حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى مَرْيَمَ حَدَّثَنَا أَبُو غَسَّانَ قَالَ حَدَّثَنِى زَيْدُ بْنُ أَسْلَمَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - قَدِمَ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم سَبْىٌ فَإِذَا امْرَأَةٌ مِنَ السَّبْىِ قَدْ تَحْلُبُ ثَدْيَهَا تَسْقِى ، إِذَا وَجَدَتْ صَبِيًّا فِى السَّبْىِ أَخَذَتْهُ فَأَلْصَقَتْهُ بِبَطْنِهَا وَأَرْضَعَتْهُ ، فَقَالَ لَنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَتَرَوْنَ هَذِهِ طَارِحَةً وَلَدَهَا فِى النَّارِ » . قُلْنَا لاَ وَهْىَ تَقْدِرُ عَلَى أَنْ لاَ تَطْرَحَهُ . فَقَالَ « اللَّهُ أَرْحَمُ بِعِبَادِهِ مِنْ هَذِهِ بِوَلَدِهَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19640, B005999
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى مَرْيَمَ حَدَّثَنَا أَبُو غَسَّانَ قَالَ حَدَّثَنِى زَيْدُ بْنُ أَسْلَمَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - قَدِمَ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم سَبْىٌ فَإِذَا امْرَأَةٌ مِنَ السَّبْىِ قَدْ تَحْلُبُ ثَدْيَهَا تَسْقِى ، إِذَا وَجَدَتْ صَبِيًّا فِى السَّبْىِ أَخَذَتْهُ فَأَلْصَقَتْهُ بِبَطْنِهَا وَأَرْضَعَتْهُ ، فَقَالَ لَنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَتَرَوْنَ هَذِهِ طَارِحَةً وَلَدَهَا فِى النَّارِ » . قُلْنَا لاَ وَهْىَ تَقْدِرُ عَلَى أَنْ لاَ تَطْرَحَهُ . فَقَالَ « اللَّهُ أَرْحَمُ بِعِبَادِهِ مِنْ هَذِهِ بِوَلَدِهَا » .
Tercemesi:
Bize (Said) İbn Ebu Meryem, ona Ebu Gassan (Muhammed b. Mutarrif), ona Zeyd b. Eslem, ona babası (Eslem el-Adevî), ona da Ömer b. Hattab'ın (ra) rivayet ettiğine göre:
Rasulullah'a (sav) (Hevâzîn kabilesinden) bazı esirler getirilmişti. Bir de baktık ki esirler arasındaki bir kadın göğsünden süt sağıp çocuklara içiriyor. Esirler arasında bir çocuk bulduğunda hemen onu alıp bağrına basıp emziriyordu. Rasulullah (sav) bize "Ne dersiniz, sizce bu kadın çocuğunu ateşe atmak ister mi?" diye sordu. Biz de: "hayır elinden geldiğince atmaz" dedik. Rasulullah (sav) da şöyle buyurdu: "Allah, kullarına bu kadının çocuğuna olan merhametinden çok daha fazla merhametlidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 18, 2/492
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Zeyd Eslem el-Adevi (Eslem)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebû Ğassân Muhammed b. Mutarrif el-Leysî (Muhammed b. Mutarrif b. Davud b. Mutarrif b. Abdullah)
5. Said b. Ebu Meryem el-Cümehî (Said b. Hakem b. Muhammed b. Salim b. Meryem)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
KTB, ADAB
Savaş, esirlere muamele
Açıklama: Zü'l-yedeyn "uzun kollu" anlamına gelmektedir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20563, B006051
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ صَلَّى بِنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الظُّهْرَ رَكْعَتَيْنِ ، ثُمَّ سَلَّمَ ، ثُمَّ قَامَ إِلَى خَشَبَةٍ فِى مُقَدَّمِ الْمَسْجِدِ ، وَوَضَعَ يَدَهُ عَلَيْهَا ، وَفِى الْقَوْمِ يَوْمَئِذٍ أَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ ، فَهَابَا أَنْ يُكَلِّمَاهُ ، وَخَرَجَ سَرَعَانُ النَّاسِ فَقَالُوا قَصُرَتِ الصَّلاَةُ . وَفِى الْقَوْمِ رَجُلٌ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَدْعُوهُ ذَا الْيَدَيْنِ فَقَالَ يَا نَبِىَّ اللَّهِ أَنَسِيتَ أَمْ قَصُرَتْ . فَقَالَ « لَمْ أَنْسَ وَلَمْ تَقْصُرْ » . قَالُوا بَلْ نَسِيتَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « صَدَقَ ذُو الْيَدَيْنِ » . فَقَامَ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ سَلَّمَ ، ثُمَّ كَبَّرَ ، فَسَجَدَ مِثْلَ سُجُودِهِ أَوْ أَطْوَلَ ، ثُمَّ رَفَعَ رَأْسَهُ وَكَبَّرَ ، ثُمَّ وَضَعَ مِثْلَ سُجُودِهِ أَوْ أَطْوَلَ ، ثُمَّ رَفَعَ رَأْسَهُ وَكَبَّرَ .
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer, ona Yezid b. İbrahim, ona Muhammed (b. Sirin), ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bize öğle namazını iki rekat kıldırdı sonra da selam verdi. Sonra mescidin önündeki bir ağaca doğru kalktı ve elini onun üzerine koydu. O sırada cemaatte Ebu Bekir ve Ömer de vardı. Peygamber'e (namazı iki rekat kılmaları sebebiyle) bir şey sormaya çekindiler. Acele çıkmak isteyenler de çıktılar sonra da kendi kendilerine şöyle dediler: "Namaz kısaldı." Yine cemaatte Rasulullah'ın (sav) "Zü'l-yedeyn" dediği bir adam vardı. Rasulullah'a (sav): "Ey Allah'ın Rasulü "Unuttun mu, yoksa namaz mı kısaldı?" diye sordu. Rasulullah (sav) da: "Ne unuttum, ne de namaz kısaldı" buyurdu. Zü'l-yedeyn: "Aksine, unuttun Ey Allah'ın Rasulü" dedi. Ardından Rasulullah (sav) "Zü'l-yedeyn doğru söyledi" dedi, sonra da kıldırmadığı iki rekat namazı kıldırdı. Sonra selam verdi. Sonra da tekbir alıp secdeye gitti. Her zaman ki secdesi gibi veya daha uzun bir secde yaptı. Sonra başını kaldırdı ve tekbir getirdi. Sonra tekrar tekbir getirip başını secdeye koydu. Her zamanki secdesi gibi veya daha uzun bir secde yaptı. Sonra başını kaldırıp tekbir getirdi. (Sonra da selam verdi.)
Açıklama:
Zü'l-yedeyn "uzun kollu" anlamına gelmektedir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 45, 2/500
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Yezid b. İbrahim et-Tüsteri (Yezid b. İbrahim)
4. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
Hz. Peygamber, örnekliği
KTB, ADAB
Namaz, Sehiv secdesi, yapılışı, yeri, zamanı
Namaz, yanılmak
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا مَهْدِىٌّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى يَعْقُوبَ عَنِ ابْنِ أَبِى نُعْمٍ قَالَ كُنْتُ شَاهِدًا لاِبْنِ عُمَرَ وَسَأَلَهُ رَجُلٌ عَنْ دَمِ الْبَعُوضِ . فَقَالَ مِمَّنْ أَنْتَ فَقَالَ مِنْ أَهْلِ الْعِرَاقِ . قَالَ انْظُرُوا إِلَى هَذَا ، يَسْأَلُنِى عَنْ دَمِ الْبَعُوضِ وَقَدْ قَتَلُوا ابْنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَسَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « هُمَا رَيْحَانَتَاىَ مِنَ الدُّنْيَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19635, B005994
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا مَهْدِىٌّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى يَعْقُوبَ عَنِ ابْنِ أَبِى نُعْمٍ قَالَ كُنْتُ شَاهِدًا لاِبْنِ عُمَرَ وَسَأَلَهُ رَجُلٌ عَنْ دَمِ الْبَعُوضِ . فَقَالَ مِمَّنْ أَنْتَ فَقَالَ مِنْ أَهْلِ الْعِرَاقِ . قَالَ انْظُرُوا إِلَى هَذَا ، يَسْأَلُنِى عَنْ دَمِ الْبَعُوضِ وَقَدْ قَتَلُوا ابْنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَسَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « هُمَا رَيْحَانَتَاىَ مِنَ الدُّنْيَا » .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Mehdi b. Ebu Yakub, ona da İbn Ebu Meryem şöyle demiştir: Ben, İbn Ömer'e (ra) bir adam sivri sineğin kanının hükmünü sorarken yanındaydım.
İbn Ömer ona "Sen kimlerdensin?" diye sordu.
Adam da "Ben Irak'lıyım" dedi.
Bunun üzerine İbn Ömer de oradakilere: "Şu adama bakın!Bana sivri sineğin kanını soruyor? Halbuki bu Irak'lılar Rasulullah'ın (sav) torununu öldürmüşlerdi. Ben Rasulullah'dan şöyle işittim: O, "Torunlarım, benim dünyadaki reyhanımdır" buyurdu" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 18, 2/492
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Abdurrahman b. Ebu Nu'm (Ebu Hakem Abdurrahman b. Ebu Nu'm el-Becelî)
3. Muhammed b. Ebu Yakub et-Temimi (Muhammed b. Abdullah b. Ebu Yakub)
4. Ebu Yahya Mehdi b. Meymun el-Ezdî (Mehdi b. Meymun)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
Ehl-i beyt, Hz. Hüseyin
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21954, B006208
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ نَوْفَلٍ عَنْ عَبَّاسِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلْ نَفَعْتَ أَبَا طَالِبٍ بِشَىْءٍ ، فَإِنَّهُ كَانَ يَحُوطُكَ وَيَغْضَبُ لَكَ قَالَ « نَعَمْ هُوَ فِى ضَحْضَاحٍ مِنْ نَارٍ ، لَوْلاَ أَنَا لَكَانَ فِى الدَّرَكِ الأَسْفَلِ مِنَ النَّارِ » .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah), ona Abdülmelik (b. Ümeyr), ona Abdullah b. Haris b. Nevfel, ona da Abbas b. Abdülmuttalib şöyle rivayet etmiştir: (Kendisi) Ey Allah'ın Rasulü! (sav) Ebu Talib'e herhangi bir şeyle fayda sağladın mı? Çünkü o, seni daima korur ve senin için (düşmanlarına) öfkelenirdi, dedi. Rasulullah da (sav): "Evet, o şimdi topuklarına kadar olan bir ateşin içindedir. Şayet ben olmasaydım cehennemin en derin çukurunda olacaktı" buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 115, 2/527
Senetler:
1. Ebu Fadl Abbas b. Abdulmuttalib el-Haşimî (Abbas b. Abdulmuttalib b. Hişam b. Abdu Menaf)
2. Ebu Muhammed Abdullah b. Haris el-Haşimî (Abdullah b. Haris b. Nevfel b. Haris b. Abdülmuttalib)
3. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
KTB, ADAB
Tarihsel şahsiyetler, Ebu Talib
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20766, B006127
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنِ الأَزْرَقِ بْنِ قَيْسٍ قَالَ كُنَّا عَلَى شَاطِئِ نَهْرٍ بِالأَهْوَازِ قَدْ نَضَبَ عَنْهُ الْمَاءُ ، فَجَاءَ أَبُو بَرْزَةَ الأَسْلَمِىُّ عَلَى فَرَسٍ ، فَصَلَّى وَخَلَّى فَرَسَهُ ، فَانْطَلَقَتِ الْفَرَسُ ، فَتَرَكَ صَلاَتَهُ وَتَبِعَهَا حَتَّى أَدْرَكَهَا ، فَأَخَذَهَا ثُمَّ جَاءَ فَقَضَى صَلاَتَهُ ، وَفِينَا رَجُلٌ لَهُ رَأْىٌ ، فَأَقْبَلَ يَقُولُ انْظُرُوا إِلَى هَذَا الشَّيْخِ تَرَكَ صَلاَتَهُ مِنْ أَجْلِ فَرَسٍ . فَأَقْبَلَ فَقَالَ مَا عَنَّفَنِى أَحَدٌ مُنْذُ فَارَقْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ إِنَّ مَنْزِلِى مُتَرَاخٍ فَلَوْ صَلَّيْتُ وَتَرَكْتُ لَمْ آتِ أَهْلِى إِلَى اللَّيْلِ . وَذَكَرَ أَنَّهُ صَحِبَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَرَأَى مِنْ تَيْسِيرِهِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Numan (Muhammed b. Fadl), ona Hammad b. Zeyd, ona da Ezrak b. Kays şöyle demiştir: Ehvaz nehrinin kıyısında oturuyorduk. O nehrin suyu da kurumuştu. Ebu Berze el-Eslemî atı üzerinde çıkageldi. Namaza durdu ve atını da salıverdi. At da (kendisi namazdayken) uzaklaştı. Ebu Berze de hemen namazını bıraktı, atının peşine gitti ve ona yetişti. Atını aldı, geldi ve namazını tamamladı. Bizim aramızda da (Harici) görüşünde bir adam vardı. Bize döndü ve dedi ki: 'Şu ihtiyara bakın, atı için namazını terk etti.' Ebu Berze de (namazı bitince) o adama yöneldi ve: Rasulullah'dan (sav) ayrıldığım zamandan beri kimse beni ayıplamadı' dedi ve şöyle devam etti: 'Benim ineceğim (gideceğim) yer uzaktadır. Şayet namazı kılıp atımı bıraksaydım, geceye kadar ailemin yanına ulaşamazdım.' Bu arada kendisinin Rasulullah'ın (sav) ashabından olduğunu ve bu hususlarda kolaylık sağladığını gördüğünü söylemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 80, 2/512
Senetler:
1. Ebu Berze Nadle b. Amr el-Eslemî (Nadle b. Ubeyd b. Hâris b. Hammâl)
2. Ezrak b. Kays el-Hârisi (Ezrak b. Kays)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Ebu Numan Muhammed b. Fadl es-Sedûsî (Muhammed b. Fadl)
Konular:
KTB, ADAB
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ شُعْبَةَ قَالَ حَدَّثَنِى قَتَادَةُ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ كَانَ بِالْمَدِينَةِ فَزَعٌ فَرَكِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَرَسًا لأَبِى طَلْحَةَ فَقَالَ « مَا رَأَيْنَا مِنْ شَىْءٍ ، وَإِنْ وَجَدْنَاهُ لَبَحْرًا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21959, B006212
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ شُعْبَةَ قَالَ حَدَّثَنِى قَتَادَةُ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ كَانَ بِالْمَدِينَةِ فَزَعٌ فَرَكِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَرَسًا لأَبِى طَلْحَةَ فَقَالَ « مَا رَأَيْنَا مِنْ شَىْءٍ ، وَإِنْ وَجَدْنَاهُ لَبَحْرًا » .
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Yahya (b. Said), ona Şube (b. Haccac), ona Katade (b. Diame), ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: Medine'de bir korku oluşmuştu. Rasulullah da (sav) hemen Ebu Talha'nın atına bindi ve hareket etti. (Döndüğünde) şöyle buyurdu: "Biz (korkulacak) bir şey görmedik. Fakat bu atı bir deniz gibi (çok hızlı) bulduk.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 116, 2/528
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hayvanlar, hayvanlar hakkında övgü ve yergi
Hz. Peygamber, hayvanlara merhameti,
KTB, ADAB
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّهُ أَقْبَلَ هُوَ وَأَبُو طَلْحَةَ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَمَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم صَفِيَّةُ ، مُرْدِفَهَا عَلَى رَاحِلَتِهِ ، فَلَمَّا كَانُوا بِبَعْضِ الطَّرِيقِ عَثَرَتِ النَّاقَةُ ، فَصُرِعَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَالْمَرْأَةُ ، وَأَنَّ أَبَا طَلْحَةَ - قَالَ أَحْسِبُ - اقْتَحَمَ عَنْ بَعِيرِهِ ، فَأَتَى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا نَبِىَّ اللَّهِ جَعَلَنِى اللَّهُ فِدَاكَ ، هَلْ أَصَابَكَ مِنْ شَىْءٍ . قَالَ « لاَ وَلَكِنْ عَلَيْكَ بِالْمَرْأَةِ » . فَأَلْقَى أَبُو طَلْحَةَ ثَوْبَهُ عَلَى وَجْهِهِ فَقَصَدَ قَصْدَهَا ، فَأَلْقَى ثَوْبَهُ عَلَيْهَا فَقَامَتِ الْمَرْأَةُ ، فَشَدَّ لَهُمَا عَلَى رَاحِلَتِهِمَا فَرَكِبَا ، فَسَارُوا حَتَّى إِذَا كَانُوا بِظَهْرِ الْمَدِينَةِ - أَوْ قَالَ أَشْرَفُوا عَلَى الْمَدِينَةِ - قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « آيِبُونَ تَائِبُونَ ، عَابِدُونَ لِرَبِّنَا حَامِدُونَ » . فَلَمْ يَزَلْ يَقُولُهَا حَتَّى دَخَلَ الْمَدِينَةَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20918, B006185
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّهُ أَقْبَلَ هُوَ وَأَبُو طَلْحَةَ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَمَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم صَفِيَّةُ ، مُرْدِفَهَا عَلَى رَاحِلَتِهِ ، فَلَمَّا كَانُوا بِبَعْضِ الطَّرِيقِ عَثَرَتِ النَّاقَةُ ، فَصُرِعَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَالْمَرْأَةُ ، وَأَنَّ أَبَا طَلْحَةَ - قَالَ أَحْسِبُ - اقْتَحَمَ عَنْ بَعِيرِهِ ، فَأَتَى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا نَبِىَّ اللَّهِ جَعَلَنِى اللَّهُ فِدَاكَ ، هَلْ أَصَابَكَ مِنْ شَىْءٍ . قَالَ « لاَ وَلَكِنْ عَلَيْكَ بِالْمَرْأَةِ » . فَأَلْقَى أَبُو طَلْحَةَ ثَوْبَهُ عَلَى وَجْهِهِ فَقَصَدَ قَصْدَهَا ، فَأَلْقَى ثَوْبَهُ عَلَيْهَا فَقَامَتِ الْمَرْأَةُ ، فَشَدَّ لَهُمَا عَلَى رَاحِلَتِهِمَا فَرَكِبَا ، فَسَارُوا حَتَّى إِذَا كَانُوا بِظَهْرِ الْمَدِينَةِ - أَوْ قَالَ أَشْرَفُوا عَلَى الْمَدِينَةِ - قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « آيِبُونَ تَائِبُونَ ، عَابِدُونَ لِرَبِّنَا حَامِدُونَ » . فَلَمْ يَزَلْ يَقُولُهَا حَتَّى دَخَلَ الْمَدِينَةَ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona Bişr b. Mufaddal, ona Yahya b. Ebu İshak, ona da Enes b. Malik'in dediğine göre; Enes b. Malik ve Ebu Talha, Hz. Peygamber (sav) ile birlikte dönüyorlardı. Hz. Peygamber'in (sav) yanında da eşi Safiyye bulunuyordu ve onu bineğinin arkasına bindirmişti. Yolda ilerlerken bindikleri deve tökezledi ve Hz. Peygamber (sav) ile eşi deveden düştüler. Ravi dedi ki: Zannediyorum ki Ebu Talha hemen devesinden yere atladı ve Hz. Peygamber'e (sav) gelip: Ey Allah'ın Rasulü! (sav), Allah canımı sana feda eylesin. Sana bir şey oldu mu? dedi. Hz. Peygamber de (sav) "Hayır, fakat sen kadınla ilgilen" buyurdular. Bunun üzerine Ebu Talha elbisesiyle kendi yüzünü örttü ve hemen onun bulunduğu tarafa doğru yürüdü. Örtüsünü kadının üzerine attı ve kadın da ayağa kalktı. Ardından Ebu Talha deveyi (semerini, yükünü) iyice bağladı. Ardından Hz. Peygamber (sav) ile Safiyye deveye bindiler ve kafile hareket etti. Medine'nin sırtına vardıklarında -veya Medine'yi yukarıdan gördüklerinde- Hz. Peygamber (sav): "Bizler dönenler, tevbe edenler, Rabbimize hamd edenleriz." buyurdu ve bu sözleri Medine'ye girene kadar söylemeye devam etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 104, 2/523
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Yahya b. Ebu İshak el-Hadramî (Yahya b. Ebu İshak)
3. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
4. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, bindiği hayvanlar
Hz. Peygamber, hanımları, Safiyye bt. Huyeyy
KTB, ADAB
Sahabe, Peygamber sevgisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272029, M000927-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الرَّبِيعِ الزَّهْرَانِىُّ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ يَعْنِى ابْنَ زَيْدٍ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبِى جَمِيعًا عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ بِهَذَا الإِسْنَادِ[عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ] نَحْوَهُ[ اشْتَكَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَدَخَلَ عَلَيْهِ نَاسٌ مِنْ أَصْحَابِهِ يَعُودُونَهُ فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَالِسًا فَصَلَّوْا بِصَلاَتِهِ قِيَامًا فَأَشَارَ إِلَيْهِمْ أَنِ اجْلِسُوا . فَجَلَسُوا فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ « إِنَّمَا جُعِلَ الإِمَامُ لِيُؤْتَمَّ بِهِ فَإِذَا رَكَعَ فَارْكَعُوا وَإِذَا رَفَعَ فَارْفَعُوا وَإِذَا صَلَّى جَالِسًا فَصَلُّوا جُلُوسًا »] .
Tercemesi:
Bize Ebü’r-Rabi ez-Zehrani, ona Hammad b. Zeyd (T) bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb onlara İbn Nümeyr (T) bize İbn Nümeyr, ona babası, bunların hepsine Hişam b. Urve, ona babası Hz. Ayşe’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber hastalanmıştı. Ashabından bazıları kendisini ziyaret etmek üzere yanına geldiler. Rasulullah (sav) oturarak, ziyaretçiler de ayakta namaz kıldılar. Hz. Peygamber onlara oturun diye işaret etti. Onlar da oturdular. Rasul-i Ekrem namazını bitirince “İmam ancak kendisine uyulmak için öne geçirilir. O, rukua eğildiği zaman siz de rüku yapınız. Ruku'dan başını kaldırdığı zaman siz de başınızı kaldırınız. İmam oturarak namaz kılıyorsa siz de oturarak kılınız” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 927, /174
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Hastalık, Hz. Peygamber, hastalığı
KTB, ADAB
KTB, HASTA, HASTALIK
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, namaz
Namaz, Namazda disiplin
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, Namazda mekruh fiiller
Namaz, Namazda rukû'
Namaz, tekbir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272030, M000927-3
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الرَّبِيعِ الزَّهْرَانِىُّ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ يَعْنِى ابْنَ زَيْدٍ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبِى جَمِيعًا عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ بِهَذَا الإِسْنَادِ[عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ] نَحْوَهُ[ اشْتَكَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَدَخَلَ عَلَيْهِ نَاسٌ مِنْ أَصْحَابِهِ يَعُودُونَهُ فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَالِسًا فَصَلَّوْا بِصَلاَتِهِ قِيَامًا فَأَشَارَ إِلَيْهِمْ أَنِ اجْلِسُوا . فَجَلَسُوا فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ « إِنَّمَا جُعِلَ الإِمَامُ لِيُؤْتَمَّ بِهِ فَإِذَا رَكَعَ فَارْكَعُوا وَإِذَا رَفَعَ فَارْفَعُوا وَإِذَا صَلَّى جَالِسًا فَصَلُّوا جُلُوسًا »] .
Tercemesi:
Bize Ebü’r-Rabi ez-Zehrani, ona Hammad b. Zeyd (T) bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb onlara İbn Nümeyr (T) bize İbn Nümeyr, ona babası, bunların hepsine Hişam b. Urve, ona babası Hz. Ayşe’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber hastalanmıştı. Ashabından bazıları kendisini ziyaret etmek üzere yanına geldiler. Rasulullah (sav) oturarak, ziyaretçiler de ayakta namaz kıldılar. Hz. Peygamber onlara oturun diye işaret etti. Onlar da oturdular. Rasul-i Ekrem namazını bitirince “İmam ancak kendisine uyulmak için öne geçirilir. O, rukua eğildiği zaman siz de rüku yapınız. Ruku'dan başını kaldırdığı zaman siz de başınızı kaldırınız. İmam oturarak namaz kılıyorsa siz de oturarak kılınız” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 927, /174
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Hastalık, Hz. Peygamber, hastalığı
KTB, ADAB
KTB, HASTA, HASTALIK
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, namaz
Namaz, Namazda disiplin
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, Namazda mekruh fiiller
Namaz, Namazda rukû'
Namaz, tekbir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272031, M000927-4
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الرَّبِيعِ الزَّهْرَانِىُّ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ يَعْنِى ابْنَ زَيْدٍ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبِى جَمِيعًا عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ بِهَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ] نَحْوَهُ[ اشْتَكَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَدَخَلَ عَلَيْهِ نَاسٌ مِنْ أَصْحَابِهِ يَعُودُونَهُ فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَالِسًا فَصَلَّوْا بِصَلاَتِهِ قِيَامًا فَأَشَارَ إِلَيْهِمْ أَنِ اجْلِسُوا . فَجَلَسُوا فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ « إِنَّمَا جُعِلَ الإِمَامُ لِيُؤْتَمَّ بِهِ فَإِذَا رَكَعَ فَارْكَعُوا وَإِذَا رَفَعَ فَارْفَعُوا وَإِذَا صَلَّى جَالِسًا فَصَلُّوا جُلُوسًا »] .
Tercemesi:
Bize Ebü’r-Rabi ez-Zehrani, ona Hammad b. Zeyd (T) bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb onlara İbn Nümeyr (T) bize İbn Nümeyr, ona babası, bunların hepsine Hişam b. Urve, ona babası Hz. Ayşe’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber hastalanmıştı. Ashabından bazıları kendisini ziyaret etmek üzere yanına geldiler. Rasulullah (sav) oturarak, ziyaretçiler de ayakta namaz kıldılar. Hz. Peygamber onlara oturun diye işaret etti. Onlar da oturdular. Rasul-i Ekrem namazını bitirince “İmam ancak kendisine uyulmak için öne geçirilir. O, rukua eğildiği zaman siz de rüku yapınız. Ruku'dan başını kaldırdığı zaman siz de başınızı kaldırınız. İmam oturarak namaz kılıyorsa siz de oturarak kılınız” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 927, /174
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Rabi' Süleyman b. Davud el-Atekî (Süleyman b. Davud)
Konular:
Hastalık, Hz. Peygamber, hastalığı
KTB, ADAB
KTB, HASTA, HASTALIK
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, namaz
Namaz, Namazda disiplin
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, Namazda mekruh fiiller
Namaz, Namazda rukû'
Namaz, tekbir