Giriş

Bize Sadaka b. el-Fadl, ona İbn Uyeyne, ona da İsmail'in rivayet ettiğine göre eş-Şa'bî şöyle demiştir: Eğer bu adamlar Hz. Peygamber (sav) zamanında yaşasalardı Kur'an'ın tamamı "Sana sorarlar, sana sorarlar" şeklinde nazil olurdu.


    Öneri Formu
36807 DM000201 Darimi, Mukaddime, 22

Bize Saîd b. Âmir, ona İsmail b. İbrahim, ona Yunus şöyle rivayet etmiştir: Meymûn b. Mihrân bana şöyle yazdı: "Din konusunda husumet ve münakaşadan sakın! Bu konuda ne alimle ne de cahille tartış! Çünkü âlim senden ilmini saklar ve yaptığını umursamaz. Câhil ise canını sıkar ve sana boyun eğmez."


    Öneri Formu
37033 DM000310 Darimi, Mukaddime, 29

Bize Saîd b. Âmir, ona Humeyd b. Esved, ona Bistâm b. Müslim şöyle rivayet etmiştir: Muhammed b. Sîrîn birisi kendisiyle birlikte yürüdüğü zaman dikilip durur "bir ihtiyacın mı var?" diye sorar. Eğer bir ihtiyacı varsa onu giderirdi. Sonra adam tekrar kendisiyle birlikte yürüse yine "Bir ihtiyacın mı var?" diye sorardı.


    Öneri Formu
38424 DM000542 Darimi, Mukaddime, 45

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Vekî, Ebu Muâviye ve Hüşeym, onlara el-A'meş, ona Münzir b. Ya'lâ - ki onun künyesi Ebû Ya'lâ'dır- ona da İbnü'l-Hanefiyye'nin rivayet ettiğine göre Hz. Ali şöyle demiştir: Mezisi çok gelen bir adamdım. Ama kızı (Fatıma)nın hanımım olması sebebiyle bu durumu Hz. Peygamber'e (sav) sormaya utanıyordum. Mikdâd b. el-Esved'den bunu Hz. Peygamber'e (sav) sormasını istedim; o da sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), "(Böyle olan kişi) cinsel organını yıkar ve abdest alır." buyurdu.


    Öneri Formu
280899 M000695-2 Müslim, Hayız, 17

Ravh b. Ubade, Ebu Amr el-Evzai'den, o da Abdullah b. Said el-Beceli'den, o da Abdurrahman es-Sunabahi'den, o da Nebi'nin ashabından bir adamdan'dan Rasulullah'ın mugalata??'yı yasakladığını rivayet etmiştir. Evzai, muğalatanın, sıkıntı ve zorluk veren sorular olduğunu söylemiştir.


    Öneri Formu
72421 HM024087 İbn Hanbel, V, 435

Ali b. Bahr, İsa b. Yunus'dan, o da Ebu Amr el-Evzai'den, o da Abdullah b. Said el-Beceli'den, o da Abdurrahman es-Sunabahi'den, o da Muaviye b. Ebi Süfyan'dan Rasulullah'ın mugalata??'yı yasakladığını rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
72422 HM024088 İbn Hanbel, V, 435


    Öneri Formu
38229 HM002642 İbn Hanbel, I, 291


    Öneri Formu
43902 HM002304 İbn Hanbel, I, 256

Bana Mâlik, ona Süheyl b. Ebî Sâlih, ona babası, ona da Ebû Hureyre’nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki Allah sizin için üç şeye razı olur, fakat üç şeye de kızar. Sadece O’na kulluk yapıp kendisine hiç bir şeyi ortak koşmamanıza, hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılmanıza ve başınıza yönetici olarak verdiği kişilere samimiyetle nasihat etmenize razı olur. Dedikodu etmenize, savurganlık yapmanıza ve çok soru sormanıza da kızar."


Açıklama: Hz. Peygamber hayatta iken çok soru sorulması çeşitli âyet ve hadislerle yasaklanmıştır. Çünkü soruların sınırı yoktur. Hatta bazen gerçekleri çarpıtmak ve zihinleri bulandırmak amacıyla sorular sorulur. Fakat daha önemlisi vahiy gelirken ve Peygamber henüz hayatta iken çok ve gereksiz sorular sorulmasının başka bir sakıncası daha vardır. O da hakkında hüküm verilmemiş, dolayısıyla bir sınırlama konulmamış olan bir konuda soru sorulması ve zorunlu olarak verilen cevapta insanlara sınırlama getirilmesidir. Yasak olmayan bir davranışın yasaklanmasına sebep olmaktır. İnsanların rahat ve geniş bir alanda hareket imkânı varken bu alanı daraltmaktır. Bakara sûresindeki kesilmesi emredilen sığır hadisesi, bunun en canlı örneğidir. Sıradan bir ineği kesmeleri ile maksat hasıl olacakken sorulan ısrarlı sorular bu genişliği daraltılmış ve insanlar neredeyse istenilen nitelikte bir ineği bulamayacak hale gelmişlerdi. Bu yönüyle bakıldığında çok soru sorma yasağı, vahyin devam ettiği zaman ile sınırlıdır ve tamamen insanların hayatını kolaylaştırmak, daha geniş bir hareket alanı kazandırmak amacına matuftur. Ancak gerçekleri çarpıtmak ve insanların zihinlerini bulandırmak amacıyla ortaya atılan sorular, her dönemde kaçınılması gereken bir hâldir.

    Öneri Formu
39539 MU001833 Muvatta, Kelâm, 8

Bize Hamid b. Ömer, ona Hammad b. Zeyd, ona da Leys, Mücahit'ten rivayet etmiştir: Leys, Mücahid'den rivayet ettiğine göre: "Bir kişinin, yakınında ise kardeşine gözünü dikip bakması, ya da onu göz hapsine alması, ya da nereden geldin, nereye gidiyorsun şeklinde (onu rahatsız edecek) soru sorması mekruhtur."


    Öneri Formu
166258 EM001157 Buhari, Edebü'l-Müfred, 550