8052 Kayıt Bulundu.
Bize Züheyr b. Harb, Ebu Küreyb ve İshak b. İbrahim, onlara Veki', ona Cafer b. Burkan, ona Yezid b. Asam, ona da Ebu Hureyre, Peygamber'den (sav) bu hadisin benzerini rivayet etmiştir. [Hadisin metni şöyledir: "İçimden öyle geçiyor ki, genç delikanlılarıma emredeyim, bana odun demetleri hazırlasınlar. Sonra bir adamı insanlara namaz kıldırmakla görevlendireyim, ardından (namaza gelmeyip evlerinde oturanların) evlerini, içindekilerle birlikte yakayım."]
Bize Kuteybe b. Said, İshak b. İbrahim, Süveyd b. Said ve Yakub ed-Devrakî, onlara Mervan el-Fezarî, -Kuteybe (hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için) 'haddesenâ el-Fezarî' dedi- ona Ubeydullah b. Esam ona da Yezid b. el-Asam, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etti: Nebi'ye (sav) gözleri görmeyen bir adam geldi ve: 'Ey Allah'ın Elçisi, Beni mescide götürecek bir rehberim yok.' diyerek evinde namaz kılmak için Hz. Peygamber'den (sav) ruhsat istedi. Rasulullah da (sav) ona izin verdi. Ancak adam uzaklaşınca onu tekrar çağırdı ve: "Namaz için okunan ezanı duyuyor musun?" diye sordu. Adam: 'evet' deyince Allah Rasulü (sav); "O halde çağrıya uy (Mescide gel)." buyurdu.
Bize İshak b. İbrahim, ona Muğira b. Seleme el-Mahzumî, ona Abdülvahid –İbn Ziyad-, ona da Osman b. Hakim, Abdurrahman b. Ebu Amra'nın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Osman b. Affan akşam namazından sonra mescide girdi ve yalnız başına oturdu. Ben de onun yanına oturdum. Bana: 'Ey kardeşimin oğlu, ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim' dedi (ve şu hadisi nakletti): "Kim yatsı namazını cemaatle kılarsa, gecenin yarısını namaz kılarak geçirmiş gibi olur. Kim de sabah namazını cemaatle kılarsa gecenin tamamını namazla geçirmiş gibi olur."
Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî, ona İsmail, ona Halid, ona Enes b. Sirin, ona da Cündeb es-Kasrî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kim sabah namazını kılarsa, Allah’ın himayesi altına girmiş olur. O hâlde Allah, sizi himayesinden çıkmış olarak yakalamasın. Eğer Allah peşinize düşerse mutlaka yakalar ve cehennem ateşine yüzüstü atar.”
Bize Züheyr b. Harb, ona Muhammed b. Abdullah el-Esedî; (T) Bize Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzak, onlara Süfyan, ona da Ebu Sehl Osman b. Hakim, bu isnadla [ona Abdurrahman b. Ebu Amre] hadisin aynısını rivayet etmiştir. [Hadisin metni şöyledir: Osman b. Affan akşam namazından sonra mescide girdi ve yalnız başına oturdu. Ben de onun yanına oturdum. Bana: 'Ey kardeşimin oğlu, ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim' dedi (ve şu hadisi nakletti): "Kim yatsı namazını cemaatle kılarsa, gecenin yarısını namaz kılarak geçirmiş gibi olur. Kim de sabah namazını cemaatle kılarsa gecenin tamamını namazla geçirmiş gibi olur."]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona İbn Harun, ona Davud b. Ebu Hind, ona el-Hasen, ona da Cündeb b. Süfyan, Peygamber'den (sav) bu hadisin aynısını rivayet etti. Ancak "Onu cehennem ateşine yüzüstü atar" cümlesini zikretmedi. [Hadisin metni şöyledir: “Kim sabah namazını kılarsa, Allah’ın himayesi altına girmiş olur. O hâlde Allah, sizi himayesinden çıkmış olarak yakalamasın. Eğer Allah peşinize düşerse mutlaka yakalar.”]
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, ona Şube, ona Abdullah b. el-Muhtar, ona da Musa b. Enes, Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bana ve anneme(veya teyzeme) namaz kıldırdı. Beni sağ tarafına aldı. Kadını ise arkamızda durdurdu.
Bize Muhammed b. Hatim, ona Behz, ona Hammad b. Seleme, ona Sabit, ona Ebu Râfi', ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kul, namaz kıldığı yerde namazı beklemeye devam ettiği sürece namazdaymış gibi sayılır. Melekler onun için: 'Allah'ım onu bağışla, ona merhamet buyur' diye dua ederler. Bu hal, ya o kişi yerinden kalkıncaya ya da abdesti bozuluncaya kadar sürer." [(Ravi şöyle demiştir): '(Hadisi nakleden hocama) Abdestin bozulması ne demektir?' diye sordum. ‘Yellenmek ya da sesli gaz çıkarmaktır.’ cevabını verdi.]
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona Ebu Zinad, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden biri, kendisini ailesinin yanına dönmekten alıkoyan tek şey namaz olduğu sürece, hâlâ namaz hâlinde demektir."
Bize Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus; (T) Bize Muhammed b. Seleme el-Muradî, ona Abdullah b. Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona İbn Hürmüz, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri abdestini bozacak bir durum olmadan namazı beklemeye devam ettiği sürece namazda sayılır. (O esnada) Melekler onun için: 'Allah'ım onu bağışla, Allah'ım ona merhamet et' diye dua ederler."