784 Kayıt Bulundu.
Bize Said b. Yahya b. Said el-Ümevî, ona babası (Yahya b. Said), ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. İbrahim b. Haris et-Teymî, ona da Muhammed b. Abdullah b. Zeyd, babasının (Abdullah b. Zeyd) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Sabaha kavuştuğumuzda Rasulullah'ın (sav) huzuruna geldim ve rüyayı kendisine anlattım. Rasulullah (sav) 'Bu, hak bir rüyadır. (Haydi) Bilal ile kalk. Zira onun sesi, seninkinden daha güzel ve gürdür. Sana (rüyanda) söylenenleri ona öğret, o da bunları okusun' buyurdu. Ravi (anlatmaya şöyle devam ederek) şöyle demiştir: Ömer, Bilal'in namaza (dair) çağrısını işittiğinde, gömleğini yerlerde sürüyerek çıkageldi ve: 'Ey Allah'ın Elçisi! Seni hak ile gönderene yemin olsun ki, onun dediklerini ben de (rüyamda) gördüm' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav): 'Allah'a hamd olsun, işte böylece daha sağlam oldu' buyurdu." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda İbn Ömer'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Abdullah b. Zeyd'in bu hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Bu hadisi İbrahim b. Sa'd, Muhammed b. İshak'tan yukarıdaki rivayetten daha tam ve daha uzun olarak rivayet etmiştir. Bu rivayette ezanın cümlelerini ikişer ikişer, kamette ise tek tek zikretmiştir. (Seneddeki) Abdullah b. Zeyd, İbn Abdurabbihdir -İbn Abdurab da denmektedir-. Onun, Hz. Peygamber'den (sav) ezan konusunda rivayette bulunduğu bu tek hadis dışında başka sahih bir hadisini bilmiyoruz. Abdullah b. Zeyd b. Asım el-Mâzinî'nin ise, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiği hadisler bulunmaktadır. O, Abbâd b. Temîm'in amcasıdır.]
Bize Ebu Said el-Eşec, ona Ukbe b. Halid, ona İbn Ebu Leyla, ona Amr b. Mürre, ona da Abdurrahman b. Ebu Leyla, Abdullah b. Zeyd'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) ezandaki tatbikatı, ezanda da kamette de (lafızları) ikişer ikişer (okumaktı)." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Abdullah b. Zeyd'in bu hadisi, (Bize) Vekî', ona A'meş, ona Amr b. Mürre, ona da Abdurrahman b. Ebu Leyla, 'Muhammed'in (sav) ashabı, bizlere, -Abdullah b. Zeyd'in, ezanı rüyada (şöyle şöyle) gördüğünü- anlattılar' diyerek rivayet etmiştir. (Yine bu hadisi bize) Şu'be, ona Amr b. Mürre, ona da Abdurrahman b. Ebu Leyla: 'Abdullah b. Zeyd, ezanı, rüyada görmüştür' diye nakletmiştir. Bu rivayet, İbn Ebû Leyla'nın hadisinden daha sahihtir. Abdurrahman b. Ebu Leyla, Abdullah b. Zeyd'den hadis işitmemiştir. Bazı âlimler, ezanın da kametin de ikişer kez okunacağı söylemiştir. Şâfi'î, Sevrî, İbn Mübârek ve Kûfeli âlimler bunu benimsemiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: İbn Ebu Leyla -Muhammed b. Abdurrahman b. Ebu Leyla-, Kûfe kadısı idi. O, babasından hadis işitmemiştir. O, ancak bir başka kişi aracılığıyla babasından rivayette bulunmuştur.]
Açıklama: ''أَذَانُ رَسُولِ اللَّهِ'' ifadesi, kasten, ''Rasulullah (sav)'ın (tatbikatı)'' olarak tercümeye yansıtılmıştır. Rivayet munkatıdır. Abdurrahman b. Ebu Leyla ile Abdullah b. Zeyd arasında inkıta' vardır.
Bize Abdullah b. Abdülvehhab, ona Hammâd b. Zeyd, ona Ziyâdî'nin arkadaşı Abdulhamid, ona Abdullah b. Haris şöyle söylemiştir: İbn Abbas çamurlu bir günde bize hutbe okudu. Müezzine 'Hayye ale's-salâ' sözüne ulaştığında namaz evlerde kılınacak diye seslenmesini emretti. İnsanlar bu söz üzerine birbirine bakıştılar. Bunun üzerine İbn Abbas: 'Sizler bunu beğenmemişe benziyorsunuz. Nebi'yi (sav) kastederek halbuki bunu benden daha hayırlı olan zat yaptı. Bu (cuma namazı) kılınması zorunlu bir namazdır. Ben ise sizleri evlerinizden çıkararak sıkıntıya sokmak istemedim' dedi. Hammâd, ona Asım, ona da Abdullah b. Haris tarikiyle İbn Abbas'tan yukarıdaki hadisin benzerini nakletti. Ancak bu rivayette İbn Abbas 'Ben sizleri sıkıntıya sokmak istemedim, (yoksa) gelecektiniz ve dizlerinize kadar çamura batacaktınız' dedi.
Açıklama: Rivayet, İbn Hacer'e göre muallak olmayıp önceki rivayete atıfla mevsuldür (Fethü'l-bari, Darü'l-Marife, II, 158).
Bize Kuteybe b. Said, ona Muğîra el-Hizamî, ona Ebu Zinad (Abdullah b. Zekvan), ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hureyre (ed-Devsî) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ezan okunduğunda, şeytan ezanı işitmemek için geri dönüp yellenerek oradan kaçar. Ezan bittiğinde geri gelir. Namaz için kamet getirildiğinde tekrar kaçar. Kamet bittiğinde tekrar geri gelir ve insan ile nefsi arasına girerek vesvese verir; şunu hatırla, şunu da hatırla diyerek insanın aklında olmayan şeyleri aklına getirir de insan kaç rekat namaz kıldığını bilemez."
Bize Ömer b. Hafs, ona babası (Ebu Ömer Hafs b. Gıyâs), ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki münafıklara sabah ve yatsı namazından daha ağır gelen hiçbir namaz yoktur. İnsanlar bbu iki namazda bulunan fazileti bilselerdi, emekleyerek bile olsa mutlaka cemaate gelirlerdi. İçimden, müezzine emredeyim namaz için kamet getirsin sonra bir adama emredeyim o da insanlara namazda imamlık etsin sonra da ateşten meşaleler alarak cemaatle namaza gelmeyenlerin evlerini yakmayı düşündüm!."
Bize Abd b. Humeyd, ona Yunus b. Muhammed, ona da Abdulmün'im hadisi benzer bir şekilde rivayet etmiştir. [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Câbir'in bu hadisini, sadece bu tarikten, Abdulmün'im'in rivayeti ile biliyoruz, ki bu meçhûl bir isnaddır. Abdülmun'im, Basralı bir 'şeyhtir (güvenilir bir insan olmakla birlikte hadis rivayetinde etkin olmayan ama yine de kabul edilebilir derecede olan bir ravidir).]
Bize Adem, ona İbn Ebu Zi'b, ona Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre; (T) Bize Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kamet getirildiğini duyduğunuzda ağır başlı ve sükûnet içinde namaza gidiniz, acele etmeyiniz. Yetiştiğiniz kadarını cemaatle kılınız, kaçırdığınız kısmını da tamamlayınız."
Bize Abdullah b. Abdülvehhab, ona Hammâd b. Zeyd, ona Ziyâdî'nin arkadaşı Abdulhamid, ona Abdullah b. Haris şöyle söylemiştir: İbn Abbas çamurlu bir günde bize hutbe okudu. Müezzine 'Hayye ale's-salâ' sözüne ulaştığında namaz evlerde kılınacak diye seslenmesini emretti. İnsanlar bu söz üzerine birbirine bakıştılar. Bunun üzerine İbn Abbas: 'Sizler bunu beğenmemişe benziyorsunuz. Nebi'yi (sav) kastederek halbuki bunu benden daha hayırlı olan zat yaptı. Bu (cuma namazı) kılınması zorunlu bir namazdır. Ben ise sizleri evlerinizden çıkararak sıkıntıya sokmak istemedim' dedi. Hammâd, ona Asım, ona da Abdullah b. Haris tarikiyle İbn Abbas'tan yukarıdaki hadisin benzerini nakletti. Ancak bu rivayette İbn Abbas 'Ben sizleri sıkıntıya sokmak istemedim, (yoksa) gelecektiniz ve dizlerinize kadar çamura batacaktınız' dedi.
Bize Muaz b. Fedale, ona Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevânî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Şeytan, ezan okunduğunda onu işitmemek için geri dönüp yellenerek oradan kaçar. Ezan bittiğinde geri döner. Namaz için kamet getirildiğinde tekrar kaçar. Kamet bitince tekrar geri gelir, kişi ile nefsi arasına girer ve şöyle fısıldar: 'şunu hatırla, şunu da hatırla' diyerek aklında olmayan şeyleri hatırlatır durur. Nihayet adam kaç rekat namaz kıldığını bilemez. Sizden biriniz üç mü?, dört mü? kaç rekat namaz kıldığını bilemediğinde, (son) oturuşunda iki defa secde etsin."