Giriş

Bize Yahya b. Yahya ve Muhammed b. Rumh, o ikisine Leys -hadis Yahya'nın lafızlarıyla nakledilmiştir-; (T) Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona da İbn Şihab, Sehl b. Sa'd es-Sâidi'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir adam Rasulullah'ın (sav) kapısındaki bir delikten içeriye bak­tı. O esnada Rasulullah'ın (sav) elinde, başını kaşıdığı bir de­mir vardı. Rasulullah adamı görünce: "Beni gözetlediğin düşünsem, şu demirle senin gözünü oyardım" dedi. Hz. Peygamber (sav) yine: "(Eve girmek için) İzin almak (gerekliliği), bakışı (göz temasını) engellemek için konulmuştur." buyurmuştur.


    Öneri Formu
5605 M005638 Müslim, Âdâb, 40

Bize Harmale b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona da İbn Şihab, Sehl b. Sa'd es-Sâidi'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir adam Rasulullah'ın (sav) kapısındaki bir delikten içeriye bak­tı. O esnada Rasulullah'ın (sav) elinde, başını taradığı bir de­mir vardı. Rasulullah ona: "Bilsem ki, (bizi) gözetliyorsun, şu demirle senin gözünü oyardım. Allah, (eve girmek için) izin alma şartını, bakışı (göz temasını) engellemek için koymuştur." buyurmuştur.


    Öneri Formu
5607 M005639 Müslim, Âdâb, 41

Bize İbn Ebu Ömer, oa Süfyan, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Bir adam izinsiz senin evine bakarsa ve sen de ona ufak bir taş atsan ve gö­zünü çıkarırsan; sana bundan dolayı bir vebal olmaz."


    Öneri Formu
5611 M005643 Müslim, Âdâb, 44

Bize Süveyd b. Said, ona Hafs b. Meysere, ona Alâ b. Abdurrahman, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuşturdu: "Saçı başı dağınık, kapılardan kovulmuş nice kimseler vardır ki, Allah'a yemin etse Allah onun yeminini boşa çıkarmaz."


    Öneri Formu
9945 M006682 Müslim, Birr ve Sıla, 138


Açıklama: İzzet, güç ve kudret, şeref ve asâlet gibi manalara gelir. Burada izzet ve ululuk, gömlek ve kaftana benzetilmektedir. Nasıl ki insan, sürekli gömlek ve ceket giyiyor, asla onlardan ayrılamıyorsa, izzet ve büyüklük de Allah’ın ayrılmaz iki vasfıdır. Allah’ın bu vasfında hiç kimsenin O’na ortak olması düşünülemez. İzzet ve azamet Allah’ın sıfatı ise, tevazu ve tezellül de kulun sıfatı olmalıdır. Kul asla Allah ile yarışa kalkışmamalı, Allah’a mahsus olan sıfatları kendinde vehmetmemelidir...

    Öneri Formu
9942 M006680 Müslim, Birr ve Sıla, 136

Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî, ona Abdüla'lâ, ona Ubeydullah, ona Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den bir önceki hadisin benzerini nakletmiştir.


Açıklama: hadisin tam metni için M006677 numaralı hadise bakınız.

    Öneri Formu
9644 M006678 Müslim, Birr ve Sıla, 134

Bize Ahmed b. Amr b. Serh ve İbn Abde -başkalarıyla birlikte rivayet ettiler, hadis İbn Abde'nin lafızlarıyla rivayet edilmiştir-, onlara Süfyan, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre: Rasulullah (sav) mescitte otururken bir bedevi gelip -İbn Abde'nin rivayetine göre iki rekat- namaz kıldı. Sonra "Allah'ım! Bana ve Muhammed'e merhamet et. Başkasına etme" diye dua etti. Bunun üzerine Nebi (sav); "koskoca rahmeti daralttın!" dedi. Derken bedevi mescidin bir köşesine bevletmesin mi! Orada bulunanlar hemen adama doğru koşuştular. Ancak Nebi (sav) onları durdurdu ve "sizler ancak kolaylaştırıcı olarak gönderildiniz, işleri zora sokanlar olarak değil. Bevl ettiği yerin üzerine bir büyük kova su dökün" buyurdu.


Açıklama: Hadisin sonundaki "seclün" ve "zenûbün" kelimeleri Hz. Peygamber tarafından bu şekilde birlikte kullanılmış değildir. Aksine, ravi tarafından kullanılan ve aynı manayı ifade eden kelimelerdir. Ravi (sahabi yahut başkası), hocasının hangi kelimeyi kullandığını hatırlayamadığı için böyle yapmıştır muhtemelen, dolayısıyla orada iki kelimeyi de ayrıca çevirmeye gerek yoktur.

    Öneri Formu
270565 D000380-2 Ebu Davud, Taharet, 136

Bize Ahmed b. Amr b. Serh ve İbn Abde -başkalarıyla birlikte rivayet ettiler, hadis İbn Abde'nin lafızlarıyla rivayet edilmiştir-, onlara Süfyan, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre: Rasulullah (sav) mescitte otururken bir bedevi gelip namaza durdu. -İbn Abde şöyle dedi: İki rekât namaz kıldı.- Sonra bedevi, Allah'ım! Bana ve Muhammed'e merhamet et. Başkasına etme, dedi. Bunun üzerine Nebi (sav); "koskoca rahmeti daralttın!" dedi. Derken bedevi mescidin bir köşesine bevletmesin mi! Orada bulunanlar hemen adama doğru koşuştular. Ancak Nebi (sav) onları durdurdu ve "sizler ancak kolaylaştırıcı olarak gönderildiniz, işleri zora sokanlar olarak değil. Bevlettiği yerin üzerine bir kova dolusu su dökün veya bir kova su dökün" buyurdu.


    Öneri Formu
4403 D000380 Ebu Davud, Taharet, 136

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İbn Nümeyr, o ikisine Veki'; (T) Bize Cüreyc b. Yunus, ona Hüşeym; (T) Bize İshak b. İbrahim, ona Cerir; (T) Bize Muhammed b. Râfi', ona Ebu Üsame, onlara da İsmail, hadisi bu hadisin isnadıyla (ona Kays b. Ebu Hâzim, ona da Muğire b. Şu'be) rivayet etmiştir. Yalnız Yezid'in naklettiği rivayet hariç, diğerlerinin hadislerinde Hz. Pey­gamber'in Muğîre'ye 'Ey oğulcuğum!' hitabını ihtiva eden sözü yoktur.


    Öneri Formu
5582 M005625 Müslim, Âdâb, 32


    Öneri Formu
9943 M006681 Müslim, Birr ve Sıla, 137