Giriş

Bize Ahmed b. Abdullah, ona Haccâc b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona Osman b. Ebu Süleyman, ona Ali el-Ezdî, ona Ubeyd b. Umeyr el-Leysî, ona da Abdullah b. Hubşî şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'e (sav) 'Amellerin hangisi daha faziletlidir?' diye sorulduğunda, 'İçerisinde hiçbir şüphe bulunmayan iman, ganimet malına hainlik içermeyen cihat ve makbul olan hacdır' buyurdu. 'Namazların hangisi daha faziletlidir?' diye sorulduğunda, 'Kıyamı uzun olandır' dedi. 'Sadakaların hangisi daha faziletlidir?' diye sorulduğunda, 'Malı az olan kişinin, elinden geldiğince vermeye çabaladığı sadakadır' diye cevap verdi. 'Hicretin hangisi daha faziletlidir?' diye sorulduğunda, 'Allah'ın sana haram kıldığı şeyleri terk etmendir' dedi. 'Cihadın hangisi daha faziletlidir? diye sorulduğunda, 'Müşriklerle malı ve canıyla çarpışan kişinin cihadıdır' dedi. 'Şehadetin hangisi daha faziletlidir?' diye sorulunca da 'Atı telef olan ve kendi kanı da akıtılan kişinin şehadetidir' şeklinde cevap verdi."


    Öneri Formu
40640 DM001464 Darimi, Salat, 135

Bize Zekeriya b. Adî, ona Ubeydullah b. Amr er-Rakkî, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Cebele b. Sühaym, ona Ebu Müsennâ el-Abdî, ona da İbnü'l-Hasâsıyye es-Sedûsî şöyle rivayet etmiştir: "Biat etmek üzere Rasulullah'ın (sav) yanına geldiğimde bana (biat için) şunları şart koştu: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in de O'nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet etmemi, namaz kılmamı, zekat vermemi, İslam'ın farz kıldığı haccı eda etmemi, ramazan ayında oruç tutmamı ve Allah yolunda cihad etmemi. Ben de 'Ey Allah'ın Rasulü! Bunlardan ikisi var ki vallahi benim onlara gücüm yetmez; onlar da cihad ve sadakadır. Çünkü insanlar, savaştan kaçana Allah'ın gazap ettiğini söylüyorlar. Savaşa katılacak olsam, belki de nefsimi korku kaplar ve ölmeyi arzu etmez. Sadakaya gelince, benim malım küçük bir koyun sürüsü ve on deveden ibarettir. Bunlar da ailemin geçim kaynağı ve bineğidir' dedim. Rasulullah (sav) elimi tuttu, sonra salladı, sonra da şöyle buyurdu: 'Sadaka olmadan, cihad olmadan cennete nasıl gireceksin?' Bunun üzerine 'Ey Allah'ın Rasulü! Sana biat ediyorum' dedim ve koştuğu şartların hepsi için biat ettim."


    Öneri Formu
70669 HM022298 İbn Hanbel, V, 224

Bize Kuteybe b. Said, ona Abdülaziz b. Ebu Hâzim ve Yakub b. Abdurrahman el-Kârî onlara Ebû Hazim hadisi bu isnadla babasından, o Ba'ce'den, o da Ebu Hureyre'den benzer şekilde şöyle rivayet etmiştir: "İnsanlar içerisinde en hayırlı geçim yolları olan kimseler şunlardır: Allah yolunda atının dizginlerini tutan ve ne zaman korkutucu bir ses yahut bir feryat işitecek olsa, derhal atının sırtında uçarcasına öldürmek ya da ölmek umuduyla (cihad için) oraya doğru hareket eden kimse. Bir diğeri ise bu dağ tepelerinden birinde ya da vadilerden birinin derinliklerinde birkaç hayvanını güderek, insanlar ile hayırdan başka hiçbir alakası bulunmayıp, ölüm kendisine gelinceye kadar namazını dosdoğru kılıp, zekâtını veren ve Rabbine ibadeti sürdüren kimsedir." [Bir de Yahya rivayetinden farklı olarak Ba'ce b. Abdullah b. Bedr'den rivayeti 'Dağ yollarından birisinin derinliklerinde...' şeklinden şöyle nakletmiştir: İnsanlar içerisinde en hayırlı geçim yolları olan kimseler şunlardır: Allah yolunda atının dizginlerini tutan ve ne zaman korkutucu bir ses yahut bir feryat işitecek olsa, derhal atının sırtında uçarcasına öldürmek ya da ölmek umuduyla (cihad için) oraya doğru hareket eden kimse. Bir diğeri ise bu dağ tepelerinden birinde ya da vadilerden birinin derinliklerinde birkaç hayvanını güderek, insanlar ile hayırdan başka hiçbir alakası bulunmayıp, ölüm kendisine gelinceye kadar namazını dosdoğru kılıp, zekâtını veren ve Rabbine ibadeti sürdüren kimsedir.']


    Öneri Formu
3066 M004890 Müslim, İmare, 126

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb ve Ebu Küreyb, onlara Vekî, ona Üsâme b. Zeyd, ona Ba'ce b. Abdullah el-Cühenî, ona da Ebu Hureyre, Nebi'den (sav) bu hadisi Ebu Hâzim'in Ba'ce'den rivayet ettiği hadise yakında bir şekilde şöyle rivayet etmiştir: "İnsanlar içerisinde en hayırlı geçim yolları olan kimseler şunlardır: Allah yolunda atının dizginlerini tutan ve ne zaman korkutucu bir ses yahut bir feryat işitecek olsa, derhal atının sırtında uçarcasına öldürmek ya da ölmek umuduyla (cihad için) oraya doğru hareket eden kimse. Bir diğeri ise bu dağ tepelerinden birinde ya da vadilerden birinin derinliklerinde birkaç hayvanını güderek, insanlar ile hayırdan başka hiçbir alakası bulunmayıp, ölüm kendisine gelinceye kadar namazını dosdoğru kılıp, zekâtını veren ve Rabbine ibadeti sürdüren kimsedir." [Ancak hadisi yukarıdakinden farklı olarak '...Dağ yollarından birisine çekilip...' şeklinde nakletmiştir.]


    Öneri Formu
3068 M004891 Müslim, İmare, 127

Bize Muhammed b. Müsenna, ona İbn Ebu Adî, ona Hişam, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'ım! Kabir azabından, ateş (cehennem) azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden, Mesih Deccal'in şerrinden sana sığınırım."


    Öneri Formu
5089 M001328 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 131

Bize Kuteybe b. Said, ona Malik b. Enes, ona Ebu Zübeyir, ona Tâvus, ona da Abdullah b. Abbas'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah'ın (sav) "Şu şekilde dua edin" diyerek kendilerine Kur'an'dan bir sure öğretir gibi şu duayı öğretmiştir: "Allah'ım! Cehennem azabından sana sığınırım! Kabir azabından sana sığınırım! Allah'ım! Mesih Deccâl'in fitnesinden sana sığınırım! Hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım!" [Müslim der ki: Bana ulaşan bir habere göre Tâvus, oğluna “namazında bu duayı okudun mu?” diye sormuş, oğlunun “hayır” demesi üzerine “o halde namazını iade et” demiştir. Çünkü Tâvus, bu hadisi üç veya dört ya da kendisinin ifade ettiği sayıda kişiden rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
5094 M001333 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 134

Bize Vehb b. Bakiyye, ona Ömer b. Yunus el-Yemâmî, ona Muhammed b. Abdullah b. Tâvus, ona babası (Abdullah b. Tâvus), ona Tâvus, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) teşehhütten sonra şöyle dua ettiğini rivayet etmiştir: "Allah'ım! Cehennem azabından sana sığınırım. Kabir azabından sana sığınırım. Deccâl'in fitnesinden sana sığınırım. Hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım."


    Öneri Formu
7865 D000984 Ebu Davud, Salat, 178, 179, +

Bize Amr b. Osman, ona Bakiyye, ona Şuayb, ona Zührî, ona da Aişe rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) namazda 'Allah'ım, kabir azabından, Mesih-i deccalin fitnesinden, hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım. Ey Allah'ım, günahtan ve borçtan da sana sığınırım.' diye dua ederdi. Birisi 'Borçtan ne kadar çok Allah'a sığınıyorsunuz?' deyince Rasulullah (sav) 'kişi borçlandığında, konuştuğunda yalan söyler, söz verdiğinde yerine getirmez' buyurdu." [Ebu Davud der ki: Mesih-i musakkal (المسيح مثقل) ifadesi Deccâl için, Mesîh-i muhaffef (المسيح مخفف) ifadesi de Hz. İsa için kullanılır. Harbî der ki: İnsanlar bu iki kelimeyi farklı yorumlarla hafifletir veya ağırlaştırabilir. Hz. Peygamber'in (sav) (deccal için) "Mesîh-i dalalet" ifadesini kullandığı rivayet edilir.]


    Öneri Formu
6718 D000880 Ebu Davud, Salat, 148, 149

Bize Ahmed b. Amr b. Serh ile Hâris b. Miskîn, o ikisine İbn Vehb, ona Mâlik ve Yunus, onlara İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim Allah (ac) yolunda ikişer ikişer (çokça) infak ederse, cennette ona 'Ey Allah’ın kulu! İşte bu gerçek bir hayırdır' diye nida edilir. Namaz ehlinden/namaza özenle devam edenler, cennete namaz kapısından; cihadı çokça yapanlar, cihad kapısından; sadakayı bol bol verenler, sadaka kapısından; oruca devam edenler de Reyyân kapısından çağırılacaklardır. Ebu Bekr es-Sıddîk 'Ey Allah’ın Rasulü! Bir kişinin illa da bu kapılardan birinden çağrılması zorunlu mudur? Peki bütün bu kapıların hepsinden çağırılacak bir kimse var mıdır?' diye sorduğunda, Rasulullah (sav) 'Evet vardır. Ben senin de o kimselerden olacağını umuyorum' buyurdu."


    Öneri Formu
20679 N002240 Nesai, Sıyâm, 43

Bize Abdullah b. Muhammed, ona Hişâm, ona Ma'mer, ona ez-Zührî ve Hişâm, onlara Urve, ona da Aişe (r.anha) şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) zamanında güneş tutulmuştu. O (sav) da ayağa kalkıp insanlara namaz kıldırdı. Namazı da şöyleydi: Kıraati uzun yaptı. Sonra rükûa gitti ve rükûu da uzun yaptı. Sonra rükûdan kalktı ve tekrar kıraati uzattı. Bu ikinci kıraati ilk kıraatinden daha kısaydı. Sonra tekrar rükûa gitti ve bu rükûu ilkinden daha kısaydı. Sonra rükûdan kalktı. Sonra da iki secde yaptı. Ardından ayağa kalktı ve ikinci rekatı da ilk rekatı kıldığı gibi kıldı. Sonra hutbe vermek için kalktı ve şöyle buyurdu: "Güneş ve ay, hiçbir kimsenin ölümü ve hayatı için tutulmaz. Fakat bunlar Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Allah bunları kullarına gösterir. Siz bu tutulmayı gördüğünüzde hemen namaza durun."


    Öneri Formu
278484 B001058-2 Buhari, Küsûf, 13