Öneri Formu
Hadis Id, No:
32967, MU000023
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ إِنَّ الْمُصَلِّىَ لَيُصَلِّى الصَّلاَةَ وَمَا فَاتَهُ وَقْتُهَا وَلَمَا فَاتَهُ مِنْ وَقْتِهَا أَعْظَمُ أَوْ أَفْضَلُ مِنْ أَهْلِهِ وَمَالِهِ . قَالَ يَحْيَى قَالَ مَالِكٌ مَنْ أَدْرَكَ الْوَقْتَ وَهُوَ فِى سَفَرٍ فَأَخَّرَ الصَّلاَةَ سَاهِيًا أَوْ نَاسِيًا حَتَّى قَدِمَ عَلَى أَهْلِهِ أَنَّهُ إِنْ كَانَ قَدِمَ عَلَى أَهْلِهِ وَهُوَ فِى الْوَقْتِ فَلْيُصَلِّ صَلاَةَ الْمُقِيمِ وَإِنْ كَانَ قَدْ قَدِمَ وَقَدْ ذَهَبَ الْوَقْتُ فَلْيُصَلِّ صَلاَةَ الْمُسَافِرِ لأَنَّهُ إِنَّمَا يَقْضِى مِثْلَ الَّذِى كَانَ عَلَيْهِ قَالَ مَالِكٌ وَهَذَا الأَمْرُ هُوَ الَّذِى أَدْرَكْتُ عَلَيْهِ النَّاسَ وَأَهْلَ الْعِلْمِ بِبَلَدِنَا . وَقَالَ مَالِكٌ الشَّفَقُ الْحُمْرَةُ الَّتِى فِى الْمَغْرِبِ فَإِذَا ذَهَبَتِ الْحُمْرَةُ فَقَدْ وَجَبَتْ صَلاَةُ الْعِشَاءِ وَخَرَجْتَ مِنْ وَقْتِ الْمَغْرِبِ .
Tercemesi:
O bana, ona Malik’in rivayetine göre Yahya b. Said şöyle dermiş: Namaz kılan kişi vaktini geçirmeden namazı kılar, fakat namazının kısmen geçirdiği vakti dahi onun için aile halkından ve malından daha büyük ya da daha üstündür.
Yahya dedi ki: Malik dedi ki: Yolculukta iken namaz vakti giren bir kimse, namazı yanılarak yahut unutarak aile halkının yanına varıncaya kadar geciktirirse eğer aile halkının yanına geldiğinde henüz vakit çıkmamışsa, mukim gibi namaz kılsın. Eğer aile halkının yanına geldiğinde, vakit geçmiş ise, o takdirde yolcu namazı kılsın. Çünkü o, ancak üzerinde borç olanın aynısını kaza eder.
Malik dedi ki: Bu durum, benim, insanların ve bizim şehrimizde ilim ehlinin yaptıklarını gördüğüm uygulamadır.
Malik dedi ki: Şafak batı tarafındaki kırmızılıktır. Bu kırmızılık kaybolursa o zaman yatsı namazının vakti girer, akşam namazının vakti de çıkmış olur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Vukûtu's-salât 23, 1/5
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kaza etmek
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, vakti
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32970, MU000024
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ أُغْمِىَ عَلَيْهِ فَذَهَبَ عَقْلُهُ فَلَمْ يَقْضِ الصَّلاَةَ . قَالَ مَالِكٌ وَذَلِكَ فِيمَا نَرَى وَاللَّهُ أَعْلَمُ أَنَّ الْوَقْتَ قَدْ ذَهَبَ فَأَمَّا مَنْ أَفَاقَ فِى الْوَقْتِ فَإِنَّهُ يُصَلِّى .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona da Nâfi‘in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer bayılmış ve aklı başından gitmiş olduğu halde (baygınlık halinde kılmadığı) namazını kaza etmedi.
Malik dedi ki: İşte bizim görüşümüz de budur. Allah elbette en iyi bilendir. Çünkü vakit geçmiş ise (hüküm) böyledir ama vaktin içinde ayılan bir kimse (o vaktin namazını) kılmalıdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Vukûtu's-salât 24, 1/5
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kaza etmek
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ أَنَّهُ قَالَ عَرَّسَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيْلَةً بِطَرِيقِ مَكَّةَ وَوَكَّلَ بِلاَلاً أَنْ يُوقِظَهُمْ لِلصَّلاَةِ فَرَقَدَ بِلاَلٌ وَرَقَدُوا حَتَّى اسْتَيْقَظُوا وَقَدْ طَلَعَتْ عَلَيْهِمُ الشَّمْسُ فَاسْتَيْقَظَ الْقَوْمُ وَقَدْ فَزِعُوا فَأَمَرَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَرْكَبُوا حَتَّى يَخْرُجُوا مِنْ ذَلِكَ الْوَادِى وَقَالَ إِنَّ هَذَا وَادٍ بِهِ شَيْطَانٌ فَرَكِبُوا حَتَّى خَرَجُوا مِنْ ذَلِكَ الْوَادِى ثُمَّ أَمَرَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَنْزِلُوا وَأَنْ يَتَوَضَّئُوا وَأَمَرَ بِلاَلاً أَنْ يُنَادِىَ بِالصَّلاَةِ أَوْ يُقِيمَ فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالنَّاسِ ثُمَّ انْصَرَفَ إِلَيْهِمْ وَقَدْ رَأَى مِنْ فَزَعِهِمْ فَقَالَ يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّ اللَّهَ قَبَضَ أَرْوَاحَنَا وَلَوْ شَاءَ لَرَدَّهَا إِلَيْنَا فِى حِينٍ غَيْرِ هَذَا فَإِذَا رَقَدَ أَحَدُكُمْ عَنِ الصَّلاَةِ أَوْ نَسِيَهَا ثُمَّ فَزِعَ إِلَيْهَا فَلْيُصَلِّهَا كَمَا كَانَ يُصَلِّيهَا فِى وَقْتِهَا . ثُمَّ الْتَفَتَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى أَبِى بَكْرٍ فَقَالَ إِنَّ الشَّيْطَانَ أَتَى بِلاَلاً وَهُوَ قَائِمٌ يُصَلِّى فَأَضْجَعَهُ فَلَمْ يَزَلْ يُهَدِّئُهُ كَمَا يُهَدَّأُ الصَّبِىُّ حَتَّى نَامَ ثُمَّ دَعَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِلاَلاً فَأَخْبَرَ بِلاَلٌ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِثْلَ الَّذِى أَخْبَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَبَا بَكْرٍ فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ أَشْهَدُ أَنَّكَ رَسُولُ اللَّهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32973, MU000026
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ أَنَّهُ قَالَ عَرَّسَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيْلَةً بِطَرِيقِ مَكَّةَ وَوَكَّلَ بِلاَلاً أَنْ يُوقِظَهُمْ لِلصَّلاَةِ فَرَقَدَ بِلاَلٌ وَرَقَدُوا حَتَّى اسْتَيْقَظُوا وَقَدْ طَلَعَتْ عَلَيْهِمُ الشَّمْسُ فَاسْتَيْقَظَ الْقَوْمُ وَقَدْ فَزِعُوا فَأَمَرَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَرْكَبُوا حَتَّى يَخْرُجُوا مِنْ ذَلِكَ الْوَادِى وَقَالَ إِنَّ هَذَا وَادٍ بِهِ شَيْطَانٌ فَرَكِبُوا حَتَّى خَرَجُوا مِنْ ذَلِكَ الْوَادِى ثُمَّ أَمَرَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَنْزِلُوا وَأَنْ يَتَوَضَّئُوا وَأَمَرَ بِلاَلاً أَنْ يُنَادِىَ بِالصَّلاَةِ أَوْ يُقِيمَ فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالنَّاسِ ثُمَّ انْصَرَفَ إِلَيْهِمْ وَقَدْ رَأَى مِنْ فَزَعِهِمْ فَقَالَ يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّ اللَّهَ قَبَضَ أَرْوَاحَنَا وَلَوْ شَاءَ لَرَدَّهَا إِلَيْنَا فِى حِينٍ غَيْرِ هَذَا فَإِذَا رَقَدَ أَحَدُكُمْ عَنِ الصَّلاَةِ أَوْ نَسِيَهَا ثُمَّ فَزِعَ إِلَيْهَا فَلْيُصَلِّهَا كَمَا كَانَ يُصَلِّيهَا فِى وَقْتِهَا . ثُمَّ الْتَفَتَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى أَبِى بَكْرٍ فَقَالَ إِنَّ الشَّيْطَانَ أَتَى بِلاَلاً وَهُوَ قَائِمٌ يُصَلِّى فَأَضْجَعَهُ فَلَمْ يَزَلْ يُهَدِّئُهُ كَمَا يُهَدَّأُ الصَّبِىُّ حَتَّى نَامَ ثُمَّ دَعَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِلاَلاً فَأَخْبَرَ بِلاَلٌ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِثْلَ الَّذِى أَخْبَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَبَا بَكْرٍ فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ أَشْهَدُ أَنَّكَ رَسُولُ اللَّهِ .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona da Zeyd b. Eslem’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) bir gece Mekke yolunda konakladı. Namaz için kendilerini uyandırmak üzere de Bilâl’i görevlendirdi. Bilâl de uyudu, onlar da uyudular. Sonunda uyandıklarında üzerlerine güneş doğmuş bulunuyordu. Hepsi dehşete kapılmışçasına uyandı. Rasulullah (sav) onlara, o vadiden çıkıncaya kadar bineklerine binmelerini (ve yola koyulmalarını) emr etti ve: “Bu şeytan bulunan bir vadidir” dedi. Bineklerine o vadiden çıkıncaya kadar binip yol aldılar. Sonra Rasulullah (sav) onlara bineklerinden inmelerini, abdest almalarını emr etti. Bilâl’e de namaz için ezan okumasını yahut da kamet getirmesini emr etti. Rasulullah (sav) cemaate namaz kıldırdıktan sonra onların yanına gitti, dehşete kapılmış olduklarını gördüğü için şöyle buyurdu: “Ey insanlar, şüphesiz Allah ruhlarımızı kabz etti. Eğer dileseydi o ruhlarımızı bizlere bundan başka bir zamanda geri verebilirdi. Bu sebeple biriniz uyuyup da namaza uyanamaz yahut namazı unutur, sonra uyanıp hatırlarsa, vaktinde nasıl kılıyor ise onu öylece kılsın.” Sonra Rasulullah (sav) Ebu Bekir’e yönelerek: Şüphesiz Şeytan, Bilâl’e ayakta namaz kılmakta iken geldi, onun yatmasını sağladı. Küçük çocuğun sakinleştirilmesi gibi onu hep sakinleştirdi. Nihayet uyudu, sonra Rasulullah (sav) Bilâl’i çağırdı ve Bilâl Rasulullah’a (sav) Rasulullah’ın (sav) Ebu Bekir’e haber verdiğinin aynısını bildirdi. Ebu Bekir de: Şahitlik ederim ki şüphesiz sen Allah’ın Rasulü’sün, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Vukûtu's-salât 26, 1/5
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kaza etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35120, MU000286
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ فَاتَتْهُ رَكْعَتَا الْفَجْرِ فَقَضَاهُمَا بَعْدَ أَنْ طَلَعَتِ الشَّمْسُ .
Tercemesi:
O bana, ona Malik’in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer’den şu rivayet ulaşmıştır: (Abdullah b. Ömer) sabah namazının iki rekâtını kılamadı. Güneş doğduktan sonra onları kaza etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Salâtu'l-leyl 286, 1/43
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kaza etmek
Namaz, sabah namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35223, MU000366
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى النَّضْرِ مَوْلَى عُمَرَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ بُسْرِ بْنِ سَعِيدٍ أَنَّ زَيْدَ بْنَ خَالِدٍ الْجُهَنِىَّ أَرْسَلَهُ إِلَى أَبِى جُهَيْمٍ يَسْأَلُهُ مَاذَا سَمِعَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْمَارِّ بَيْنَ يَدَىِ الْمُصَلِّى فَقَالَ أَبُو جُهَيْمٍ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَوْ يَعْلَمُ الْمَارُّ بَيْنَ يَدَىِ الْمُصَلِّى مَاذَا عَلَيْهِ لَكَانَ أَنْ يَقِفَ أَرْبَعِينَ خَيْرًا لَهُ مِنْ أَنْ يَمُرَّ بَيْنَ يَدَيْهِ. قَالَ أَبُو النَّضْرِ لاَ أَدْرِى أَقَالَ أَرْبَعِينَ يَوْمًا أَوْ شَهْرًا أَوْ سَنَةً .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona Ömer b. Ubeydullah’ın azatlısı Ebu’n-Nadr, ona Busr b. Said’in rivayet ettiğine göre Zeyd b. Halid el-Cühenî, kendisini Ebu Cuheym’e Rasulullah’dan (sav) namaz kılanın önünden geçen kimse hakkında neler işittiğini sormak üzere gönderdi. Ebu Cuheym dedi ki: Rasulullah (sav): “Namaz kılanın önünden geçen bir kimse (bundan dolayı) vebalinin ne olduğunu bilse idi, onun için kırk –Ebu’n-Nadr dedi ki: Kırk gün mü, ay mı yoksa sene mi dediğini bilemiyorum- durması, onun için, namaz kılanın önünden geçmekten daha hayırlı olduğunu da bilirdi.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 366, 1/52
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılanın önünden geçmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35225, MU000368
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يَكْرَهُ أَنْ يَمُرَّ بَيْنَ أَيْدِى النِّسَاءِ وَهُنَّ يُصَلِّينَ .
Tercemesi:
O bana, ona da Malik’in rivayet ettiğine göre kendisine Abdullah b. Ömer’in, namaz kılan kadınların önünden geçmeyi hoş görmediği haberi ulaşmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 368, 1/52
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılanın önünden geçmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35226, MU000369
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ لاَ يَمُرُّ بَيْنَ يَدَىْ أَحَدٍ وَلاَ يَدَعُ أَحَدًا يَمُرُّ بَيْنَ يَدَيْهِ .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona da Nafi‘in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer ne (namaz kılan) kimsenin önünden geçerdi, ne de (kendisi) namaz kılarken kimsenin önünden geçmesine müsaade ederdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 369, 1/52
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılanın önünden geçmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35228, MU000371
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ سَعْدَ بْنَ أَبِى وَقَّاصٍ كَانَ يَمُرُّ بَيْنَ يَدَىْ بَعْضِ الصُّفُوفِ وَالصَّلاَةُ قَائِمَةٌ . قَالَ مَالِكٌ وَأَنَا أَرَى ذَلِكَ وَاسِعًا إِذَا أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ وَبَعْدَ أَنْ يُحْرِمَ الإِمَامُ وَلَمْ يَجِدِ الْمَرْءُ مَدْخَلاً إِلَى الْمَسْجِدِ إِلاَّ بَيْنَ الصُّفُوفِ .
Tercemesi:
O bana, ona Malik’in rivayet ettiğine kendisine şu rivayet ulaşmış: Sa‘d b. Ebu Vakkas namaz kılınmakta iken saflardan birisinin önünden geçermiş.
Malik dedi ki: Ben, ancak namaz için kamet getirildikten sonra ve imam tekbir alıp, artık kişinin safların önünden geçmenin dışında, mescide girecek bir yer bulamaması halinde böyle bir genişlik olduğu görüşündeyim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 371, 1/52
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılanın önünden geçmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35229, MU000372
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ عَلِىَّ بْنَ أَبِى طَالِبٍ قَالَ لاَ يَقْطَعُ الصَّلاَةَ شَىْءٌ مِمَّا يَمُرُّ بَيْنَ يَدَىِ الْمُصَلِّى .
Tercemesi:
O bana, ona Malik’in rivayet ettiğine göre kendisine Ali b. Ebu Talib’in şöyle dediği rivayeti ulaşmıştır: Namaz kılanın önünden geçen hiçbir şey, namazı bozmaz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 372, 1/52
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılanın önünden geçmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40667, DM001491
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُسْلِمٌ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« إِذَا أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَلاَ صَلاَةَ إِلاَّ الْمَكْتُوبَةُ ». قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : إِذَا كَانَ فِى بَيْتِهِ فَالْبَيْتُ أَهْوَنُ.
Tercemesi:
Bize Müslim, ona Hammad b. Seleme, ona Amr b. Dinar, ona Ata b. Yesar, ona da Ebu Hureyre, Nebi’nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Namaz için kamet getirildiği takdirde farz namazdan başka namaz yoktur (kılınmaz)” buyurdu.
Ebu Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: Eğer kişi evinde bulunuyor ise evdeki durum (camiye göre) daha hafiftir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 149, 2/909
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kamet getirmek