221 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Medduyeh, ona Abdurrahman b. Hammad eş-Şuaysi, ona Abbad b. Mansur, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) 'Tedavi için kullandığınız şeylerin en hayırlısı, buruna çekilen ilaç, ağızdan içirilen ilaç, hacamat (kan aldırma) ve yürüyüştür' buyurmuştu. Daha sonra Hz. Peygamber (sav), hastalandığında sahabiler de ona (iradesi dışında) şurup içirdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'onlara da (ceza olarak) ilaç içirin' buyurdu ve Hz. Abbas hariç, hepsine ilaç içirildi."
Açıklama: الْمَشِىُّ kelimesi yürüyüş ve yürüme anlamına gelmektedir, ama bazı Mişkât nüshalarında kelime “المُشِيّ” (mim dammeli) olarak geçtiği için "Karın boşaltmak için yenilen veya içilen şey, müshil" anlamına gelmiştir. Bakınız: el-Mutarrizî, el-Muğrib, Daru’l-kitâbi’l-arabî, ts, s. 443
Bize Muhammed b. Yahya, ona Yezid b. Harun, ona Abbad b. Mansur, ona İkrime, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Tedavi için kullandığınız şeylerin en hayırlısı, buruna çekilen ilaç, ağızdan içirilen ilaç, hacamat (kan aldırma) ve yürüyüştür Sürme olarak kullandığınız şeylerin en hayırlısı ise İsmid taşından elde edilendir. Zira o gözleri parlatır ve kirpikleri çoğaltır." İbn Abbas der ki: Hz. Peygamber'in (sav) bir sürme kabı vardı, uyuyacağı zaman gözlerini üçer kere sürmelerdi. [Ebu İsa (et-Tirmizî)der ki: Abbad b. Mansur'un bu rivayeti Hasen-Garib'tir.]
Açıklama: الْمَشِىُّ kelimesi yürüyüş ve yürüme anlamına gelmektedir, ama bazı Mişkât nüshalarında kelime “المُشِيّ” (mim dammeli) olarak geçtiği için "Karın boşaltmak için yenilen veya içilen şey, müshil" anlamına gelmiştir. Bakınız: el-Mutarrizî, el-Muğrib, Daru’l-kitâbi’l-arabî, ts, s. 443
Bize Ahmed b. Said b. Sahr ed-Dârimî, ona Habban b. Hilal, ona Vüheyb, ona Abdullah b. Tavus, ona babası (T,âvus), ona da İbn Abbas (ra) şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav), hacamat yaptırmış ve hacamat yapan kişiye ücretini ödemiştir. Ayrıca burnuna ilaç damlattığı olmuştur."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Kureyb, o ikisine Veki', ona Misar, ona Amr b. Amir el-Ensarî, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) hacamat olmuş ve hak ettiğini verme konusunda, kimseye haksızlık etmemiştir."
Bize Ahmed b. Büdeyl b. el-Kûfî, ona Muhammed b. Fudayl, ona Abdurrahman b. İshak, ona Kasım b. Abdurrahman b. Abdullah b. Mesud, ona babası (Abdurrahman b. Abdullah), ona da İbn Mesud şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) İsra gecesinde karşılaştığı her melek topluluğu, kendisine “Ümmetine hacamat olmalarını emret” demiştir." [Ebu İsa (et-Tirmizî) der ki: İbn Mesud tarikiyle gelen bu rivayet Hasen-Garib'tir.]
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Humeyd et-Tavîl, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle nakletmiştir: "Ebu Taybe isimli bir köle Hz. Peygamber'i (sav) hacamat etti. Hz. Peygamber (sav) de Ebu Taybe'ye bir sâ miktarı (yaklaşık 3 kg) hurma verilmesini emretti. Sonra sahiplerine kölenin vergisini azaltmalarını emretti."
Bize Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımeşkî ve Kesir b. Ubeyd, o ikisine Velid (b. Müslim), ona İbn Sevban (Abdurrahman b. Sabit), ona babası (Sabit b. Sevban), ona da Ebu Kebşe el-Enmârî [-Kesîr b. Ubeyd, rivayetinde (حَدَّثَهُ) tahdis sığasını kullanmıştır] Hz. Peygamber'in (sav) başından ve iki omzu arasından hacamat yaptırdığını ve şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim bu (kirli) kanlardan hacamat yoluyla akıtırsa, tedavi için başka bir ilaç kullanmasa da zarar etmez (bu tedavi ona yeterli olur.)"