38 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona el-Leys, ona Bükeyr b. Abdullah b. el-Eşec, ona Büsr b. Said, İbn Sâid'in şöyle anlattığını rivayet etti: Ömer (ra) beni zekât toplamak üzere görevlendirmişti. İşimi bitirip topladığım zekâtları kendisine teslim edince, bana ücret verilmesini emretti. Bunun üzerine ben bu işi Allah rızası için yaptım, mükâfatım Allah'a aittir dedim. Bana dedi ki: Sana verileni al, zira ben de Hz. Peygamber (sav) zamanında (bu işte) çalıştım. Bana ücret vermişti de ben de senin dediğin gibi demiştim. Hz. Peygamber (sav) bana "istemeden sana bir şey verildiği zaman onu (al) ye ve tasadduk et," buyurmuştu.
Açıklama: Zekât memurlarına devletin toplanan zekâttan maaş verebilir. Bu konuda verilen bu meblağı kişi kazanç olarak yiyebilir ya da sadaka verebilir.
Bize Malik, ona da Zeyd b. Eslem, Atâ b. Yesâr’ın şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav), Ömer b. Hattab'a bir hediye gönderdi. Ömer (ra) onu iade edince Resulullah (sav), Ömer’e “Hediyeyi niçin iade ettin?” diye sordu. Ömer (ra): “Ya Rasulallah! Bizden biri için en hayırlı olanın, hiçbir kimseden bir şey almaması olduğunu sen bize haber vermedin mi?” diye sordu. Rasûlullah (sav): “Bu dediğin dilenmek suretiyle olur. Ama dilenmeksizin olursa, o Allah'ın sana verdiği bir rızıktır” dedi. Bunun üzerine Ömer (ra) “Kudret ve iradesiyle yaşadığım Allah’a yemin ederim ki, hiçbir kimseden bir şey istemeyeceğim. Ama istemeksizin ne gelirse ona da alacağım” dedi.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Zühri arasında inkıta vardır.
Bize Ebu Velid et-Tayâlîsî, ona Leys, ona Bükeyr b. Abdullah b. el-Eşec, ona Büsr b. Said İbnü's-Sa'dî'nin şöyle anlattığını rivayet etti: "Ömer (ra) beni zekât toplamak üzere görevlendirmişti. İşimi bitirince bana ücret verilmesini emretti. Bunun üzerine ona ben bu işi Allah rızası için yaptım dedim. O da bana şöyle dedi: Sana verileni al, zira ben de Hz. Peygamber (sav) döneminde (bu işte) çalıştım. Bana ücret verdi."
Bize Kuteybe, ona el-Leys, ona Bükeyr, ona Büsr b. Said, İbnü’s-Sâidî el-Mâlikî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Ömer (ra) beni zekât toplama işinde görevlendirmişti. İşimi bitirip de topladığım zekâtları kendisine teslim edince, bana ücret verilmesini emretti. Bunun üzerine “Ben bu işi Allah rızası için yaptım, mükâfatım Allah’a aittir” dedim. Bana dedi ki: “Sana verdiğimi al, zira ben de Hz. Peygamber (sav) zamanında (bu işte) çalıştım. Ben de dediğin gibi demiştim. Hz. Peygamber (sav) bana “İstemeden sana bir şey verildiği zaman onu (al) ye ve tasadduk et” buyurmuştu.
Bize Said b. Abdurrahman Ebu Ubeydullah el-Mahzûmî, ona Süfyan, ona Zühri, ona es-Sâib b. Yezid, ona Huvaytıb b. Abduluzzâ, Adullah b. es-Sa’dî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Şam’dan gelip Ömer b. Hattab’ın huzuruna çıktım. Bana “Müslümanların bir kısım işlerini yaptığını, karşılığında sana ücret ödendiğini, ama senin kabul etmediğini öğrendim. Bu doğru mu?” dedi. Ben de “Evet! Benim atlarım, kölelerim var ve maddi durumum iyidir. Dolayısıyla yaptığım çalışmanın Müslümanlara sadaka olmasını istedim” dedim. Ömer de şöyle anlattı. Ben de senin gibi istememiştim. Hz. Peygamber (sav) bana bu ücreti verirdi. Ben “Bunu daha fakir olanlara veriniz” derim. Rasul-i Ekrem, yine bir seferinde böyle bir ücret vermişti. Ben de “Onu benden daha fazla ihtiyaç sahibi olanlara veriniz” dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu: “Allah’ın sana verdiği bu malı, isteme ve beklenti olmaksızın al ve kabul et veya tasadduk et. İsteme ve beklenti ile gelen malda gözün kalmasın.”