8053 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir Ahmed b. Mansur, ona Yunus b. Muhammed, ona Heyyâc el-Horasânî, ona Anbese b. Abdurrahman, ona Abdulhâlik, ona da Enes b. Malik, Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İtikâfta olan kişi, cenaze namazına katılabilir ve hasta ziyaretinde bulunabilir.”
Bize Kuteybe, ona Süfyân, ona da Zührî, Ebu Ümâme b. Sehl’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Medine’nin civarında yaşayan halktan bir kadın hastalanmıştı. Hz. Peygamber (sav), insanlar arasında hasta ziyaretini en iyi yapan kişiydi. 'Bu kadın vefat ederse bana haber verin' buyurdu. Kadın bir gece öldü, sahâbe de Hz. Peygamber'e (sav) haber vermeden onu toprağa verdiler. Sabah olunca Rasulullah (sav) kadını sordu. Kendisine 'Ey Allah’ın Rasulü! Seni uyandırmak istemedik (biz defnettik)' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), kadının kabrine gitti ve üzerine dört tekbir getirerek cenaze namazını kıldı."
Bize Ebu Rabî ez-Zehrânî, ona Hammâd b. Zeyd; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine İbn Nümeyr; (T) Bize İbn Nümeyr, ona babası; onların hepsine Hişâm b. Urve, ona da babası, Âişe'nin önceki hadisinin benzerini şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah hastalanmıştı. Ashâbından bazı kimseler de onu ziyaret etmek üzere huzuruna girdiler. Hz. Peygamber (sav) namazını oturarak kıldı. Gelen ziyaretçiler de ayakta ona uydular. Rasulullah (sav) onlara oturmalarını işaret etti, onlar da oturdular. Allah Rasulü (sav) namazını bitirince 'İmam ancak kendisine uyulmak için öne geçirilir. O rükua eğilince siz de eğilin, rükudan kalkınca siz de kalkın. Oturarak kılınca siz de namazınızı (ona uyarak) oturarak kılın' buyurdu."
Açıklama: tercümeye bakmak lazım
Bize Ahmed, ona İbn Vehb, ona Yunus b. Yezid, ona İbn Şihâb, ona Abdullah b. Ka'b b. Malik ona da Ka'b b. Mâlik şöyle söylemiştir: Ka'b, Rasulullah (sav) döneminde mescide İbn Ebu Hadred'den alacağını (borcunu ödemesini) istedi. Bunun üzerine sesleri o derece yükseldi ki evinde bulunan Rasulullah (sav) seslerini işitti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) onlara doğru çıkıp, odasının perdesini açtı ve Ka'b b. Malik'e seslenerek "Ey Ka'b!" dedi. Ka'b 'Lebbeyk! Ey Allah'ın Rasulü' deyince Rasul-i Ekrem (sav) eliyle "Yarısını indir." diye işaret etti. Ka'b da hemen 'İndirdim Ey Allah'ın Rasulü!' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav), (Abdullah b. Ebu Hadred'e hitaben) şöyle buyurdu: "Şimdi kalk da (kalan) borcunu öde!"
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abde b. Süleyman, ona Hişâm, ona da babası, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber hastalanmıştı. Bu nedenle ashabından bazıları onu ziyaret etmek için huzuruna girdiler. Bir süre sonra Rasulullah (sav) oturarak namaz kıldı. Onlar da ayakta kendisine uyarak namazlarını kılmaya başladılar. Hz. Peygamber (sav) onlara oturmalarını işaret etti, onlar da oturdular. Namazdan çıkınca 'İmam ancak kendisine uyulmak için öne geçirilir. Dolayısı ile o rüku ettiği zaman siz de rüku edin, rükudan kalktığında siz de kalkın. İmam oturarak kılarsa, siz de namazınızı oturarak kılınız' buyurdu."
Bize Müsedded, ona Abdülvaris, ona Ebu Teyyah, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) Medine’ye geldiğinde Medine’nin üst taraflarında Amr b. Avfoğulları denilen kimselerin bulunduğu bir mahallede on dört gün ikamet etti. Sonra Neccar oğullarına haber gönderdi. Onlar da kılıçlarını kuşanmış olarak geldiler. Hz. Peygamber'in (sav), devesi üzerinde, Ebu Bekir de onun terkisinde, Neccar oğullarından bir grup da etrafında bulunduğu hali benim hâlâ gözlerimin önünde gibi. Nihayet Ebu Eyyüb’un avlusuna devesi çöktü. Namaz vaktinin girdiği yerde namaz kılmayı severdi. O koyun ağıllarında da namaz kılardı. Hz. Peygamber bir mescit yapılmasını emir buyurdu ve bunun için Neccar oğullarından bir topluluğa haber gönderip 'Ey Neccar oğulları, sizin bu etrafı çevrili arsanızın bedelini bana söyleyin' buyurdu. Onlar 'Allah’a yemin olsun ki, bir şey istemeyiz, bizler onun bedelini ancak Allah’tan isteriz' dediler. Enes der ki: Orada size söyleyeceğim şeyler; müşriklerin kabirleri, bazı harabelikler ve birkaç hurma ağacı vardı. Nebi (sav) emri ile müşriklerin kabirleri açıldı, harabelikler düzeltildi, hurma ağaçları da kesildi. Hurma ağaçlarını mescidin kıble tarafına sıra sıra dizdiler. Kapının iki yan tarafını taştan yaptılar. Kayaları taşımaya taşırken de şiirler söylemeye başladılar. Nebi (sav) de onlarla birlikte çalışıyor ve 'Allah’ım, ahiret hayrından başka hayır yoktur. Ensar'a ve muhacire mağfiret buyur' diyordu."
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys; (T) Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys, ona da Ebu Zübeyr, Cabir'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) hastalanmıştı. Biz de arkasında namaza durduk. Hz. Peygamber (sav) oturuyor, Ebu Bekir de aldığı tekbirleri cemaate duyuruyordu. Rasulullah (sav) bir ara bize baktı ve namazı ayakta kıldığımızı görünce, hemen bize oturmamızı işaret etti, biz de oturduk ve namazımızı ona uyarak oturduğumuz yerden kıldık. Selam verince şöyle buyurdu: 'Demin hemen hemen, kralları otururken ayakta onların başında duran İranlılar ve Bizanslıların yaptığı gibi yapıyordunuz. Böyle yapmayın. İmamlarınıza uyun. Şayet İmam ayakta kılarsa siz de ayakta kılın, oturarak kılarsa siz de namazınızı oturarak kılın'."
Bize Said b. Mansur, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Süleyman b. Sühaym, ona İbrahim b. Abdullah b. Ma'bed, ona babası, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: (Hz. Peygamber'in vefat hastalığı esnasında) insanlar Ebu Bekir'in arkasında saflar halinde dizili iken Rasulullah (sav) (evi ile mescit arasındaki) perdeyi açtı ve şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Peygamberliğin müjdeleyici haberlerinden (alametlerinden) geriye yalnızca Müslümanın gördüğü yahut da ona gösterilen salih rüya kalmıştır. Şunu bilin ki, rükû ya da secde halinde iken Kur'an okumak bana yasaklandı. Bu sebeple rükûda Aziz ve Celil Rabbi tazim ediniz. Secde halinde de çokça dua etmeye gayret ediniz. Çünkü secdede yapılan duaların kabul edilmesi umulur."
Bize Said b. Mansur, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Süleyman b. Sühaym, ona İbrahim b. Abdullah b. Ma'bed, ona babası, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: (Hz. Peygamber'in vefat hastalığı esnasında) insanlar Ebu Bekir'in arkasında saflar halinde dizili iken Rasulullah (sav) (evi ile mescit arasındaki) perdeyi açtı ve şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Peygamberliğin müjdeleyici haberlerinden (alametlerinden) geriye yalnızca Müslümanın gördüğü yahut da ona gösterilen salih rüya kalmıştır. Şunu bilin ki, rükû ya da secde halinde iken Kur'an okumak bana yasaklandı. Bu sebeple rükûda Aziz ve Celil Rabbi tazim ediniz. Secde halinde de çokça dua etmeye gayret ediniz. Çünkü secdede yapılan duaların kabul edilmesi umulur."
Bize Said b. Mansur, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Süleyman b. Sühaym, ona İbrahim b. Abdullah b. Ma'bed, ona babası, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: (Hz. Peygamber'in vefat hastalığı esnasında) insanlar Ebu Bekir'in arkasında saflar halinde dizili iken Rasulullah (sav) (evi ile mescit arasındaki) perdeyi açtı ve şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Peygamberliğin müjdeleyici haberlerinden (alametlerinden) geriye yalnızca Müslümanın gördüğü yahut da ona gösterilen salih rüya kalmıştır. Şunu bilin ki, rükû ya da secde halinde iken Kur'an okumak bana yasaklandı. Bu sebeple rükûda Aziz ve Celil Rabbi tazim ediniz. Secde halinde de çokça dua etmeye gayret ediniz. Çünkü secdede yapılan duaların kabul edilmesi umulur."