Giriş

Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Üsame, ona Velid b. Kesir, ona Nafi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma), Rasulullah'ın (sav) aşûrâ günü hakkında şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "O, cahiliye ahalisinin oruç tuttuğu bir gündü. Şimdi ise o günde oruç tutmak isteyen tutsun, istemeyen de tutmasın." [(Nafî şöyle demiştir) 'Abdullah (b. Ömer) aşûrâ günü, sadece adet edindiği orucuna denk gelirse oruç tutardı.]


Açıklama: Abdullah b. Ömer, aşure gününün faziletli bir gün olduğunu söylese de aşure orucunu müstehap görmezdi. Bundan dolayı da sadece aşure günü için oruç tutmaz, zaten tutmakta olduğu nafile oruçlara denk geldiği zaman aşure gününü de oruçlu geçirmiş olurdu (Vellevî, el-Bahru'l-muhîtü's-seccâc, XXI, 187).

    Öneri Formu
7280 M002645 Müslim, Sıyâm, 119

Bize Ahmed b. Osman en-Nevfelî, ona Ebu Âsım, ona Ömer b. Muhammed b. Zeyd el-Askalânî, ona Salim b. Abdullah, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) huzurunda aşûrâ gününden bahsedildi de Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu "Aşûrâ, cahiliye ahalisinin oruçlu geçirdiği bir gündü. Artık dileyen o günde oruç tutar, dileyen de oruç tutmaz.'"


    Öneri Formu
7288 M002647 Müslim, Sıyâm, 121

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona da Umâre b. Abdurrahman b. Yezid şöyle rivayet etmiştir: "Eş'as b. Kays, yemek yemekte olan Abdullah'ın yanına girdi. Abdullah hemen 'Ey Ebu Muhammed! Yemeğe buyur' dedi. Eş'as bu teklif üzerine 'Bugün aşûrâ günü değil mi?' diye sordu. Abdullah 'Aşûrâ gününün ne olduğunu biliyor musun?' dediğinde, Eş'as) 'Peki nedir?' dedi. Abdullah cevaben 'O, ramazan orucu farz olmadan önce Rasulullah'ın (sav) oruçlu geçirdiği bir gündü. Ramazan orucu farz olunca, aşûrâ orucu terk edildi' dedi." [Ebu Küreyb 'terk edildi' yerine 'Hz. Peygamber o orucu terk etti' ifadesini kullanmıştır.]


    Öneri Formu
7292 M002648 Müslim, Sıyâm, 122

Bize Züheyr b. Harb ve Osman b. Ebu Şeybe, onlara Cerir, ona da A'meş hadisi bu isnad ile nakletmiştir. Züheyr b. Harb ve Osman b. Ebu Şeybe rivayetlerinde şöyle demiştir: "Ramazan orucu farz olduğunda, Hz. Peygamber aşûrâ günü oruç tutmayı terk etti."


    Öneri Formu
7295 M002649 Müslim, Sıyâm, 122

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ubeydullah b. Musa, ona Şeybân, ona Eş'as b. Ebu Şa'sâ, ona Cafer b. Ebu Sevr, ona da Câbir b. Semüre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bize aşûrâ günü oruç tutmayı emreder, bizi ona teşvik ederdi. (Hatta) o gün oruç tutup tutmadığımızı kontrol ederdi. Ramazan orucu farz kılınınca, onu bize artık ne emretti ne de yasakladı. Bir daha o gün oruçlu olup olmadığımızı da sormadı."


    Öneri Formu
7305 M002652 Müslim, Sıyâm, 125

Bize Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona da Humeyd b. Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir: "Muaviye b. Ebu Süfyan'ı Medine'de -yani oraya geldiği sırada- hutbe verirken dinledim. Muaviye, Medinelilere aşure günü hutbe verip şöyle dedi: 'Ey Medineliler! Alimleriniz nerededir? Ben Rasulullah'ı (sav) bugün için 'Bu aşure günüdür. Allah, bugün oruç tutmayı size farz kılmamıştır. Ama ben oruç tutuyorum. Sizden de oruç tutmak isteyen tutsun. Tutmak istemeyen de tutmasın' buyururken işittim demiştir."


    Öneri Formu
7307 M002653 Müslim, Sıyâm, 126

Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan b. Uyeyne, ona da Zührî hadisi bu isnad ile rivayet edip, (Muâviye'nin) bugüne (aşure gününe) benzer bir günde Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Ben oruçluyum. Oruç tutmak isteyen tutsun." [Malik ve Yunus rivayetlerinin kalan kısımlarını ise zikretmemiştir.]


    Öneri Formu
7312 M002655 Müslim, Sıyâm, 126

Bize Muhammed b. Hâtim, ona İshak b. Mansur, ona İsrail, ona Mansur, ona İbrahim, ona da Alkame şöyle rivayet etmiştir: "Eş'as b. Kays, aşûrâ günü İbn Mesud yemek yerken yanına girdi. Eş'as 'Ey Ebu Abdurrahman! Bugün, aşûrâ günüdür' dedi. İbn Mesud da cevaben 'Aşûrâ orucu, ramazan orucu farz olmadan önce tutulurdu. Ramazan orucu farz olunca, aşûrâ orucu terk edildi. Oruçlu değilsen gel sen de ye' dedi."


    Öneri Formu
7302 M002651 Müslim, Sıyâm, 124

Bize Ebu Velîd, ona Şu'be, ona Habîb b. Ebu Sâbit, ona Umâre b. Umeyr, ona Ebu Mutavvis, ona babası (Mutavvis), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ramazan ayında Allah'ın tanımış olduğu bir ruhsat olmaksızın bir gün orucunu bozan kimseye için, bütün seneyi oruçlu geçirmesi o (bozduğu) orucun kazası olamaz."


    Öneri Formu
41600 DM001756 Darimi, Savm, 18

Bize Süleyman b. Davud el-Hâşimî, ona İbrahim b. Sa'd, ona Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Rasulullah'ın (sav) huzuruna gelip 'Helak oldum!' dedi. Nebî (sav) 'Nedir seni helak eden?' diye sorunca, adam 'Ramazan ayında hanımımla beraber oldum' diye cevap verdi. Hz. Peygamber (sav) 'Öyleyse bir köle azat etmelisin' dedi. Adam 'Kölem yok ki' deyince, Rasulullah (sav), 'O zaman peş peşe iki ay oruç tutmalısın' dedi. Adam, 'Onu da yapamam' dedi. Nebî (sav), 'O halde altmış yoksulu doyurmalısın' buyurdu. Adam 'Ona da imkan bulamam' dedi. O esnada Hz. Peygamber'e (sav) içerisinde hurma olan bir sepet getirildi. Rasulullah (sav) 'Nerede o soru soran? Al bunları sadaka olarak dağıt' buyurdu. Adam 'Benim ailemden daha yoksulu mu varki yâ Rasulallah! Vallahi Medine'nin şu iki taşlı tepesi arasında bizden daha fakir bir aile yoktur' dedi. Adamın bu söz üzerine Nebî (sav) yan dişleri gözükecek kadar güldü ve 'O zaman siz yiyin' buyurdu."


    Öneri Formu
41601 DM001757 Darimi, Savm, 19