5008 Kayıt Bulundu.
Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus; (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, o ikisine de A'meş bu isnadla rivayet etti.
Açıklama: Hadisin tamamı için bk. M005697.
Bize bu hadisi aynı zamanda İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus; (T) Bize İbn Ebû Ömer, ona Süfyan, her ikisine de A'meş bu isnadla rivayet etti.
Açıklama: Hadisin tamamı için bk. M005697.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, (T) Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus, ikisine Ameş bir önceki hadisin isnadıyla, yine o hadisle aynı manada bir hadis rivayet etmiştir: "Aranızda rakûb (yol gözleyen) diye kime dersiniz?" Biz "Çocuğu olmayana deriz" dedik. Bunun üzerine (Rasulullah şöyle izah etti:)"Çocuğu doğmayan kişi rakûb değildir. Asıl rakûb (yol gözleyen) çocuklarından hiç birini kendinden önce ahirete göndermeyendir." Daha sonra "Peki sizce pehlivan kimdir?" diye sordu. "Hiç kimsenin sırtını yere getiremediği kimsedir" dedik. (Rasulullah şöyle izah etti:) "Öyle değildir. Asıl pehlivan öfkelendiği zaman kendisini tutandır" buyurdu.
Açıklama: Hadisin tamamı için bk. M006641.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, (T) Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus, ikisine Ameş bir önceki hadisin isnadıyla, yine o hadisle aynı manada bir hadis rivayet etmiştir: "Aranızda rakûb (yol gözleyen) diye kime dersiniz?" Biz "Çocuğu olmayana deriz" dedik. Bunun üzerine (Rasulullah şöyle izah etti:)"Çocuğu doğmayan kişi rakûb değildir. Asıl rakûb (yol gözleyen) çocuklarından hiç birini kendinden önce ahirete göndermeyendir." Daha sonra "Peki sizce pehlivan kimdir?" diye sordu. "Hiç kimsenin sırtını yere getiremediği kimsedir" dedik. (Rasulullah şöyle izah etti:) "Öyle değildir. Asıl pehlivan öfkelendiği zaman kendisini tutandır" buyurdu.
Açıklama: Hadisin tamamı için bk. M006641.
Bana Züheyr b. Harb, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Ubeydullah b. Ebu Yezid, ona Mücahid, ona İbn Ebu Leyla, ona da Ali b. Ebu Tâlib; (T) Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr ve Ubeyd b. Yaîş, onlara Abdullah b. Nümeyr, ona Abdülmelik, ona Atâ b. Ebu Rabâh, ona Mücahid, ona İbn Ebu Leyla, ona da Ali b. Ebu Tâlib; Hakem'in rivayet ettiği hadisin benzerini nakletmiştir. Ancak hadiste şöyle bir ilavede bulunmuştur: Hz. Ali 'Hz. Peygamber'den (sav) duyduğumdan beri bu duayı bırakmadım.' Ona 'Sıffîn gecesinde bile mi?' diye sorulunca, 'Sıffîn gecesinde bile' diye cevap verdi. Atâ'nın Mücâhid'den, onun da İbn Ebû Leylâ'dan rivayetinde 'Sıffın gecesinde bile mi dedim?' şeklinde bir kayıt vardır.
Bize Kuteybe b. Saîd ve Osman b. Ebû Şeybe -Lafız Kuteybe'ye aittir-, onlara Cerîr, ona el-A'meş, ona İbrahim et-Teymî, ona el-Hâris b. Süveyd, ona Abdullah b. Mesûd (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Aranızda 'rakûb' diye kime dersiniz?" Biz "Çocuğu olmayana deriz" dedik. Bunun üzerine "Çocuğu doğmayan kişi 'rakûb' değildir. Asıl 'rakub' çocuklarından hiç birini kendinden önce ahirete göndermeyendir." Daha sonra "Peki sizce pehlivan kimdir?" diye sordu. "Hiç kimsenin sırtını yere getiremediği kimsedir" dedik. "Öyle değildir. Asıl pehlivan, öfkelendiği zaman kendisini tutandır" buyurdu.
Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, İbn Nümeyr ve Ebu Küreyb –lafız Yahya'ya aittir-, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakîk ona da Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Üç kişi (bir arada) bulunduğunuzda, (sizden) iki kişi, diğer arkadaşlarını bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasın. Zira bu, onu (üçüncü kişiyi) üzer."
Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, İbn Nümeyr ve Ebu Küreyb –lafız Yahya'ya aittir-, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakîk ona da Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Üç kişi (bir arada) bulunduğunuzda, (sizden) iki kişi, diğer arkadaşlarını bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasın. Zira bu, onu (üçüncü kişiyi) üzer."
Bize Hennâd, ona Ebu Muâviye, ona A'meş; (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyân, ona A'meş, ona Şakîk ona da Abdullah, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Üç kişi (bir arada) bulunduğunuzda, (sizden) iki kişi, arkadaşlarını bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasın." Süfyan'dan gelen hadisin metni ise şöyledir: "İki kişi, üçüncü kişiyi bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasınlar. Çünkü bu durum, onu (üçüncü kişiyi) üzer." Ebu İsa [Tirmizî] şöyle demiştir: Bu, sahih bir hadistir. Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "İki kişi, üçüncü birini bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasınlar. Bu durum, mümine eziyet verir. Allah (cc) ise müminin rahatsız olmasından hoşnut olmaz." Bu konuda İbn Ömer, Ebu Hüreyre ve İbn Abbas'tan da hadis rivayet edilmiştir.
Bize Ahmed b. Muhammed (b. Musa), ona Abdullah b. Mübarek (b. Vadıh), ona Mesudî (Abdurrahman b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mesud), ona Velid b. Ayzâr, ona Ebu Amr eş-Şeybanî, ona da İbn Mesud şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'a (sav) 'Ya Rasulullah! Amellerin en faziletlisi hangisidir?' diye sordum. "Vaktinde kılınan namazdır." buyurdu. 'Ya Rasulullah! Ondan sonra hangisidir?' dedim. "Anne babaya iyi davranmaktır." buyurdu. 'Ya Rasulullah! Peki ondan sonra hangisidir?' diye sordum. "Allah yolunda cihad etmektir." buyurdu. Sonra da benimle konuşmasını sonlandırdı. Eğer ona sormaya devam etseydim, o da bana cevap vermeye devam edecekti. Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Ebu Amr eş-Şeybanî'nin adı Sa'd b. İyas'tır. Ayrıca bu, hasen sahih bir hadistir. eş-Şeybanî, Şu'be ve başkaları bu hadisi Velid b. Ayzâr'dan rivayet etmiştir. Yine bu hadis, Ebu Amr eş-Şeybanî'nin İbn Mesud'dan aktardığı başka tariklerle de rivayet edilmiştir.