7996 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. el-Munzir, ona İbn Fudayl, ona Ata b. es-Sâib, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona İbn Mesud’un rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ım! Kovulmuş Şeytanın çarpmasından (ruh ve beden sağlığına zarar veren etkilerinden), üflemesinden (vesvese ve bâtıl sözlerle bizi etkilemesinden) ve üfürmesinden (kibir ve gurur duygularını içimize üflemesinden) Sana sığınırım." [Ravi der ki: Şeytanın çarpması (هَمْزِ) sara nöbeti, ölüm nöbeti, ruhsal sıkıntı; üflemesi (نَفْثِ) şiir (batıl söz); üfürmesi (نَفْخِ) de kibirdir.]
Bana Ebu Bekir b. İshak, ona Ebu Yeman, ona Şuayb, ona Zührî, ona Urve b. Zübeyir, ona da Hz. peygamber'in eşi Hz. Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav) namazda 'Allah'ım kabir azabından sana sığınırım. Mesih Deccal'in fitnesinden sana sığınırım. Hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım. Allah'ım, günahtan ve borçtan sana sığınırım' diye dua ederdi. (Aişe) der ki: Biri kendisine 'ey Allah'ın Rasulü! Ne kadar da çok borçlanmaktan sığınıyorsun!' deyince, Hz. peygamber (sav) 'şüphesiz kişi borçlandı mı, konuştuğunda yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz' buyurdu."
Bize Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe, ona Ebu Usame, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Muhammed b. Yahya b. Hibbân, ona A'rec, ona Ebu Hureyre, ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: Ben, Rasulullah'ı (sav) bir gece yatağında bulamadım. Bunun üzerine, elimle namaz kıldığı yeri yokladım, bir de baktım ki O secde hâlinde, her iki ayağı dikilmiş vaziyette şöyle dua ediyordu: "Allahım! Gazabından (öfkenden) rızana, azabından da affına sığınırım. Senden sana sığınırım. Sana layık övgüler sayamayacağım kadar çoktur. Sen, kendini övdüğün şekilde övülmeye layıksın."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ أَعُوذُ بِرِضَاكَ مِنْ سَخَطِكَ Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أُحْصِى ثَنَاءً عَلَيْكَ أَنْتَ كَمَا أَثْنَيْتَ عَلَى نَفْسِكَ
Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona Abde (b. Süleyman), ona Ubeydullah (b. Ömer), ona Muhammed b. Yahya b. Hibban, ona Abdurrahman el-A'rec, ona Ebu Hureyre, ona da Hz. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Ben, Rasulullah'ı (sav) bir gece yatağında bulamadım. Bunun üzerine, elimle namaz kıldığı yeri yokladım, bir de baktım ki O secde hâlinde, her iki ayağı dikilmiş vaziyette şöyle dua ediyordu: "Allahım! Gazabından (öfkenden) rızana, azabından da affına sığınırım. Senden sana sığınırım. Sana layık övgüler sayamayacağım kadar çoktur. Sen, kendini övdüğün şekilde övülmeye layıksın."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ أَعُوذُ بِرِضَاكَ مِنْ سَخَطِكَ Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أُحْصِى ثَنَاءً عَلَيْكَ أَنْتَ كَمَا أَثْنَيْتَ عَلَى نَفْسِكَ
Bize Ebu Ömer Hafs b. Amr, ona Behz b. Esed, ona Hammâd b. Seleme, ona Hişam b Amr el-Fezârî, ona Abdurrahman b. Hâris b. Hişâm el-Mahzûmî, ona da Ali b. Ebu Talib’in rivayet ettiğine göre Nebi (sav) kıldığı vitir namazının sonunda şöyle dua ederdi: "Allahumme innî eûzu bi ridâke min sehatik ve eûzu bi mu’âfâtike min ukubetik ve eûzu bike mink, lâ uhsî senâen aleyke, ente kemâ esneyte alâ nefsik" "Allahım! Gazabından (öfkenden) rızana, azabından da affına sığınırım. Senden sana sığınırım. Sana layık övgüler sayamayacağım kadar çoktur. Sen, kendini övdüğün şekilde övülmeye layıksın."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ أَعُوذُ بِرِضَاكَ مِنْ سَخَطِكَ Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أُحْصِى ثَنَاءً عَلَيْكَ أَنْتَ كَمَا أَثْنَيْتَ عَلَى نَفْسِكَ
Bize Ebu Tahir, ona İbn Vehb, ona İbn Cüreyc, ona Ata b. Ebu Rabah'ın rivayet ettiğine göre, Nebi'nin (sav) zevcesi Hz. Aişe şöyle demiştir: Şiddetli bir rüzgâr estiği zaman Nebi (sav) "Allah'ım, ben senden onun hayrını, onun içindekilerin hayrını, kendisiyle gönderilenlerin hayrını dilerim. Onun şerrinden, içindekilerin şerrinden ve kendisi ile gönderilenin şerrinden de sana sığınırım" diye dua ederdi. Aişe der ki: Semada bulut görüldüğü zaman, Hz. Peygamber'in (sav) benzi atar, bir içeri girer, bir dışarı çıkar, bir ileri, bir geri gider gelirdi. Yağmur yağınca rahatlar, o hali açılır giderdi. Ben bunu onun yüzünden anlardım. Aişe der ki: Ona (bunun sebebini) sorduğumda "Ey Aişe, bu bulut belki de Âd kavminin dediği gibi (bir azap bulutudur)" buyurdu. "Derken onlar azabın simsiyah bir bulut şeklinde belirip vadilerine doğru yöneldiğini görünce: 'Bu, bize yağmur yağdıracak bir bulut!' dediler." (Ahkaf 46/24).
Bize Ahmed b. Menî, ona Yezid b. Harun, ona Hammad b. Seleme, ona Hişam b. Amr el-Fezarî, ona Abdurrahman b. Haris b. Hişam, ona da Ali b. Ebu Talib’in rivayet ettiğine göre Nebi (sav) vitir namazında şöyle dua ederdi: "Allahumme innî eûzu biridâke min sahatike ve eûzu bimuâafâtike min ukubetik ve euzu bike mink lâ uhsî senâaen aleyke ente kemâ esneyte alâ nefsik" "Allahım! Gazabından (öfkenden) rızana, azabından da affına sığınırım. Senden sana sığınırım. Sana layık övgüler sayamayacağım kadar çoktur. Sen, kendini övdüğün şekilde övülmeye layıksın." [(Tirmizi) der ki: Hz. Ali’den gelen bu rivayet hasen garip olup bu tarikle sadece Hammad b. Seleme’nin rivayet ettiği bir hadis olarak biliyoruz.]
Bize Nasr b. Asım b. Ali el-Cehdamî, İbn Nümeyr, Ebu Küreyb ve Züheyr b. Harb, onlara Veki, ona el-Evzaî, ona Hassan b. Atiyye, ona Muhammed b. Ebu Aişe, ona da Ebu Hureyre; (T) (Bize el-Evzaî), ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biri son teşehhüdde (tahiyyâtı okuduktan sonra) dört şeyden Allah'a sığınıp şöyle dua etsin: Allah'ım! Cehennem azabından, kabir azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden ve Mesih Deccâlın fitnesinin şerrinden sana sığınıyorum."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu‘be, ona Amr b. Murre, ona Âsım el-Anezî, ona İbn Cubeyr b. Mutim, ona da babası (Mut'im b. Adiyy) şöyle demiştir: Rasulullah’ın (sav) namaza başladığında üç defa "Allahu Ekber kebira, Allahu Ekber kebira"; üç defa "Elhamdülillahi kesîrâ, Elhamdülillahi kesîrâ"; üç defa "Subhanallahi bukreten ve asîlâ" der sonra şu duayı okurdu: "Allah'ım! Kovulmuş Şeytanın çarpmasından (ruh ve beden sağlığına zarar veren etkilerinden), üflemesinden (vesvese ve bâtıl sözlerle bizi etkilemesinden) ve üfürmesinden (kibir ve gurur duygularını içimize üflemesinden) Sana sığınırım." [Amr der ki: Şeytanın çarpması (هَمْزِ) sara nöbeti, ölüm nöbeti, ruhsal sıkıntı; üflemesi (نَفْثِ) şiir (batıl söz); üfürmesi (نَفْخِ) de kibirdir.]
Bize Ebu Numan, ona Hammâd b. Zeyd, ona Yahya b. Said, ona Abdurrahman kızı Amre, onun da Âişe şöyle rivayet etmiştir: "Yahudi bir kadın Âişe’nin huzuruna girmiş ve 'Allah seni kabir azabından korusun' demişti. (Hz. Âişe der ki:) Nebi (sav) gelince ona 'İnsanlara kabirlerinde azap edilir mi?' diye sordum, 'Allah’a sığınırım' buyurdu. (Âişe) der ki: Rasulullah (sav) bir gün bineğine binip gittikten sonra güneş tutuldu. Nebi (sav) gelip bineğinden indi, sonra da namazgaha gitti. Cemaat de onun arkasında namaza durdu, uzunca bir kıyam yaptıktan sonra rükûa varıp uzunca bir rükû yaptı. Sonra rükûdan kalktı ve uzunca ayakta durdu ama bu ilk kıyamından daha kısa idi. Sonra yine uzunca bir rükû yaptı, bununla birlikte ilk rükûdan daha kısa idi. Sonra iki secde yaptı, sonra ayağa kalktı, aynısını yaptıktan sonra güneş de açıldı. Yanıma girdi ve 'ben sizin kabirlerinizde Deccâl fitnesi gibi fitneye (ağır imtihana) tabi tutulacağınızı görüyorum' buyurdu. Ayrıca ben onu 'Allah’ım, kabir azabından sana sığınırım, Allah’ım, ateş azabından sana sığınırım' buyururken işittim."