Giriş

Bize Enes b. İyâz, ona Ğufra’nın azatlısı Ömer b. Abdullah, ona da Abdullah b. Ömer, Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her ümmetin Mecusileri vardır. Ümmetimin Mecusileri de 'Kader yoktur' diyenlerdir. Hastalandıklarında onların ziyaretlerine gitmeyin. Öldüklerinde de cenazelerine iştirak etmeyin."


    Öneri Formu
47464 HM005584 İbn Hanbel, II, 86

Bize Ahmed, ona İbn Vehb, ona Amr, ona Abdurabbih b. Said, ona Mahreme b. Süleyman, ona İbn Abbas'ın azadlısı Küreyb, ona da Abdullah b. Abbas şöyle söylemiştir: Ben -bir gece teyzem- Meymune'nin (r.anha) yanında uyudum. Nebi (sav) bu gecede Meymûne'nin ya­nında bulunuyordu. Hz. Peygamber (sav) abdest aldı. Sonra kalkıp namaza durdu. Ben de onun sol yanında namaza durdum. Hz. Peygamber (sav) beni tuttu ve sağ tarafına geçirdi. On üç rekat namaz kıldı. Sonra az bir iç geçirme sesi duyuluncaya kadar uyudu (hafifçe kestirdi). Uyuduğunda iç geçirme sesi çıkarırdı. Sonra müezzin gelerek seslendi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) çıkıp namaz kıldırdı, abdest de almadı. Amr dedi ki, ben bu hadisi Bukeyr'e rivayet ettim . O, aynı şekilde Küreyb'in de kendisine rivayet ettiğini söyledi.


Açıklama: Hadiste Amr, rivayetin kendisine Ebu Rişdîn Küreyb b. Ebu Müslim el-Kuraşî ona, ona da Bükeyr b. Abdullah el-Kuraşî, yani ali isnadla rivayetin geldiğini ifade ediyor. (Necmettin Oğur)

    Öneri Formu
4965 B000698 Buhari, Ezan, 58

Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Ebu Minhâl, ona Ebu Berze'nin söylediğine göre; Nebi (sav) sabah namazını kıldığı vakit, bizden biri yanında oturanı tanıyabilirdi. Namazda atmış ile yüz ayet kadar okurdu. Öğlen namazını güneş zevale erince, ikindi namazını da bizden bir kimse Medine'nin en uzak yerine gidip güneş henüz canlı iken dönebildiği bir vakitte kılardı. Ebu Berze'nin akşam namazı ile ilgili ne söylediğini unuttum. Yatsı namazını gecenin üçte birine kadar geciktirirdi. Daha sonra -gece yarısına kadar- dedi. Muaz, Şu'be'nin bir keresinde Ebu Minhâl ile karşılaştığında onun 'yahut gecenin üçte birine kadar' dediğini söyledi.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muaz b. Muaz arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278137 B000541-2 Buhari, Mevakıtu's-Salat,11

Bize Kuteybe ve Ahmed b. Abde ed-Dabbî el-Basrî, onlara Abdülaziz b. Muhammed, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesar, ona da Muaz b. Cebel şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) 'Ramazan orucunu tutan, beş vakit namazı kılan, Beyt’i hac eden –zekâtı zikredip etmediğini bilmiyorum- için yüce Allah’ın ona mağfiret etmesi bir haktır. Allah yolunda ister hicret etmiş olsun, ister doğduğu yerinde kalmaya devam etmiş olsun' buyurmuştur. Muâz der ki: Ben 'bunu insanlara haber vereyim mi?' dedim. Rasulullah (sav) 'bırak insanları da amel etsinler. Çünkü cennette yüz derece vardır ki, her iki derece arasındaki uzaklık sema ile yer arasındaki kadardır. Firdevs ise cennetin en üst ve en orta yeridir. Onun üstünde ise Rahman’ın Arşı vardır. Cennetin ırmakları oradan kaynar. Bu sebeple Allah’tan dileyecek olursanız ondan Firdevs’i isteyiniz' buyurdu." [Ebu İsa der ki: Bu hadis, bu şekilde Hişam b. Sa‘d,, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesar, ona Ubade b. es-Samit'ten rivayet edilmiştir. Ravi Ata, Muaz b. Cebel’e yetişmemiştir. Muaz, erken zamanda, Ömer’in (r.a) halifeliği döneminde vefat etmiştir.]


Açıklama: Rivayet munkatıdır. Ata b. Yesar ile Muaz b. Cebel arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
14780 T002530 Tirmizi, Sıfatü’l-Cenne, 4

Bize Haccâc, ona Hammâd b. Zeyd, ona Ebu Cemra, ona da İbn Abbas şöyle söylemiştir: Abdü'l-Kays heyeti Nebinin (sav) huzuruna gelerek: 'Ey Allah'ın Rasulü, bizler Rabia oğullarındanız. Bizlerle senin arana (sana ulaşmamıza) Mudar kafirleri engel olmaktadır. Bundan dolayı bizler sana ancak haram ayda gelebiliyoruz. Bize senden alıp öğreneceğimiz, geride bıraktıklarımızı da davet edeceğimiz bir şeyler söyle' dediler. O şöyle buyurdu: "Size dört şey emrediyor, dört şeyi de yasaklıyorum. Allah'a iman edip, Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına şahitlik etmeyi –eliyle şu şekilde gösterdi-, namazı dosdoğru kılmayı, zekatı vermeyi, aldığınız ganimetlerin beşte birini vermeyi emrediyorum. Sizlere dubbâ (kabağın içi oyularak yapılan kadeh), hantem (topraktan yapılmış çömlek), nakîr (hurma kütüğünün içi oyularak yapılan fıçı), müzeffeti ( içi ziftle sıvanmış kap) yasak ediyorum. (Yani bu kaplara hurma veya üzüm şırası koyarak içki haline getirmeyi yasak ediyorum.)" Süleyman ve Ebu Numan, Hammâd'dan rivayetlerinde: "Allah'a iman demek Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına şehadet etmektir." demişlerdir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süleyman b. Harb arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278645 B001398-2 Buhari, Zekat, 1

Bize Kuteybe ve Ahmed b. Abde ed-Dabbî el-Basrî, onlara Abdülaziz b. Muhammed, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesar, ona da Muaz b. Cebel şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) 'Ramazan orucunu tutan, beş vakit namazı kılan, Beyt’i hac eden –zekâtı zikredip etmediğini bilmiyorum- için yüce Allah’ın ona mağfiret etmesi bir haktır. Allah yolunda ister hicret etmiş olsun, ister doğduğu yerinde kalmaya devam etmiş olsun' buyurmuştur. Muâz der ki: Ben 'bunu insanlara haber vereyim mi?' dedim. Rasulullah (sav) 'bırak insanları da amel etsinler. Çünkü cennette yüz derece vardır ki, her iki derece arasındaki uzaklık sema ile yer arasındaki kadardır. Firdevs ise cennetin en üst ve en orta yeridir. Onun üstünde ise Rahman’ın Arşı vardır. Cennetin ırmakları oradan kaynar. Bu sebeple Allah’tan dileyecek olursanız ondan Firdevs’i isteyiniz' buyurdu." [Ebu İsa der ki: Bu hadis, bu şekilde Hişam b. Sa‘d,, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesar, ona Ubade b. es-Samit'ten rivayet edilmiştir. Ravi Ata, Muaz b. Cebel’e yetişmemiştir. Muaz, erken zamanda, Ömer’in (r.a) halifeliği döneminde vefat etmiştir.]


Açıklama: Rivayet munkatıdır. Ata b. Yesar ile Muaz b. Cebel arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
281907 T002530-2 Tirmizi, Sıfatü’l-Cenne, 4

Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Ebu Minhâl, ona Ebu Berze'nin söylediğine göre; Nebi (sav) sabah namazını kıldığı vakit, bizden biri yanında oturanı tanıyabilirdi. Namazda atmış ile yüz ayet kadar okurdu. Öğlen namazını güneş zevale erince, ikindi namazını da bizden bir kimse Medine'nin en uzak yerine gidip güneş henüz canlı iken dönebildiği bir vakitte kılardı. Ebu Berze'nin akşam namazı ile ilgili ne söylediğini unuttum. Yatsı namazını gecenin üçte birine kadar geciktirirdi. Daha sonra -gece yarısına kadar- dedi. Muaz, Şu'be'nin bir keresinde Ebu Minhâl ile karşılaştığında onun 'yahut gecenin üçte birine kadar' dediğini söyledi.


    Öneri Formu
3964 B000541 Buhari, Mevakıtu's-Salat,11

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Abdullah b. Yezid ve Ömer b. Ubeydullah'ın azatlısı Ebu Nadr, onlara Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da müminlerin annesi Aişe'nin (r.anha) söylediğine göre, Rasulullah (sav) oturarak namaz kılar, oturduğu halde de Kur'an okurdu. Okumak istediği miktarı tamamlamaya yaklaşık otuz ya da kırk ayet kaldı mı ayağa kalkar, ayakta olduğu halde o miktarı okur, sonra rükû sonra secde yapardı. İkinci rekatta da böyle yapardı. Namazını bitirince bakar, eğer uyanık isem benimle konuşur uyuyor isem o da yan üstü uzanırdı.


    Öneri Formu
8824 B001119 Buhari, Taksiru's-Salat, 20

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Hz. Aişe şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) bir gece odadan dışarıya çıktı, mescitte namaz kıldı. Bazı insanlar da namazda ona uydular. Sabah olunca insanlar bunu kendi aralarında konuştular. Bunun neticesinde gece daha çok insan toplandı ve Peygamber (sav) ile birlikte namaz kıldılar. Sabah olunca insanlar bu konuyu yine konuştular. Üçüncü gece mescide gelenler bir hayli fazla oldu. Rasulullah yine mescide çıktı, insanlar da Ona uyarak namaz kıldılar. Dördüncü gece olduğu zaman mescit, kalabalıktan insanları almadı. (Peygamber de onların yanına mescide çıkmadı). Ancak sabah namazı­nı kıldırmak için mescide çıktı. Sabah namazını kıldırınca, insanlara döndü, kelime-i şehadet getirdi ve şöyle dedi: "Muhakkak ki dün geceki durumunuzdan haberdarım. Fakat ben, gece namazı üzerinize farz olur da sonra onu kılamazsınız diye endişe ettim." buyurdu. Rasulullah (sav), durum bu hal üzere iken vefat etti.


    Öneri Formu
10799 B002012 Buhari, Salatu't-teravih, 1

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Abdullah b. Yezid ve Ömer b. Ubeydullah'ın azatlısı Ebu Nadr, onlara Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da müminlerin annesi Aişe'nin (r.anha) söylediğine göre, Rasulullah (sav) oturarak namaz kılar, oturduğu halde de Kur'an okurdu. Okumak istediği miktarı tamamlamaya yaklaşık otuz ya da kırk ayet kaldı mı ayağa kalkar, ayakta olduğu halde o miktarı okur, sonra rükû sonra secde yapardı. İkinci rekatta da böyle yapardı. Namazını bitirince bakar, eğer uyanık isem benimle konuşur uyuyor isem o da yan üstü uzanırdı.


    Öneri Formu
278576 B001119-2 Buhari, Taksiru's-Salat, 20