Açıklama: Tercümeye ''عَلَى صُدُورِ قَدَمَيْهِ'' ifadesinin Türkçe açısından nasıl yansıtılacağı bilinememiş, manaya göre tercüme yapılmıştır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11506, T000288
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ إِلْيَاسَ عَنْ صَالِحٍ مَوْلَى التَّوْأَمَةِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَنْهَضُ فِى الصَّلاَةِ عَلَى صُدُورِ قَدَمَيْهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ عَلَيْهِ الْعَمَلُ عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ يَخْتَارُونَ أَنْ يَنْهَضَ الرَّجُلُ فِى الصَّلاَةِ عَلَى صُدُورِ قَدَمَيْهِ . وَخَالِدُ بْنُ إِلْيَاسَ هُوَ ضَعِيفٌ عِنْدَ أَهْلِ الْحَدِيثِ . قَالَ وَيُقَالُ خَالِدُ بْنُ إِيَاسٍ أَيْضًا . وَصَالِحٌ مَوْلَى التَّوْأَمَةِ هُوَ صَالِحُ بْنُ أَبِى صَالِحٍ . وَأَبُو صَالِحٍ اسْمُهُ نَبْهَانُ وَهُوَ مَدَنِىٌّ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Musa, ona Ebu Muaviye, ona Hâlid b. İlyâs, ona Tev'eme'nin mevlâsı Salih, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav), namaz(ının tekli rekatlarda az bir miktar oturmaksızın) kalkardı.
Ebu İsa şöyle demiştir: Ehli ilim nezdinde amel, Ebu Hureyre hadisine göredir ki onlar, kişinin namazda dinlenmeden ayağa kalkmasını tercih etmişlerdir. Halid b. İlyâs, ehl-i hadis nezdinde zayıftır. Ona, Halid b. İyâs da denir. Tev'eme'nin mevlâsı, Salih b. Ebu Salih'tir. Ebu Salih'in ismi Nebhân olup Medineli'dir.
Açıklama:
Tercümeye ''عَلَى صُدُورِ قَدَمَيْهِ'' ifadesinin Türkçe açısından nasıl yansıtılacağı bilinememiş, manaya göre tercüme yapılmıştır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 98, 2/80
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Muhammed Salih b. Ebu Salih el-Medeni (Salih b. Nebhân)
3. Ebu Heysem Halid b. İlyas el-Kuraşi (Halid b. İlyas b. Sahr b. Ubeyd b. Huzeyfe)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Musa el-Huddanî (Yahya b. Musa b. Abdirabbihi b. Salim)
Konular:
Hz. Peygamber, namaz kılış şekli
KTB, NAMAZ,
Namaz, rüku ve secdeden kalkış biçimi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11510, T000292
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ حَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ كُلَيْبٍ الْجَرْمِىُّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ وَائِلِ بْنِ حُجْرٍ قَالَ قَدِمْتُ الْمَدِينَةَ قُلْتُ لأَنْظُرَنَّ إِلَى صَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا جَلَسَ - يَعْنِى - لِلتَّشَهُّدِ افْتَرَشَ رِجْلَهُ الْيُسْرَى وَوَضَعَ يَدَهُ الْيُسْرَى يَعْنِى عَلَى فَخِذِهِ الْيُسْرَى وَنَصَبَ رِجْلَهُ الْيُمْنَى . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَيْهِ عِنْدَ أَكْثَرِ أَهْلِ الْعِلْمِ وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَأَهْلِ الْكُوفَةِ وَابْنِ الْمُبَارَكِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Abdullah b. İdris, ona Âsım b. Küleyb el-Cermî, ona babası (Küleyb b. Şihâb), ona da Vâil b. Hucr şöyle rivayet etmiştir:
Medine'ye geldim, (kendi kendime) ''Rasulullah (sav)'ın namazına bakacağım'' dedim. Hz. Peygamber (sav), teşehhüt için oturduğunda sol ayağını yaydı. Sol elini sol uyluğunun üzerine koydu. Sağ ayağını da dik tuttu.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. İlim ehlinin büyük çoğunluğu nezdinde amel buna göredir ki Süfyân es-Sevrî, ehl-i Kûfe ve İbn Mübârek de bu görüştedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 102, 2/85
Senetler:
1. Ebu Hüneyde Vail b. Hucr el-Hadrami (Vail b. Hucr b. Sa'd b. Mesruk b. Vail)
2. Ebu Asım Küleyb b. Şihab el-Cermi (Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
3. Asım b. Küleyb el-Cermî (Asım b. Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. İdris el-Evdî (Abdullah b. İdris b. Yezid b. Abdurrahman)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Hz. Peygamber, namaz kılış şekli
KTB, NAMAZ,
Namaz, teşehhüd duası
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ عَلِىِّ بْنِ يَحْيَى بْنِ خَلاَّدِ بْنِ رَافِعٍ الزُّرَقِىِّ عن أبيه عَنْ جَدِّهِ عَنْ رِفَاعَةَ بْنِ رَافِعٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْنَمَا هُوَ جَالِسٌ فِى الْمَسْجِدِ يَوْمًا قَالَ رِفَاعَةُ وَنَحْنُ مَعَهُ إِذْ جَاءَهُ رَجُلٌ كَالْبَدَوِىِّ فَصَلَّى فَأَخَفَّ صَلاَتَهُ ثُمَّ انْصَرَفَ فَسَلَّمَ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « وَعَلَيْكَ فَارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . فَرَجَعَ فَصَلَّى ثُمَّ جَاءَ فَسَلَّمَ عَلَيْهِ فَقَالَ « وَعَلَيْكَ فَارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . فَفَعَلَ ذَلِكَ مَرَّتَيْنِ أَوْ ثَلاَثًا كُلُّ ذَلِكَ يَأْتِى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَيُسَلِّمُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَيَقُولُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « وَعَلَيْكَ فَارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . فَخَافَ النَّاسُ وَكَبُرَ عَلَيْهِمْ أَنْ يَكُونَ مَنْ أَخَفَّ صَلاَتَهُ لَمْ يُصَلِّ فَقَالَ الرَّجُلُ فِى آخِرِ ذَلِكَ فَأَرِنِى وَعَلِّمْنِى فَإِنَّمَا أَنَا بَشَرٌ أُصِيبُ وَأُخْطِئُ . فَقَالَ « أَجَلْ إِذَا قُمْتَ إِلَى الصَّلاَةِ فَتَوَضَّأْ كَمَا أَمَرَكَ اللَّهُ ثُمَّ تَشَهَّدْ وَأَقِمْ فَإِنْ كَانَ مَعَكَ قُرْآنٌ فَاقْرَأْ وَإِلاَّ فَاحْمَدِ اللَّهَ وَكَبِّرْهُ وَهَلِّلْهُ ثُمَّ ارْكَعْ فَاطْمَئِنَّ رَاكِعًا ثُمَّ اعْتَدِلْ قَائِمًا ثُمَّ اسْجُدْ فَاعْتَدِلْ سَاجِدًا ثُمَّ اجْلِسْ فَاطْمَئِنَّ جَالِسًا ثُمَّ قُمْ فَإِذَا فَعَلْتَ ذَلِكَ فَقَدْ تَمَّتْ صَلاَتُكَ وَإِنِ انْتَقَصْتَ مِنْهُ شَيْئًا انْتَقَصْتَ مِنْ صَلاَتِكَ » . قَالَ وَكَانَ هَذَا أَهْوَنَ عَلَيْهِمْ مِنَ الأَوَّلِ أَنَّهُ مَنِ انْتَقَصَ مِنْ ذَلِكَ شَيْئًا انْتَقَصَ مِنْ صَلاَتِهِ وَلَمْ تَذْهَبْ كُلُّهَا . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَعَمَّارِ بْنِ يَاسِرٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ رِفَاعَةَ بْنِ رَافِعٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ رِفَاعَةَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11523, T000302
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ عَلِىِّ بْنِ يَحْيَى بْنِ خَلاَّدِ بْنِ رَافِعٍ الزُّرَقِىِّ عن أبيه عَنْ جَدِّهِ عَنْ رِفَاعَةَ بْنِ رَافِعٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْنَمَا هُوَ جَالِسٌ فِى الْمَسْجِدِ يَوْمًا قَالَ رِفَاعَةُ وَنَحْنُ مَعَهُ إِذْ جَاءَهُ رَجُلٌ كَالْبَدَوِىِّ فَصَلَّى فَأَخَفَّ صَلاَتَهُ ثُمَّ انْصَرَفَ فَسَلَّمَ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « وَعَلَيْكَ فَارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . فَرَجَعَ فَصَلَّى ثُمَّ جَاءَ فَسَلَّمَ عَلَيْهِ فَقَالَ « وَعَلَيْكَ فَارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . فَفَعَلَ ذَلِكَ مَرَّتَيْنِ أَوْ ثَلاَثًا كُلُّ ذَلِكَ يَأْتِى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَيُسَلِّمُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَيَقُولُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « وَعَلَيْكَ فَارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . فَخَافَ النَّاسُ وَكَبُرَ عَلَيْهِمْ أَنْ يَكُونَ مَنْ أَخَفَّ صَلاَتَهُ لَمْ يُصَلِّ فَقَالَ الرَّجُلُ فِى آخِرِ ذَلِكَ فَأَرِنِى وَعَلِّمْنِى فَإِنَّمَا أَنَا بَشَرٌ أُصِيبُ وَأُخْطِئُ . فَقَالَ « أَجَلْ إِذَا قُمْتَ إِلَى الصَّلاَةِ فَتَوَضَّأْ كَمَا أَمَرَكَ اللَّهُ ثُمَّ تَشَهَّدْ وَأَقِمْ فَإِنْ كَانَ مَعَكَ قُرْآنٌ فَاقْرَأْ وَإِلاَّ فَاحْمَدِ اللَّهَ وَكَبِّرْهُ وَهَلِّلْهُ ثُمَّ ارْكَعْ فَاطْمَئِنَّ رَاكِعًا ثُمَّ اعْتَدِلْ قَائِمًا ثُمَّ اسْجُدْ فَاعْتَدِلْ سَاجِدًا ثُمَّ اجْلِسْ فَاطْمَئِنَّ جَالِسًا ثُمَّ قُمْ فَإِذَا فَعَلْتَ ذَلِكَ فَقَدْ تَمَّتْ صَلاَتُكَ وَإِنِ انْتَقَصْتَ مِنْهُ شَيْئًا انْتَقَصْتَ مِنْ صَلاَتِكَ » . قَالَ وَكَانَ هَذَا أَهْوَنَ عَلَيْهِمْ مِنَ الأَوَّلِ أَنَّهُ مَنِ انْتَقَصَ مِنْ ذَلِكَ شَيْئًا انْتَقَصَ مِنْ صَلاَتِهِ وَلَمْ تَذْهَبْ كُلُّهَا . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَعَمَّارِ بْنِ يَاسِرٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ رِفَاعَةَ بْنِ رَافِعٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ رِفَاعَةَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. Cafer, ona Yahya b. Ali b. Yahya b. Hallâd b. Râfi' ez-Zürakî, ona babası, ona dedesi, ona da Rifâ'a b. Râfi' şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) bir gün mescitte otururken ve bizler de beraberinde iken bedevî gibi bir adam ona gelirverdi. Namaz kıldı (ancak) hafif tuttu. Ardından ayrıldı ve Nebî (sav)'ye selam verdi. Nebî (sav), ''sana da'' (diyerek selamını aldı ve ''dön, namaz kıl; zira sen namaz kılmadın'' buyurdu. (Adam) döndü, namaz kıldı, sonra gelip ona selam verdi. Hz. Peygamber (sav), ''sana da'' (demek suretiyle selamını aldı) ve ''dön, namaz kıl; çünkü sen namaz kılmadın'' buyurdu. Bunu iki ya da üç defa yaptı ve her seferinde Nebî (sav)'ye geldi, Hz. Peygamber (sav)'e selam verdi, o da ''sana da'' (diyerek selamını aldı) ve ''dön, namaz kıl; zira sen namaz kılmadın'' buyurdu. İnsanlar endişe ettiler, namazını hafif bir şekilde kılanın namaz kılmamış (olduğunu sanmaları) onlara ağır geldi. Adam, son defasında ''bana göster ve bana öğret. Ben ancak insanım; doğru da yaparım yanılırım da'' dedi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: ''Tabii. Namaz kılacağın zaman Allah'ın sana emrettiği gibi abdest al. Sonra ezan okuyup kamet getir. Eğer Kur'ân'dan ezberin varsa oku. Yoksa, Allah'a hamd et, tekbir getir, tehlilde bulun, ardından rükûya git. Rükûyu tam yap! Akabinde, doğrulduğunda da itidalli ol. Daha sonra secdeye git; secde ederken de mutedil ol. Ardından otur; otururken de itidal üzere ol. Sonra kalk. Bunu yaptığında namazın tamamlanmış olur. Bun(lar)dan bir şeyi eksik yaparsan namazı eksik kılmış olursun. (Rifâ'a) diyor ki: Bu, ashaba ilkinden daha kolay geldi. Zira bunlardan eksik yapanın namazı eksik olmuş oluyor, yok hükmünde sayılmıyordu.
Bu konuda Ebu Hureyre ve Ammar b. Yâsir'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Rifâ'a b. Râfi' hadisi, hasen bir hadistir. Bu hadis Rifâ'a'dan pek çok tarik ile rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 110, 2/100
Senetler:
1. Ebu Muaz Rifa'a b. Rafi' ez-Zürakî (Rifa'a b. Rafi' b. Malik b. Malik b. Aclan)
2. Ebu Ali Yahya b. Hallad el-Ensari (Yahya b. Hallad b. Râfi' b. Malik b. Aclan)
3. Yahya b. Ali ez-Züraki (Yahya b. Ali b. Yahya b. Hallad b. Râfi' b. Malik)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Hz. Peygamber, namaz kılış şekli
KTB, NAMAZ,
Namaz, iade edilmesi
Namaz, Namazda disiplin
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11508, T000290
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ وَطَاوُسٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُعَلِّمُنَا التَّشَهُّدَ كَمَا يُعَلِّمُنَا الْقُرْآنَ فَكَانَ يَقُولُ « التَّحِيَّاتُ الْمُبَارَكَاتُ الصَّلَوَاتُ الطَّيِّبَاتُ لِلَّهِ سَلاَمٌ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ سَلاَمٌ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ عَبَّاسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ رَوَى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ حُمَيْدٍ الرُّؤَاسِىُّ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ نَحْوَ حَدِيثِ اللَّيْثِ بْنِ سَعْدٍ . وَرَوَى أَيْمَنُ بْنُ نَابِلٍ الْمَكِّىُّ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ وَهُوَ غَيْرُ مَحْفُوظٍ . وَذَهَبَ الشَّافِعِىُّ إِلَى حَدِيثِ ابْنِ عَبَّاسٍ فِى التَّشَهُّدِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Leys, ona Ebu Zübeyr, ona Said b. Cübeyr ve Tâvûs, onlara da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), bizlere Kur'ân'ı öğrettiği gibi teşehhüdü öğretir ve şöyle derdi: ''Tüm selam, hayır, dua ve hoş sözler Allah'adır. Selam, Allah'ın rahmeti ve bereketleri sana olsun en Nebî! Selam, bize ve Allah'ın salih kullarının üzerine olsun. Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın rasulü olduğuna şahitlik ederim.''
Ebu İsa şöyle demiştir: İbn Abbas hadisi, hasen-garîb-sahih bir hadistir. Bu hadisi Abdurrahman b. Humeyd er-Ruâsî, Ebu Zübeyr'den, Leys b. Sa'd hadisi gibi rivayet etmiştir. Bu hadisi Eymen b. Nâbil, Ebu Zübeyr'den, o da Câbir'den rivayet etmiştir ki mahfûz değildir. Şâfiî, teşehhüd konusunda İbn Abbas'ın hadisini benimsemiştir (zehebe).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 100, 2/83
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Tahiyyat
Namaz, teşehhüd duası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11518, T000298
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ عَاصِمٍ الأَحْوَلِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ «كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا سَلَّمَ لاَ يَقْعُدُ إِلاَّ مِقْدَارَ مَا يَقُولُ « اللَّهُمَّ أَنْتَ السَّلاَمُ وَمِنْكَ السَّلاَمُ تَبَارَكْتَ ذَا الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ » .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî', ona Ebû Muaviye, ona Âsım el-Ahvel, ona Abdullah b. Hâris, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), selam verdiğinde ''Allahümme ente's-selâm ve minke's-selâm tebârekte ze'l-celâli ve'l-ikrâm'' diyecek kadar otururdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 108, 2/95
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Abdullah b. Haris el-Ensari (Abdullah b. Haris b. Muhammed)
3. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Dua, Namazda ve ardından yapılan
Dua, selamdan sonra okunacak dua
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11511, T000293
Hadis:
حَدَّثَنَا بُنْدَارٌ مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ الْعَقَدِىُّ حَدَّثَنَا فُلَيْحُ بْنُ سُلَيْمَانَ الْمَدَنِىُّ حَدَّثَنِى عَبَّاسُ بْنُ سَهْلٍ السَّاعِدِىُّ قَالَ اجْتَمَعَ أَبُو حُمَيْدٍ وَأَبُو أُسَيْدٍ وَسَهْلُ بْنُ سَعْدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ مَسْلَمَةَ فَذَكَرُوا صَلاَةَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ أَبُو حُمَيْدٍ: أَنَا أَعْلَمُكُمْ بِصَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَلَسَ - يَعْنِى - لِلتَّشَهُّدِ فَافْتَرَشَ رِجْلَهُ الْيُسْرَى وَأَقْبَلَ بِصَدْرِ الْيُمْنَى عَلَى قِبْلَتِهِ وَوَضَعَ كَفَّهُ الْيُمْنَى عَلَى رُكْبَتِهِ الْيُمْنَى وَكَفَّهُ الْيُسْرَى عَلَى رُكْبَتِهِ الْيُسْرَى وَأَشَارَ بِأُصْبَعِهِ يَعْنِى السَّبَّابَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَبِهِ يَقُولُ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ. وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ. قَالُوا يَقْعُدُ فِى التَّشَهُّدِ الآخِرِ عَلَى وَرِكِهِ وَاحْتَجُّوا بِحَدِيثِ أَبِى حُمَيْ. وَقَالُوا يَقْعُدُ فِى التَّشَهُّدِ الأَوَّلِ عَلَى رِجْلِهِ الْيُسْرَى وَيَنْصِبُ الْيُمْنَى .
Tercemesi:
Bize Bündâr Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu Âmir el-'Akadî, ona Füleyh b. Süleyman el-Medenî, ona da Abbas b. Sehl es-Sâ'idî şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Humeyd, Ebu Üseyd, Sehl b. Sa'd ve Muhammed b. Mesleme toplanıp Rasulullah (sav)'ın namazını andılar. Ebu Humeyd, ''ben Rasulullah (sav)'ın namazını en iyi bileninizim. Hz. Peygamber (sav), teşehhüt için oturur, sağ ayağını yayar, sol ayağı(nı) kıblesi (tarafına) çevirir, sağ elini sağ uyluğuna, sol elini sol uyluğuna koyar, şehadet barmağı ile de işarette bulunurdu.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bir kısım ilim ehli bu görüştedir ki, Şâfiî, Ahmed ve İshak bu görüştedir. Onlar, Ebu Humeyd hadisini delil olarak kullanarak ''son oturuşta kalçası üzerine oturur, ilk oturuşta da sol ayağı üzerine oturup sağ ayağını dik tutar'' demişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 103, 2/86
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Abbas b. Sehl el-Ensari (Abbas b. Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid)
3. Ebu Yahya Füleyh b. Süleyman el-Eslemi (Abdülmelik b. Süleyman b. Râfi')
4. Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr el-Kaysî (Abdülmelik b. Amr)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Hz. Peygamber, namaz kılış şekli
KTB, NAMAZ,
Namaz, oturuş şekli
Namaz, teşehhüd duası
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ مُوسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ أَخْبَرَنَا الأَوْزَاعِىُّ حَدَّثَنِى شَدَّادٌ أَبُو عَمَّارٍ حَدَّثَنِى أَبُو أَسْمَاءَ الرَّحَبِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى ثَوْبَانُ مَوْلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا أَرَادَ أَنْ يَنْصَرِفَ مِنْ صَلاَتِهِ اسْتَغْفَرَ اللَّهَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ أَنْتَ السَّلاَمُ وَمِنْكَ السَّلاَمُ تَبَارَكْتَ يَا ذَا الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَأَبُو عَمَّارٍ اسْمُهُ شَدَّادُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11520, T000300
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ مُوسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ أَخْبَرَنَا الأَوْزَاعِىُّ حَدَّثَنِى شَدَّادٌ أَبُو عَمَّارٍ حَدَّثَنِى أَبُو أَسْمَاءَ الرَّحَبِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى ثَوْبَانُ مَوْلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا أَرَادَ أَنْ يَنْصَرِفَ مِنْ صَلاَتِهِ اسْتَغْفَرَ اللَّهَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ أَنْتَ السَّلاَمُ وَمِنْكَ السَّلاَمُ تَبَارَكْتَ يَا ذَا الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَأَبُو عَمَّارٍ اسْمُهُ شَدَّادُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed b. Musa, ona Abdullah b. Mübârek, ona Evzâî, ona Ebu Ammar Şeddâd, ona Ebu Esmâ er-Rahabî, ona da Rasulullah (sav)'ın mevlâsı Sevbân şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), namazından ayrılmak istediğinde üç kere ''estağfirullah'' der, ardından ''Allahümme ente's-selâm ve minke's-selâm tebârakte yâ ze'l-celâli ve'l-ikrâm'' derdi.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Ebu Ammar'ın ismi, Şeddâd b. Abdullah'tır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 108, 2/97
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Ebu Esma Amr b. Mersed er-Rahabî (Amr b. Mersed)
3. Ebu Ammar Şeddad b. Abdullah el-Kuraşî (Şeddad b. Abdullah)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Abbas Ahmed b. Muhammed el-Mervezî (Ahmed b. Muhammed b. Musa)
Konular:
Dua, Namazda ve ardından yapılan
Dua, selamdan sonra okunacak dua
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11512, T000294
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ وَيَحْيَى بْنُ مُوسَى وَغَيْرُ وَاحِدٍ قَالُوا حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا جَلَسَ فِى الصَّلاَةِ وَضَعَ يَدَهُ الْيُمْنَى عَلَى رُكْبَتِهِ وَرَفَعَ إِصْبَعَهُ الَّتِى تَلِى الإِبْهَامَ الْيُمْنَى يَدْعُو بِهَا وَيَدُهُ الْيُسْرَى عَلَى رُكْبَتِهِ بَاسِطَهَا عَلَيْهِ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ وَنُمَيْرٍ الْخُزَاعِىِّ وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَأَبِى حُمَيْدٍ وَوَائِلِ بْنِ حُجْرٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ عُمَرَ حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ مِنْ حَدِيثِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَالْعَمَلُ عَلَيْهِ عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَالتَّابِعِينَ يَخْتَارُونَ الإِشَارَةَ فِى التَّشَهُّدِ. وَهُوَ قَوْلُ أَصْحَابِنَا .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Gaylan, Yahya b. Musa ve pek çok kimse, onlara Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nâfi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) namazda oturduğunda sol elini dizinin üzerine koyar, sağ baş parmağını takip eden parmağını kaldırıp onunla dua eder, sol elini de dizi üzerine yayarak koyardı.
Bu konuda Abdullah b. Zübeyr, Nümeyr el-Huzâî, Ebu Hureyre, Ebu Humeyd ve Vâil b. Hucr'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: İbn Ömer hadisi, hasen-garîb bir hadis olup onu, sadece bu tarikten; Ubeydullah b. Abdullah'ın hadisi ile biliyoruz. Nebî (sav)'nin ashabından ve onlardan sonra gelen tâbiîn neslinden bir kısım ilim ehli nezdinde amel buna göre olup onlar, teşehhütte işaret etmeyi tercih etmişlerdir. Bu, ashabımızın da görüşüdür.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 104, 2/88
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Ebu Zekeriyya Yahya b. Musa el-Huddanî (Yahya b. Musa b. Abdirabbihi b. Salim)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, oturuş şekli
Namaz, teşehhüd duası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11516, T000296
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى النَّيْسَابُورِىُّ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ أَبِى سَلَمَةَ أَبُو حَفْصٍ التِّنِّيسِىُّ عَنْ زُهَيْرِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ «أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُسَلِّمُ فِى الصَّلاَةِ تَسْلِيمَةً وَاحِدَةً تِلْقَاءَ وَجْهِهِ يَمِيلُ إِلَى الشِّقِّ الأَيْمَنِ شَيْئًا» . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَحَدِيثُ عَائِشَةَ لاَ نَعْرِفُهُ مَرْفُوعًا إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ زُهَيْرُ بْنُ مُحَمَّدٍ أَهْلُ الشَّأْمِ يَرْوُونَ عَنْهُ مَنَاكِيرَ وَرِوَايَةُ أَهْلِ الْعِرَاقِ عَنْهُ أَشْبَهُ وَأَصَحُّ . قَالَ مُحَمَّدٌ وَقَالَ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ كَأَنَّ زُهَيْرَ بْنَ مُحَمَّدٍ الَّذِى كَانَ وَقَعَ عِنْدَهُمْ لَيْسَ هُوَ هَذَا الَّذِى يُرْوَى عَنْهُ بِالْعِرَاقِ كَأَنَّهُ رَجُلٌ آخَرُ قَلَبُوا اسْمَهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَقَدْ قَالَ بِهِ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ فِى التَّسْلِيمِ فِى الصَّلاَةِ. وَأَصَحُّ الرِّوَايَاتِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم تَسْلِيمَتَانِ. وَعَلَيْهِ أَكْثَرُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَالتَّابِعِينَ وَمَنْ بَعْدَهُمْ . وَرَأَى قَوْمٌ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ تَسْلِيمَةً وَاحِدَةً فِى الْمَكْتُوبَةِ . قَالَ الشَّافِعِىُّ إِنْ شَاءَ سَلَّمَ تَسْلِيمَةً وَاحِدَةً وَإِنْ شَاءَ سَلَّمَ تَسْلِيمَتَيْنِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya en-Neysâbûrî, ona Ebu Hafs Amr b. Ebu Seleme et-Tinnîsî, ona Züheyr b. Muhammed, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), namazda önüne doğru tek bir selam verir, ardından sağ tarafına hafifçe meylederdi.
Bu konuda Sehl b. Sa'd'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Aişe hadisini merfu olarak sadece bu tarikten biliyoruz. Muhammed b. İsmail (el-Buhârî), ''Şamlılar, Züheyr b. Muhammed'den münker rivayetler naklediyorlar. Iraklılar'ın ondan rivayetleri daha doğru (eşbeh) ve daha sahihtir (esahh)'' dedi. Muhammed şöyle dedi: Ahmed, ''Şamlılar'ın rivayette bulunduğu Züheyr b. Muhammed, Irak'ta kendisinden rivayette bulunulan Züheyr b. Muhammed olmasa gerek. Sanki o başka bir ravidir; onun ismini değiştirdirler (kalebû)'' dedi. Ebu İsa şöyle demiştir: Bir kısım ilim ehli, namazda tek bir selamı benimsemiştir. Nebî (sav)'den gelen rivayetlerin en sahihi iki selam(ı içeren) hadistir. Nebî (sav)'nin ashâbının, tâbiînin ve onlardan sonrakilerin büyük kısmı bu görüştedir. Nebî (sav)'nin ashabından bir topluluk ve onlardan başkaları, farz namazlarda tek bir selamı benimsemiştir. Şâfiî, ''kişi, dilerse tek selam, dilerse iki selam verir'' demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 106, 2/90
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Münzir Züheyr b. Muhammed et-Temimî (Züheyr b. Muhammed)
5. Amr b. Ebu Seleme et-Tinnîsî (Amr b. Ebu Seleme)
6. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Namazda selam
Namaz, namazdan çıkış
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11522, T000301
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ هُلْبٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَؤُمُّنَا فَيَنْصَرِفُ عَلَى جَانِبَيْهِ جَمِيعًا عَلَى يَمِينِهِ وَعَلَى شِمَالِهِ . وَفِى الْبَابِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ وَأَنَسٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو وَأَبِى هُرَيْرَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ هُلْبٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَعَلَيْهِ الْعَمَلُ عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ أَنَّهُ يَنْصَرِفُ عَلَى أَىِّ جَانِبَيْهِ شَاءَ إِنْ شَاءَ عَنْ يَمِينِهِ وَإِنْ شَاءَ عَنْ يَسَارِهِ . وَقَدْ صَحَّ الأَمْرَانِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَيُرْوَى عَنْ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ أَنَّهُ قَالَ إِنْ كَانَتْ حَاجَتُهُ عَنْ يَمِينِهِ أَخَذَ عَنْ يَمِينِهِ وَإِنْ كَانَتْ حَاجَتُهُ عَنْ يَسَارِهِ أَخَذَ عَنْ يَسَارِهِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Ebu Ahvas, ona Simâk b. Harb, ona Kabîsa b. Hülb, ona da babası (Yezid b. Kunafe) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), bizlere imam olur, (bazen) sağından, (bazen de) solundan (olmak üzere) iki tarafından (namazdan) ayrılırdı.
Bu konuda Abdullah b. Mesud, Enes, Abdullah b. Amr ve Ebu Hureyre'den hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Hülb hadisi, hasen bir hadistir. İlim ehli nezdinde amel buna göre olup (imam) dilerse sağından, dilerse de solundan (olmak üzere) istediği tarafından namazdan ayrılabilir.İki uygulama da Nebî (sav)'den sahih olarak rivayet edilmiştir. Ali b. Ebu Tâlib'den rivayet edildiğine göre o, ''ihtiyacı sağında ise sağından; solunda ise solundan ayrılır'' demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 109, 2/98
Senetler:
1. Yezid b. Kunafe et-Tai (Yezid b. Adiy b. Kunafe b. Adiy)
2. Kabisa b. Hülb (Kabîsa b. Hülb b. Yezid b. Adî b. Kuhâfe)
3. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
4. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, namazdan çıkış