Giriş

Bize Âdem, ona İbn Ebu Zi‘b, ona Said el-Makburî, ona babası (Ebu Said Keysan), ona da Ebu Hureyre'nin (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadının, bir gün ve bir gecelik bir mesafeye, beraberinde bir mahremi bulunmaksızın yolculuk yapması helal değildir." [Yahya b. Ebu Kesir, Suheyl ve Malik, bu hadisin, el-Makburî’den, onun da Ebu Hureyre’den (r.a) rivayetinde, ona (İbn Ebu Zi‘b’e) mütâbaat etmişlerdir.]


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yahya b. Ebu Kesir arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278568 B001088-2 Buhari, Taksiru's-Salat, 4

Bize Âdem, ona İbn Ebu Zi‘b, ona Said el-Makburî, ona babası (Ebu Said Keysan), ona da Ebu Hureyre'nin (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadının, bir gün ve bir gecelik bir mesafeye, beraberinde bir mahremi bulunmaksızın yolculuk yapması helal değildir." [Yahya b. Ebu Kesir, Suheyl ve Malik, bu hadisin, el-Makburî’den, onun da Ebu Hureyre’den (r.a) rivayetinde, ona (İbn Ebu Zi‘b’e) mütâbaat etmişlerdir.]


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süheyl b. Ebu Salih arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278569 B001088-3 Buhari, Taksiru's-Salat, 4

Bize Âdem, ona İbn Ebu Zi‘b, ona Said el-Makburî, ona babası (Ebu Said Keysan), ona da Ebu Hureyre'nin (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadının, bir gün ve bir gecelik bir mesafeye, beraberinde bir mahremi bulunmaksızın yolculuk yapması helal değildir." [Yahya b. Ebu Kesir, Suheyl ve Malik, bu hadisin, el-Makburî’den, onun da Ebu Hureyre’den (r.a) rivayetinde, ona (İbn Ebu Zi‘b’e) mütâbaat etmişlerdir.]


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Malik b. Enes arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278570 B001088-4 Buhari, Taksiru's-Salat, 4

Bize Âdem, ona İbn Ebu Zi‘b, ona Said el-Makburî, ona babası (Ebu Said Keysan), ona da Ebu Hureyre'nin (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadının, bir gün ve bir gecelik bir mesafeye, beraberinde bir mahremi bulunmaksızın yolculuk yapması helal değildir." [Yahya b. Ebu Kesir, Suheyl ve Malik, bu hadisin, el-Makburî’den, onun da Ebu Hureyre’den (r.a) rivayetinde, ona (İbn Ebu Zi‘b’e) mütâbaat etmişlerdir.]


    Öneri Formu
7813 B001088 Buhari, Taksiru's-Salat, 4

Bize Kuteybe, ona Ebu Ahvas, ona Ebu İshak, ona Abdülcebbar b. Vail, ona babası (Vail b. Hucr) şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) arkasında namaz kıldım. Namaza başlarken tekbir aldı ve ellerini kulaklarının hizasına kadar kaldırdı. Daha sonra Fatiha süresini okumaya başladı ve bitirince sesini yükselterek 'âmîn' dedi"


    Öneri Formu
23951 N000880 Nesai, İftitah, 4

Bize Kuteybe, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Said (b. Müseyyeb) ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "İmam, 'âmin' dediğinde siz de 'âmin' deyiniz. Kimin 'âmin' demesi meleklerin 'âmin' demesine denk düşerse işlemiş olduğu günahları affedilir."


    Öneri Formu
24625 N000929 Nesai, İftitah, 33

Bize Kuteybe, ona Malik, ona Ebu Zinâd, ona el-A‘rec, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Biriniz 'âmin' deyince, melekler de semada 'âmin' der. Eğer bunların biri ötekine denk gelirse, onun (âmin diyenin) geçmiş günahları bağışlanır."


    Öneri Formu
24630 N000931 Nesai, İftitah, 35

Bize Abdülhamid b. Muhammed, ona Mahled, ona Yunus b. Ebu İshak, ona babası, ona Abdülcebbar b. Vâil, ona da babası (Vâil b. Hucr) şöyle demiştir: "Rasulullah’ın (sav) arkasında namaz kıldım, tekbir alınca ellerini kulaklarından biraz aşağıya kadar kaldırdı 'Gazaba uğrayanların ve yolunu sapıtanlarınkine değil' ayetini okuyunca da 'Âmin' dedi. Ben onun arkasında iken, onun bunu dediğini işittim. [(Devamla) der ki:] Rasulullah (sav) bir adamın 'Elhamdülillahi hamden kesîren tayyiben mübareken fîhi' dediğini işitti. Nebi (sav) namazını bitirip selam verince 'Namazda o sözü söyleyen kişi kimdi?' buyurdu. Adam 'Bendim, ey Allah’ın Rasulü, ben bunu kötü bir maksatla söylemedim' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'On iki melek birden o söze yöneldi; o hamd, doğrudan Allah katına kadar ulaştı.' buyurdu."


    Öneri Formu
24635 N000933 Nesai, İftitah, 36

Bize Ubeydullah b. Said Ebu Kudame es-Serahsî, ona Yahya b. Said, ona Hişam, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona Hittân b. Abdullah, ona da (Ebu Musa) el-Eşarî şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bize bir hutbe verip sünnetlerimizi öğretti, nasıl namaz kılacağımızı açıkladı ve şöyle buyurdu: "Saflarınızı doğru tutunuz. Sonra biriniz size imam olsun. İmam tekbir aldığında, siz de tekbir alın, imam 'veleddâllîn' deyince, siz 'âmin' deyiniz, Allah duanızı kabul edecektir. İmam tekbir alıp rükûa varınca, siz de tekbir alarak rükûa gidiniz. Şüphesiz imam sizden önce rükûa varır ve sizden önce kalkar." [Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu:] "İşte bu (imamın önce rükua gitmesi ve önce rükudan kalkması) ötekine (sizin sonra rükû gitmeniz ve sonra rükudan kalkmanıza) denktir. (Yani aynı sevabı alırsınız.) İmam 'Semiallahu limen hamideh' dediğinde, siz de 'Rabbenâ ve leke’l hamd'- deyiniz. Aziz ve Celil Allah sizi işitir ve Nebisinin dili üzere 'Allah kendisine hamd eden kulunu işitir' buyurur. İmam tekbir alıp secdeye vardığı zaman siz de tekbir alıp secdeye varınız. İmam sizden önce secdeye varır ve sizden önce secdeden kalkar" [Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu:] "İşte bu (imamın önce secdeye gitmesi ve önce secdeden kalkması) ötekine (sizin sonra secdeye gitmeniz ve sonra secdeden kalkmanıza) denktir. (Yani aynı sevabı alırsınız.) Tahiyyata (Oturuşa) geldiğinde, sizden birinizin söyleyeceği ilk söz 'Et-tehiyyâtu, et-tayyibâtu, es-salavâtu lillahi, esselamu –ya da: selâmun- aleyke eyyuhe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuh, es-selamu –ya da: selamun- aleynâ ve alâ ibadillahi’s-salihin, eşhedü en lâ İlâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasulüh' olsun."


    Öneri Formu
25750 N001173 Nesai, Tatbik, 101

Bize Kuteybe, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Said (b. Müseyyeb) ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "İmam, 'âmin' dediğinde siz de 'âmin' deyiniz. Kimin 'âmin' demesi meleklerin 'âmin' demesine denk düşerse işlemiş olduğu günahları affedilir."


    Öneri Formu
273294 N000929-2 Nesai, İftitah, 33