8053 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ebu Kamil, ona Ebu Avane, ona Ebu Bişr, ona Basralı bir gurup ravi, onlara Ebu Berze el-Eslemî şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), (recmedilen) Maiz b. Malik'in cenaze namazını kılmamış, ancak kılınmasını da yasaklamamıştır."
Bize Muhammed b. Yusuf, ona İbn Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Sâlim, ona da babası (İbn Ömer), rivayeti Hz. Peygamber'den (sav) naklen şöyle rivayet etmiştir: "Bilal, (sabah) ezanını geceleyin okur. Sizler İbn Ümmü Mektûm ezan okuyana dek (sahurda) yiyin ve için."
Bize Hişam b. Ammâr, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Süleyman el-Ahvel, ona Tavus, o İbn Abbas’dan şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) geceleyin teheccüde kalktığı vakit şöyle derdi: "Allah’ım hamd yalnız sanadır, göklerin, yerin ve onlarda bulunanların nuru sensin. Hamd sana mahsustur, gökleri, yeri ve onlarda bulunanları ayakta tutan sensin. Hamd sana mahsustur, göklerin ve yerin ve onlarda bulunanların mutlak maliki (egemeni) yalnız sensin. Hamd yalnız senindir, hak sensin, vaadin haktır, huzuruna varmak haktır, sözün haktır, cennet haktır, cehennem haktır, kıyamet haktır, nebiler haktır, Muhammed haktır. Allah’ım, sana teslim oldum, sana iman ettim, sana tevekkül ettim, sana yöneldim, senin adın ile davalaştım, anlaşmazlıkların hükmünü sana havale ettim, geçmişte yaptıklarımı da sonradan yapacaklarımı da, gizlediklerimi de açıkta yaptıklarımı da bana bağışla! Öne geçiren de sensin, geri bırakan da sensin, senden başka hiçbir ilah yoktur, bir ve tek ilah sensin, senin gücün olmadan kendimi günahtan koruyamam, senin gücün olmadan hiçbir itaatte bulunamam." [Bize Ebu Bekr b. Hallâd el-Bâhilî, ona Süfyan b. Uyeyne, ona İbn Ebu Necih’in dayısı Süleyman b. Ebu Muslim el-Ahvel, ona Tavus, ona da İbn Abbas “Rasulullah (sav) geceleyin teheccüde kalktığı zaman…” deyip hadisin benzerini zikretmiştir.]
Bize Ebu Kureyb ve Yusuf b. İsa, onlara Vekî, ona Ebu Hilal, ona da Abdullah b. Sevâde, Abdullah b. Ka‘b oğullarından Enes b. Malik'in (el-Ka'bî) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bize Rasulullah’ın (sav) atlı birlikleri baskın yapmıştı. Bunun üzerine ben Rasulullah’ın (sav) yanına vardım. Onu sabah kahvaltısını yaparken buldum. Hemen 'Gel, sen de ye' buyurdu. Ben oruçlu olduğumu söyledim. 'O halde gel sana oruç hakkında bazı şeyler söyleyeyim' dedi ve 'Şüphesiz Allah teâlâ yolculardan, oruç tutma mükellefiyetiyle namazların yarısını kaldırmıştır. Hamile yahut süt emziren kadınlardan da oruç mükellefiyetini kaldırmıştır' buyurdu. Vallahi Nebi (sav) ya her ikisini de söyledi (hamile ile emzikli kadını) veya onlardan sadece birisini söyledi. O gün Rasulullah’ın (sav) yemeğinden yemediğime çok pişmanım." Tirmizi, bu konuda Ebu Umeyye’den de rivayetin geldiğini belirtmiştir. Ayrıca Tirmizî bu rivayet hakkında şu değerlendirmelerde bulunmuştur: 'Enes b. Malik el-Ka‘bî rivayeti hasen bir hadistir. Enes b. Mâlik'in Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisi dışında rivayet ettiği başka bir hadisini de bilmiyoruz. İlim ehli nezdinde uygulama (amel) bu hadise göredir. Ancak ilim ehlinden bazısı, hamile ve süt emziren kadınların oruç tutmayıp hem kazasını yapacaklarını hem de fakirlere (fidye olarak) yemek yedireceklerini söylemiştir ki Süfyan, Mâlik, Şâfiî ve Ahmed (b. Hanbel) bu kanaattedir. Bazısı da oruç tutmazlarsa, ya dilerlerse sadece fakirlere yemek yedirir oruçlarını kaza etmezler. Dilerlerse de oruçlarının kazasını tutar ama fakirleri doyurmazlar. İshak (b. Râhûye) da bu görüştedir.
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu‘be, ona Abbas el-Cüreyrî, ona da Ebu Osman, Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Can dostum bana, ölünceye kadar terk etmeyeceğim şu üç şeyi tavsiye etti: Uyumadan önce vitir kılmamı, her aydan üç gün oruç tutmamı ve kuşluk vaktinde iki rekât namaz kılmamı."
Bize Hişam b. Ammâr, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Süleyman el-Ahvel, ona Tavus, o İbn Abbas’dan şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) geceleyin teheccüde kalktığı vakit şöyle derdi: "Allah’ım hamd yalnız sanadır, göklerin, yerin ve onlarda bulunanların nuru sensin. Hamd sana mahsustur, gökleri, yeri ve onlarda bulunanları ayakta tutan sensin. Hamd sana mahsustur, göklerin ve yerin ve onlarda bulunanların mutlak maliki (egemeni) yalnız sensin. Hamd yalnız senindir, hak sensin, vaadin haktır, huzuruna varmak haktır, sözün haktır, cennet haktır, cehennem haktır, kıyamet haktır, nebiler haktır, Muhammed haktır. Allah’ım, sana teslim oldum, sana iman ettim, sana tevekkül ettim, sana yöneldim, senin adın ile davalaştım, anlaşmazlıkların hükmünü sana havale ettim, geçmişte yaptıklarımı da sonradan yapacaklarımı da, gizlediklerimi de açıkta yaptıklarımı da bana bağışla! Öne geçiren de sensin, geri bırakan da sensin, senden başka hiçbir ilah yoktur, bir ve tek ilah sensin, senin gücün olmadan kendimi günahtan koruyamam, senin gücün olmadan hiçbir itaatte bulunamam." [Bize Ebu Bekr b. Hallâd el-Bâhilî, ona Süfyan b. Uyeyne, ona İbn Ebu Necih’in dayısı Süleyman b. Ebu Muslim el-Ahvel, ona Tavus, ona da İbn Abbas “Rasulullah (sav) geceleyin teheccüde kalktığı zaman…” deyip hadisin benzerini zikretmiştir.]