وَحَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ الْمَلاَئِكَةُ تُصَلِّى عَلَى أَحَدِكُمْ مَا دَامَ فِى مُصَلاَّهُ الَّذِى صَلَّى فِيهِ مَا لَمْ يُحْدِثِ اللَّهُمَّ اغْفِرْ لَهُ اللَّهُمَّ ارْحَمْهُ . قال مالكٌ ﻻ أرىَ قولَهُ ما لم يُحدِثْ إﻻّ الإحداثَ الذي يَنْقُضُ الوضؤَ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35242, MU000385
Hadis:
وَحَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ الْمَلاَئِكَةُ تُصَلِّى عَلَى أَحَدِكُمْ مَا دَامَ فِى مُصَلاَّهُ الَّذِى صَلَّى فِيهِ مَا لَمْ يُحْدِثِ اللَّهُمَّ اغْفِرْ لَهُ اللَّهُمَّ ارْحَمْهُ . قال مالكٌ ﻻ أرىَ قولَهُ ما لم يُحدِثْ إﻻّ الإحداثَ الذي يَنْقُضُ الوضؤَ.
Tercemesi:
Bize Yahya, ona Malik, ona Ebu’z-Zinâd, ona el-A‘rec, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: Biriniz namaz kıldığı yerde kaldığı sürece abdestini bozacak bir hali olmadıkça, melekler ona: Allah’ım, ona günahlarını bağışla, Allah’ım, ona merhamet ihsan eyle, diye dua ederler. Malik dedi ki: Benim görüşüme göre onun “mâ lem yuhdis: abdestini bozacak bir hali olmadıkça” buyruğundaki “hades” ancak abdesti bozmak anlamındaki hades’tir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 385, 1/54
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınan yerlere göre sevabın çoğalması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40017, DM001329
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ يَحْيَى بِإِسْنَادِهِ نَحْوَهُ.
Tercemesi:
Bize Ebu Âsım, ona el-Evzaî, ona Yahya kendi isnadı ile buna yakın olarak hadisi rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 63, 2/819
Senetler:
1. Ebu Katade Haris b. Rib'î es-Sülemî (Haris b. Rib'î b. Beldeme es-Sülemî)
2. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Katade el-Ensarî (Abdullah b. Haris)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kıraat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40029, DM001341
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ حَدَّثَنَا أَبُو يَعْفُورٍ الْعَبْدِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى مُصْعَبُ بْنُ سَعْدٍ قَالَ : كَانَ بَنُو عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ إِذَا رَكَعُوا جَعَلُوا أَيْدِيَهُمْ بَيْنَ أَفْخَاذِهِمْ ، فَصَلَّيْتُ إِلَى جَنْبِ سَعْدٍ فَصَنَعْتُهُ فَضَرَبَ يَدِى ، فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ : يَا بُنَىَّ اضْرِبْ بِيَدَيْكَ رُكْبَتَيْكَ. ثُمَّ فَعَلْتُهُ مَرَّةً أُخْرَى بَعْدَ ذَلِكَ بِيَوْمٍ فَصَلَّيْتُ إِلَى جَنْبِهِ فَضَرَبَ يَدِى ، فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ : كُنَّا نَفْعَلُ هَذَا وَأُمِرْنَا أَنْ نَضْرِبَ بِالأَكُفِّ عَلَى الرُّكَبِ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yusuf, ona İsrail, ona Ebu Ya’fûr el-Abdî, ona Musab b. Sa‘d’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Abdullah b. Mesud’un oğulları rükûa vardıklarında ellerini uylukları arasına koyarlardı. Ben de Sa‘d’ın yanında namaz kılarken, o yaptıklarını yaptım, elime vurdu ve namazı bitirdiğinde: Yavrucuğum, ellerini diz kapaklarının üzerine koy, dedi. Bundan bir gün sonra yanında namaz kıldım ve aynı işi bir daha yaptım, elime vurdu, namazı bitirince de: Biz bunu yapıyorduk ama bizlere avuçlarımızı dizlerimizin üzerine koymamız emredildi, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 68, 2/824
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Ebu Zürare Musab b. Sa'd ez-Zührî (Musab b. Sa'd b. Ebu Vakkas b. Üheyb)
3. Ebu Ya'fûr Vekdân el-Abdî (Vekdân b. Ebu Vekdân)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, rüku'da nasıl olunacağı ve ne kadar kalınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40084, DM001396
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنْ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ جَعْفَرٍ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ عَطَاءٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا حُمَيْدٍ السَّاعِدِىَّ فِى عَشَرَةٍ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- أَحَدُهُمْ أَبُو قَتَادَةَ قَالَ : أَنَا أَعْلَمُكُمْ بِصَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم-. فَقَالُوا : لِمَ؟ فَمَا كُنْتَ أَكْثَرَنَا لَهُ تَبَعَةً وَلاَ أَقْدَمَنَا لَهُ صُحْبَةً. قَالَ : بَلَى. قَالُوا : فَاعْرِضْ. قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِذَا قَامَ إِلَى الصَّلاَةِ رَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِىَ بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ ثُمَّ كَبَّرَ حَتَّى يَقَرَّ كُلُّ عَظْمٍ فِى مَوْضِعِهِ ، ثُمَّ يَقْرَأُ ثُمَّ يُكَبِّرُ وَيَرْفَعُ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِىَ بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ ، ثُمَّ يَرْكَعُ وَيَضَعُ رَاحَتَيْهِ عَلَى رُكْبَتَيْهِ حَتَّى يَرْجِعَ كُلُّ عَظْمٍ إِلَى مَوْضِعِهِ ، وَلاَ يُصُوِّبُ رَأْسَهُ وَلاَ يُقْنِعُ ، ثُمَّ يَرْفَعُ رَأْسَهُ فَيَقُولُ :« سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ». ثُمَّ يَرْفَعُ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِىَ بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ يَظُنُّ أَبُو عَاصِمٍ أَنَّهُ قَالَ : حَتَّى يَرْجِعَ كُلُّ عَظْمٍ إِلَى مَوْضِعِهِ مُعْتَدِلاً ، ثُمَّ يَقُولُ :« اللَّهُ أَكْبَرُ ». ثُمَّ يَهْوِى إِلَى الأَرْضِ يُجَافِى يَدَيْهِ عَنْ جَنْبَيْهِ ثُمَّ يَسْجُدُ ، ثُمَّ يَرْفَعُ رَأْسَهُ فَيَثْنِى رِجْلَهُ الْيُسْرَى فَيَقْعُدُ عَلَيْهَا وَيَفْتَحُ أَصَابِعَ رِجْلَيْهِ إِذَا سَجَدَ ، ثُمَّ يَعُودُ فَيَسْجُدُ ثُمَّ يَرْفَعُ رَأْسَهُ فَيَقُولُ :« اللَّهُ أَكْبَرُ ». وَيَثْنِى رِجْلَهُ الْيُسْرَى فَيَقْعُدُ عَلَيْهَا مُعْتَدِلاً حَتَّى يَرْجِعَ كُلُّ عَظْمٍ إِلَى مَوْضِعِهِ مُعْتَدِلاً ، ثُمَّ يَقُومُ فَيَصْنَعُ فِى الرَّكْعَةِ الأُخْرَى مِثْلَ ذَلِكَ ، فَإِذَا قَامَ مِنَ السَّجْدَتَيْنِ كَبَّرَ وَرَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِىَ بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ كَمَا فَعَلَ عِنْدَ افْتِتَاحِ الصَّلاَةِ ، ثُمَّ يَصْنَعُ مِثْلَ ذَلِكَ فِى بَقِيَّةِ صَلاَتِهِ حَتَّى إِذَا كَانَتِ السَّجْدَةُ أَوِ الْقَعْدَةُ الَّتِى يَكُونُ فِيهَا التَّسْلِيمُ أَخَّرَ رِجْلَهُ الْيُسْرَى وَجَلَسَ مُتَوَرِّكاً عَلَى شِقِّهِ الأَيْسَرِ. قَالَ قَالُوا : صَدَقْتَ هَكَذَا كَانَتْ صَلاَةُ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم-.
Tercemesi:
Bize Ebu Âsım, ona Abdülhamid b. Cafer, ona Muhammed b. Amr b. Ata’nın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ebu Humeyd es-Sâidî’yi, Nebi’nin (sav) ashabından birileri Ebu Katâde olan on kişi arasında şöyle derken dinledim: Ben aranızda Rasulullah’ın (sav) namazını en iyi bileninizim. Onlar: Neden? Sen bizden daha çok ona tabi olan da değildin, sahabiliğin bizden önce de değildi, dediler. O: Doğru söylüyorsunuz, dedi. Onlar: O halde açıkla deyince, şöyle dedi: Rasulullah (sav) namaz için kalktığında, ellerini omuzlarının hizasına getirinceye kadar kaldırır, sonra tekbir alır, nihayet her bir kemiği yerli yerine oturup karar kıldıktan sonra kıraatini yapar, sonra tekbir alır ve omuzlarının hizasına getirinceye kadar ellerini kaldırırdı. Sonra rükû yapar, avuçlarının içini dizlerinin üzerine koyardı. Bu arada her bir kemik yerli yerine otururdu. Başını ne diker ne de aşağı eğerdi. Daha sonra başını kaldırarak: “Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd eden kulunu işitir” der, sonra omuzlarının hizasına getirinceye kadar ellerini kaldırırdı. Ebu Âsım onun şöyle dediğini de zannetmektedir: Nihayet doğrulmuş olduğu halde her bir kemik yerli yerine gelirdi, sonra: “Allahu Ekber” deyip, arkasından yere kapanırken de kollarını yanlarından uzak tutar sonra secde ederdi. Sonra başını kaldırır, sol ayağını bükerek üzerine oturur, secdeye vardığı zaman ayak parmaklarının arasını da açardı. Sonra tekrar secde eder, sonra “Allahu Ekber” diyerek başını kaldırır. Sol ayağını bükerek onun üzerinde doğrularak her bir kemiği yerli yerine gelinceye kadar doğrulur. Sonra ayağa kalkar, diğer rekâtta da bunun gibi yapar. İki secdeden (ikinci rekâttan) kalkınca da -tıpkı namaza başladığında (iftitah tekbirinde) yaptığı gibi- ellerini omuzlarının hizasına getirinceye kadar kaldırarak tekbir alır, sonra bunun aynısını namazının geri kalan kısmında yapar. Selamın verileceği secdeyi yapınca yahut oturunca sol ayağını geri bırakır ve sol yanı üzerine teverrük yaparak oturur. (Muhammed b. Amr b. Ata) dedi ki: Onu dinleyen Ashab: Doğru söyledin, Rasulullah’ın (sav) namazı böyle idi, dediler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 92, 2/855
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Amiri (Muhammed b. Amr b. Ata b. Ayyaş b. Alkame)
3. Ebu Fadl Abdülhamid b. Cafer el-Ensârî (Abdülhamid b. Cafer b. Abdullah b. Hakem b. Rafi' b. Sinan)
4. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Hz. Peygamberin namaz kıldırışı
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40034, DM001346
Hadis:
- أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ الْعَقَدِىُّ حَدَّثَنَا فُلَيْحُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ عَبَّاسِ بْنِ سَهْلٍ قَالَ : اجْتَمَعَ مُحَمَّدُ بْنُ مَسْلَمَةَ وَأَبُو أُسَيْدٍ وَأَبُو حُمَيْدٍ وَسَهْلُ بْنُ سَعْدٍ فَذَكَرُوا صَلاَةَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ أَبُو حُمَيْدٍ : أَنَا أَعْلَمُكُمْ بِصَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَامَ فَكَبَّرَ وَرَفَعَ يَدَيْهِ ، ثُمَّ رَفَعَ يَدَيْهِ حِينَ كَبَّرَ لِلرُّكُوعِ ، ثُمَّ رَكَعَ وَوَضَعَ يَدَيْهِ عَلَى رُكْبَتَيْهِ كَأَنَّهُ قَابِضٌ عَلَيْهِمَا ، وَوَتَرَ يَدَيْهِ فَنَحَّاهُمَا عَنْ جَنْبَيْهِ وَلَمْ يُصَوِّبْ رَأْسَهُ وَلَمْ يُقْنِعْهُ.
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona Ebu Âmir el-Akdî, ona Fuleyh b. Süleyman, ona Abbas b. Sehl’in şöyle dediğini rivayet etti: Muhammed b. Mesleme, Ebu Esîd, Ebu Humeyd ve Sehl b. Sa‘d bir araya gelmişlerdi, Rasulullah’ın (sav) namazını söz konusu ettiler. Ebu Humeyd dedi ki: Rasulullah’ın (sav) namazını aranızda en iyi bilen benim. Rasulullah (sav) namaza kalktığında ellerini kaldırarak tekbir alır, sonra rükû için tekbir aldığında da ellerini kaldırır, sonra rükûa varıp ellerini diz kapaklarının üzerine adeta onları ellerini kapatarak yakalarcasına koyardı. Ellerini (kollarını gererek) yanlarından ayırır, başını da (rükûda) ne aşağı eğer, ne de yukarı kaldırırdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 70, 2/826
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Abbas b. Sehl el-Ensari (Abbas b. Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid)
3. Ebu Yahya Füleyh b. Süleyman el-Eslemi (Abdülmelik b. Süleyman b. Râfi')
4. Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr el-Kaysî (Abdülmelik b. Amr)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40038, DM001350
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أنبأنا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّمَا جُعِلَ الإِمَامُ لِيُؤْتَمَّ بِهِ ، فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا ، وَإِذَا رَكَعَ فَارْكَعُوا ، وَإِذَا سَجَدَ فَاسْجُدُوا ، وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ ، وَإِذَا صَلَّى قَائِماً فَصَلُّوا قِيَاماً ، وَإِذَا صَلَّى جَالِساً فَصَلُّوا جُلُوساً أَجْمَعُونَ ».
Tercemesi:
Bize Yezid b. Harun, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, o da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “İmam ancak kendisine uyulsun diye (imam) yapılmıştır. Bu sebeple o, tekbir aldığı zaman siz de tekbir alın, o rükûa varınca zaman siz de rükûa varın, o secde etti mi siz de secde edin. Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitmiştir deyince, siz de: Allahumme Rabbenâ leke’l hamd: Allah’ım, Rabbimiz hamd sana mahsustur, deyin. O, ayakta namaz kılarsa siz de ayakta namaz kılın, oturarak namaz kılarsa, hep birlikte oturarak namaz kılın.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 71, 2/828
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, imama uyanın yapması gerekenler
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40042, DM001354
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا لَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَجْلاَنَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ عَنِ ابْنِ مُحَيْرِيزٍ عَنْ مُعَاوِيَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« إِنِّى قَدْ بَدَّنْتُ فَلاَ تَسْبِقُونِى بِالرُّكُوعِ وَلاَ بِالسُّجُودِ ، فَإِنِّى مَهْمَا أَسْبِقُكُمْ حِينَ أَرْكَعُ تُدْرِكُونِى حِينَ أَرْفَعُ ، وَمَهْمَا أَسْبِقُكُمْ حِينَ أَسْجُدُ تُدْرِكُونِى حِينَ أَرْفَعُ ».
Tercemesi:
Bize Ebu’l-Velid et-Tayalisî, ona Leys b. Sa‘d, ona Muhammed b, Aclân, ona Muhammed b. Yahya b. Habbân, ona İbn Muhayrîz, ona da Muaviye’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Gerçek şu ki ben (yaşım ilerlediğinden) bedenen ağırlaştım, bu sebeple benden önce ne rükûa varınız ne de secde ediniz. Çünkü benim rükûa varırken sizden önce yaptığımı, siz ben kalktığım zaman bana yetişirsiniz. Secdeye vardığımda sizden önce yaptığımı da ben kalktığımda siz yetişirsiniz (böylece rükû ve sücudumuz eşit olur).”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 72, 2/830
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaviye b. Ebu Süfyan el-Ümevi (Muaviye b. Sahr b. Harb b. Ümeyye b. Abdü Şems)
2. Abdullah b. Muhayriz el-Cumehi (Abdullah b. Muhayriz b. Cünade b. Vehb)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Yahya el-Ensarî (Muhammed b. Yahya b. Habban b. Münkiz)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Aclân el-Kuraşî (Muhammed b. Aclân)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, imama uyanın yapması gerekenler
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40156, DM001431
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مِنْهَالٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ حَسَّانَ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ فَلَمْ تَجِدُوا إِلاَّ مَرَابِضَ الْغَنَمِ وَأَعْطَانَ الإِبِلِ فَصَلُّوا فِى مَرَابِضِ الْغَنَمِ ، وَلاَ تُصَلُّوا فِى أَعْطَانِ الإِبِلِ ».
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Minhâl, ona Yezid b. Zurey‘, ona Hişam b. Hassan, ona Muhammed, o da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Namaz vakti geldiğinde, şayet koyun ağılları yahut deve ağıllarından başka bir yer bulamayacak olursanız, koyun ağıllarında namaz kılın ama deve ağıllarında namaz kılmayın.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 112, 2/874
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Ebu Abdullah Hişam b. Hassan el-Ezdi (Hişam b. Hassan)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Minhal ed-Darîr (Muhammed b. Minhal)
Konular:
İbadethane, yeryüzü temizdir
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınabilecek kılınamayacak yerler
Namaz, kılınmaması gereken haller
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40085, DM001397
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ عَمْرٍو حَدَّثَنَا زَائِدَةُ بْنُ قُدَامَةَ حَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ كُلَيْبٍ أَخْبَرَنِى أَبِى أَنَّ وَائِلَ بْنَ حُجْرٍ أَخْبَرَهُ قَالَ قُلْتُ : لأَنْظُرَنَّ إِلَى صَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- كَيْفَ يُصَلِّى؟ فَنَظَرْتُ إِلَيْهِ فَقَامَ فَكَبَّرَ فَرَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى حَاذَتَا بِأُذُنَيْهِ ، وَوَضَعَ يَدَهُ الْيُمْنَى عَلَى ظَهْرِ كَفِّهِ الْيُسْرَى - قَالَ - ثُمَّ لَمَّا أَرَادَ أَنْ يَرْكَعَ رَفَعَ يَدَيْهِ مِثْلَهَا وَوَضَعَ يَدَيْهِ عَلَى رُكْبَتَيْهِ ، ثُمَّ رَفَعَ رَأْسَهُ فَرَفَعَ يَدَيْهِ مِثْلَهَا ثُمَّ سَجَدَ فَجَعَلَ كَفَّيْهِ بِحِذَاءِ أُذُنَيْهِ ، ثُمَّ قَعَدَ فَافْتَرَشَ رِجْلَهُ الْيُسْرَى وَوَضَعَ كَفَّهُ الْيُسْرَى عَلَى فَخِذِهِ وَرُكْبَتِهِ الْيُسْرَى ، وَجَعَلَ مِرْفَقَهُ الأَيْمَنَ عَلَى فَخِذِهِ الْيُمْنَى ، ثُمَّ قَبَضَ ثِنْتَيْنِ فَحَلَّقَ حَلْقَةً ثُمَّ رَفَعَ أُصْبُعَهُ ، فَرَأَيْتُهُ يُحَرِّكُهَا يَدْعُو بِهَا - قَالَ - ثُمَّ جِئْتُ بَعْدَ ذَلِكَ فِى زَمَانٍ فِيهِ بَرْدٌ فَرَأَيْتُ عَلَى النَّاسِ جُلَّ الثِّيَابِ يُحَرِّكُونَ أَيْدِيَهُمْ مِنْ تَحْتِ الثِّيَابِ.
Tercemesi:
Bize Muaviye b. Amr, ona Zâide b. Kudâme, ona Âsım b. Kuleyb, ona da babasının rivayet ettiğine göre Vâil b. Hucr kendisine şunu haber vermiştir: (Kendi kendime) Rasulullah’ın (sav) nasıl namaz kıldığını iyice göreceğim, dedim. Ben de onun ne yaptığına baktım. Önce kalkıp tekbir aldı ve ellerini kulaklarının hizasına getirinceye kadar kaldırdı. Sağ elini (n içini) sol elinin sırtına koydu. Daha sonra rükûa varmak isteyince önceki gibi ellerini kaldırdı ve ellerini diz kapaklarının üzerine koydu. Sonra başını kaldırıp, ellerini aynı şekilde kaldırdıktan sonra secdeye vardı ve iki elini (yere) kulaklarının hizasına koydu. Sonra oturunca sol ayağını yaydı, sol avucunu sol uyluğunun ve dizinin üzerine koydu, sağ dirseğini sağ uyluğunun üzerine koydu, sonra da iki parmağını kapatarak bir halka yaptıktan sonra (diğer) parmağını kaldırdı, onun bu parmağını (şehadet parmağını) onunla dua ederek hareket ettirdiğini gördüm. Bundan bir süre sonra, soğuk bir zamanda geldiğimde insanlar üzerinde çokça elbise olduğunu ve elbiselerinin altında ellerini hareket ettirdiklerini gördüm.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 92, 2/856
Senetler:
1. Ebu Hüneyde Vail b. Hucr el-Hadrami (Vail b. Hucr b. Sa'd b. Mesruk b. Vail)
2. Ebu Asım Küleyb b. Şihab el-Cermi (Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
3. Asım b. Küleyb el-Cermî (Asım b. Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
4. Zâide b. Kudame es-Sekafî (Zâide b. Kudame)
5. Ebu Amr Muaviye b. Amr el-Ezdî (Muaviye b. Amr)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Hz. Peygamberin namaz kıldırışı
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40222, DM001457
Hadis:
أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الْمَجِيدِ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ أَبِى النَّضْرِ مَوْلَى عُمَرَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ مَعْمَرٍ أَنَّ بُسْرَ بْنَ سَعِيدٍ أَخْبَرَهُ : أَنَّ زَيْدَ بْنَ خَالِدٍ الْجُهَنِىَّ أَرْسَلَهُ إِلَى أَبِى جُهَيْمٍ يَسْأَلُهُ مَاذَا سَمِعَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ فِى الْمَارِّ بَيْنَ يَدَىِ الْمُصَلِّى؟ فَقَالَ أَبُو جُهَيْمٍ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« لَوْ يَعْلَمُ الْمَارُّ بَيْنَ يَدَىِ الْمُصَلِّى مَاذَا عَلَيْهِ فِى ذَلِكَ لَكَانَ أَنْ يَقِفَ أَرْبَعِينَ خَيْراً لَهُ مِنْ أَنْ يَمُرَّ بَيْنَ يَدَيْهِ ». َالَ أَبُو النَّضْرِ : لاَ أَدْرِى أَرْبَعِينَ يَوْماً أَوْ شَهْراً أَوْ سَنَةً.
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Abdülmecid, ona Malik, ona Ömer b. Ubeydullah b. Ma‘mer’in azatlısı Ebu’n-Nadr, ona Busr b. Said’in haber verdiğine göre Zeyd b. Hâlid el-Cuhenî, kendisini Rasulullah’tan (sav) namaz kılanın önünden geçen kimse hakkında neler söylediğini işittiğini sormak üzere Ebu Cuheym’e gönderdi. Ebu Cuheym dedi ki: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Namaz kılanın önünden geçen bir kimse, bundan dolayı üzerine ne gibi bir vebal olduğunu bilseydi, kırk –Ebu’n-Nadr dedi ki: Kırk gün mü, ay mı yoksa sene mi dediğini bilmiyorum- durması, onun için namaz kılanın önünden geçmesinden daha hayırlı olduğunu da bilirdi.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 130, 2/888
Senetler:
1. Ebu Cüheym Haris b. Samme el-Ensarî (Haris b. Sımme b. Amr b. Atîk b. Amr)
2. Büsr b. Saîd el-Hadramî (Büsr b. Saîd)
3. Ebu Nadr Salim b. Ebu Ümeyye el-Kuraşî (Salim b. Ebu Ümeyye)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Ali Ubeydullah b. Abdulmecid el-Hanefî (Ubeydullah b. Abdulmecid)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılanın önünden geçmek