8051 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Muaz el-Anberî, ona babası, ona da Şu'be, Hakem'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "İbnü'l-Eş'as döneminde bir adam Kûfe’yi eline geçirmişti -Hakem adamın adını da zikretmiştir-. Bu adam, Ebu Ubeyde b. Abdullah'tan insanlara namaz kıldırmasını istedi. O da namazı kıldırırken, başını rükûdan kaldırdığı zaman, benim 'Ey Allah’ım, Rabbimiz! Gökler ve yer dolusu, ondan sonra dilediğin her bir şey dolusu kadar hamd sana mahsustur. Ey her türlü övgüye, yüce şan ve şerefe layık olan Rabbimiz! Senin verdiğini engelleyecek yoktur. Engellediğini de kimse veremez. İmkanı olan kimseye, senin hükmüne karşı o imkanı hiç bir fayda sağlayamaz' diyeceğim kadar doğrularak duruyordu." [Hakem dedi ki: Ben bunu Abdurrahman b. Ebu Leylâ’ya aktarınca, o Berâ b. Âzib'in şöyle dediğini nakletti: 'Rasulullah'ın (sav) namazı ve rükûu, başını rükûdan kaldırması, secde etmesi ve iki secde arası, hemen hemen birbirine yakındı.' Şu'be dedi ki: 'Ben de bunu Amr b. Mürre'ye söyleyince şöyle dedi: Ben İbn Ebu Leylâ'yı gördüm. Onun namazı böyle değildi.']
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye ve Vekî, onlara A'meş, ona da Ubeyd b. Hasan, İbn Ebu Evfâ'nın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) rükûdan sırtını doğrulttuğunda, 'Allah kendisine hamd edenin hamdini işitmiştir. Rabbim! Gökler dolusu, yer dolusu ve onlardan başka dilediğin her şeyin dolusu kadar hamd, yalnız sana mahsustur."
Bize Muhammed b. Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona da Ubeyd b. Hasan, Abdullah b. Ebu Evfâ’nın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) şu duayı yapardı 'Allah'ım, Ey Rabbimiz! Gökler dolusu, yer dolusu ve onun dışında dilediğin her bir şeyin dolusu kadar hamd sana mahsustur'."
Bana Muhammed b. Müsennâ ve İbn Beşşâr, ona İbn Müsennâ, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Mecze'e b. Zâhir, ona da Abdullah b. Ebu Evfâ, Nebi'yi (sav) şöyle derken duyduğunu rivayet etmiştir: "Allah'ım! Gökler dolusu, yer dolusu ve ondan başka dilediğin her şeyin dolusu kadar hamd sana mahsustur. Allah'ım, beni kar, dolu ve soğuk su ile temizle. Allah’ım! Beni beyaz bir elbisenin kirden temizlendiği gibi, küçük ve büyük günahlardan arındır."
Bize Ubeydullah b. Muâz, ona babası; (T) Bize Züheyr b. Harb, ona Yezid b. Harun, o ikisine Şu'be, hadisi bu isnad ile rivayet etmiştir. Ancak hadisin Muâz rivayetinde 'Beyaz elbisenin kirden temizlendiği gibi (onu arındır)' ifadesi, Yezid rivayetinde 'Kirden paklandığı gibi' şeklinde geçmektedir.
Bana Seleme b. Şebîb, ona Hasan b. A'yen, ona Ma'kil, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Geceleyin öyle bir an vardır ki, müslüman bir kul ona denk getirip Allah’tan bir hayır dileyecek olursa, Allah mutlaka o kuluna istediğini verir."
Bize Muhammed b. Mesud, ona Zeyd b. Hubâb, ona Kamil Ebu'l-Alâ, ona Habib b. Ebu Sabit, ona da Said b. Cübeyr, İbn Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) iki secde arasında şöyle derdi: 'Allah'ım! Beni bağışla, bana merhamet et, bana afiyet ver, beni hidayet üzere kıl ve beni rızıklandır'."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Vekî b. Cerrâh, ona Süfyân es-Sevrî, ona Ebu Halid ed-Dâlânî, ona İbrahim es-Seksekî, ona da Abdullah b. Ebu Evfâ şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Nebi'ye (sav) gelerek 'Benim Kur'an'dan bir şey ezberleme imkanım yok. Bana onun yerine geçecek (namazda söyleyeceğim) bir şeyler öğret' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Subhanallahi velhamdülillahi ve lâ ilâhe illallahu vallahu ekber (Allah'ı her türlü noksanlıktan tenzih ederim, bütün hamdler O'nadır. Allah'tan başka ilâh yoktur. O en büyüktür. Bütün güç ve kudret de ancak Allah'a aittir) duasını oku' buyurdu. Adam 'Ey Allah'ın Rasulü! Bu Allah(ı tazim ve övgü) içindir. Peki kendim için ne okuyayım?' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Allah'ım! Bana acı, beni rızıklandır, bana afiyet ver ve beni hidayet üzerek kıl' diye dua et' buyurdu. Adam ayağa kalkınca, Hz. Peygamber (sav) avuçlarını açıp gösterdi ve 'Adam ellerini hayırla işte şöyle doldurmuştur' buyurdu.
Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyân, ona Seleme, ona Ebu Anbes Hucr el-Hadramî, ona da Vâil b. Hucr şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), (namazda) 'vela'd-dâllîn' kısmını okuduğunda 'âmin' der ve sesini de yükseltirdi."
Bize Mahled b. Halid eş-Şa'îri, ona İbn Nümeyr, ona Ali b. Salih, ona Seleme b. Küheyl, ona Hucr b. Anbes, ona da Vâil b. Hucr şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) arkasında namaz kıldım. Hz. Peygamber (sav), âmin ifadesini açıktan söyledi. (Namaz bitince) sağına ve soluna selam verdi. Hatta ben yanağının beyazlığını gördüm."