Öneri Formu
Hadis Id, No:
6654, D000836
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ حَدَّثَنَا أَبِى وَبَقِيَّةُ عَنْ شُعَيْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو بَكْرِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَأَبُو سَلَمَةَ
"أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ كَانَ يُكَبِّرُ فِى كُلِّ صَلاَةٍ مِنَ الْمَكْتُوبَةِ وَغَيْرِهَا يُكَبِّرُ حِينَ يَقُومُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْكَعُ ثُمَّ يَقُولُ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ثُمَّ يَقُولُ رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ قَبْلَ أَنْ يَسْجُدَ ثُمَّ يَقُولُ اللَّهُ أَكْبَرُ حِينَ يَهْوِى سَاجِدًا ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْفَعُ رَأْسَهُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَسْجُدُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْفَعُ رَأْسَهُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَقُومُ مِنَ الْجُلُوسِ فِى اثْنَتَيْنِ فَيَفْعَلُ ذَلِكَ فِى كُلِّ رَكْعَةٍ حَتَّى يَفْرُغَ مِنَ الصَّلاَةِ ثُمَّ يَقُولُ حِينَ يَنْصَرِفُ وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ إِنِّى لأَقْرَبُكُمْ شَبَهًا بِصَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنْ كَانَتْ هَذِهِ لَصَلاَتُهُ حَتَّى فَارَقَ الدُّنْيَا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ هَذَا الْكَلاَمُ الأَخِيرُ يَجْعَلُهُ مَالِكٌ وَالزُّبَيْدِىُّ وَغَيْرُهُمَا عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ وَوَافَقَ عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ مَعْمَرٍ شُعَيْبَ بْنَ أَبِى حَمْزَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ.]
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman, ona babası ve Bakiyye, onlara Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman ile Ebu Seleme'nin naklettiklerine göre "Ebu Hureyre (ra) farz namazların hepsinde ve diğer namazlarda tekbir alırdı. Namaza dururken tekbir alırdı. Sonra rükûa eğilirken de tekbir alırdı. Sonra (rükûdan başını doğrulturken) semiallahu limen hamideh derdi. Sonra secdeye gitmeden önce Rabbena ve leke'l-hamd, secdeye inerken ve (secdeden) başını kaldırırken de Allahu Ekber derdi. Sonra (ikinci defa) secde ederken, (secdeden başını) kaldırırken ve iki rekâtın sonundaki oturuştan kalkarken de tekbir alırdı. Bunu namazı bitirinceye kadar her rekâtta (böyle) yapardı. (Namazdan) ayrılınca da varlığım (kudret) elinde olan Allah'a yemin olsun ki (içinizde kıldığı namazı) Rasulullah'ın (sav) namazına en çok benzeyen benim. Dünyadan ayrılıncaya kadar onun namazı işte budur, dedi."
[Ebû Davud dedi ki: Şu son cümleyi Malik (b. Enes), ez-Zübeydî ve bunların dışındaki kimseler, ez-Zührî'den, o da Ali b. Hüseyin'den rivayet etti. (Bu sözü) Abdula'lâ, Mamer'den rivayet etmekte Şuayb b. Ebu Hamza'nın ez-Zührî'den rivayet etmesine muvafakat etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 141, /196
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
6. Ebu Hafs Amr b. Osman el-Kuraşî (Amr b. Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
Konular:
Eğitim, Görsel öğretim, Rasulullah-sahabe-tabiin arasında
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6670, D000840
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حَسَنٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِذَا سَجَدَ أَحَدُكُمْ فَلاَ يَبْرُكْ كَمَا يَبْرُكُ الْبَعِيرُ وَلْيَضَعْ يَدَيْهِ قَبْلَ رُكْبَتَيْهِ."
Tercemesi:
Bize Said b. Mansur, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Muhammed b. Abdullah b. Hasan, ona Ebu Zinad, ona Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın (sav), "biriniz secde yaptığında (secde yapmayı istediğinde) devenin çöküşü gibi çökmesin, dizlerinden önce ellerini (yere) koysun" dediğini rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 142, /197
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah (Muhammed b. Abdullah b. Hasan b. Hasan b. Ali)
5. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
6. Said b. Mansur el-Horasânî (Ebû Osman Said b Mansur b. Şu'be)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, eda keyfiyeti/kılınış şekli
Namaz, secde, okunacak dualar vs,
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نَافِعٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حَسَنٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَعْمِدُ أَحَدُكُمْ فِى صَلاَتِهِ فَيَبْرُكُ كَمَا يَبْرُكُ الْجَمَلُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6671, D000841
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نَافِعٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حَسَنٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَعْمِدُ أَحَدُكُمْ فِى صَلاَتِهِ فَيَبْرُكُ كَمَا يَبْرُكُ الْجَمَلُ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Abdullah b. Nafi', ona Muhammed b. Abdullah b. Hasan, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) "kiminiz (dizlerini ellerinden önce yere koymakla) namazda devenin çökmesi gibi çökmeye mi yelteniyor?" buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 142, /197
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah (Muhammed b. Abdullah b. Hasan b. Hasan b. Ali)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Nafi' el-Mahzumi (Abdullah b. Nafi' b. Ebu Nafi')
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, eda keyfiyeti/kılınış şekli
Namaz, secde, okunacak dualar vs,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6678, D000848
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ سُمَىٍّ عَنْ أَبِى صَالِحٍ السَّمَّانِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"إِذَا قَالَ الإِمَامُ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ فَإِنَّهُ مَنْ وَافَقَ قَوْلُهُ قَوْلَ الْمَلاَئِكَةِ غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Sümey, ona Ebû Salih es-Semmân, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) "İmam semiallahü limen hamideh dediği zaman, siz de Allahümme Rabbena lekel-hamd deyiniz! Çünkü sözü meleklerin sözüne denk gelen kişinin geçmiş günahları affolunur," buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /199
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Sümey el-Kuraşi (Sümey)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Amel, günahlara kefaret olan ameller
KTB, GÜNAH
KTB, NAMAZ,
Namaz, eda keyfiyeti/kılınış şekli
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271765, D000827-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ وَأَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْمَرْوَزِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ أَبِى خَلَفٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ الزُّهْرِىُّ وَابْنُ السَّرْحِ قَالُوا حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الزُّهْرِىِّ سَمِعْتُ ابْنَ أُكَيْمَةَ يُحَدِّثُ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ صَلَّى بِنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَلاَةً نَظُنُّ أَنَّهَا الصُّبْحُ بِمَعْنَاهُ إِلَى قَوْلِهِ
"مَا لِى أُنَازَعُ الْقُرْآنَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ مُسَدَّدٌ فِى حَدِيثِهِ قَالَ مَعْمَرٌ فَانْتَهَى النَّاسُ عَنِ الْقِرَاءَةِ فِيمَا جَهَرَ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ ابْنُ السَّرْحِ فِى حَدِيثِهِ قَالَ مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ فَانْتَهَى النَّاسُ. وَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ الزُّهْرِىُّ مِنْ بَيْنِهِمْ قَالَ سُفْيَانُ وَتَكَلَّمَ الزُّهْرِىُّ بِكَلِمَةٍ لَمْ أَسْمَعْهَا فَقَالَ مَعْمَرٌ إِنَّهُ قَالَ فَانْتَهَى النَّاسُ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِسْحَاقَ عَنِ الزُّهْرِىِّ وَانْتَهَى حَدِيثُهُ إِلَى قَوْلِهِ "مَا لِى أُنَازَعُ الْقُرْآنَ." وَرَوَاهُ الأَوْزَاعِىُّ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ فِيهِ قَالَ الزُّهْرِىُّ فَاتَّعَظَ الْمُسْلِمُونَ بِذَلِكَ فَلَمْ يَكُونُوا يَقْرَءُونَ مَعَهُ فِيمَا يَجْهَرُ بِهِ صلى الله عليه وسلم.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ قَالَ قَوْلُهُ فَانْتَهَى النَّاسُ. مِنْ كَلاَمِ الزُّهْرِىِّ.]
Tercemesi:
Bize Müsedded, Ahmed b. Muhammed el-Mervezî ve Muhammed b. Ahmed Ebu Halef ve Abdullah b. Muhammed ez-Zührî ve İbn Serh onlara Süfyan (b. Uyeyne) ona ez-Zührî, ona da İbn Ukeyme ona Said b. el-Museyyeb'in, Ebu Hureyre'den (ra) Allah Rasulü (sav) bize bir namaz kıldırdı. Sabah namazı olduğunu sanırız derken ve bir önceki hadisin manasını "neden kıraatime karışılıyor? /kıraati neden karıştırıyorum?" sözüne kadar naklederken dinledim dediğini aktardı.
[Ebû Davud dedi ki: (Şeyhim) Müsedded, rivayetinde Ma'mer'in, insanlar Rasulullah'ın (sav) sesli okuduğu namazlarda okumayı bıraktılar dediğini söyledi. (Diğer şeyhim) İbnu's-Serh (ise), Ma'mer ve Zührî vasıtasıyla Ebu Hureyre'nin, insanlar (buna) son verdi dediğini nakletti. (Bu şeyhlerin) arasında bulunan (diğer şeyhim) Abdullah b. Muhammed ez-Zührî de Süfyan'ın (şöyle) dediğini söyledi: Zührî, (neden kıraatime karışılıyor? (cümlesinden sonra) bir söz söyledi ama onu işitemedim fakat bunu orada bulunan Ma'mer'e sordum, o da cevap verdi: Zührî, insanlar bu işe son verdi dedi.]
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi bir de Abdurrahmân b. İshak, Zührî'den rivayet etmiştir. (Ancak Zührî'nin) hadisi, "neden benim kıraatime karışılıyor" sözüne kadardır (gerisi yoktur).]
[Bu hadisi el-Evzâî de Zührî'den rivayet etmiş (ve) bu (rivayet ettiği) hadiste Zührî'nin (şöyle) dediğini nakletmiştir: Müslümanlar bu hadiseden ibret aldıklarından, (Rasulullah'ın) bir daha sesli okuduğu zaman onunla okumazlardı.]
[Ebû Davud dedi ki: Ben, Muhammed b. Yahya b. Fâris'in: Buna son verdiler, sözü, Zühri'nin sözüdür dediğini işittim.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 138, /194
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Velid Umare b. Ükeyme el-Leysî (Umare b. Ükeyme)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, kıraat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271766, D000827-4
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ وَأَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْمَرْوَزِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ أَبِى خَلَفٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ الزُّهْرِىُّ وَابْنُ السَّرْحِ قَالُوا حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الزُّهْرِىِّ سَمِعْتُ ابْنَ أُكَيْمَةَ يُحَدِّثُ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ صَلَّى بِنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَلاَةً نَظُنُّ أَنَّهَا الصُّبْحُ بِمَعْنَاهُ إِلَى قَوْلِهِ
"مَا لِى أُنَازَعُ الْقُرْآنَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ مُسَدَّدٌ فِى حَدِيثِهِ قَالَ مَعْمَرٌ فَانْتَهَى النَّاسُ عَنِ الْقِرَاءَةِ فِيمَا جَهَرَ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ ابْنُ السَّرْحِ فِى حَدِيثِهِ قَالَ مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ فَانْتَهَى النَّاسُ. وَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ الزُّهْرِىُّ مِنْ بَيْنِهِمْ قَالَ سُفْيَانُ وَتَكَلَّمَ الزُّهْرِىُّ بِكَلِمَةٍ لَمْ أَسْمَعْهَا فَقَالَ مَعْمَرٌ إِنَّهُ قَالَ فَانْتَهَى النَّاسُ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِسْحَاقَ عَنِ الزُّهْرِىِّ وَانْتَهَى حَدِيثُهُ إِلَى قَوْلِهِ "مَا لِى أُنَازَعُ الْقُرْآنَ." وَرَوَاهُ الأَوْزَاعِىُّ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ فِيهِ قَالَ الزُّهْرِىُّ فَاتَّعَظَ الْمُسْلِمُونَ بِذَلِكَ فَلَمْ يَكُونُوا يَقْرَءُونَ مَعَهُ فِيمَا يَجْهَرُ بِهِ صلى الله عليه وسلم.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ قَالَ قَوْلُهُ فَانْتَهَى النَّاسُ. مِنْ كَلاَمِ الزُّهْرِىِّ.]
Tercemesi:
Bize Müsedded, Ahmed b. Muhammed el-Mervezî ve Muhammed b. Ahmed Ebu Halef ve Abdullah b. Muhammed ez-Zührî ve İbn Serh onlara Süfyan (b. Uyeyne) ona ez-Zührî, ona da İbn Ukeyme ona Said b. el-Museyyeb'in, Ebu Hureyre'den (ra) Allah Rasulü (sav) bize bir namaz kıldırdı. Sabah namazı olduğunu sanırız derken ve bir önceki hadisin manasını "neden kıraatime karışılıyor? /kıraati neden karıştırıyorum?" sözüne kadar naklederken dinledim dediğini aktardı.
[Ebû Davud dedi ki: (Şeyhim) Müsedded, rivayetinde Ma'mer'in, insanlar Rasulullah'ın (sav) sesli okuduğu namazlarda okumayı bıraktılar dediğini söyledi. (Diğer şeyhim) İbnu's-Serh (ise), Ma'mer ve Zührî vasıtasıyla Ebu Hureyre'nin, insanlar (buna) son verdi dediğini nakletti. (Bu şeyhlerin) arasında bulunan (diğer şeyhim) Abdullah b. Muhammed ez-Zührî de Süfyan'ın (şöyle) dediğini söyledi: Zührî, (neden kıraatime karışılıyor? (cümlesinden sonra) bir söz söyledi ama onu işitemedim fakat bunu orada bulunan Ma'mer'e sordum, o da cevap verdi: Zührî, insanlar bu işe son verdi dedi.]
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi bir de Abdurrahmân b. İshak, Zührî'den rivayet etmiştir. (Ancak Zührî'nin) hadisi, "neden benim kıraatime karışılıyor" sözüne kadardır (gerisi yoktur).]
[Bu hadisi el-Evzâî de Zührî'den rivayet etmiş (ve) bu (rivayet ettiği) hadiste Zührî'nin (şöyle) dediğini nakletmiştir: Müslümanlar bu hadiseden ibret aldıklarından, (Rasulullah'ın) bir daha sesli okuduğu zaman onunla okumazlardı.]
[Ebû Davud dedi ki: Ben, Muhammed b. Yahya b. Fâris'in: Buna son verdiler, sözü, Zühri'nin sözüdür dediğini işittim.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 138, /194
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Velid Umare b. Ükeyme el-Leysî (Umare b. Ükeyme)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Ebu Halef es-Sülemî (Muhammed b. Ahmed b. Muhammed)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, kıraat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271767, D000827-5
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ وَأَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْمَرْوَزِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ أَبِى خَلَفٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ الزُّهْرِىُّ وَابْنُ السَّرْحِ قَالُوا حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الزُّهْرِىِّ سَمِعْتُ ابْنَ أُكَيْمَةَ يُحَدِّثُ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ صَلَّى بِنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَلاَةً نَظُنُّ أَنَّهَا الصُّبْحُ بِمَعْنَاهُ إِلَى قَوْلِهِ
"مَا لِى أُنَازَعُ الْقُرْآنَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ مُسَدَّدٌ فِى حَدِيثِهِ قَالَ مَعْمَرٌ فَانْتَهَى النَّاسُ عَنِ الْقِرَاءَةِ فِيمَا جَهَرَ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ ابْنُ السَّرْحِ فِى حَدِيثِهِ قَالَ مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ فَانْتَهَى النَّاسُ. وَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ الزُّهْرِىُّ مِنْ بَيْنِهِمْ قَالَ سُفْيَانُ وَتَكَلَّمَ الزُّهْرِىُّ بِكَلِمَةٍ لَمْ أَسْمَعْهَا فَقَالَ مَعْمَرٌ إِنَّهُ قَالَ فَانْتَهَى النَّاسُ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِسْحَاقَ عَنِ الزُّهْرِىِّ وَانْتَهَى حَدِيثُهُ إِلَى قَوْلِهِ "مَا لِى أُنَازَعُ الْقُرْآنَ." وَرَوَاهُ الأَوْزَاعِىُّ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ فِيهِ قَالَ الزُّهْرِىُّ فَاتَّعَظَ الْمُسْلِمُونَ بِذَلِكَ فَلَمْ يَكُونُوا يَقْرَءُونَ مَعَهُ فِيمَا يَجْهَرُ بِهِ صلى الله عليه وسلم.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ قَالَ قَوْلُهُ فَانْتَهَى النَّاسُ. مِنْ كَلاَمِ الزُّهْرِىِّ.]
Tercemesi:
Bize Müsedded, Ahmed b. Muhammed el-Mervezî ve Muhammed b. Ahmed Ebu Halef ve Abdullah b. Muhammed ez-Zührî ve İbn Serh onlara Süfyan (b. Uyeyne) ona ez-Zührî, ona da İbn Ukeyme ona Said b. el-Museyyeb'in, Ebu Hureyre'den (ra) Allah Rasulü (sav) bize bir namaz kıldırdı. Sabah namazı olduğunu sanırız derken ve bir önceki hadisin manasını "neden kıraatime karışılıyor? /kıraati neden karıştırıyorum?" sözüne kadar naklederken dinledim dediğini aktardı.
[Ebû Davud dedi ki: (Şeyhim) Müsedded, rivayetinde Ma'mer'in, insanlar Rasulullah'ın (sav) sesli okuduğu namazlarda okumayı bıraktılar dediğini söyledi. (Diğer şeyhim) İbnu's-Serh (ise), Ma'mer ve Zührî vasıtasıyla Ebu Hureyre'nin, insanlar (buna) son verdi dediğini nakletti. (Bu şeyhlerin) arasında bulunan (diğer şeyhim) Abdullah b. Muhammed ez-Zührî de Süfyan'ın (şöyle) dediğini söyledi: Zührî, (neden kıraatime karışılıyor? (cümlesinden sonra) bir söz söyledi ama onu işitemedim fakat bunu orada bulunan Ma'mer'e sordum, o da cevap verdi: Zührî, insanlar bu işe son verdi dedi.]
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi bir de Abdurrahmân b. İshak, Zührî'den rivayet etmiştir. (Ancak Zührî'nin) hadisi, "neden benim kıraatime karışılıyor" sözüne kadardır (gerisi yoktur).]
[Bu hadisi el-Evzâî de Zührî'den rivayet etmiş (ve) bu (rivayet ettiği) hadiste Zührî'nin (şöyle) dediğini nakletmiştir: Müslümanlar bu hadiseden ibret aldıklarından, (Rasulullah'ın) bir daha sesli okuduğu zaman onunla okumazlardı.]
[Ebû Davud dedi ki: Ben, Muhammed b. Yahya b. Fâris'in: Buna son verdiler, sözü, Zühri'nin sözüdür dediğini işittim.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 138, /194
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Velid Umare b. Ükeyme el-Leysî (Umare b. Ükeyme)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, kıraat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271771, D000836-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ حَدَّثَنَا أَبِى وَبَقِيَّةُ عَنْ شُعَيْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو بَكْرِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَأَبُو سَلَمَةَ
"أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ كَانَ يُكَبِّرُ فِى كُلِّ صَلاَةٍ مِنَ الْمَكْتُوبَةِ وَغَيْرِهَا يُكَبِّرُ حِينَ يَقُومُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْكَعُ ثُمَّ يَقُولُ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ثُمَّ يَقُولُ رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ قَبْلَ أَنْ يَسْجُدَ ثُمَّ يَقُولُ اللَّهُ أَكْبَرُ حِينَ يَهْوِى سَاجِدًا ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْفَعُ رَأْسَهُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَسْجُدُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْفَعُ رَأْسَهُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَقُومُ مِنَ الْجُلُوسِ فِى اثْنَتَيْنِ فَيَفْعَلُ ذَلِكَ فِى كُلِّ رَكْعَةٍ حَتَّى يَفْرُغَ مِنَ الصَّلاَةِ ثُمَّ يَقُولُ حِينَ يَنْصَرِفُ وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ إِنِّى لأَقْرَبُكُمْ شَبَهًا بِصَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنْ كَانَتْ هَذِهِ لَصَلاَتُهُ حَتَّى فَارَقَ الدُّنْيَا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ هَذَا الْكَلاَمُ الأَخِيرُ يَجْعَلُهُ مَالِكٌ وَالزُّبَيْدِىُّ وَغَيْرُهُمَا عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ وَوَافَقَ عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ مَعْمَرٍ شُعَيْبَ بْنَ أَبِى حَمْزَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ.]
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman, ona babası ve Bakiyye, onlara Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman ile Ebu Seleme'nin naklettiklerine göre "Ebu Hureyre (ra) farz namazların hepsinde ve diğer namazlarda tekbir alırdı. Namaza dururken tekbir alırdı. Sonra rükûa eğilirken de tekbir alırdı. Sonra (rükûdan başını doğrulturken) semiallahu limen hamideh derdi. Sonra secdeye gitmeden önce Rabbena ve leke'l-hamd, secdeye inerken ve (secdeden) başını kaldırırken de Allahu Ekber derdi. Sonra (ikinci defa) secde ederken, (secdeden başını) kaldırırken ve iki rekâtın sonundaki oturuştan kalkarken de tekbir alırdı. Bunu namazı bitirinceye kadar her rekâtta (böyle) yapardı. (Namazdan) ayrılınca da varlığım (kudret) elinde olan Allah'a yemin olsun ki (içinizde kıldığı namazı) Rasulullah'ın (sav) namazına en çok benzeyen benim. Dünyadan ayrılıncaya kadar onun namazı işte budur, dedi."
[Ebû Davud dedi ki: Şu son cümleyi Malik (b. Enes), ez-Zübeydî ve bunların dışındaki kimseler, ez-Zührî'den, o da Ali b. Hüseyin'den rivayet etti. (Bu sözü) Abdula'lâ, Mamer'den rivayet etmekte Şuayb b. Ebu Hamza'nın ez-Zührî'den rivayet etmesine muvafakat etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 141, /196
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Amr Osman b. Kesir el-Kuraşî (Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
6. Ebu Hafs Amr b. Osman el-Kuraşî (Amr b. Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
Konular:
Eğitim, Görsel öğretim, Rasulullah-sahabe-tabiin arasında
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271772, D000836-3
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ حَدَّثَنَا أَبِى وَبَقِيَّةُ عَنْ شُعَيْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو بَكْرِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَأَبُو سَلَمَةَ
"أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ كَانَ يُكَبِّرُ فِى كُلِّ صَلاَةٍ مِنَ الْمَكْتُوبَةِ وَغَيْرِهَا يُكَبِّرُ حِينَ يَقُومُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْكَعُ ثُمَّ يَقُولُ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ثُمَّ يَقُولُ رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ قَبْلَ أَنْ يَسْجُدَ ثُمَّ يَقُولُ اللَّهُ أَكْبَرُ حِينَ يَهْوِى سَاجِدًا ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْفَعُ رَأْسَهُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَسْجُدُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْفَعُ رَأْسَهُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَقُومُ مِنَ الْجُلُوسِ فِى اثْنَتَيْنِ فَيَفْعَلُ ذَلِكَ فِى كُلِّ رَكْعَةٍ حَتَّى يَفْرُغَ مِنَ الصَّلاَةِ ثُمَّ يَقُولُ حِينَ يَنْصَرِفُ وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ إِنِّى لأَقْرَبُكُمْ شَبَهًا بِصَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنْ كَانَتْ هَذِهِ لَصَلاَتُهُ حَتَّى فَارَقَ الدُّنْيَا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ هَذَا الْكَلاَمُ الأَخِيرُ يَجْعَلُهُ مَالِكٌ وَالزُّبَيْدِىُّ وَغَيْرُهُمَا عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ وَوَافَقَ عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ مَعْمَرٍ شُعَيْبَ بْنَ أَبِى حَمْزَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ.]
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman, ona babası ve Bakiyye, onlara Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman ile Ebu Seleme'nin naklettiklerine göre "Ebu Hureyre (ra) farz namazların hepsinde ve diğer namazlarda tekbir alırdı. Namaza dururken tekbir alırdı. Sonra rükûa eğilirken de tekbir alırdı. Sonra (rükûdan başını doğrulturken) semiallahu limen hamideh derdi. Sonra secdeye gitmeden önce Rabbena ve leke'l-hamd, secdeye inerken ve (secdeden) başını kaldırırken de Allahu Ekber derdi. Sonra (ikinci defa) secde ederken, (secdeden başını) kaldırırken ve iki rekâtın sonundaki oturuştan kalkarken de tekbir alırdı. Bunu namazı bitirinceye kadar her rekâtta (böyle) yapardı. (Namazdan) ayrılınca da varlığım (kudret) elinde olan Allah'a yemin olsun ki (içinizde kıldığı namazı) Rasulullah'ın (sav) namazına en çok benzeyen benim. Dünyadan ayrılıncaya kadar onun namazı işte budur, dedi."
[Ebû Davud dedi ki: Şu son cümleyi Malik (b. Enes), ez-Zübeydî ve bunların dışındaki kimseler, ez-Zührî'den, o da Ali b. Hüseyin'den rivayet etti. (Bu sözü) Abdula'lâ, Mamer'den rivayet etmekte Şuayb b. Ebu Hamza'nın ez-Zührî'den rivayet etmesine muvafakat etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 141, /196
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekir b. Abdurrahman el-Mahzumi (Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris b. Hişam)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
6. Ebu Hafs Amr b. Osman el-Kuraşî (Amr b. Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
Konular:
Eğitim, Görsel öğretim, Rasulullah-sahabe-tabiin arasında
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271773, D000836-4
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ حَدَّثَنَا أَبِى وَبَقِيَّةُ عَنْ شُعَيْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو بَكْرِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَأَبُو سَلَمَةَ
"أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ كَانَ يُكَبِّرُ فِى كُلِّ صَلاَةٍ مِنَ الْمَكْتُوبَةِ وَغَيْرِهَا يُكَبِّرُ حِينَ يَقُومُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْكَعُ ثُمَّ يَقُولُ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ثُمَّ يَقُولُ رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ قَبْلَ أَنْ يَسْجُدَ ثُمَّ يَقُولُ اللَّهُ أَكْبَرُ حِينَ يَهْوِى سَاجِدًا ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْفَعُ رَأْسَهُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَسْجُدُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْفَعُ رَأْسَهُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَقُومُ مِنَ الْجُلُوسِ فِى اثْنَتَيْنِ فَيَفْعَلُ ذَلِكَ فِى كُلِّ رَكْعَةٍ حَتَّى يَفْرُغَ مِنَ الصَّلاَةِ ثُمَّ يَقُولُ حِينَ يَنْصَرِفُ وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ إِنِّى لأَقْرَبُكُمْ شَبَهًا بِصَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنْ كَانَتْ هَذِهِ لَصَلاَتُهُ حَتَّى فَارَقَ الدُّنْيَا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ هَذَا الْكَلاَمُ الأَخِيرُ يَجْعَلُهُ مَالِكٌ وَالزُّبَيْدِىُّ وَغَيْرُهُمَا عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ وَوَافَقَ عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ مَعْمَرٍ شُعَيْبَ بْنَ أَبِى حَمْزَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ.]
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman, ona babası ve Bakiyye, onlara Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman ile Ebu Seleme'nin naklettiklerine göre "Ebu Hureyre (ra) farz namazların hepsinde ve diğer namazlarda tekbir alırdı. Namaza dururken tekbir alırdı. Sonra rükûa eğilirken de tekbir alırdı. Sonra (rükûdan başını doğrulturken) semiallahu limen hamideh derdi. Sonra secdeye gitmeden önce Rabbena ve leke'l-hamd, secdeye inerken ve (secdeden) başını kaldırırken de Allahu Ekber derdi. Sonra (ikinci defa) secde ederken, (secdeden başını) kaldırırken ve iki rekâtın sonundaki oturuştan kalkarken de tekbir alırdı. Bunu namazı bitirinceye kadar her rekâtta (böyle) yapardı. (Namazdan) ayrılınca da varlığım (kudret) elinde olan Allah'a yemin olsun ki (içinizde kıldığı namazı) Rasulullah'ın (sav) namazına en çok benzeyen benim. Dünyadan ayrılıncaya kadar onun namazı işte budur, dedi."
[Ebû Davud dedi ki: Şu son cümleyi Malik (b. Enes), ez-Zübeydî ve bunların dışındaki kimseler, ez-Zührî'den, o da Ali b. Hüseyin'den rivayet etti. (Bu sözü) Abdula'lâ, Mamer'den rivayet etmekte Şuayb b. Ebu Hamza'nın ez-Zührî'den rivayet etmesine muvafakat etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 141, /196
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekir b. Abdurrahman el-Mahzumi (Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris b. Hişam)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Amr Osman b. Kesir el-Kuraşî (Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
6. Ebu Hafs Amr b. Osman el-Kuraşî (Amr b. Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
Konular:
Eğitim, Görsel öğretim, Rasulullah-sahabe-tabiin arasında
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı