5008 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Cafer, ona Abdurrezzak, ona Ma'mer, ona Hemmâm, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivaet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah, Adem’i kendi sureti üzere yarattı. Boyu altmış zira‘ idi. Onu yarattığında kendisine; 'Git, şu oturmakta olan melek gurubuna selam ver. Sana nasıl karşılık vereceklerini dinle. O selam, senin ve zürriyetinin selamı olacaktır' buyurdu. Bunun üzerine Adem gidip; 'es-Selâmu aleyküm' diye selam verdi. Melekler, 'es-Selâmu aleyke ve rahmetullâh' dediler. Selamlarında 've rahmetullâh' ifadesini eklediler. Cennete giren herkes, Adem'in suretinde olacaktır. İnsanlar o günden bu yana kısalarak geldiler."
Açıklama: Güvenlik ve esenlik manasına gelen, rahmet ve bereket duası olan selam, insanlarla kurulacak olan güzel ilişkinin ilk adımıdır. Cenâb-ı Hakk'ın Âdem'i yarattığında ilk olarak ona âdâbı muaşeret ve insanlarla güzel ilişki kurmanın ilk adımını öğretmiş olması önemli görülmelidir. 'Kendi sureti' ifadesindeki zamirin mercii konusunda iki görüş vardır: 1- Zamir Allah'a râcididr, dolayısıyla cümle, Âdem'i Allah kendi sûretinde yarattı manasına gelir. Bu durumda buradaki "sûret" lafzını sıfat diye anlamak gerekir; yani Allah Âdemi, hayat, ilim, semi, basar gibi kendisinde kâmil manada bulunan bazı sıfatları nâkıs manada olmak üzere Âdem'e de verdi demektir. Bu ibare teşrîf manasına da gelir; yani Allah Âdem'i mahlukatın en şereflisi olarak yaratmış ve onu üstün niteliklerle donatmıştır. 2- Zamir Âdem'e râcidir, buna göre de Allah Adem'i Adem sûretinde, insanların dünyada yaşadıkları sûrette yarattı demektir.Yani Âdem'i yaşayıp vefat ettiği sûrette yaratmıştır, dünyada şekil değiştirmemiştir. Cennetteki sûreti ile dünyadaki sûreti aynıdır. Onun nesli de boy-pos ve güzellik itibariyle aslî sûretlerinde cennete gireceklerdir. Bu hadîsin vurûd sebebi olarak İbn Hamza, el-Beyan ve't-ta'rîf adlı eserinde şöyle bir rivayet kaydeder: "Bir adam kölesini dövüyordu, Hz. Peygamber onu görünce, kendisini azarladı ve; 'Allah Âdem'i de onun sûretinde yarattı' buyurdu." Yani Allah Âdem'i de, senin dövdüğün köle sûretinde yarattı, buyurmuştur. Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: خَلَقَ اللَّهُ آدَمَ عَلَى صُورَتِهِ
Bize, Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Ebu Zinâd, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kıyamet gününde Allah katında isimlerin en zelili adı Meliku'l-emlâk olan adamın ismidir."
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Ebu Zinâd, ona el-A'rac, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Allah katında en zelil isim, adı Meliku'l-emlâk olan adamın ismidir." Süfyân birkaç kez, 'Allah katında isimlerin en zelili' tabirini kullanmıştır. Süfyân başka alimlerin 'Melikü'l-emlâk’ ismini 'Şâhânşâh' Şahların şâhı olarak açıkladıklarını söylemektedir.
Bize Adem b. Ebu İyas, ona İbn Ebu Zi'b, ona Said el-Makburî, ona babası (Keysan), ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah aksırmayı sever, esnemeyi ise çirkin görür. Bir kimse aksırıp Allah'a hamd ettiğinde, onun hamd ettiğini işiten her müslümanın ona 'yerhamükallah (Allah sana merhamet etsin)' demesi üzerine haktır (gereklidir). Esnemeye gelince, o Şeytan'dandır. Birinize esneme hali geldiğinde elinden geldiğince onu def etmeye çalışsın. Biriniz (ağzını yayarak) 'hâh!' diye esnediği zaman Şeytan ona güler.
Bize Malik b. İsmail, ona Abdülaziz b. Ebu Seleme, ona Abdullah b. Dinar, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz aksırdığında 'Elhamdülillah (Allah'a hamd olsun)' desin. Mümin kardeşi veya arkadaşı ona 'yerhamükallah (Allah sana merhamet etsin)' desin. Kendisine 'yerhamükallah' denildiğinde o kimse de 'yehdîkümüllahu ve yüslihu bâleküm (Allah sizlere hidayet eylesin ve halinizi ıslah eylesin)' diye dua etsin."
Bize Asım b. Ali, ona İbn Ebu Zi'b, ona Said el-Makburî, ona babası (Ebu Said Keysan), ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah hapşırıktan hoşlanır, esnemekten hoşlanmaz. Sizden biri hapşırır ve ardından Allah’a hamd eder/Elhamdülillah derse, onu duyan her müslümanın "Yerhamukallah/ Allah seni bağışlasın" demesi gerekir. Esnemek ise şeytandandır. Birinize esneme gelecek olursa yapabildiği kadar ona mani olsun. Zira sizden biri esnediğinde şeytan buna (sevinerek) güler."
Bize Muhammed b. Mukâtil Ebu Hasan, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Hemmâm b. Münebbih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Küçükler büyüklere, yoldan geçenler oturmakta olanlara, sayıca az olanlar kendilerinden kalabalık olanlara selam verirler."
Bize Muhammed, ona Mahled, ona İbn Cüreyc, ona Ziyad, ona Abdurrahman b. Zeyd'in azadlı kölesi Sabit, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Resulullah şöyle buyurdu: "Binek üzerindeki yürüyene, yürüyen oturana, sayıca az olanlar, kendilerinden sayıca çok olanlara selam vermelidir."
Bize İshak b. İbrahim, ona Ravh b. Ubâde, ona İbn Cüreyc, ona Ziyad, ona Abdurrahman b. Zeyd'in azatlısı Sabit, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Binek üzerindekiler yürüyenlere; yürüyenler oturanlara; sayıca az olanlar kendilerinden kalabalık olanlara selam verirler."
Bize Ebu Nuaym, ona Ömer b. Zer; (T) Bize Muhammed b. Mukatil, ona Abdullah b. Mübarek, ona Ömer b. Zer, ona Mücahid, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah'la (sav) birlikte evine girdim. Bir kap içinde süt buldu. Dedi ki; "Ey Ebu Hirr! Suffe ehline git, onları bana çağır." Hemen onların yanına geldim ve kendilerini çağırdım. Onlar da geldiler ve Rasulullah'ın huzuruna girmek için izin istediler. O da kendilerine izin verdi, onlar da içeri girdiler.