438 Kayıt Bulundu.
Bize İbn Nümeyr, ona babası (Abdullah b. Nümeyr), ona Ubeydullah, ona Kasım, ona da Aişe (r.anha), Hz. Peygamber'den (sav) benzeri bir nakilde bulunmuştur.
Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Asım, ona da Muâze şöyle rivayet etmiştir: "Aişe'ye 'Hayızlı kadın neden tutamadığı oruçlarını kaza ediyor da kılamadığı namazlarını kaza etmiyor?' diye sorduğumda, Aişe bana 'Sen Harûrî misin?' dedi. 'Haruriyye'den değilim. Sadece soruyorum' dedim. (O zaman) Aişe 'Biz hayızlı olduğumuzda oruçları kaza etmekle emrolunur, namazların kazasını kılmakla emrolunmazdık.'"
Açıklama: Hadiste geçen "emrolunur ve emrolunmazdık" ifadeleri, Hz. Peygamber dönemindeki uygulamayı ve sünneti ifade etmek için kullanılmıştır.
Bize Ebu Asım, ona Sevr [b. Yezid], ona Halid b. Ma'dân, ona Abdullah b. Büsr, ona da kızkardeşi Sammâ'nın [Nehime bt. Büsr] rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Size farz kılınmış olanlar haricinde cumartesi günü oruç tutmayın. Şayet biriniz sadece şunun gibi bir şey veya bir ağaç kabuğu bulsa, onu çiğnesin (orucunu onunla bozsun]."
Açıklama: Cumartesi Yahudilerin, pazar Hristiyanların kutsal günleri olduğu için o gün özel bir sebep olmaksızın oruç tutmak uygun karşılanmamıştır. Aynı şey Müslümanların mübarek Cuma günü için de geçerlidir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsame; (T) Bize İshak, ona Abde; (T) Bize İbn Müsenna, ona Hammad b. Mes'ade, onlara Ubeydullah, bu iki isnadla İbn Nümeyr hadisinin benzerini rivayet etmiştir.
Bize Abdullah b. Salih, ona Bekir b. Mudar, ona Bükeyr b. Eşec, ona Amr b. Hâris, ona Seleme'nin mevlâsı Yezid, ona da Seleme b. Ekvâ şöyle rivayet etmiştir: "(Oruca gücü yetmeyenler bir yoksulu doyuracak kadar fidye verir) ayeti indiğinde, bir sonraki ayet nazil olup da bu hükmü neshedinceye dek, oruç tutmayıp fidye vermek isteyenler önceki ayetinin hükmüne göre davranırdı."
Bize Ebu Numan, ona Hammâd b. Seleme, ona Simâk b. Harb, ona Ümmü Hâni'nin kızının oğlu veya Ümmü Hâni'nin oğlunun oğlu Harun, ona da Ümmü Hâni şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav), ben oruçluyken yanıma geldi. Geldiğinde ona içmesi için bir kap sunuldu. O da içti. Sonra kabı bana verdi. Ben de içtim. Bunun üzerine Allah Rasulü şöyle buyurdu: '(Bozduğun bu oruç) ramazan orucunun kazası idiyse, yerine bir gün oruç tut. Nafile idiyse, istersen kaza et, istersen etme.'"
Bize Osman b. Muhammed, ona Cerîr, ona Yezid b. Ebu Ziyâd, ona Abdullah b. Hâris, ona da Ümmü Hânî şöyle rivayet etmiştir: Mekke'nin fethi günü, Ümmü Hâni (ben) Nebî'nin (sav) sağ tarafından iken, Fatıma gelip Rasulullah'ın soluna oturdu. Hizmetçi kız içerisinde içecek bulunan bir kap getirdi. Onu Hz. Peygamber'e (sav) verdi. Rasulullah (sav) da o kaptakinden içti. Ardından onu bana verdi ve ben de ondan içtim. Sonra, 'Yâ Rasulullah! Ben oruçlu idim, orucumu bozdum' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) bana, 'Kaza orucu mu tutuyordun?' diye sordu. Ben 'Hayır' deyince, 'Nafile ise (orucunu bozmanın) sana bir zararı yoktur' buyurdu. [Ebu Muhammed (Dârimî) şöyle demiştir: Ben bu hadisin gereğince görüş beyan ediyorum.]
Bize Yezid b. Harun, ona Avvâm, ona Süleyman b. Ebu Süleyman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Dostum (Hz. Peygamber) bana, şimdiye dek terk etmediğim şu üç şeyi tavsiye etmiştir: Vitir namazını kılmadan uyumamamı, her aydan üç gün oruç tutmamı ve iki rekat kuşluk namazını bırakmamamı."
Bize Ebu Asım (Dahhâk b. Mahled), ona İbn Cüreyc, ona Abdülhamid b. Cübeyr b. Şeybe, ona da Muhammed b. Abbâd b. Cafer şöyle rivayet etmiştir: "Cabir'e, 'Hz. Peygamber (sav) cuma günü oruç tutmayı yasakladı mı?' diye sordum. 'Evet, şu Beytin [Kâbe'nin] Rabb'ine yemin olsun ki yasakladı" cevabını verdi."
Bize Osman b. Muhammed, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Amr b. Dînâr, ona Amr b. Evs, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'a (ac) en sevimli gelen oruç, Dâvûd'un (as) orucudur. O, bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. Allah'a (ac) en sevimli gelen namaz da Dâvûd'un namazıdır. O, gecenin yarısı (geçince) namaz kılar, (geri kalan) üçte birinde uyur, (geride kalan) altıda birinde de Allah'ı tesbih ederdi." [Ebu Muhammed (ed-Dârimî) şöyle demiştir: Hadisin son ifadesi yanlış veya hatalıdır. Doğrusu, 'Gecenin yarısı (geçince) uyur, (geri kalan) üçte birinde namaz kılar, (geride kalan) altıda birinde de Allah'ı tesbih ederdi' şeklindedir.