı, aksırana rahmet dilemeyi ('yerhamükallah (Allah sana rahmet etsin)' demeyi), yemini yerine getirmeyi [birisi 'yemin ederim ki, sen bunu yapacaksın/yapmalısın' dediğinde sırf onun yeminini boşa çıkarmamak için o işi yapmayı], mazluma yardım etmeyi, selamı yaymayı ve davet edene (çağırdığı yere) gitmeyi emretti. Altın yüzükleri, gümüş kapları (kullanmayı), elbisenin üzerine giyilen (şal, pelerin vb.) ipek üstlüğü, ipek şeritli pamuk kumaşı, kalın atlası, atlası ve ipeği de yasakladı."
Bize Hamid b. Muhammed b. Şuayb el-Belhî Bağdat'ta, ona Mansur b. Ebu Muzâhim, ona Ebu Ahvas, ona Eş'as Ebu Şa'sa, ona da Muaviye b. Suveyd b. Mukarrin, Bera b. Azib'in şöyle dediğini rivayet etti. Rasulullah (sav), bize cenazelere katılmayı, hastaları ziyaret etmeyi, aksırana rahmet dilemeyi ('yerhamükallah (Allah sana rahmet etsin)' demeyi), yeminle (bir şey yapılmasını) isteyenin talebini yerine getirmeyi [birisi 'yemin ederim ki, sen bunu yapacaksın/yapmalısın' dediğinde sırf onun yeminini boşa çıkarmamak için o işi yapmayı], mazluma yardım etmeyi, selamı yaymayı ve davet edene (çağırdığı yere) gitmeyi emretti. [Ebu Hatim şöyle demiştir: Cenazelere katılma ve hastaları ziyaret etme emirleri, kesinlik (zorunluluk) taşımaksızın, sadece sevap elde etmek için dile getirilen emirlerdir. Aksırana rahmet dileme ve yemin ederek (bir şey yapılmasını) isteyenin talebini yerine getirme emirleri ise, umumi lafızlardır fakat bunlarla hususi bir anlam kastedilmiştir. Yani aksıran kimse ancak Allah'a hamdettiyse ('Elhamdülillah (Allah'a hamdederim)' dediyse) ona rahmet dilemek gerekli olur. Yemin ederek (bir şey yapılmasını) isteyenin talebini yerine getirmek de her durumda değil sadece bazı durumlarda geçerlidir. Mazluma yardım etme ve davet edene (çağırdığı yere) gitme emirleri de, her zaman değil, sadece bazı zamanlarda (durumlarda) kesinlik (gereklilik) ifade eden emirlerdir. Selamı yayma emri, umumi lafızla ifade edilen bir emirdir. Bununla kastedilen şey (bu emrin), başka din mensupları değil, Müslümanlar için gerçekleştirilmesidir.]
Bize Ebu Mu’aviye, ona A’meş, ona da Şakik şöyle demiştir: "Muaviye, hasta olan dayısı Ebu Haşim b. Utbe’yi ziyarete gitti. Ravi der ki: Ebu Haşim ağladı. Bunun üzerine Muâviye ona 'Dayı, neden ağlıyorsun? Çektiğin acılara mı dayanamıyorsun, yoksa dünya (malına) olan düşkünlükten mi?' diye sordu. Ebu Haşim şöyle cevap verdi: Hayır asla ağrıdan değil. Ben Hz. Peygamber'in (sav) bize yaptığı bir tavsiyeden dolayı (onu tutmadığımız için ağlıyorum). Hz. Peygamber (sav) ‘Ey Ebu Haşim! Belki de sen bir topluluğun sahip olduğu maldan daha fazlasına kavuşacaksın. Ancak biriktirdiğin maldan bir hizmetçi ve Allah yolunda bir binek hayvanı sana yeter’ buyurmuştu. Ben şu anda çok mal biriktirdiğimi görüyorum."
Açıklama: inkıtadan dolayı zayıftır.