177 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir: "Kim zehir içerek canına kıyarsa, cehennemde sonsuza kadar elindeki zehiri içer durur."
Açıklama: Ebu Davud'un tercih ettiği bu rivayette de sadece zehir içerek gerçekleştirilen ölüm vurgulanmıştır.
Bize Şebîb, ona Yûnus b. Yezîd, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. Müseyyeb ile Abdurrahmân b. Abdullah b. Ka'b, onlara da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Biz Hayber'de Hz. Peygamber'in beraberinde hazır bulunduk." Abdullah b. Mübarek, Yunus'tan, o ez-Zührî'den, o Said'den o da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Salih bu senede tabi olarak ez-Zührî'den bu hadisi rivayet etmiştir. Zubeydî (Muhammed b. Velîd) şöyle dedi: Bana Zührî haber verdi; ona da Abdurrahmân b. Ka'b'ın rivayet ettiğine göre Ubeydullah b. Ka'b şöyle demiştir: Bana Hayber'de Peygamber'le beraber hazır bulunan kişi haber verdi. Ve yine ez-Zührî şöyle demiştir: Bana, Ubeydullah b. Abdullah b. Ömer ile Saîd b. Müseyyeb, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiler.
Açıklama: Rivayet muallaktır; musannif ile Abdullah b. Mübarek arasında inkita vardır.
Bize Muallâ b. Esed, ona Vüheyb, ona Eyyûb, ona Ebu Kılâbe, ona da Sâbit b. Dahhâk'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kim İslam’dan başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse, o dediği gibidir. Kim bir şeyle intihar ederse Cehennem ateşi içinde kendisine onunla azap edilir. Kim bir Müslümana küfür isnat ederse sanki onu öldürmüş gibidir."
Açıklama: Zorlama olmaksızın bir kişinin başka bir dine mensup olduğuna dair yemin etmesi, onun bir din olarak İslamı içselleştirmediğini göstermektedir. Diğer bir ifade ile çıkar, menfaat, korku vb. bir nedenle farklı bir kimlikle davranmak anlamına gelen münafıklık olduğunu beyan etmektedir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Said el-Eşec, o ikisine Veki', ona el-A'meş, ona Ebû Salih rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her kim kendini bir demir parçası ile öldürürse, demiri elinde, onu karnına saplar bir hâlde cehennem ateşinde ebedî olarak kalacaktır. Her kim zehir içerek kendini öldürürse o kimse de zehrini cehennem ateşinde ebedî ve daimi kalarak içecektir. Her kim bir dağdan atıp kendini öldürürse o da cehennem ateşinde ebedî olarak yüksek bir yerden kendini atacaktır."
Bana Züheyr b. Harb, ona Cerir; (T) Bize Said b. Amr el-Eşasî, ona Abser; (T) Bize Yahya b. Habib el-Hârisi ona Halid b. Haris, ona Şube rivayet etti. Bu ravilerin hepsi bu isnadla bu hadisi benzer bir ifade ile rivayet ettiler. "Şube'nin Süleyman'dan rivayetinde Zekvan'dan dinledim ibaresi vardır."
Bize Yahya b. Yahya, ona Muaviye b. Sellam b. Ebu Sellam ed-Dimaşkî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebû Kilabe, ona da Sabit b. Dahhâk'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Her kim yalan yere İslam'dan başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse o kimse dediği gibidir. Ve kim bir şeyle kendini öldürürse kıyamet gününde o şeyle kendisine azap edilir. Bir kimse sahip olmadığı bir şeyi adayamaz."
Bize İbn Nüfeyl, ona Züheyr, ona Simak, ona da Cabir b. Semure şöyle dedi: Bir adam hastalanmıştı. Bir süre sonra onun hakkında ağıtlar yükselmeye başladı. Bunun üzerine (o hastanın) komşusu, Rasulullah'a (sav) gelip: (Ey Allah'ın Rasulü) O (adam) öldü, dedi. (Hz. Peygamber de): "Ne biliyorsun?" diye sorunca ben onu (ölmüş halde) gördüm dedi. Rasulullah da (sav): "O kimse ölmedi" dedi. (Adam da) döndü (gitti). Derken (hastanın evinden tekrar) onun için ağıtlar yükseldi. Bunun üzerine (hastanın komşusu tekrar) Rasulullah'a (sav) geldi ve Ey Allah'ın Rasulü o kimse gerçekten öldü, dedi. Peygamber de (sav): "O ölmedi" buyurdu. (Adam tekrar) döndü (gitti. Fakat) (evden yine) o kimse için ağlanıp sızlandığı işitilmeye başlandı. O sırada (hastanın) karısı (dışarı çıkıp o adama) Rasulullah'a (sav) git ve kendisine haber ver dedi; (o adam da): Ey Allah'ım, sen ona lanet et! dedi. Sonra (bu) adam gitti ve o kimseyi yanındaki mızrak demiri ile kendisini öldürmüş halde gördü. Ve hemen Peygamber'in yanına (sav) gelip onun öldüğünü kendisine bildirdi. (Rasul-ü Zîşan Efendimiz) "Ne biliyorsun?" diye sorunca onu yanındaki mızrak demiriyle kendini öldürmüş halde gördüm cevabını verdi. Hz. Peygamber tekrar "sen onu bu halde gördün mü?" diye sordu, adam da evet cevabını verdi. (Bunun üzerine Peygamber Efendimiz): "Öyleyse ben onun namazını kılmam!" buyurdu.
Bize Ebu Tevbe er-Rabî' b. Nâfi', ona Muaviye b. Sellam, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebû Kilabe'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'e ağacın altında biat ettiğini haber veren Sabit b. Dahhâk (ra) Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmişti: "Kim yalan yere başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse, o dediği gibidir. Kim kendisini bir şeyle öldürürse kıyamet gününde kendisine onunla azap edilir. Kişi sahip olmadığı şey üzerine adakta bulunamaz."
Bize Ali b. Ayyâş, ona Ebu Gassân, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd es-Sâidî şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) müşriklerle savaşan ve Müslümanlara büyük yararlılıklar sağlayan kişilerden birine bakıp: "Her kim cehennem ehlinden bir adama bakmak isterse, şu adama baksın!" buyurdu. Hz. Peygamber'in bu sözü üzerine sahâbîlerden biri o adamı takip etti. O esnada adam yaralandı ve hemen ölmek isteyerek kılıcının sivri ucunu göğsünün arasına koydu. Sonra üzerine abandı; kılıç iki küreği arasından dışarı çıktı. Bu haber kendisine ulaşınca Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kul, insanların nazarında cennete gideceklerin amelini yapar, hâlbuki o cehennemliktir. Yine kul insanların görüşünde ateş ehlinin amelini yapar, halbuki o, cennet ehlindendir. Ameller ancak sonlarına göre değerlendirilir."
Bize Said b. Ebu Meryem, ona Ebu Gassân, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'in (sav) de bulunduğu bir gazvede, Müslümanlar için çok yararlılıklar gösteren bir adam vardı. Peygamber ona doğru baktı ve "Her kim cehennem ehlinden bir kimseye bakmak isterse, şu adama baksın!" buyurdu. Bu söz üzerine oradaki topluluktan bir kimse, o adamın arkasından gitti. Adam hâlâ müşriklere en ağır darbeleri indirmekteydi. Nihayet yaralandı ve ölümünü hızlandırmak istedi. Hemen kılıcının sivri tarafını göğsünün ortasına koydu ve üzerine yüklendi. Kılıcın ucu iki omzunun arasından dışarı çıktı. Onu takip edip gözetleyen adam süratle Hz. Peygamber'in (sav) yanına döndü ve "Şehâdet ederim ki, Sen Allah'ın resulüsün!" dedi. Rasûlullah: "Bu şehâdetin sebebi nedir?" diye sordu. Adam: Filan kimse için "Cehennem ehlinden olan bir kimseye bakmak isteyen, şu adama baksın" demiştiniz. Halbuki o kişi, aramızda bu savaşta müslümânlara en fazla fayda verenlerden biriydi. Bu sözünüzden, ben onun bu hal üzere (savaşıp cihad ederken) ölmeyeceğini anladım ve onu takip ettim. Yaralanınca ölümünü hızlandırmak istedi ve intihar etti' dedi. Hz. Peygamber (sav): "Şübhesiz bir kul, cehennem ehlinin amelini işler halbuki o cennet ehlindendir. Yine bir kul da cennet ehlinin amelini işler ama cehennemlik olur. Ameller ancak sonuçları ile değerlendirilir" buyurdu.