Giriş

Bize Ali b. el-Munzir, ona İbn Fudayl, ona Ata b. es-Sâib, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona İbn Mesud’un rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ım! Kovulmuş Şeytanın çarpmasından (ruh ve beden sağlığına zarar veren etkilerinden), üflemesinden (vesvese ve bâtıl sözlerle bizi etkilemesinden) ve üfürmesinden (kibir ve gurur duygularını içimize üflemesinden) Sana sığınırım." [Ravi der ki: Şeytanın çarpması (هَمْزِ) sara nöbeti, ölüm nöbeti, ruhsal sıkıntı; üflemesi (نَفْثِ) şiir (batıl söz); üfürmesi (نَفْخِ) de kibirdir.]


    Öneri Formu
10787 İM000808 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 2

Bize Yahya b. Hakîm, ona Ebu Davud et-Tayâlisî, ona Ferac b. Fedâle, ona İsme b. Râşid, ona Habib b. Ubeyd, ona da Avf b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) Ensar'dan bir adamın cenaze namazını kıldırdığına şahit oldum. Ona şöyle dua etmişti: 'Allah’ım! Ona salat et, günahını bağışla, ona merhamet eyle, ona afiyet ver, onu affet. Onu su, kar ve dolu ile yıka. Beyaz elbisenin kirden arındığı gibi, küçük büyük günahlardan onu arındır. Ona dünyadaki evinden daha hayırlı bir ev, ailesinden daha hayırlı bir aile ihsan et: Onu kabrin fitnesinden ve cehennem azabından koru.' Avf (hadisi naklettikten sonra)'Gerçekten orada, ölmüş olan o adamın yerinde olmayı çok istedim' demiştir."


    Öneri Formu
14757 İM001500 İbn Mâce, Cenâiz, 23

Bize Abdullah b. Said, İshak b. İbrahim b. Habib ve Ali b. Münzir, onlara Muhammed b. Fudayl, ona Ata b. es-Sâib ona da Şakik'in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) yatsı namazından sonra konuşmamız nedeniyle bizi ayıpladı. İbn Mace dedi ki: yani "(Hz. Peygamber) bizi bundan men etti".


Açıklama: Hz. Peygamber'in sahâbeyi yatsı namazından sonra konuşmaları nedeniyle ayıplaması, konuşmanın haramlığına değil hoş görülmediğine işaret etmektedir. Bunun gerekçesi olarak kişilerin yatsıdan sonra uzun süre uyanık kalmalarının gece namazına kalkmalarına engel olacağı, yatsı namazının kişinin o günkü son ameli olması ve bu şekilde uykuya dalması gibi muhtemel sebepler sayılmıştır (bk. İbn Receb, Fethu'l-Bari [Kahire, 1996],5/158-9).

    Öneri Formu
10525 İM000703 İbn Mâce, Salât, 12

Bize Ahmed b. Saîd ed-Dârimî, ona Nadr b. Şümeyl, ona Yunus b. Ebû İshâk, ona Ebû İshâk, ona Ebu'l-Ahvas, ona Abdullah (b. Mesûd) şöye rivayet etmiştir: "Biz (önceleri) namazda iken selam verirdik. Sonra bize şöyle denildi: "Şüphesiz namaz içinde birçok meşguliyet vardır."


Açıklama: Namaz içinde birçok meşguliyet vardır, sözünden, bir mü'minin namaz boyunca kıraat, tekbir, dua gibi okumalarla meşgul olduğu anlatılıyor. Şuğl, kelimesinin nekre gelmesi meşguliyetin yukarıda sayılan birçok çeşidini barındırdığı içindir (Azîmâbâdî, Avnu'l-ma'bûd, III, 135).

    Öneri Formu
11715 İM001019 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 59

Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Abdullah b. İdris, ona A'meş [Süleyman b. Mihrân], ona Ebu Vail [Şakik b. Seleme], ona da Abdullah [b. Mesud] şöyle rivayet etmiştir: "[Namaz kılarken] saçımız ve elbisemizle oynamamamız emredildi. Bir de [elbiseye bulaşan pislikten dolayı] abdest almamız gerekmediği [bildirildi]."


Açıklama: Elbiseye değen pislik abdesti bozmaz ama o pisliğin temizlenmesi mutlaka gerekir. Fıkıh kitaplarında belirtilen ölçüler çerçevesinde necasete bulaşmış elbise ile namaz kılınmaz.

    Öneri Formu
11937 İM001041 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 67

Bize Osman b. Ebî Şeybe, ona Ebû Hafs el-Ebbâr, ona el-A’meş, ona Amr b. Murre, ona Ebû Ubeyde, ona da Abdullah b. Mes'ûd (ra.), Hz. Peygamber’in (sav.) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: “Şüphesiz Allah tektir, teki sever. Dolayısıyla ey Kur'ân ehli, vitir namazını kılınız.” Bir bedevî, Abdullah’a; “Rasûlullah (sav.) ne diyor?” diye sordu, Abdullah da; “Bu hüküm ne sanadır, ne de arkadaşlarınadır, (hafızlara mahsustur)” dedi.


Açıklama: Abdullah b. Mes’ûd’a (ra.) göre buradaki vitir namazından maksat, hafızlar için sünnet olan ve gece kılınan gece namazıdır. Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِنَّ اللَّهَ وِتْرٌ يُحِبُّ الْوِتْرَ فَأَوْتِرُوا يَا أَهْلَ الْقُرْآنِ

    Öneri Formu
12153 İM001170 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 114

Bize Abdullah b. Said, İshak b. İbrahim b. Habib ve Ali b. el-Munzir, onlara Muhammed b. Fudayl, ona Ata b. es-Sâib ona da Şakik'in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) yatsı namazından sonra konuşmamız nedeniyle bizi ayıpladı. İbn Mace dedi ki: yani "(Hz. Peygamber) bizi bundan men etti".


Açıklama: Hz. Peygamber'in sahâbeyi yatsı namazından sonra konuşmaları nedeniyle ayıplaması, konuşmanın haramlığına değil hoş görülmediğine işaret etmektedir. Bunun gerekçesi olarak kişilerin yatsıdan sonra uzun süre uyanık kalmalarının gece namazına kalkmalarına engel olacağı, yatsı namazının kişinin o günkü son ameli olması ve bu şekilde uykuya dalması gibi muhtemel sebepler sayılmıştır (bk. İbn Receb, Fethu'l-Bari [Kahire, 1996],5/158-9).

    Öneri Formu
275975 İM000703-2 İbn Mâce, Salât, 12

Bize Yahya, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Müslim, ona Mesruk, ona da Muğire b. Şu'be şöyle rivayet etmiştir: Bir seferde Hz. Peygamber (sav) ile birlikteydim. Bana 'Ey Mugîre, İbriği al' dedi. Ben de ibriği aldım. Rasulullah (sav) yanımdan ayrıldı ve göremeyeceğim bir yere gitti. Orada ihtiyacını gördü. Üzerinde Şam işi bir cübbe vardı. Elini (cübbenin) yeninden çıkarmaya çalıştı fakat dar gelince cübbenin alt tarafından çıkardı. O'na (sav) su döktüm; namaz abdesti aldı. (Abdest alırken) Mestleri üzerine mesh etti. Daha sonra namaz kıldı.


    Öneri Formu
2910 B000363 Buhari, Salat, 7

Bize Ali b. Muhammed, ona Yahya b. Adem, ona Züheyr, ona da Ebu İshak, Alkame b. Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Biz Rasulullah’ı (sav) hem nalınları (terlik, ayakkabı), hem mestleri ile namaz kılarken gördük.


    Öneri Formu
11934 İM001039 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 66

Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Muhammed b. Beşşâr ve Muhammed b. Velîd, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu‘be, ona Ya‘lâ b. Atâ, ona Yezid b. Talk, ona da Abdurrahman el-Beylemânî, Amr b. Abese’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah’ın (sav) yanına geldim ve 'Ey Allah’ın Rasulü! Seninle beraber İslam’a kimler girmişti?' diye sorduğumda, 'Bir hür ve bir köle' buyurdu. 'Peki Allah’a diğerine göre daha yakın olunacak bir vakit var mıdır?' dediğimde ise 'Evet, gecenin tam ortasıdır' buyurdu."


    Öneri Formu
14087 İM001364 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 182