Giriş

Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara İbn Uleyye,- Ebu Bekir rivayetinde senedde şöyle devam etti:- ona İsmail b. Uleyye, ona Abdülaziz b. Süheyb, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Resulullah (sav) şöyle buyurdu: "Biriniz dua ettiği zaman duasında ısrarcı olsun! Allah'ım! dilersen bana ver! demesin. Çünkü Allah'ı zorlayacak hiçbir şey yoktur."


    Öneri Formu
279279 M006811-2 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 7

Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail - yani İbn Cafer-, ona el-A'lâ, ona babası (Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî), ona da Ebu Hüreyre, Resulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz dua ettiği vakit : Allah'ım! dilersen beni affet! demesin. Lâkin Kesin, kararlı ve azimli istesin, rağbetini arttırsın. Çünkü Allah'ın verdiği hiçbir şey ona zor gelmez."


    Öneri Formu
279280 M006812-2 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 8

Bize Halef b. Hişâm ve Ebu'r-Rabî, onlara Hammad b. Zeyd, ona Eyyub, ona da Ebu Osman, Ebu Musa’nın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir yolculukta Nebi (sav) ile beraberdik... (Eyyub) Asım'ın hadisinin benzerini şöyle rivayet etti: Bir yolculukta Nebi (sav) ile beraberdik. İnsanlar sesli tekbir getirmeye başladılar. Bunun üzerine Nebi (sav): "Ey insanlar! Kendinize acıyın; siz ne bir sağıra; ne de uzakta olan birine dua ediyorsunuz! Muhakkak sizinle beraber olan; sizi işiten, size yakın olan bir zâta dua ediyorsunuz" buyurdu. Ebu Musa: Ben O'nun arkasındaydım ve güç kuvvet ancak Allah'a mahsustur, diyordum. Bunun üzerine de: "Ey Abdullah b. Kays! Sana cennet hazinelerinden bir hazine göstereyim mi?" dedi. Ben: Evet, Ey Allah’ın Resulü! dedim. "Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur, de!" buyurdular.


    Öneri Formu
279275 M006866-2 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 45

Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail -yani İbn Cafer-, ona el-'Alâ, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hüreyre, Resulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz dua ettiği vakit : Allah'ım! dilersen beni affet! demesin. Lâkin Kesin, kararlı ve azimli istesin, rağbetini arttırsın. Çünkü Allah'ın verdiği hiçbir şey ona zor gelmez."


    Öneri Formu
279281 M006812-3 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 8

Bize İbn Nümeyr, İshak b. İbrahim ve Ebu Said el-Eşecc, onlara Hafs b. Ğiyâs, ona da Âsım bu isnadla bu hadîsin benzerini rivayet etti: Bir yolculukta Nebi (sav) ile beraberdik. İnsanlar sesli tekbir getirmeye başladılar. Bunun üzerine Nebi (sav): "Ey insanlar! Kendinize acıyın; siz ne bir sağıra; ne de uzakta olan birine dua ediyorsunuz! Muhakkak sizinle beraber olan; sizi işiten, size yakın olan bir zâta dua ediyorsunuz" buyurdu. Ebu Musa: Ben O'nun arkasındaydım ve güç kuvvet ancak Allah'a mahsustur, diyordum. Bunun üzerine de: "Ey Abdullah b. Kays! Sana cennet hazinelerinden bir hazine göstereyim mi?" dedi. Ben: Evet, Ey Allah’ın Resulü! dedim. "Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur, de!" buyurdular.


    Öneri Formu
279276 M006863-2 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 44

Bize İbn Nümeyr, İshak b. İbrahim ve Ebu Said el-Eşecc, onlara Hafs b. Ğiyâs, ona da Âsım'dan naklen bu isnadla bu hadîsin benzerini rivayet etti: Bir yolculukta Nebi (sav) ile beraberdik. İnsanlar sesli tekbir getirmeye başladılar. Bunun üzerine Nebi (sav): "Ey insanlar! Kendinize acıyın; siz ne bir sağıra; ne de uzakta olan birine dua ediyorsunuz! Muhakkak sizinle beraber olan; sizi işiten, size yakın olan bir zâta dua ediyorsunuz" buyurdu. Ebu Musa: Ben O'nun arkasındaydım ve güç kuvvet ancak Allah'a mahsustur, diyordum. Bunun üzerine de: "Ey Abdullah b. Kays! Sana cennet hazinelerinden bir hazine göstereyim mi?" dedi. Ben: Evet, Ey Allah’ın Resulü! dedim. "Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur, de!" buyurdular.


    Öneri Formu
279277 M006863-3 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 44

Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Fudayl ve Ebu Muâviye, onlara Âsım, ona da Ebu Osman, Ebu Musa’nın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir yolculukta Nebi (sav) ile beraberdik. İnsanlar sesli tekbir getirmeye başladılar. Bunun üzerine Nebi (sav): "Ey insanlar! Kendinize acıyın; siz ne bir sağıra; ne de uzakta olan birine dua ediyorsunuz! Muhakkak sizinle beraber olan; sizi işiten, size yakın olan bir zâta dua ediyorsunuz" buyurdu. Ebu Musa: Ben O'nun arkasındaydım ve güç kuvvet ancak Allah'a mahsustur, diyordum. Bunun üzerine de: "Ey Abdullah b. Kays! Sana cennet hazinelerinden bir hazine göstereyim mi?" dedi. Ben: Evet, Ey Allah’ın Resulü! dedim. "Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur, de!" buyurdular.


    Öneri Formu
279278 M006862-2 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 44

Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir ve İbn Nümeyr, onlara Musa el-Cühenî, T Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr – hadis onun lafızlarıyla aktarılmıştır- ona babası, ona Musa el-Cühenî, ona da Mus‘ab b. Sa‘d, babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir bedevi Resulullah’a (sav) gelerek: Bana sürekli okuyacağım bir dua öğret! dedi. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "'Allah'dan başka hiç bir ilâh yoktur. O'nun ortağı da yoktur. Allah en büyüktür. (O'nu) büyük olarak anarım. Allah'a çok hamdolsun, âlemlerin Rabbi olan Allah'ı tenzih ederim. Güç ve kuvvet ancak aziz, hakim olan Allah'a mahsustur' de!". Bedevi: Bunlar Rabbim için; ya kendim için nasıl dua edeyim? diye sordu. "'Allah'ım! Beni affet! Bana merhamet et! Bana hidayet ver! Ve beni rızıklandır!' de." buyurdular. Musa: "'Bana afiyet ver!' ifadesinin rivayette yer alıp almadığı hususunda şüphe ediyorum ve kesin olarak bilmiyorum." demiştir. İbn Ebu Şeybe rivayetinde Musa'nın bu sözüne yer vermemiştir.


    Öneri Formu
279284 M006848-3 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 33

Bize el-Ensârî, ona Ma'n, ona Malik, ona Yahyâ b. Saîd, ona da Muhammed b. İbrahim et-Teymî, Âişe’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) yanı başında uyumaktaydım. Geceleyin onu yanımda bulamadım, elimle araştırdığımda elim ayaklarına dokundu; secde vaziyetinde şöyle dua etmekteydi: "Gazabından hoşnutluğuna, cezalandırmandan bağışlanmana sığınırım, seni nasıl öveceğimi bilemem, sen kendini övdüğün gibisin." Tirmizî: Bu hasen bir hadistir. Farklı bir isnadla Âişe’den rivâyet edilmiştir. Bize Kuteybei ona Leys ona Yahya b. Saîd bu senedle hadisin bir benzerini bize aktarmış olup şu ilaveyi yapmıştır: "Senden sana sığınırım, Seni nasıl öveceğimi bilemem".


    Öneri Formu
279225 T003493-2 Tirmizi, Daavât, 75

Bize Ebu Musa Muhammed b. el-Müsenna, İbrahim b. Yakup ve diğerleri, onlara Hammad b. İsa el-Cüheni, ona Hanzala b. Ebu Süfyan el-Cümahî, ona Salim b. Abdullah, ona da babası (Abdullah b. Ömer), Ömer b. Hattab'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), duâda ellerini kaldırdığı zaman onları yüzüne sürmedikçe indirmezdi. Muhammed b. el-Müsenna kendi rivâyetinde: “Ellerini yüzüne sürmedikçe aşağı koymazdı” demektedir. Ebû Îsâ (et-Tirmizî) 'Bu hadis sahih garibtir. Hadisi sadece Hammad b. İsa'nın rivâyeti olarak bilmekteyiz. O bu hadisi rivayette teferrüd etmiştir (tek kalmıştır). Bu kimse kalîlu'l-hadîs (hadis rivâyeti az olan) bir ravidir. Birçok kişi ondan hadis rivâyet etmiştir. Senedde yer alan Hanzala b. Ebu Süfyân sika (güvenilir) bir ravidir. Yahya b. Said de onun güvenilir olduğunu söylemiştir' dedi.


    Öneri Formu
279226 T003386-2 Tirmizi, Daavât, 115