8052 Kayıt Bulundu.
Bana Züheyr b. Harb, ona Ebu Safvan el-Ümevî, ona Yunus el-Eylî; (T) Bana Hermele b. Yahya -hadisin lafzı ona aittir-, ona Abdullah b. Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'a (sav) borçlu olarak ölen bir mevta getirildiğinde, 'Geriye borcunu ödeyecek bir şey bıraktı mı?' diye sorardı. Borcunu karşılayacak bir şeyler bıraktığı söylenirse cenaze namazını kıldırırdı. Değilse 'Arkadaşınızın namazını siz kılın' derdi. Allah (cc) ona fetihleri nasip edince, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: Ben müminlere kendi öz canlarından daha yakınımdır. Bu sebeple, kim borçlu olduğu halde vefat ederse, borcunu ödemek bana aittir. Kim de geriye mal bırakırsa, o mal mirasçılarınındır."
Bize Abdülmelik b. Şuayb b. Leys, ona babası, ona dedesi, ona Ukayl; (T) Bana Züheyr b. Harb, ona Yakub b. İbrahim, ona yeğeni İbn Şihâb; (T) Bize İbn Nümeyr, ona babası, ona İbn Ebu Zi'b, onların hepsine Zührî hadisi bu isnad ile Ebu Seleme b. Abdurrahman'dan, oda Ebu Hureyre'den şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'a (sav) borçlu olarak ölen bir mevta getirildiğinde 'Geriye borcunu ödeyecek bir şey bıraktı mı?' diye sorardı. Borcunu karşılayacak bir şeyler bıraktığı söylenirse cenaze namazını kıldırırdı. Değilse 'Arkadaşınızın namazını siz kılın' derdi. Allah (cc) ona fetihleri nasip edince, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: Ben müminlere kendi öz canlarından daha yakınımdır. Bu sebeple, kim borçlu olduğu halde vefat ederse, borcunu ödemek bana aittir. Kim de geriye mal bırakırsa, o mal mirasçılarına aittir."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdula'lâ, ona Mamer, ona Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre, Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Cemaatle kılınan bir namaz kişinin tek başına kıldığı namaza göre yirmi beş kat daha faziletlidir." Hz. Peygamber şöyle de buyurmuştur: "Gece ve gündüzün (görevli) melekleri, sabah namazında bir araya gelirler." Ebu Hureyre (hadisi rivayet ettikten sonra) şöyle dedi: 'İsterseniz şu ayeti okuyun: "... Bir de sabah namazını kıl, çünkü sabah namazı şahitlidir." [İsra, 17/78]
Bize Haccac b. Şair, ona Ravh b. Ubade, ona Zekeriyya b. İshak, ona da Ebu Zübeyr, Cabir b. Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bizim mahallemiz mescitten (Mescid-i Nebevî) uzaktı. Evlerimizi satıp mescidin yakınına gelmek istedik. Rasulullah (sav) bize bunu yasakladı ve: 'Attığınız her bir adım karşılığında sizin için bir derece vardır.' buyurdu."
Bize Muhammed b. Abdula'la, ona da Mu'temir; (T) Bize İshak b. İbrahim, ona Cerir, o ikisine de et-Teymî, hadisi bu isnadla (ona Ebu Osman en-Nehdî, ona da Übey b. Ka'b) benzer olarak rivayet etmişlerdir. [Hadisin metni şöyledir: "(Medine’de) bir adam vardı, mescide ondan daha uzak oturan başka birini bilmiyorum. Ama buna rağmen hiçbir namazı kaçırmazdı. Ona şöyle dendi (veya ben dedim): ‘Karanlıkta ve sıcakta binebileceğin bir eşek alsan nasıl olur?’ Adam şöyle karşılık verdi: ‘Evimin mescidin hemen yanı başında olması beni memnun etmez. Çünkü ben mescide giderken ve oradan ailemin yanına dönerken adımlarının yazılmasını arzu ediyorum.’ Bunun üzerine Resûlullah (sav): 'Allah senin için bunların hepsini birleştirmiş bulunuyor (hepsinin sevabını sana yazdı).' buyurdu."]
Bize Said b. Amr el-Eş'asî ve Muhammed b. Ebu Ömer, o ikisine İbn Uyeyne; (T) Bize Said b. Ezher el-Vasiti, ona Veki', ona babası, onlara da Asım bu isnad ile (ona Ebu Osman en-Nehdî, ona da Übey b. Ka'b) hadisi benzer olarak rivayet etmişlerdir. [Hadisin metni şöyledir: "Ensar'dan bir adam vardı. Evi Medine'deki en uzak evdi. Buna rağmen Resûlullah (sav) ile kılınan hiçbir namazı kaçırmazdı. (Übey sözüne şöyle devam etti): Biz ona acıyorduk. Bu sebeple ben ona: 'Ey falanca, kendine bir merkep alsan da sıcağa yolda çıkabilecek haşere karşı korunmuş olsan ya!' dedim. O da bana: 'Vallahi, evimin Muhammed'in (sav) evinin kazıklarının hemen yanında olması hoşuma gitmez' karşılığını verdi. (Übey) şöyle devam etti: Onun bu sözleri bana çok dokundu. Sonunda Hz. Peygamber'e (sav) gidip durumu O'na bildirdim. Allah Rasulü (sav) onu çağırdı. Adama aynı şeyleri O da (sav) söyledi. Ama adam yolda yürüyerek mescide gitmekten dolayı sevap umduğunu ifade etti. Bunun üzerine Nebi (sav): 'Şüphesiz umduğun şey (atılan her adım için sevap) sana verilecektir.' buyurdu."]
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Abdussamed b. Abdulvaris, ona babası, ona el-Cüreyrî, ona da Ebu Nadra, Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Mescid-i Nebevî'nin çevresinde bazı arsalar boşalmıştı. Selimeoğulları da mescide yakın bir yere taşınmak istediler. Onların bu düşüncesi bilgi olarak kendisine ulaşınca Rasulullah (sav) : 'Duyduğuma göre mescide yakın bir yere taşınmak istiyormuşsunuz.' buyurdu. Onlar da: 'Evet ey Allah'ın Elçisi, böyle arzu ediyoruz' karşılığını verdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): 'Ey Selimeoğulları, olduğunuz yerde kalınız ki, adım atarken bıraktığınız izleriniz (sevap olarak) yazılsın. Olduğunuz yerde kalınız ki, adım atarken bıraktığınız izleriniz yazılsın.' buyurdu."