4991 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir, ona Abde b. Süleyman ve Muhammed b. Bişr, onlara Said, ona Katâde, ona da Enes'in naklettiğine göe, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ehl-i kitaptan bir kimse size selam verdiği zaman, 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize üzerine olsun)' deyiniz."
Bize Ebu Bekir, ona Ebu Muâviye, ona A'meş, ona Müslim, ona da Mesrûk'un rivayet ettiğine göre Hz. Aişe şöyle demiştir: Hz. Peygamber'e Yahudilerden bazı insanlar geldi ve 'es-Sâmü aleyke yâ Ebe'l-Kâsım (Ölüm üzerine olsun ey Ebu'l-Kâsım)" dediler. O da (buna karşılık): 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' buyurdu.
Bize Ebu Bekir, ona İbn Nümeyr, ona Muhammed b. İshak, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Mersed b. Abdullah el-Yezenî, ona da Ebu Abdurrahman el-Cühenî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ben yarın Yahudilere gideceğim. (Gittiğimizde) Onlara selam vermeyi önce siz başlatmayın. Onlar size selam verdiğininde 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin."
Bize Yahya, ona Şu'be, ona Katâde; (T) Bize İbn Ca'fer, o ikisine Şu'be, ona da Katâde, Enes'in şöyle dediğini rivayet etti: Peygamber'in (sav) ashabı O'na: 'Ehl-i kitap bize selam veriyor. Biz onların selamını nasıl alalım?' diye sordular. Rasulullah: 'Siz de 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin.' buyurdu. [Haccâc bu hadisin bir benzerini rivayet etti. Şu'be: 'Katâde'ye bu hadisi Enes'ten işitip işitmediğini sormadım' dedi.]
Bize Hüşeym, ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Enes, ona da dedesi Enes b. Mâlik, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Ehl-i kitap size selam verdiğinde 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin."
Bize Behz ve Affân, onlara Hemmâm, ona da Katâde, Enes'in şöyle dediğini rivayet etti: Bir Yahudi Nebi (sav) ve ashabının yanına geldi ve (onlara): 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' diyerek selam verdi. Peygamber'in (sav) ashabı da onun selamını aldılar. Bunun üzerine Rasulullah (sav): 'O ancak 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' dedi' buyurdu. Bunun üzerine Yahudi yakalanıp O'nun (sav) huzuruna getirildi ve ve adam yaptığını itiraf etti. Peygamber (sav) de: "Onlara söylediklerini karşılık olarak verin." buyurdu.
Bize Ma'mer, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona da babası (Ebu Salih es-Semmân), Ebu Hureyre'den (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yolda müşriklerle karşılaştığınız zaman, Onlara selam vermeyi önce siz başlatmayın ve onları yolun dar yerinden yürümeye zorlayın."
Bize Ma'mer Katade'nin şöyle dediğini rivayet etti: İbn Ömer tanımadığı bir Yahudiye selam verdi. Kendisine (adamın Yahudi olduğu) haber verilince ona dönüp 'selamımı bana iade et' dedi. Yahudi de 'ettim' karşılığını verdi.
Bize Behz ve Affân, onlara Hemmâm, ona da Katâde, Enes'in şöyle dediğini rivayet etti: Bir Yahudi Nebi (sav) ve ashabının yanına geldi ve (onlara): 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' diyerek selam verdi. Peygamber'in (sav) ashabı da onun selamını aldılar. Rasulullah (sav): 'O ancak 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' dedi' buyurdu. Bunun üzerine Yahudi yakalanıp O'nun (sav) huzuruna getirildi ve ve adam yaptığını itiraf etti. Peygamber (sav) de: 'Onlara söylediklerini karşılık olarak verin' buyurdu.
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Velid b. Sa'lebe et-Tai, ona İbn Büreyde, ona da babası (Büreyde b. Husayb)'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim sabaha ulaştığında veya akşama eriştiğinde şöyle der de sonra o gece veya gündüz ölürse cennete girer: Allah'ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilah yoktur. Beni sen yarattın. Ben senin kulunum. Gücümün yettiği kadar senin ahdin ve vaadin üzereyim. Yaptığım şeylerin şerrinden sana sığınırım. Üzerimdeki nimetini ve günahımı itiraf ederim. Beni affet, günahları senden başka affeden yoktur."