Giriş

Bize Hüseyin b. Muaz, ona Abdula'lâ, ona Said, ona Katade, ona Ebu Râfi', ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Biriniz bir yemeğe davet edilir de o davete elçi olarak gönderilen kişiyle birlikte gelirse bu durum eve girmek için bir izindir." [Ebu Ali el-Lü'lüî şöyle dedi: Ebû Davud'un Katade, Ebu Rafi'den hiçbir hadis işitmemiştir dediğini duydum.]


    Öneri Formu
34315 D005190 Ebu Davud, Edeb, 128, 129

Bize İshak b. Süveyd er-Remlî, ona Nafi b. Yezid’'den işittiğimi zannediyorum diyerek İbn Ebu Meryem, ona Ebu Merhum, ona Sehl b. Muaz b. Enes, ona da babası, Rasulullah'tan (sav) bu mana ile (bir önceki hadisi) rivayet etti, sonra şunları ekledi; Sonra bir başkası geldi ve es-Selamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtuhu ve mağfiretuhu diye selam verdi. Rasulullah (sav); Kırk (sevap)" dedi ve şöyle buyurdu: "İşte faziletler bu şekilde (eklenen her kelime ile) artar."


    Öneri Formu
34325 D005196 Ebu Davud, Edeb, 131, 132

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona da Amr b. Ebu Amr, İkrime'nin şöyle dediğini rivayet etti: Irak halkından bir grup İbn Abbas'a: Ey İbn Abbas! İçinde bulunan emirlerle emrolunduğumuz halde, hiç kimsenin kendisiyle amel etmediği Allah'ın (ac): "Ey müminler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz ergenlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar, mahrem (kapanmamış) halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur..." (Nur, 24/58) ayeti hakkında görüşün nedir? diye sormuşlar. Ka'neb, (Abdullah b. Mesleme, bu ayeti kerimeyi sonunda yer alan) "O, hakkıyla bilendir ve hikmet sahibidir" (kısmına) kadar okudu. Bunun üzerine İbn Abbas cevap olarak şöyle dedi: Allah mü'minlere karşı çok yumuşak ve merhametlidir. Örtünmeyi sever. (Bu ayeti kerime nazil olduğu sıralarda) insanların evlerinde perdeler ve özel hazırlanmış (kilitli) odalar yoktu. Bazen hizmetçiler, çocuklar yahut da adamın (yanında, başkasından) öksüz kalmış kız çocuğu adam hanımı ile cinsi münasebette iken odasına girebiliyordu. İşte bu yüzden Allah (cc) bu açık saçıklık vakitlerinde onlara (içeri girmek için) izin istemeyi emretti. (Sonra da) onlara örtüyü ve birçok nimeti verdi. (Örtü ve nimetler verildikten sonra artık) bununla amel eden bir kimseyi görmedim. [Ebû Davud şöyle dedi: Ubeydullah ile Atâ rivayet ettikleri (bir önceki) hadis, bu hadisi zayıflatmaktadır.]


    Öneri Formu
34318 D005192 Ebu Davud, Edeb, 129, 130

Bize Yahya b. Habib b. Arabi, ona Ravh, ona İbn Cüreyc, ona Ziyad, ona Abdurrahman b. Zeyd'in azadlı kölesi Sabit, ona da Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini işittim demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Binek üzerinde olan yürüyene selam verir." Sonra hadisin geri kalanını nakletmiştir.


    Öneri Formu
34332 D005199 Ebu Davud, Edeb, 133, 134

Bize Abbas el-Anberi, ona Esved b. Âmir, ona Hasan b. Salih, ona babası, ona Seleme b. Küheyl, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas Ömer'in şöyle dediğini rivayet etti: "Ömer, Hz. Peygamber odasında bulunduğu bir sırada yanına geldi. es-Selamu aleyke ya Rasulullah! es-Selamu aleyküm! Ömer (huzurunuza) girebilir mi? (diyerek izin istedi.)"


    Öneri Formu
34335 D005201 Ebu Davud, Edeb, 134, 135

Bize Ebu Şeybe'nin iki oğlu Osman ve Ebu Bekir, onlara Ömer b. Sa'd, ona Süfyan, ona Dahhak b. Osman, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber (sav) küçük abdest bozarken bir adam çıkageldi ve O'na selam verdi. Rasulullah adamın selamını almadı." [Ebû Davud şöyle demiştir: İbn Ömer'den ve başkalarından rivayet edildiğine göre Peygamber (sav) teyemmüm etmiş sonra o adamın selamını almıştır.]


    Öneri Formu
270280 D000016-2 Ebu Davud, Tahare, 8

Bize Hafs b. Ömer ve Müslim b. İbrahim, onlara Şube; (T) Bize Müsedded, ona Ebu Avane -hadisin lafzı Hafs'a aittir- Şube ve Ebu Avane'ye Süleyman, ona Ebu Vâil, ona da Huzeyfe şöyle demiştir: "Hz. Peygamber bir kavmin çöplüğüne geldi, ayakta küçük abdest bozdu ve su istedi. Bu suyla mestlerinin üzerine mesh yaptı." [Ebû Davud şöyle dedi: Müsedded'in bildirdiğine göre Huzeyfe şöyle demiştir: Hz. Peygamberin abdest bozarken yalnız kalmak isteyeceğini düşünerek oradan uzaklaşmak istedim. Rasulullah beni çağırdı. Ben de hemen arkasında durdum.]


    Öneri Formu
270303 D000023-2 Ebu Davud, Tahare, 12

Bize Müsedded b. Müserhed, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona da Ata b. Yezid el-Leysî'nin naklettiğine göre Ebu Eyyüb bir rivayette şöyle dedi: "Tuvalete gittiğinizde ne küçük ne de büyük abdestinizi giderirken kıbleye dönmeyiniz. Doğu veya batıya dönünüz." (Ebu Eyyüb devamla) Şam'a gittiğimizde tuvaletlerin kıbleye doğru inşa edildiğini gördük. Artık kıbleden farklı tarafa yönümüzü çeviriyor ve Allah'tan af diliyorduk. [İbn A'rabî şöyle dedi: Bize ez-Za'ferânî nakletti: Bize Süfyan b. Uyeyne bu isnadla ve aynı muhteva ile (manen) nakletti.]


    Öneri Formu
270314 D000009-2 Ebu Davud, Tahare, 4

Bize Züheyr b. Harb ve Hennâd b. Serî, onlara Veki', ona el-A'meş, ona Mücahid, ona Tâvus, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: Rasulullah (sav) iki mezarın yanından geçerken şöyle buyurdu: "Bu ikisi azap görüyorlar. Azap görmelerinin sebebi de büyük bir günah değildir. Şu kişi hacet giderirken idrarından sakınmazdı. Şu ise insanlar arasında laf taşırdı." Sonra yaş bir hurma dalı istedi ve onu iki parçaya ayırdı. İki parçayı ayrı ayrı mezarlara dikip şöyle buyurdu: "Bunlar kurumadığı sürece umarım ki onların azabı hafifler." [Hennâd rivayetteki "yestenzihü/sakınmazdı" ifadesi yerine, aynı anlama gelen "yestetirü" kelimesini kullanmıştır.]


    Öneri Formu
278998 D000020-2 Ebu Davud, Tahare, 11

Bize Müsedded b. Müserhed, ona Hammad b. Zeyd ve Abdülvaris, onlara Abdülaziz b. Suheyb'in rivayet ettiğine göre Enes b. Malik şöyle demiştir: Rasulullah (sav) helaya girmek istediğinde, -Hammad rivayetinde- "Allah'ım sana sığınırım" diye dua ederdi. Abdulvâris rivayetine göre ise "Hubus ve habâisten Allah'a sığınırım" diye dua ederdi. [Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadisi Şube, Abdülaziz'den bir defa "Allah'ım sana sığınırım," bir defa da "Allah'a sığınırım" lafızlarıyla rivayet etmiştir. Vüheyb ise, "(Kişi) Allah'a sığınsın" (lafızlarıyla) rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
270279 D000004-2 Ebu Davud, Tahare, 3