450 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Muhammed b. Rumh b. Muhacir, ona Leys, ona İbn Hâd, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona Numan b. Ebu Ayyâş, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cenâb-ı Hak, Allah yolunda bir gün oruç tutan her bir kulun yüzünü, oruçlu olduğu o gün sebebiyle cehennemden yetmiş sene uzaklaştırır."
Açıklama: Tercümede mana esas alınmıştır. Arapça dil kuralları -kısmen- ihlal edilmiştir.
Bize İshak b. İbrahim, ona Bişr b. Ömer ez-Zehrânî, ona Süleyman b. Bilal, ona da Yahya b. Said hadisi bu isnadla ancak şu lafızla rivayet etmiştir. "(Bunun sebebi) Rasulullah'ın (sav) konumundan kaynaklanıyordu."
Bize Muhammed b. Râfi, ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona da Yahya b. Said hadisi bu isnadla rivayet etmiş ve şöyle demiştir: "Ben bu durumun, Aişe'nin Hz. Peygamber'in (sav) nezdindeki konumundan kaynaklandığını düşünüyorum." [Bu sözü, (hadisin râvilerinden) Yahya söylemiştir.]
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Abdülvehhâb; (T) Bize Amr en-Nâkıd, ona Süfyân, onlara da Yahya bu isnad ile nakletmiş ancak hadisinde 'Rasulullah (sav) ile meşgul olmaktan dolayı' ifadesini zikretmemişlerdir.
Bize Muhammed b. Ebu Ömer el-Mekkî, ona Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî, ona Yezid b. Abdullah b. Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) döneminde bizden birinin ramazan orucunu tutamayıp, Rasulullah (sav) ile birlikte (ertesi yılın) şaban ayı gelinceye dek kaza etmeye imkan bulamadığı olurdu."
Bize Abdullah b. Muhammed er-Rûmî, ona Nadr b. Muhammed, ona İkrime b. Ammâr, ona da Yahya şöyle rivayet etmiştir: Abdullah b. Yezid'le birlikte Ebu Seleme'nin yanına gitmek üzere yola çıktık. Kendisine bir haberci yolladık. Çok geçmeden haberci yanımıza (yalnız) geldi. Baktık ki Ebu Seleme'nin evinin yanında bir mescid var. Biz mescitte iken, nihayet Ebu Seleme yanımıza geldi ve dedi ki 'Dilerseniz evime buyrun, dilerseniz burada oturun.' Biz 'Yok, biz burada otururuz, sen bize hadis rivayet et' dediğimizde o, Abdullah b. Amr b. Âs'tan şu hadisi rivayet etti: "Ben bütün günlerimi oruçlu geçiriyor, her gece de Kur'an'ı hatmediyordum. Ya bu durum Hz. Peygamber'e (sav) haber verildi veya kendisi bana (yanına gitmem için) birini yolladı. Huzuruna vardığımda, Nebî (sav) bana 'Senenin tamamında oruç tuttuğun ve her gece Kur'an'ı hatmettiğin haberini aldım' buyurdu. 'Doğrudur Allah'ın Nebî'si! Bununla sadece hayrı (sevap işlemeyi) istemekteyim' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'Her aydan üç gün oruç tutman sana yeterlidir' buyurdu. Ben 'Ey Allah'ın Nebî'si! Bundan daha fazlasını yapabilirim' dediğimde, Rasulullah (sav) "Muhakkak ki hanımının senin üzerinde hakkı vardır. Misafirlerinin senin üzerinde hakkı vardır. Bedeninin de senin üzerinde hakkı vardır' dedi ve şöyle ekledi: 'Sen en iyisi Allah'ın Nebî'si Dâvûd'un (as) orucunu tut. Zira o insanların en âbidi (çok ibadet edeni) idi.' Ben 'Dâvûd orucu da nedir Ey Allah'ın Nebî'si?' diye sorduğumda, Hz. Peygamber (sav) 'O (as), bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı" diye cevap verdi. (İlaveten bana) 'Kur'an'ı da ayda bir hatmet' diye ekledi. 'Ey Allah'ın Nebî'si! Bundan daha fazlasını yapabilirim' dediğimde de 'O halde haftada bir hatmet. Bunu da aşma. Zira hanımının senin üzerinde hakkı vardır. Misafirlerinin senin üzerinde hakkı vardır. Bedeninin de senin üzerinde hakkı vardır' buyurdu. Abdullah b. Amr 'Ben ısrarcı davrandım, bana da böyle ağır bir yük yüklendi' dedi. Hz. Peygamber (sav) bana 'Bilemezsin, belki ömrün uzun olacak' buyurdu." Abdullah b. Amr sonradan şöyle demiştir: 'Hz. Peygamber'in (sav) bana dediği senelere ulaştım. Yaşlandığımda da, Allah'ın Nebî'sinin (sav) verdiği ruhsatı kabul etmiş olmayı çok istedim.'
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Amr en-Nâkıd, onlara İbn Uyeyne, ona İbn Ebu Lebîd, ona da Ebu Seleme şöyle rivayet etmiştir: "Aişe'ye (r.anha) Rasulullah'ın (sav) tuttuğu oruçlar hakkında sorduğumda şöyle cevap verdi: 'Hz. Peygamber (sav), biz (o ayı) hep oruçlu geçirdi diyecek şekilde (bazı ayları) oruçlu geçirir, bazılarında da hiç oruç tutmadı diyecek şekilde, (o ayda) hiç oruç tutmazdı. Ben Hz. Peygamber'in (sav) şaban ayındaki kadar daha fazla oruç tuttuğu başka bir ay görmedim. Bazen şaban ayının tamamını, bazen de tamamına yakınını oruçlu geçirirdi.'"
Bize Ubeydullah b. Muâz, ona babası (Muâz b. Muâz), ona Şu'be, ona Habib, ona Ebu Abbas, ona da Abdullah b. Amr (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bana 'Ey Abdullah b. Amr! Sen günlerinin tamamını oruçlu geçiriyor, geceleyin de hep namaz kılıyormuşsun. Bunları yapmaya devam ettiğinde, (bir zaman sonra) gözünün feri gider ve zayıf düşer. Sürekli oruç tutan, oruç tutmamış demektir. Ayın üç gününü oruçlu geçirmek, ayın tamamını oruçlu geçirmek demektir' buyurdu. Ben 'Bundan daha fazlasını yapabilirim' dediğimde, 'O halde Dâvûd orucu tut. O bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. Düşmanla karşılaştığında da kaçmazdı' buyurdu."
Bana Ebu Tahir, ona Abdullah b. Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb; (T) Bana Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Abdullah b. Amr (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'a (sav) 'Yaşadığım sürece, geceleri sürekli namaz kılacağım, gündüzleri de devamlı oruç tutacağım' dediğim haber verilmiş. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Bunları söyleyen sen misin?' buyurdu. Nebî'ye (sav) '(Evet) ya Rasulullah! O sözü ben söyledim' deyince, Hz. Peygamber (sav) 'Buna güç yetiremezsin. Bazen oruç tut bazen tutma. (Gecenin bir kısmında) uyu, (bir kısmında da) namaz kıl. Ayın üç gününde oruç tut. Zira iyilikler, on katı ile ödüllendirilir. Böylece senenin tamamı oruçlu geçirilmiş gibi olur' buyurdu. 'Bundan daha fazlasını yapabilirim' dedim. Nebî (sav) 'O zaman, bir gün oruç tut, iki gün tutma' buyurdu. 'Ya Rasulullah! Bundan daha fazlasını da yapabilirim' deyince, 'O halde bir gün oruç tut, bir gün tutma. Bu, Dâvûd'un (as) orucudur ve oruçların da en mutedilidir' buyurdu. 'Bundan da fazlasını yapabilirim' dediğimde ise Allah Rasulü 'Bundan daha faziletlisi yoktur' buyurdu. Abdullah b. Amr (r.anhuma) (sonradan) 'Rasulullah'ın (sav) söylediği üç günü kabul etmem, bana ailemden ve malımdan daha hoş gelirdi' diyerek hayıflanmıştır.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, o ikisine Süfyan b. Uyeyne, ona Amr b. Dinâr, ona Amr b. Evs, ona da Abdullah b. Amr (r.anhuma), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'a en hoş gelen oruç, Dâvud'un (as) orucudur. En hoş gelen namaz da Dâvud'un (as) namazıdır. Dâvud (as), gecenin yarısında uyur, üçte birinde namaz kılar, geri kalan altıda birinde ise tekrar uyurdu. Ayrıca o, bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı."