Giriş

Bize Ebu Tahir Ahmed b. Amr, ona İbn Vehb, ona Hayve, ona Muhammed b. Abdurrahman, ona Şeddâd b. el-Hâd'ın azadlısı Ebu Abdullah'ın rivayet ettiğine göre o, Ebu Hureyre'yi ; Rasulullah'ı (sav); "her kim camide bir adamın kaybettiği malını ilan ederek aradığını işitirse, inşallah bulamazsın desin. Çünkü camiler bu maksatla inşa edilmemişlerdir" buyurmuşken işitmiştir.


    Öneri Formu
4454 M001260 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 79

Bize Züheyr b. Harb, ona el-Mukrî, ona Hayve, ona Ebu'l-Esved, ona da Şeddad'ın azadlısı Ebu Abdullah'ın rivayet ettiğine göre o, Ebu Hureyre'yi şöyle derken işitmiştir: Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken duydum... diyerek hadisi aynen rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
4456 M001261 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 79

Bana Haccac b. Şair, ona Abdürrezzak, ona es-Sevrî, ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, babasının (Büreyde b. Husayb) şöyle dediğini nakletmiştir: Bir adam kaybettiği devesini mescidde duyurmak için kırmızı deveyi gören var mı? diye bağırdı. Bunun üzerine Nebi (sav); "inşallah bulamazsın! Mescidler amaçlarına uygun işlerde kullanılsın diye inşa edilmiştir" buyurdu.


    Öneri Formu
4457 M001262 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 80

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Vekî', ona Ebu Sinan, ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, babasından rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) namazı kıldırdığı vakit bir adam ayağa kalkarak; kırmızı deveyi gören var mı? dedi. Bunun üzerine Nebî (sav); "bulamazsın inşallah! Mescidler amaçlarına uygun işlerde kullanılsın diye inşa edilmiştir" buyurdu.


    Öneri Formu
4460 M001263 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 81

Bize Kuteybe b. Said, ona Cerir, ona Muhammed b. Şeybe, ona Alkame b. Mersed, ona İbn Büreyde, ona babasının rivayet ettiğine göre; "Nebi (sav) sabah namazını kıldırdıktan sonra bir bedevi geldi ve kafasını mescidin kapısından içeri uzatarak..." deyip, hadisi önceki ikisinin hadisi gibi aktardı. [Müslim dedi ki: O Ebu Neâme Şeybe b. Neâme’dir. Ona Misar, Huşeym, Cerir ve diğer Kufeliler rivayet nakletmiştir.]


    Öneri Formu
4469 M001264 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 71

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona İsmail b. Uleyye, ona Said b. Ebu Arube; (T) Bize Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, o ikisine Şebabe b. Sevvar, ona Şube, onlara Katade bu isnatla şöyle rivayet etti: [Hz. Ömer bir Cuma günü hutbeye çıktı ve bir konuşma yaptı. Hz. Peygamber'i (sav) ve Ebu Bekir'i andı. (Sonra şöyle devam etti: Rüyamda sanki) bir horozun beni üç kez gagaladığını görür gibi oldum. Ben bu rüyayı ecelimin geldiğinden başka bir şekilde yorumlamıyorum. Bir kısım insanlar benden yerime halife atamamı istiyorlar. Allah dinini, hilafetini ve Peygamberi ile gönderdiği şer'î hükümleri ve ahkâmını zayi edecek değildir. Eğer başıma bir şey gelecek olursa hilafet işi Peygamber’in (sav) vefat ederken kendilerinden razı olduğu altı kişilik şu grubun kendi aralarında istişareleri ile belirlenecektir. Ben kesinlikle biliyorum ki benden sonra bazı kimseler bu işe karşı geleceklerdir. Ben vaktiyle onları İslam üzere (teslim olmaları, fitne çıkarmamaları için) kendi ellerimle dövmüştüm. Eğer böyle yaparlarsa bunlar kâfir ve sapıklardır. Sonra ben, kendimden sonraya Kelâlenin (ölüp geride baba ya da oğul bırakmayan kimse) durumundan daha önemli bir mesele bırakmadığım kanaatindeyim. Rasulullah'a (sav) Kelâle konusunda müracaat ettiğim kadar başka hiçbir meselede müracaat etmedim. Rasulullah da (sav) cevap verirken başka hiçbir meselede bana bu kadar sert davranmadı. Hatta parmağı ile göğsümü dürterek bana; "Ömer! Nisâ suresinin sonundaki, yazın inen ayet sana yetmiyor mu?" dedi. Yaşarsam bu konudaki hükmü öyle bir belirleyeceğim ki Kur'an'ı okuyan da okumayan da onunla hüküm verebilecek. Sonra Ömer şöyle devam etti: Allah’ım! Şehirlerdeki valilerine seni şahit tutarım. Zira ben onları adaletle davransınlar, insanlara dinlerini, Peygamber’in sünnetini öğretsinler, ganimeti aralarında güzelce pay etsinler, kendilerine zor gelen işleri bana havale etsinler diye bu göreve getirdim. Sonra siz ey insanlar! Bence nahoş olan iki bitkiyi, soğan ve sarımsağı yiyorsunuz. Rasul-i Ekrem’in (sav) mescitte bir kimseden bunların kokusunu aldığı zaman onun Baki mezarlığının oraya gönderilmesini emrettiğini gördüm. Her kim soğan sarımsak yerse onları pişirerek öldürsün (kokusunu etkisiz hale getirsin.)]


    Öneri Formu
4453 M001259 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 78


    Öneri Formu
5368 M001462 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 235


    Öneri Formu
5369 M001463 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 236


    Öneri Formu
5370 M001464 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 237


    Öneri Formu
5675 M001565 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 313