5045 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Hüşeym, ona Seyyâr, ona Şa'bî, ona da Cabir b. Abdullah şunu rivayet etti: Hz. Peygamber'le (sav) birlikte bir yolculuktaydık. Bizler yolculuk dönüşü evlerimize girmek için harekete geçince Hz. Peygamber (sav) "şimdilik bekleyin, gece olunca girelim. Böylece saçı başı dağınık olan kadınlar taransın, kocası gurbette olan kadınlar da fazla tüylerini alsın" buyurdu. [Ebû Davud şöyle dedi: Zührî, yolculuk dönüşü eve girişler, yatsıdan sonradır dedi.] [Fakat akşamdan sonra girmekte de bir sakınca yoktur.]
Açıklama: Hz. Peygamber yolculuktan dönen ashabına sabahın erken saatinde evlere girmeyi yasaklamasının nedeni kocalarının geleceğinden habersiz olan kadınlara hazırlık yapma fırsatı tanımaktır. Böylece eşlerinin yakın bir mesafede olduğunu duyan kadınlar kişisel bakımlarını yapacak, evlerini temizleyip toparlayacaklardır. Böylece eşler arasındaki sevgi ve muhabbet daha da artacaktır.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ubeydullah, ona Nâfi', ona da İbn Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre, Nebi (sav) Hayber gazvesinde şöyle buyurmuştur: "Kim şu bitkiden -yani sarımsaktan- yemiş ise sakın mescidimize yaklaşmasın!"
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Asım, ona İbn Cüreyc, ona da Atâ'nın rivayet ettiğine göre Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: Peygamber (sav) sarmısağı kast ederek: "Kim şu bitkiden yediyse mescitlerimize gelip aramıza karışmasın!" buyurdu. Ben (Atâ b. Ebu Rebah): 'Acaba bununla neyi kastetmişti?', dedim. O (Câbir): 'Kanaatimce olsa olsa çiğ sarmısağı kastetmiştir' dedi. Mahled b. Yezid'in naklettiğine göre İbn Cüreyc burada 'kanaatimce olsa olsa kötü kokusunu kastetmiştir' diye rivayet etmiştir. Ahmed b. Salih'in İbn Vehb'den yaptığı rivayette Hz. Peygamber'e (sav) (bir tencere getirildi ifadesinin yerine) bir tabak getirildi, denilmiştir. İbn Vehb: 'Yani içinde yeşillik bulunan bir tabak demek istiyor' demiştir. Leys ve Ebu Safvan ise Yunus'tan naklettikleri rivayetlerinde tencereden bahsedilen kısmı zikretmemişlerdir. Binaenaleyh bu sözler ez-Zührî'ye mi aittir yoksa hadisin parçası mıdır, bilemiyorum.
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvâris, ona da Abdülaziz şöyle demitir: Bir adam Enes'e: 'Sen, Rasulullah'ın (sav) sarımsak hakkında ne söylediğini duydun mu?' diye sorunca Enes şöyle demiştir: Rasullulah (sav) şöyle buyurdu: "Kim bu bitkiden yemiş ise bize yaklaşmasın yahut bizimle birlikte namaz kılmasın."
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Asım, ona İbn Cüreyc, ona da Atâ'nın rivayet ettiğine göre Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: Peygamber (sav) sarmısağı kast ederek: "Kim şu bitkiden yediyse mescitlerimize gelip aramıza karışmasın!" buyurdu. Ben (Atâ b. Ebu Rebah): 'Acaba bununla neyi kastetmişti?', dedim. O (Câbir): 'Kanaatimce olsa olsa çiğ sarmısağı kastetmiştir' dedi. Mahled b. Yezid'in naklettiğine göre İbn Cüreyc burada 'kanaatimce olsa olsa kötü kokusunu kastetmiştir' diye rivayet etmiştir. Ahmed b. Salih'in İbn Vehb'den yaptığı rivayette Hz. Peygamber'e (sav) (bir tencere getirildi ifadesinin yerine) bir tabak getirildi, denilmiştir. İbn Vehb: 'Yani içinde yeşillik bulunan bir tabak demek istiyor' demiştir. Leys ve Ebu Safvan ise Yunus'tan naklettikleri rivayetlerinde tencereden bahsedilen kısmı zikretmemişlerdir. Binaenaleyh bu sözler ez-Zührî'ye mi aittir yoksa hadisin parçası mıdır, bilemiyorum.