5008 Kayıt Bulundu.
Bize Harmale b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona da İbn Şihab, Sehl b. Sa'd es-Sâidi'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir adam Rasulullah'ın (sav) kapısındaki bir delikten içeriye baktı. O esnada Rasulullah'ın (sav) elinde, başını taradığı bir demir vardı. Rasulullah ona: "Bilsem ki, (bizi) gözetliyorsun, şu demirle senin gözünü oyardım. Allah, (eve girmek için) izin alma şartını, bakışı (göz temasını) engellemek için koymuştur." buyurmuştur.
Bize İbn Ebu Ömer, oa Süfyan, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Bir adam izinsiz senin evine bakarsa ve sen de ona ufak bir taş atsan ve gözünü çıkarırsan; sana bundan dolayı bir vebal olmaz."
Bize Süveyd b. Said, ona Hafs b. Meysere, ona Alâ b. Abdurrahman, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuşturdu: "Saçı başı dağınık, kapılardan kovulmuş nice kimseler vardır ki, Allah'a yemin etse Allah onun yeminini boşa çıkarmaz."
Bizeana Amr en-Nakıd, ona Abdülaziz b. Ebu Hâzım, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Hz. Aişe, Rasulullah'tan (sav) bir önceki hadisin benzerini rivayet etmiştir. [Buna göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Cibril bana komşuyu o kadar ısrarla tavsiye etti ki, ben onun komşuyu komşuya vâris kılacağını zannettim."]
Bize Kuteybe b. Said, ona Malik b. Enes; (T) Bize Kuteybe ve Muhammed b. Rumh, onlara da el-Leys b. Sa'd; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abde ile Yezid b. Harun, onlara Yahya b. Said; (T) Bize Muhammed b. el-Müsenna -buradaki lafız da ona aittir-, ona Abdülvehhab es-Sekafî, ona Yahyâ b. Saîd, ona Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm, ona Amre, ona da Hz. Aişe (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etti: "Cebrail bana komşu hakkında o kadar ısrarla tavsiyede bulundu ki, ben komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım."
Açıklama: İzzet, güç ve kudret, şeref ve asâlet gibi manalara gelir. Burada izzet ve ululuk, gömlek ve kaftana benzetilmektedir. Nasıl ki insan, sürekli gömlek ve ceket giyiyor, asla onlardan ayrılamıyorsa, izzet ve büyüklük de Allah’ın ayrılmaz iki vasfıdır. Allah’ın bu vasfında hiç kimsenin O’na ortak olması düşünülemez. İzzet ve azamet Allah’ın sıfatı ise, tevazu ve tezellül de kulun sıfatı olmalıdır. Kul asla Allah ile yarışa kalkışmamalı, Allah’a mahsus olan sıfatları kendinde vehmetmemelidir...
Açıklama: İlgili rivayet için bk. M006683.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İbn Nümeyr, o ikisine Veki'; (T) Bize Cüreyc b. Yunus, ona Hüşeym; (T) Bize İshak b. İbrahim, ona Cerir; (T) Bize Muhammed b. Râfi', ona Ebu Üsame, onlara da İsmail, hadisi bu hadisin isnadıyla (ona Kays b. Ebu Hâzim, ona da Muğire b. Şu'be) rivayet etmiştir. Yalnız Yezid'in naklettiği rivayet hariç, diğerlerinin hadislerinde Hz. Peygamber'in Muğîre'ye 'Ey oğulcuğum!' hitabını ihtiva eden sözü yoktur.