8052 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Said b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cemaatle kılınan namaz, sizden birinizin tek başına kıldığı namazdan yirmi beş kat daha faziletlidir".
Bize Yahya b. Yahya et- Temimî, ona Halid b. Abdullah; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abbad b. el-Avvam, o ikisine eş-Şeybanî, ona da Abdullah b. Şeddad, Nebi'nin (sav) zevcesi olan Meymune'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Resûlullah (sav) namaz kılarken ben onunla yanı hizada (yanında) bulunuyordum. Secde ettiği zaman elbisesi bazen bana dokunuyordu. O (sav), küçük bir yaygı (humra) üzerinde de namaz kılardı."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Muaviye; (T) Bize Süveyd b. Said, ona Ali b. Mushir, onlara el-A'meş; (T) Bize İshak b. İbrahim –hadis onun lafızlarıyla nakledilmiştir-, ona İsa b. Yunus, ona el-A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir, Ebu Said el-Hudrî'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: (Ebu Said el-Hudrî) Resûlullah’ın (s.a.v.) yanına girdi. O'nu (sav), yerdeki bir hasır üzerinde namaz kılarken ve secdesini o hasıra yaparken gördü.
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona Eyyüb es-Sahtiyânî, ona İbn Sirin, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz melekler, sizden biri abdesti bozulmadan meclisinde bulunmaya devam ettiği müddetçe onun için: 'Allah'ım, onu bağışla, Allah'ım, ona merhamet et' diye dua ederler. Yine sizden biri, kendisini (oradan ayrılmaktan) alıkoyan tek şey namaz olduğu sürece, hâlâ namaz hâlinde demektir."
Bize Muhammed b. Hatim, ona Behz, ona Hammad b. Seleme, ona Sabit, ona Ebu Râfi', ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kul, namaz kıldığı yerde namazı beklemeye devam ettiği sürece namazdaymış gibi sayılır. Melekler onun için: 'Allah'ım onu bağışla, ona merhamet buyur' diye dua ederler. Bu hal, ya o kişi yerinden kalkıncaya ya da abdesti bozuluncaya kadar sürer." [(Ravi şöyle demiştir): '(Hadisi nakleden hocama) Abdestin bozulması ne demektir?' diye sordum. ‘Yellenmek ya da sesli gaz çıkarmaktır.’ cevabını verdi.]
Bize Abdullah b. Berrad el-Eşari ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Üsame, ona Büreyd, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musa, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Namazda en çok sevap alan kimse, oraya en uzak mesafeden yürüyerek gelen kimsedir; sonra (sırasıyla ) biraz daha, biraz daha yakından gelenler. Namazı imamla birlikte kılıncaya kadar bekleyen kişi de, namazı kılıp sonra (hemen) yatan kişiye göre daha büyüktür." Ebu Küreyb'in rivayetinde (metnin ilgili bölümü), "Cemaate takılarak imamla birlikte o namazı kılıncaya kadar (bekleyen kişi)" şeklindedir.
Bize Asım b. Nadr et-Teymî, ona Mu'temir, ona Kehmes, ona da Ebu Nadr, Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Selimeoğulları Mescidin yakınlarına taşınmak istediler, o sırada çevredeki arsalar boştu. Bu haber Nebi'ye (sav) ulaşınca: "Ey Selimeoğulları, Mahallenizde oturmaya devam edin ki (gidiş-gelişiniz sırasındaki) izleriniz yazılsın" buyurdu. Bunun üzerine onlar da: 'Taşınmamız iyi olmayacaktı (iyi ki taşınmamışız.' dediler.
Bize Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî, ona Abbad b. Abbad, ona Asım, ona da Ebu Osman, ona Übey b. Ka'b'ın şöyle dediğini rivayet etti: Ensar'dan bir adam vardı. Evi Medine'deki en uzak evdi. Buna rağmen Resûlullah (sav) ile kılınan hiçbir namazı kaçırmazdı. (Übey sözüne şöyle devam etti): Biz ona acıyorduk. Bu sebeple ben ona: 'Ey falanca, kendine bir merkep alsan da sıcağa yolda çıkabilecek haşere karşı korunmuş olsan ya!' dedim. O da bana: 'Vallahi, evimin Muhammed'in (sav) evinin kazıklarının hemen yanında olması hoşuma gitmez' karşılığını verdi. (Übey) şöyle devam etti: Onun bu sözleri bana çok dokundu. Sonunda Hz. Peygamber'e (sav) gidip durumu O'na bildirdim. Allah Rasulü (sav) onu çağırdı. Adama aynı şeyleri O da (sav) söyledi. Ama adam yolda yürüyerek mescide gitmekten dolayı sevap umduğunu ifade etti. Bunun üzerine Nebi (sav): "Şüphesiz umduğun şey (atılan her adım için sevap) sana verilecektir" buyurdu.
Bize İshak b. Mansur, ona Zekeriyya b. Adî, ona Ubeydullah –İbn Amr-, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Adî b. Sabit, ona Ebu Hazim el-Eşca'î, ona da Ebu Hureyre'nin rivayetine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim evinde abdest alır, sonra da Allah’ın evlerinden birine (mescide), Allah’ın farzlarından birini (namazı) eda etmek için yürüyüp giderse, attığı her iki adımdan biri bir günahını siler, diğeri de onun derecesini yükseltir."
Bize Affan, ona Hemmâm, ona Katâde, ona Ebu’l-Âliye, ona da İbn Abbas, 'Bana, içlerinde Ömer'in de bulunduğu ve en değerlisi olduğu seçkin kişiler naklettiği' diyerek, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar; ikindi namazından sonra da güneş batıncaya kadar namaz kılınmaz.”