8053 Kayıt Bulundu.
Açıklama: ''أَيَّةُ سَاعَةٍ هَذِهِ'' ifadesi, ''nerede kaldın'' şeklinde tercümeye yansıtılmıştır. ''sadece abdest ile mi yetindin'' şeklindeki bir tercüme için bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, II, 508. Yunus b. Yezîd isnadının tamamı için bk. T000495.
Bize Haşim Oğullarının azatlısı Ebu Said, ona Abbad b. Raşid, ona Hasan der ki: Biz Medine'de iken Ebu Hureyre bize Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kıyamet günü amellerin hepsi gelir. Önce namaz gelir ve “Ya Rabbi! Ben namazım” der. Allah “Sen hayırlı bir amelsin” der. Ardından sadaka gelir ve “Ya Rabbi! Ben sadakayım” der. Allah “Sen hayırlı bir amelsin” der. Sonra oruç gelir ve “Ya Rabbi! Ben orucum” der. Allah “Sen hayırlı bir amelsin” der. Daha sonra diğer ameller bu şekilde gelirler, Allah da her seferinde onların her birine “Sen hayırlı bir amelsin” diye mukabelede bulunur. Sonra İslam gelir ve “Ya Rabbi! Sen Selam'sın ve ben de İslam'ım” der. Allah “Sen hayırlı bir amelsin, senin sebebinle bugün varlıkları cezalandırır ya da mükafatlandırırım” der. Nitekim Allah Teala Kitabı'nda “Kim İslam'dan başka bir din ararsa, kendisinden kabul edilmeyecek ve ahirette de pişmanlık duyanlardan olacaktır” (Ali İmran, 85) buyurmaktadır" [Ebu Abdurrahman der ki: Abbâd b. Râşid sikadır Ancak Hasan Ebu Hureyre'den hadis işitmemiştir.]
Açıklama: Abbâd b. Râşid'i İbn Maîn, Ebû Dâvud, Yakûb b. Süfyân, Akîlî, İbn Hibbân zayıf olarak kabul etmişlerdir. Nesâî ve İbn Berkî; leyse bi kavî demiştir. Buhârî şöyle demiştir; Abdurrahman b. Mehdî ondan rivâyette bulunmaktadır, Yahyâ el-Kattân ise onu terketmiştir. Ebû Hâtim; sâlihu'l-hadis demiştir. Ebu Hureyre ile Hasan-ı Basri arasında inkıta bulunmaktadır. Ebû Hureyre'den hadis işitmemiştir.
Bize Mahmud b. Gaylân, ona Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Sâlim, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) zamanında biz gençler mescitte uyurduk. Ebu İsa şöyle demiştir: İbn Ömer hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Bir kısım ilim ehli, camide uyumaya ruhsat vermiştir. İbn Abbas ise ''Camileri gece kalınacak yahut gündüz uykusu uyunacak yerler haline getirmemek gerek'' demiştir. Bir kısım ilim ehli İbn Abbas'ın görüşünü esas almıştır.
Bana Yahya, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona da Said b. el-Müseyyeb şöyle rivayet emiştir: "Rasulullah (sav) Hayber dönüşü gecenin son vaktine kadar yola devam etti, sonra istirahate çekildi ve Bilâl’e “Bizim için sabah namazını gözetle!” buyurdu. Rasulullah (sav) ve ashabı uyudu. Bilâl de kendisi için takdir edildiği kadarı ile nöbet tuttuktan sonra, fecrin doğuşuna yakın bir zamanda devesine yaslandı, ancak gözlerine hâkim olamadı. Ne Rasulullah (sav), ne Bilâl ne de kafiledekilerden herhangi bir kimse güneş ışıkları üzerlerine gelinceye kadar uyanmadı. Rasulullah (sav) irkilircesine uyandı. Bilâl “Ey Allah’ın Rasulü, seni etkileyen hal (uyku) beni de etkiledi” dedi. Rasulullah (sav) “Haydi yola koyulun” buyurdu. Onlar da bineklerini yerlerinden kaldırdılar ve bir süre yola devam ettikten sonra Rasulullah (sav) Bilâl’e verdiği emir üzerine namaz için kamet getirdi. Rasulullah (sav) onlara sabah namazını kıldırdı. Namazın kazasını bitirdikten sonra da şöyle buyurdu: Namazı unutan bir kimse onu hatırladığı zaman kılsın. Çünkü şanı mübarek ve yüce Allah, Kitabında: “Beni hatırladığın zaman namaz kıl” (Taha, 14) buyurmuştur” dedi"
Bize Yahya b. Habib b. Arabî ve İsmail b. Mesud, onlara Mu‘temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona da Enes şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'in sahabesinden birilerinin bana haber verdiğine göre, Hz. Peygamber (sav) İsra gecesi Musa’ya (as) uğradı, o, kabrinde namaz kılıyordu."