7996 Kayıt Bulundu.
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerir, ona Mansur, ona el-Müseyyeb b. Rafi', ona el-Muğîra b. Şube'nin azadlısı Verrâd, ona Muğîra b. Şube, ona da Muaviye'ye şunu yazdı: Rasulullah (sav) namazı bitirip selam verdiğinde şöyle derdi: "Lâ ilâhe illallah vahdehû lâ şerike leh, lehu’l-mulku ve lehu’l hamd ve huve alâ külli şeyin kadîr. Allahumme lâ mania‘ limâ a’tayt ve lâ mu‘tiye limâ mena‘t ve lâ yenfeu ze’l-ceddi minke’l-cedd - Allahtan başka hiçbir ilah yoktur, O bir ve tektir, O’nun ortağı yoktur, her şeyin mülkü ve egemenliği yalnız O’nundur, hamd O'na mahsustur, O her şeye gücü yetendir. Allah'ım, senin verdiğini kimse engelleyemez, vermediğini kimse veremez. Hiçbir zenginin zenginliği, Senin katında ona bir fayda sağlayamaz."
Bana Ebu Tahir ve Harmele b. Yahya, onlara İbn Vehb, ona Yunus b. Yezid, ona İbn Şihab, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf, onlara da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) sabah namazında, kıraati bitirdikten sonra tekbir alarak rükua gidip, rükudan başını kaldırdığı vakit “Semiallahu limen hamideh Rabbenâ ve leke’l hamd” der, ardından ayakta şöyle derdi: “Allah’ım, Velid b. Velid’i, Seleme b. Hişam’ı, Ayyaş b. Ebu Rabia’yı ve güçsüz kalmış müminleri kurtar. Allah’ım, Mudar üzerindeki baskını alabildiğine artır ve bu yıllarını onlar aleyhine Yusuf’un (kıtlık) yılları gibi kıl. Allah’ım Lihyân’a, Ri‘l’e, Zekvân’a ve Allah’a ve Rasulü’ne isyan eden Usayya’ya lanet et.” Sonra bize ulaştığına göre Hz. Peygamber (sav) “Onların tevbelerini kabul etmek veya zulümleri yüzünden onlara azap vermek konusunda sana bir şey düşmez.” [Ali İmrân, 128] ayeti inince bundan vazgeçti."
Bize Mervan b. Muhammed, ona Said b. Abdülaziz, ona Atiyye b. Kays, ona Kaza‘a, ona da Ebu Said el-Hudrî’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) başını rükûdan kaldırdığı zaman şöyle derdi: "Rabbena leke’l hamdu mile’s-semavâtî ve mile’l-arz ve mile ma şi’te min şeyin ba‘du. Ehle’s-senâi ve’l-mecd ehakku mâ kale’l-abd ve küllunâ leke abd. Allahumme lâ mânia limâ a‘tayt ve lâ mu‘tiye limâ mena’t ve lâ yenfeu ze’l-ceddi minke’l-cedd - Rabbimiz gökler dolusu, yer dolusu ve bundan başka dilediğin her şeyi dolduracak kadar hamd yalnız senindir, ey her türlü övgüyü gerçekten hak eden şan ve şerefin gerçek sahibi, kulun –ki hepimiz sana kuluz- söylediği en doğru söz de şudur: Allah’ım, verdiğine kimse engel olamaz, vermediğini kimse veremez. Hiçbir zenginin zenginliği, Senin katında ona bir fayda sağlayamaz."
Bana Ebu Tahir ve Harmele b. Yahya, onlara İbn Vehb, ona Yunus b. Yezid, ona İbn Şihab, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf, onlara da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) sabah namazında, kıraati bitirdikten sonra tekbir alarak rükua gidip, rükudan başını kaldırdığı vakit “Semiallahu limen hamideh Rabbenâ ve leke’l hamd” der, ardından ayakta şöyle derdi: “Allah’ım, Velid b. Velid’i, Seleme b. Hişam’ı, Ayyaş b. Ebu Rabia’yı ve güçsüz kalmış müminleri kurtar. Allah’ım, Mudar üzerindeki baskını alabildiğine artır ve bu yıllarını onlar aleyhine Yusuf’un (kıtlık) yılları gibi kıl. Allah’ım Lihyân’a, Ri‘l’e, Zekvân’a ve Allah’a ve Rasulü’ne isyan eden Usayya’ya lanet et.” Sonra bize ulaştığına göre Hz. Peygamber (sav) “Onların tevbelerini kabul etmek veya zulümleri yüzünden onlara azap vermek konusunda sana bir şey düşmez.” [Ali İmrân, 128] ayeti inince bundan vazgeçti."
Bana Ebu Tahir ve Harmele b. Yahya, onlara İbn Vehb, ona Yunus b. Yezid, ona İbn Şihab, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf, onlara da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) sabah namazında, kıraati bitirdikten sonra tekbir alarak rükua gidip, rükudan başını kaldırdığı vakit “Semiallahu limen hamideh Rabbenâ ve leke’l hamd” der, ardından ayakta şöyle derdi: “Allah’ım, Velid b. Velid’i, Seleme b. Hişam’ı, Ayyaş b. Ebu Rabia’yı ve güçsüz kalmış müminleri kurtar. Allah’ım, Mudar üzerindeki baskını alabildiğine artır ve bu yıllarını onlar aleyhine Yusuf’un (kıtlık) yılları gibi kıl. Allah’ım Lihyân’a, Ri‘l’e, Zekvân’a ve Allah’a ve Rasulü’ne isyan eden Usayya’ya lanet et.” Sonra bize ulaştığına göre Hz. Peygamber (sav) “Onların tevbelerini kabul etmek veya zulümleri yüzünden onlara azap vermek konusunda sana bir şey düşmez.” [Ali İmrân, 128] ayeti inince bundan vazgeçti."
Bana Ebu Tahir ve Harmele b. Yahya, onlara İbn Vehb, ona Yunus b. Yezid, ona İbn Şihab, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf, onlara da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) sabah namazında, kıraati bitirdikten sonra tekbir alarak rükua gidip, rükudan başını kaldırdığı vakit “Semiallahu limen hamideh Rabbenâ ve leke’l hamd” der, ardından ayakta şöyle derdi: “Allah’ım, Velid b. Velid’i, Seleme b. Hişam’ı, Ayyaş b. Ebu Rabia’yı ve güçsüz kalmış müminleri kurtar. Allah’ım, Mudar üzerindeki baskını alabildiğine artır ve bu yıllarını onlar aleyhine Yusuf’un (kıtlık) yılları gibi kıl. Allah’ım Lihyân’a, Ri‘l’e, Zekvân’a ve Allah’a ve Rasulü’ne isyan eden Usayya’ya lanet et.” Sonra bize ulaştığına göre Hz. Peygamber (sav) “Onların tevbelerini kabul etmek veya zulümleri yüzünden onlara azap vermek konusunda sana bir şey düşmez.” [Ali İmrân, 128] ayeti inince bundan vazgeçti."