Giriş

Bize Yahya b. Yahya, ona Süleyman b. Bilal, ona Rabî'a b. Ebu Abdurrahman, ona Abdülmelik b. Said, ona Ebu Humeyd –yahut Ebu Useyd'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Camiye girdiğiniz zaman Allahummeftah lî ebvâbe rahmetik: Allah’ım, bana rahmetinin kapılarını aç deyin. Camiden çıkarken: Allahumme innî es'eluke min fadlik: Allah'ım, lütfuna mazhar olmak dilerim deyin." [Muslim dedi ki: Yahya b. Yahya’nın şöyle dediğini duydum: Ben bu hadisi Süleyman b. Bilal'in kitabından yazdım. Yine dedi ki: Bana ulaştığına göre Yahya el-Hımmanî (senedde Ebu Humeyd dedikten sonra veya Ebu Useyd demek yerine) ve Ebu Useyd derdi.]


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ افْتَحْ لِى أَبْوَابَ رَحْمَتِكَ Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren diğer bir kısım: للَّهُمَّ إِنِّى أَسْأَلُكَ مِنْ فَضْلِكَ

    Öneri Formu
5928 M001652 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 68

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Şakik, ona da Ümmü Seleme'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Hasta veya ölünün yanında bulunduğunuz zaman hayır söyleyiniz. Çünkü melekler sizin söylediklerinize amin derler." Ebu Seleme vefat ettiği zaman, Peygamber'e (sav) geldim ve ya Rasulallah! (Kocam) Ebu Seleme öldü dedim. O (Hz. Peygamber) bana; "Allah'ım! Beni ve onu bağışla! Onun arkasından bana güzel bir halef (eş) ver, diye dua et" dedi. Allah (cc) da bana ondan daha hayırlı bir eş verdi, (ki) o, Muhammed'dir (sav).


    Öneri Formu
3327 M002129 Müslim, Cenaiz, 6

Bize Hâmid b. Ömer el-Bekrâvî, ona Bişr b. Mufaddal, ona Umare b. Gaziyye, ona Rabî'a b. Ebu Abdurrahman, ona Abdülmelik b. Said b. Süveyd el-Ensari, ona Ebu Humeyd yahut Ebu Useyd, Nebi'den (sav) aynısını rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
5930 M001653 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 68

Bize Ebu Asım Ahmed b. Cevvâs el-Hanefî, ona Ubeydullah el-Eşcei, ona Süfyan, ona Muharib b. Disar, ona Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Benim Nebi'den (sav) bir alacağım vardı, alacağımı ödediği gibi bana fazlasını da verdi. Mescide onun yanına girdim de bana; "(önce) iki rekât namaz kıl" buyurdu.


    Öneri Formu
5941 M001656 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 71

Bize Müsedded, ona Yahya, ona Humeyd, ona da Enes şöyle demiştir: Abdurrahman b. Avf yanımıza (Medine'ye) geldiğinde, Rasulullah (sav) onunla Sad b. Rebi' arasında kardeşlik akdi yaptı. Sonra (Abdurrahman evlendiğinde ona) şöyle buyurdu: "Bir koyun kesmek suretiyle de olsa düğün yemeği ver."


    Öneri Formu
20596 B006082 Buhari, Edeb, 67

Bize Kuteybe b. Said, ona Malik b. Enes, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona Aişe; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe –hadis onun lafızlarıyla aktarılmıştır-, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Hişam, ona babası (Urve'nin) rivayet ettiğine göre Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) zamanında güneş tutuldu. Rasulullah (sav) kalkıp namaza durdu. Kıyamı oldukça uzattı, sonra rükûa vardı, rükûunu da oldukça uzattı, sonra rükudan doğrulup ayakta uzun süre durdu, ama bu ilk kıyamdan kısaydı, sonra rükûa vardı. Rükûu da oldukça uzun yaptı. Ama bu rükûu ilk rükûdan biraz daha kısa idi, sonra secdeye vardı. Sonra ayağa kalktı ve uzun süre kıyamda durdu, ama bu ilk kıyamından daha kısa idi. Sonra rükûa vardı, rükûunu uzatmakla birlikte bu ilk rükûundan daha kısa idi, sonra rükûdan doğruldu, ayakta uzunca durdu, ancak bu ilk kıyamdan daha kısaydı. Sonra rükûa vardı, rükûunu da ilk rükûdan kısa olmakla birlikte uzattı. Sonra secde yaptı, sonra namazı bitirdi. Bu sırada güneş tutulması bitmişti. Namazın ardından Hz. Peygamber (sav) insanlara bir hutbe verdi. Allah'a hamd ve senâda bulunduktan sonra şöyle buyurdu: "Şüphesiz Güneş ve Ay Allah’ın ayetlerindendir. İkisi de herhangi birinin ölümü ya da doğumu sebebiyle tutulmazlar. Onları (bu halde) gördüğünüz vakit tekbir getirin, Allah'a dua edin, namaz kılın, sadaka verin! Ey Muhammed ümmeti! Erkek yahut kadın kulunun zina etmesi Allah'ın ağırına gittiği kadar hiç kimseye ağır gelmez. Ey Muhammed ümmeti! Vallahi, bildiklerimi bilseydiniz, çok ağlar, pek az gülerdiniz. Şimdi söyleyin tebliğ ettim mi?" Malik'in rivayetinde de "şüphesiz Güneş ve Ay, Allah'ın ayetlerinden iki ayettir" denilmiştir.


Açıklama: Metnin takibini kolaylaştırmak için paragraflama yapmak gerekiyor bu hadiste.

    Öneri Formu
3269 M002089 Müslim, Küsûf, 1

Bize Hasan b. Sabbâh el-Bezzâr, ona Süfyân, ona İbn Cud'ân ve Yahya b. Said, onlara Said b. Müseyyeb, ona da Ali şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), sadece Sa'd b. Ebu Vakkas için, Uhud gününde anne ve babasını beraberce zikredip "at, annem ve babam sana feda olsun" ve "at, ey genç" demişti. Ebu İsa der ki: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bu konuda Zübeyir ve Cabir'den de hadis rivayet edilmiştir. Yine bu hadis Ali'den bir çok tarikten rivayet edilmiştir. Bir çok kişiden gelen rivayet göre bu hadisi Yahya b. Said, ona Said b. Müseyyeb, ona da Sa'd b. Ebu Vakkâs şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), benim için Uhud gününde anne ve babasını birlikte zikredip "at, annem ve babam sana feda olsun" demiştir.


Açıklama: ''أَيُّهَا الْغُلاَمُ الْحَزَوَّرُ'' ifadesi, genç olarak tercümeye yansıtılmıştır. Zira Sa'd, o esnada buluğ çağını henüz aşmıştı. Ayrıca ''الْحَزَوَّرُ'' kelimesinin ''genç'' anlamına geldiğine dair bk. Tuhfetü'l-ahvezî, VIII, 96.

    Öneri Formu
281295 T002829-2 Tirmizi, Edeb, 61

Bu hadisi bize Kuteybe, ona Leys b. Sa'd ve Abdülaziz b. Muhammed, onlara Yahya b. Said, ona Said b. Müseyyeb, ona da Sa'd b. Ebu Vakkâs şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), Uhud günü ("annem ve babam sana fedâ olsun" diyerek) anne ve babasını benim için beraber anmıştır. Ebu İsa der ki: Bu hadis, hasen-sahih bir hadistir.


    Öneri Formu
281296 T002830-2 Tirmizi, Edeb, 61


    Öneri Formu
6061 M001717 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 121


    Öneri Formu
6063 M001718 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 122