4991 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yusuf b. Yakub, ona Ebu Sinan el-Kasmelî, ona Osman b. Ebu Sevde, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim bir hastayı ziyaret ederse, gökten bir melek ona şöyle seslenir: Sana ne mutlu! Yürüyüşün hayırlı mübarek olsun! Kendine cennetten bir köşk hazırladın."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye, ona A’meş, ona Hakem, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Ali, Hz. Peygamber'i (sav) şöyle derken duyduğunu rivayet etmiştir: "Kim hasta olan müslüman kardeşini ziyarete giderse, hastanın yanına varıp da oturuncaya kadar cennet meyvelerinin arasında yürümüş olur. Oturduğu zaman da rahmet onu kuşatır. Sabahleyin ziyaret etmişse, akşama kadar yetmiş bin melek o kimsenin bağışlanması için dua eder. Eğer akşam vakti ziyaret etmişse yine yetmiş bin melek sabaha kadar o kimsenin bağışlanması için dua ederler."
Bize Muhammed b Kesir, ona Süfyân, ona Mansur, ona Ebu Vâil, ona da Ebu Musa el-Eş’ari (ra) Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Karnı aç olanları doyurunuz, hastaları ziyaret ediniz ve esirleri de özgürlüklerine kavuşturunuz." [Hadisin râvilerinden Süfyân, hadisteki 'ânî' kelimesinin esir anlamına geldiğini söylemiştir.]
Bize Humeyd b. Mes’ade, ona Yezid b. Zürey', ona Halid el-Hazzâ, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esma er-Rahabî, ona da Sevban, Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir Müslüman hasta olan Müslüman kardeşini ziyaret ettiği zaman, ziyareti süresince cennet bahçesinde sayılır." [Bu konuda Ali, Ebu Musa, Berâ, Ebu Hureyre, Enes ve Cabir’den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu isa (et-Tirmîzî), Sevbân hadisinin hasen sahih olduğunu söylemiştir. Ebû Gıfâr ve Âsım el Ahvel bu hadisi Ebu Kılâbe'den, o Ebu’l Eş’as'tan, o Ebu Esma’dan, o da Sevbân vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) yukarıdaki rivayete benzer şekilde nakletmiştir. Ben Muhammed (b. İsmail el-Buhârî)'nin şöyle dediğini işittim: Bu hadisi Ebü’l-Eş’as vasıtasıyla Ebu Esma’dan rivâyet eden kimsenin rivayeti daha sahihtir. Muhammed (b. İsmail el-Buhârî) yine şöyle demiştir: Ebu Kılâbe’nin bu hadisten başka tüm rivâyetleri Ebu Esma’dan olup, bence bu hadisi de Ebü’l- Eş’as vasıtasıyla Ebu Esma’dan gelmektedir.]
Bize Muhammed b. Vezir el-Vâsıti, ona Yezid b. Harun, ona Asım el-Ahvel, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu’l-Eş’as, ona Ebu Esma, ona da Sevban, Hz. Peygamber’den yukarıdaki hadisin benzerini şöyle rivayet etmiştir: "Bir Müslüman, hasta olan Müslüman kardeşini ziyaret ettiğinde, ziyareti süresince cennet hurfesinde (bahçesinde) sayılır." Ancak hadisin bu tarikinde şöyle bir fazlalık vardır: "Hz. Peygamber'e (sav) 'Cennetin hurfesi nedir?' diye sorulunca, 'Cennetin meyveleridir' diye cevap vermiştir." Bize Ahmed b. Abde ed-Dabbî, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyûb, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esma, ona da Sevban, Hz. Peygamber’den bu hadisi Halid hadisine benzer şekilde rivayet etmiştir. [Ebu İsa (et-Tirmizi) 'Bazıları, bu hadisi Hammad b. Zeyd’den Hz. Peygamber’e nispet etmeden rivayet etmiştir' demiştir.]
Bize Ebu Bekir Ahmed b. Mansur, ona Yunus b. Muhammed, ona Heyyâc el-Horasânî, ona Anbese b. Abdurrahman, ona Abdulhâlik, ona da Enes b. Malik, Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İtikâfta olan kişi, cenaze namazına katılabilir ve hasta ziyaretinde bulunabilir.”
Bize Ahmed b. Menî, ona Hüseyin b. Muhammed, ona İsrail, ona da Süveyr b. Ebu Fâhite, babasının şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Hz. Ali, elimden tuttu ve haydi birlikte hasta olan (oğlum) Hasan'ı ziyarete gidelim dedi. Oraya vardığımızda, yanında Ebu Musa'ya rast geldik. Hz. Ali 'Ey Ebu Musa! Sadece ziyaret için mi geldin, yoksa hasta ziyareti için mi?' diye sorduğunda, Ebu Musa 'Hayır, hasta ziyareti için geldim' dedi. Bunun üzerine Ali, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu duydum diyerek, şu hadisi nakletti: "Hasta olan bir müslümanı sabahleyin ziyaret eden her bir müslüman için, yetmiş bin melek akşama kadar bağışlanması için dua eder. Eğer akşam vakti ziyaret ederse, yine yetmiş bin melek o kimsenin bağışlanması için sabaha kadar dua ederler. Ayrıca o kimse için cennette hazırlanmış meyveler vardır." [Ebu İsa (et-Tirmizî) hadis hakkında şu değerlendirmede bulunmuştur: Bu, hasen garip bir hadistir. Bu hadis Hz. Ali’den değişik yollarla da rivayet edilmiştir. Hadisi bazı raviler mevkuf olarak rivayet etmiş, Hz. Peygamber’e (sav) nispet etmemişlerdir. Seneddeki Ebu Fâhite’nin ismi Saîd b. İlâka'dır.]
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah, ona Yahya b. Eyyûb, ona Ubeydullah b. Zahr, ona Ali b. Yezid, ona Kasım Ebu Abdurrahman, ona da Ebu Ümame (ra) Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Hasta ziyaretinin tam olarak yapılmasını sağlayan şey, elinizi hastanın alnına veya eline koyup halini hatırını sormanızdır. Aranızdaki selamlaşmayı tamamlayan husus ise el sıkışmanızdır." [Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadisin senedi pek sağlam değildir. Muhammed (b. İsmail el-Buhârî), Ubeydullah b. Zahr'ın güvenilir bir râvi olduğunu, Ali b. Yezid'in ise zayıf bir râvi olduğunu söylemiştir. Kasım b. Abdurrahman'ın da Ebu Abdurrahman diye künyelendiğini ve Şamlı güvenilir râvi olup, Abdurrahman b. Halid b. Yezid b. Muaviye’nin azadlı kölesi olduğunu belirtmiştir.]
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî, ona Abdüla'la, ona Ubeydullah, ona Said el-Makburî, ona Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den bir önceki hadisin benzerini nakletmiştir.
Açıklama: hadisin tam metni için M006677 numaralı hadise bakınız.
Bana Nasr b. Ali el-Cehdamî, ona Abdul’alâ, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi, ona da (Abdullah) b. Ömer Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Bir kadın, bir kedi yüzünden azaba uğradı. Onu bağlamış, doyurup sulamamış yerdeki böceklerden yemesine de müsaade etmemişti."