Giriş

Bize Kuteybe b. Sa’id, ona Leys, ona İbn Ebu Müleyke, ona da Misver b. Mahreme (r. anhümâ) şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber birçok kaftan dağıtmıştı ama bunlardan babam Mahreme’ye birşey vermemişti. Mahreme bana 'Yavrucuğum! Haydi beraberce Hz. Peygamber'e gidelim' dedi. Babamla beraber gittim. Babam bana "Eve gir, Hz. Peygamber'i bana çağır-" dedi. Misver sözlerine şöyle devam etti: Hz. Peygamber'i babam için çağırdım. Hz. Peygamber bu elbiselerden bir elbise omuzunda olduğu halde babamın yanına çıktı ve "Bunu senin için ayırdık" dedi. Misver dedi ki: Babam kaftana (sevinçle) baktı ve "Mahreme razı oldu" dedi.


Açıklama: İbn Tin son kısmı ve Mahreme şöyle dedi: "Mahreme razı oldu." Kastallânî, Ahmed b. Muhammed, İrşadü's-sârî li şerhi sahihi Buhârî, Mısır: el-Matbaatu'l-emiriyyetü'l-kübrâ, 1323), 4/351.

    Öneri Formu
20736 B002599 Buhari, Hibe, 19

Bize Yahya b. Kaze'a (el-Kuraşî), ona Malik (b. Enes el-Esbahî), ona Ebû Hazim (Seleme b. Dînar), ona da Sehl b. Sa'd (es-Sâidî) (ra) şunu rivayet etti: Hz. Peygamber'e (sav) bir içecek getirildi. Hz. Peygamber (sav) ondan biraz içti. Bu esnada sağında bir delikanlı, solunda da yaşlılar vardı. Delikanlıya, "Bana müsaade edersen (içeceğin kalanını) onlara veriririm" dedi. Delikanlı, Sizden gelen nasibim konusunda hiç kimseyi kendime tercih edemem, ya Rasulallah! diye karşılık verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) içeceği hemen delikanlının eline bırakıverdi.


    Öneri Formu
20775 B002602 Buhari, Hibe, 22

Bize Kuteybe b. Said (es-Sekafî), ona Malik (b. Enes el-Esbahî), ona Ebu Hazim (Seleme b. Dînar), ona da Sehl b. Sa'd (es-Sâidî) (ra) şunu rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e (sav) bir içecek getirildi. Hz. Peygamber (sav) ondan biraz içti. Bu esnada sağında bir delikanlı, solunda da yaşlılar vardı. Delikanlıya, "(İçeceğin kalanını) onlara vermem için bana müsaade eder misin?" dedi. Delikanlı, Hayır. Vallahi, sizden gelen nasibim konusunda hiç kimseyi kendime tercih etmem! diye karşılık verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) içeceği hemen delikanlının eline bırakıverdi.


    Öneri Formu
20789 B002605 Buhari, Hibe, 23

Bize Müsedded (b. Müserhed el-Esedî), ona Hammad b. Zeyd (el-Ezdî), ona Ubeydullah b. Ebu Bekir (el-Ensarî), ona da Enes b. Malik'in (ra) rivayet ettiğine göre adamın biri, Hz. Peygamber'in (sav) evindeki deliklerden birinden içeri baktı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) elindeki ok temreni ile ya da temrenleri ile adama doğru kalktı. Öyle ki bu esnada temreni batırmak üzere gizlice adama yanaşırken kendisini izler gibiyim!"


    Öneri Formu
22140 B006242 Buhari, İsti'zan, 11

Bize Ebu Nuaym, ona Ömer b. Zer; (T) Bize Muhammed b. Mukatil, ona Abdullah b. Mübarek, ona Ömer b. Zer, ona Mücahid, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah'la (sav) birlikte evine girdim. Bir kap içinde süt buldu. Bana "Ey Ebu Hirr! Suffe'de kalanlara git, onları bana çağır." dedi. Hemen onların yanına gittim ve kendilerini çağırdım. Onlar da geldiler ve Rasulullah'ın huzuruna girmek için izin istediler. O da kendilerine izin verdi, onlar da içeri girdiler.


    Öneri Formu
22148 B006246 Buhari, İsti'zan, 14

Bize Ahmed b. Abde ed-Dabbî, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyûb, ona Ebu Osman en-Nehdî, ona da Ebu Musa el-Eş'arî rivayet etmiş ve şöyle demiştir: Hz. Peygamber'le (sav) birlikte yürüyordum Ensardan birinin bahçesine girdi ve tuvalet ihtiyacını karşıladı. Ardından bana, "Ey Ebu Musa! Kapıya dikkat et de hiç kimse izinsiz yanıma gelmesin." dedi. Derken bir adam gelip kapıyı çaldı. "Kim o?" diye sordum. "Ebu Bekir." diye cevap verdi. "Ya Rasulallah! Bu gelen Ebu Bekir'dir. Yanınıza gelmek için izin istiyor." dedim. "Ona izin ver ve kendisini Cennet'le müjdele!" buyurdu. Ebu Bekir içeri girdi ve kendisini Cennet'le müjdeledim. Sonra başka bir adam geldi ve kapıyı çaldı. "Kim o?" diye sordum. "Ömer." diye cevap verdi. "Ya Rasulallah! Bu gelen Ömer'dir. Yanınıza gelmek için izin istiyor." dedim. "Ona kapıyı aç ve kendisini Cennet'le müjdele!" buyurdu. Ben de kapıyı açtım ve kendisini Cennet'le müjdeledim. Ardından bir başka adam daha geldi. Kapıyı çaldı. "Kim o?" dedim. "Osman." diye cevap verdi. "Ya Rasulallah! Bu gelen Osman'dır. Yanınıza gelmek için izin istiyor." dedim. "Ona kapıyı aç ve başına gelecek bir musibet karşısında kendisini Cennet'le müjdele!" buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) şöyle dedi: Bu, hasen sahih bir hadistir. Bu hadis, Ebu Osman en-Nehdî yoluyla bir çok kişiden rivayet edilmiştir. Bu konuda Cabir (b. Abdullah) (ra) ve (Abdullah) b. Ömer'den de (r. anhümâ) rivayet bulunmaktadır.


    Öneri Formu
21887 T003710 Tirmizi, Menâkıb, 18

Bize Muhammed b. Beşşâr (el-Abdî), ona Abdülvehhab (b. Abdülmecid es-Sakafî), ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona da İkrime'nin (mevla İbn Abbas) rivayet ettiğine göre Rifâa karısını boşadı. Bilahare bu kadınla Abdurrahman b. Zübeyr el-Kurazî evlendi. Olayla ilgili olarak Hz. Âişe (r. anhâ) şöyle demiştir: Kadının üzerinde yeşil bir baş örtüsü vardı. Kadın, (kocasıyla ilgili olarak) Hz. Âişe'ye dert yandı. Ona (gördüğü şiddetten kaynaklanan) cildindeki yeşil rengi gösterdi. Rasulullah (sav) gelince -(ravi İkrime şöyle dedi;) ki kadınlar genellikle birbirine arka çıkarlar- Hz. Âişe (r. anhâ); "Mü'min kadınların karşılaştıkları çile gibisini görmedim. Kadının cildi, giysisinden çok daha yeşil!" dedi. Bu arada Abdurrahman b. Zübeyr, kadının Rasulullah'ın (sav) yanına geldiğini duymuştu. Hemen yanına başka bir kadından olan iki oğlunu alıp o da geldi. Kadın; "Vallahi, benim ona karşı hiçbir suçum yok. - Elbisesinden bir püskül alarak- şu da var ki ondaki şey, benim (cinsel) ihtiyacımı şundan daha iyi gideriyor değil!" dedi. Abdurrahman b. Zübeyr de; "Vallahi, yalan söylüyor, ya Rasulallah! Ben onu kesinlikle deri silkeler gibi silkeliyorum. Fakat o, (tekrar) Rifâa'yı istediği için sıkıntı çıkarıyor." dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) kadına hitaben; "Durum öyleyse kocan Abdurrahman senin balından tatmadıkça Rifâa'ya helal olmazsın ya da (ravi tereddüt etmiştir) Rifâa'ya uygun olmazsın." buyurdu. Ardından Abdurrahman b. Zübeyr'in yanındaki iki oğluna baktı ve "Oğulların mı bunlar?" diye sordu. Abdurrahman b. Zübeyr; "Evet." diye cevap verdi. Bu durum karşısında Rasulullah (sav) kadına şöyle buyurdu: "Davasını sürdüğün iddian işte bu! Vallahi, oğulları ona, karganın kargaya benzediğinden çok daha fazla benziyorlar."


    Öneri Formu
18715 B005825 Buhari, Libâs, 23

Salim'in bildirdiğine göre Abdullah b. Ömer şöyle demiştir: Bundan sonra Rasulullah (sav) ve Übey b. Ka'b, içerisinde İbn Sayyâd'ın bulunduğu hurmalığa doğru yöneldiler. Öyle ki, Rasulullah (sav) oraya girdiğinde, İbn Sayyad kendisini görmeden onu gafil avlayıp ondan bir şeyler işitmek için hurma gövdelerinde saklanmaya başladı. O sırada İbn Sayyad da elbisesi içerisinde, içinden hırıltı (gelen) -ravi şüpheye düşerek benzer başka bir kelime zikremiştir- yatağına uzanmış vaziyette idi. (Derken), İbn Sayyâd'ın annesi, hurma gövdelerinde gizlenmiş haldeki Nebî'yi (sav) gördü. İbn Sayyad'a "Ya Sâfi, -râvinin dediğine göre Sâfi, İbn Sayyâd'ın ismidir- bu Muhammed'dir" dedi. (O esnada) İbn Sayyad kendine geldi. Rasulullah (sav) da, "Eğer onu bırakıp (uyandırmasaydı, İbn Sayyâd'ın durumu) ortaya çıkacaktı." buyurdu.


    Öneri Formu
20905 B006174 Buhari, Edeb, 97

Bize Muhammed b. Beşşâr (el-Abdî), ona Muhammed (b. Cafer el-Hüzelî), ona Şube (b. Haccâc el-Atekî), ona Kasım b. Mihrân (el-Kaysî), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz namaz kılarken ne ön ne de sağ tarafına tükürmesin. Mutlaka tükürmesi gerekiyorsa soluna veya ayağının altına tükürsün." Ebu Hureyre (ra) dedi ki: "Böyle yapamayacaksa da Hz. Peygamber'in (sav) yaptığı gibi yapsın. Hz. Peygamber (sav) bu şekilde elbisesinin içine tükürür (gibi yapmış) ve elbisesini ovalamıştı."


    Öneri Formu
20937 N000310 Nesai, Taharet, 193

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Yezid b. Husayfe, ona Büsr b. Saîd, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) şöyle rivayet etmiştir: Ensarın oturduğu meclislerden birindeydim. Birden Ebu Musa (el-Eş'arî) çıkageldi. Korkmuş gibiydi ve şöyle dedi: "Ömer'in huzuruna girmek için üç kez izin istedim. Bana izin verilmedi. Ben de geri döndüm. Ömer, 'Seni bizden engelleyen şey nedir?' diye sordu. Ben, 'Üç kez izin istedim, bana izin verilmedi, ben de döndüm. Zira Rasulullah (sav); 'Biriniz üç kez izin ister de kendisine izin verilmezse geri dönsün.' buyurdu dedim. Bunun üzerine Ömer,'Vallahi, bu hadisle ilgili mutlaka bir delil getireceksin.' dedi. Aranızda bu hadisi Hz. Peygamber'den (sav) duyan biri var mı? Bunun üzerine Übey b. Ka'b, 'Seninle birlikte ancak bu topluluğun en küçüğü kalkıp gelebilir.' dedi. Oradaki topluluğun en küçüğü bendim. Onunla birlikte kalkıp Ömer'e gittik. Ardından Ömer'e, Hz. Peygamber'in (sav) bunu söylediğini haber verdim." İbn Mübarek dedi ki: Bana bu hadisi, İbn Uyeyne, ona Büsr, ona da Ebu Said (ra) rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
22146 B006245 Buhari, İsti'zan, 13