5045 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe, ona Leys b. Sa'd, ona İbn Aclân, ona Ka'ka', ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Müslüman, dilinden ve elinden diğer Müslümanların güvende oldukları kimsedir. Mümin ise insanların canları ve malları konusunda kendisine güven duyduğu kimsedir."
Açıklama: İsnad Muhammed b. Aclân dolayısıyla kavîdir.
Bize Nuh, ona Abdullah, ona da Saîd el-Makburî şöyle rivayet etmiştir: Abdullah b. Ömer'i birisi ile fısıltılı bir şekilde konuşurken gördüm, sonra aralarına bir kişi girer gibi oldu. Abdullah b. Ömer o adamın göğsüne vurdu ve Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "İki kişi aralarında konuşurken üçüncü kişi izin almadan aralarına girmesin" Bize Yakub, ona Babası (İbrahim b. Sa'd), ona İbn İshak, ona Saîd b. Ebu Saîd el-Makburî, ona Teymoğullarının Mevlâsı Übeyd b. Cüreyc, aynı hadis rivayet etmiştir.
Açıklama: Hasen li-ğayrihi bir hadistir. Bu ise Abdullah b. Ömer el-Umeri'nin zayıflığı sebebiyle zayıf bir isnaddır.
Bize Yezîd, ona Muhammed b. İshak, ona Salih b. İbrahim, ona Abdurrahman el-A'rec, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biriniz üzüm bağına kerm demesin. Kerm (şerefli) olan ancak Müslüman kişidir."
Bize Ali b. Ayyâş, ona Şuayb b. Ebu Hamza, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Üç kişi bir arada iken, iki kişi, üçüncüden ayrı bir şekilde, kendi aralarında fısıldaşmasın. Bir kişi kardeşini oturduğu yerden kaldırıp sonra da onun yerine oturmasın."
Bize Vekî, ona Süfyân, ona Abu Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Üzüme kerm adını vermeyin. Kerm (şerefli) olan ancak Müslüman kişidir."
Bize Ravh, ona Malik, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona Babası (Ebu Salih Semmân), ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "(Kendini beğenmiş bir şekilde) 'insanlar helak olmuş' diyen bir kişiyi işitirseniz (bilin ki) insanların en çok helak olanı o kişidir."
Bize İshak, ona A'meş, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah b. Mesud Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Üç kişi bir arada iken, iki kişi arkadaşlarından ayrı bir şekilde kendi aralarında fısıldaşmasın. Çünkü bu durum üçüncü kişiyi üzer."
Bize Yunus, ona Leys, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) üç kişi bir arada iken, iki kişi, üçüncüden ayrı bir şekilde, kendi aralarında fısıldaşmasını yasaklamıştır.
Bize Yunus, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyûb, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "(Üç kişi bir arada iken), iki kişi, üçüncüden ayrı bir şekilde, kendi aralarında fısıldaşmasın. Bir kişi kardeşini oturduğu yerden kaldırıp sonra da onun yerine oturmasın."
Bize Haccâc, ona İbn Cüreyc, ona Ziyad b. Sa'd, ona Tev'eme'nin Mevlâsı Salih, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir topluluk bir mecliste oturur, sonra Allah'ı zikretmeden kalkıp giderse, Kıyamet günü o meclisten onlara kalan hüzün ve pişmanlıktır."
Açıklama: Hadis sahih isnad Sâlih mevlâ et-Tev'eme dolayısıyla hasendir.