5045 Kayıt Bulundu.
Bize Rabi' b. Süleyman Müezzin, ona (Abdullah) İbn Vehb, ona Süleyman (b. Bilal), ona Kesir (b. Zeyd), ona Velid (b. Rabah), ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Dışarıdan evin içine (bakıldığında), artık (içeri girmek için) izne gerek kalmamıştır."
Açıklama: Evler mahrem kabul edildiği için kişi dışarıdan bir evin içine bakamaz. Böyle yaparsa o eve izinsiz giren kimse gibi olur. Hadiste "izne gerek kalmamıştır" sözü bu vehameti dile getirmektedir.
Bize Seleme b. Şebîb, ona Abdürrazzak, ona Mamer, ona Katade veya başka biri, ona İmran b. Husayn şöyle rivayet etmiştir: "Biz cahiliye zamanında birbirimize Allah seninle gözü aydın etsin, sabahın hayırlı olsun derdik. İslam gelince bu bize yasaklandı." [Abdürrezzak'ın rivayetine göre Ma'mer şöyle demiştir: Kişinin Allah seninle gözü aydın etsin demesi mekruhtur ama Allah gözünü aydın etsin demesinde bir sakınca yoktur.]
Açıklama: Katade b. Diame ile İmran b. Husayn arasında inkıta' vardır.
Bize Ahmed b. Said el-Hemdânî, ona İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona da Ömer b. Saib'in naklettiğine göre; "(bir gün) Rasulullah (sav) otururken süt babası çıkageldi. Bunun üzerine (Hz. Peygamber (sav)) onun için elbisesinin bir ucunu yere serdi ve o (süt babası) da üzerine oturdu. Sonra süt annesi çıkageldi, (bu sefer de) elbisesinin öbür tarafını onun altına serdi, o (süt annesi) da bunun üzerine oturdu. Sonra da süt kardeşi çıkageldi, Rasulullah (sav) onun için ayağa kalktı ve onu (süt kardeşini) önüne oturttu."
Bize Muhammed b. Ubeyd, ona Hammad (b. Zeyd), ona da Ubeydullah b. Ebu Bekr, ona da Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etti: "Bir adam Nebi'nin (sav) odalarından birine başını uzatarak içeriye bakmış da Rasulullah (sav) bir mızrağın demir ucuyla veya bunlardan birkaç tanesiyle (buradaki şüphe raviye aittir) onun üzerine yürüdü. (Ravi sözlerine devam ederek şöyle) dedi: Ben Rasulullah’ın (sav) (elindeki bu temreni, o evinin içine bakan kimseye) saplamak için (Onun) üzerine hamlesini (hâlâ) görür gibiyim."
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad (b. Zeyd), ona Süheyl (b. Ebu Salih), ona babası (Ebû Salih), ona da Ebu Hüreyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim bir toplumun evinin içine izinleri olmadan bakar da (onlar da) onun gözünü çıkarırsa (o adamın bu) gözü heder olur (diyet veya kısası olmaz)."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Halid el-Ahmar, ona Ebu Ğıfar, ona Ebu Temime el-Hüceymî, Ona Ebu Cürey el-Hüceymi şöyle demiştir: Rasulullah'a (sav) aleyke's-selam ey Allah'ın Rasulü diye selâm verdim. "Aleyke's-selam deme, çünkü aleyke's-selam ölülerin selamıdır" buyurdu.
Bize Hasan b. Ali, ona Abdulmelik b. İbrahim el-Cüddî, ona Said b. Halid Huzai, ona Abdullah b. el-Fadl, ona Ubeydullah b. Ebu Râfi', o da Ali b. Ebu Talib'ten şunu nakletmiştir: -Ebu Davud dedi ki: Hasan b. Ali bu sözü Peygamber'e (sav) atfetmiştir.- "Bir yerden geçen bir topluluğun adına içlerinden birisinin selam vermesi yeterlidir ve oturanlar adına onlardan birisinin de bu selamı alması yeterlidir."