5008 Kayıt Bulundu.
Bize Abdürrezzak, ona Ma‘mer, ona da Harun b. Riâb'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Size bana en sevimli geleninizi ve bana en yakın olanınızı haber vermeyeyim mi?” Orada bulunanlar “Evet, ey Allah’ın rasulü” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Ahlakı en güzel olanlar, mümin kardeşleriyle iyi geçinenlerdir” buyurdu. Sonra “Size bana en sevimsiz geleninizi ve benden en uzak olanınızı haber vermeyeyim mi?” diye sordu. Orada bulunanlar “Evet, ey Allah’ın resulü!” dediler. “Gereksiz yere çok konuşanlar, konuşurken avurtlarını şişirenler ve konuşurken değirmen gibi çak çak edenler” buyurdu. Oradakiler “Ey Allah’ın resulü! Gereksiz yere konuşanları ve konuşurken avurtlarını şişirenleri anladık, ama bu konuşurken değirmen gibi çak çak edenler kimlerdir?” diye sordular. “Kibirlenenlerdir” buyurdu.
Bize Müsedded, ona İsmail, ona Eyyüb, ona Ebu Kilabe, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) (bir seferde), hanımlarının yanına geldi. Onların arasında Ümmü Süleym de vardı. (Develeri hızlı süren Enceşe'ye) Rasulullah (sav) "Yazık sana ey Enceşe! Cam şişeleri (nazik hanımların develerini) yavaş sür!" buyurdu. [Ravi Ebu Kilabe der ki: Rasulullah (sav) öyle bir söz söyledi ki, eğer sizden biriniz o kelimeyi söyleseydi siz onu ayıplardınız. Bu söz "cam şişelerin (kadınların) develerini yavaş sür" sözüdür.]
Açıklama: Metinde yer alan (الْقَوَارِيرِ) kelimesi zarafetleri nedeniyle kadından kinaye olarak kullanılmıştır.
Bize Müsedded, ona Hammad, ona Sabit el-Bünânî, ona da Enes b. Malik; (T) Bize Eyyüb, ona Ebu Kilabe, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir seferdeyken, yanında Enceşe isimli siyah tenli bir kölesi deve kervanını (hızlı) sürüyordu. Rasulullah (sav) ona "Yazık sana ey Enceşe! Cam şişeleri (nazik hanımların develerini) yavaş sür!" buyurdu.
Açıklama: Cam şişelerden kastedilen develerin üzerindeki zarif ve narin kadınlardır.
Bize İshak, ona Habban, ona Hemmam, ona Katade, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: Rasulullah'in (sav) Enceşe adında, sesi güzel bir deve sürücüsü vardı. Rasulullah (sav) ona "Ey Enceşe ağır ol! Şişeleri kırma" buyurdu. [Ravi Ebu Katade der ki: Şişelerden maksat narin kadınlardır.]
Açıklama: "Şişeleri kırma" ile kastedilen mana, develerin üzerindeki zarif ve narin kadınları rahatsız etmemek için dikkatli olmasının istenmesidir.
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Yahya b. Said, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nâfi, ona da İbn Ömer, Ömer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ömer, Rasulullah'a (sav): 'İçimizden biri cünüp iken uyuyabilir mi?' diye sordu. Rasulullah (sav): 'Evet, abdest alırsa uyuyabilir' cevabını verdi. [Tirmizi: 'Bu konuda Ammâr, Âişe, Cabir, Ebû Said ve Ümmü Seleme’den nakledilen hadisler de vardır' demiştir. Ebû İsâ (Tirmizî) şöyle demiştir: Ömer’in hadisi, bu konudaki en güzel ve en sahih rivayettir. Hz. Peygamber'in (sav) ashabınının ve tabiunun pek çoğunun sözü bu hadise göredir. Süfyân es-Sevrî, İbnü’l-Mübârek, Şâfiî, Ahmed ve İshâk da böyle hüküm vermiştir. 'Cünüp olan kişi uyumak isterse, uyumadan önce abdest alır.' demişlerdir.]
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Eyyüb, ona Ebu Kilabe, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Ümmü Süleym, (kervanın) yükleri arasındaydı. Hz. Peygamber'in kölesi Enceşe de kervanı sürüyordu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ey Enceşe! Şişeleri (narin kadınları) taşıyan (develeri) sürerken ağır ol."
Bize Adem, ona Şube, ona Sabit el-Bünânî, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir seferdeyken, bir deve sürücüsü, kervanını (hızlı) sürüyordu. Rasulullah (sav) ona "Ey Enceşe! Kibar ol! Yazıklar olsun sana! cam şişeler (gibi narin ve zarif olan kadınların) develerini yavaş sür" buyurdu.
Bize Müsedded, ona Hammad, ona Sabit el-Bünânî, ona da Enes b. Malik; (T) Bize Eyyüb, ona Ebu Kilabe, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir seferdeyken, yanında Enceşe isimli siyah tenli bir kölesi deve kervanını (hızlı) sürüyordu. Rasulullah (sav) ona "Yazık sana ey Enceşe! Cam şişeleri (nazik hanımların develerini) yavaş sür!" buyurdu.