438 Kayıt Bulundu.
Bana Hilâl b. Alâ, ona babası (Alâ b. Hilâl), ona Ubeydullah, ona Zeyd, ona Ebu İshak, ona Abdullah b. Hâris, ona da Ali b. Ebu Tâlib, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah tebâreke ve teâla şöyle buyurmuştur: 'Oruç benim için tutulur ve onun karşılığını da (hakkıyla) ancak ben veririm. Orucunu açtığındaki ve Rabbine kavuştuğundaki olmak üzere, oruçlu için iki sevinç vakti vardır.' Canım kudret elinde olan Allah'a (cc) and olsun ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
Bize Ali b. Harb, ona Muhammed b. Fudayl, ona Ebu Sinân Dirâr b. Mürre, ona Ebu Salih, ona da Ebu Said, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah tebâreke ve teâla şöyle buyurmuştur: 'Oruç benim için tutulur ve onun karşılığını da (hakkıyla) ancak ben veririm. Oruçlunun iki sevinci vardır. Orucunu açtığında bir sevinir, bir de Allah'a kavuşup da mükafatını aldığında sevinir.' Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah'a (cc) andolsun ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
Bize Süleyman b. Davud, ona İbn Vehb, ona Amr, ona Münzir b. Ubeyd, ona Ebu Salih es-Semmân, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (Rabbinden rivayetle) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Oruç benim için tutulur ve onun karşılığını da (hakkıyla) ancak ben veririm. Oruç tutan kimse, şu iki vakitte sevinir: Biri iftar ettiği zaman, diğeri de Allah'a (cc) kavuştuğu günde. Oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur.'
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerîr, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Adem oğlunun işlediği bir amel için, on katından yedi yüz katına kadar sevap yazılır. Allah (ac) 'Oruç bunun dışındadır. Zira o, ancak benim için tutulur ve onun karşılığını da (hakkıyla) ancak ben veririm. Kulum şehvetini ve yemesini benim için terk eder' buyurmuştur. Oruç, oruç tutan kimse için bir kalkandır. Oruçlu kişi için, biri orucunu açtığı, diğeri de Rabbine kavuştuğu zaman olmak üzere iki sevinç anı vardır. Oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
Bize Rebî b. Süleyman, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah (ac) şöyle buyurmuştur: 'Oruç ibadeti hariç, ademoğlunun her ameli ona aittir. Oruç ise benim için tutulur ve onun karşılığını da (hakkıyla) ancak ben veririm.' Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah'a andolsun ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah nezdinde misk kokusundan daha hoştur."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakem, ona Şuayb, ona Leys, ona İbn Hâd, ona Süheyl, ona İbn Ebu Ayyâş, ona da Ebu Said (el-Hudrî), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah (ac), kendi yolunda bir gün oruç tutan her bir kulun yüzünü, oruçlu olduğu o gün sebebiyle cehennemden yetmiş yıllık mesafede uzaklaştırır."
Bize Ömer b. Muhammed b. Hasan b. Tel, ona babası (Muhammed b. Hasan el-Esedî), ona Süfyân es-Sevrî, ona Eyyûb, ona Ebu Kilâbe, ona da Enes (b. Mâlik), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah, yolcudan namazın yarısını; (yine yolcudan), hamile ve emzikli kadından da orucu kaldırmıştır."
Açıklama: Yolcu, hamile ve emzikli kadından orucun kaldırılması demek, o durumdayken üzerlerine orucun farz olmaması, sonradan kendilerine kaza ruhsatının verilmesi demektir. Yoksa bu kimselerden oruç mükellefiyetinin tamamıyla kalkması anlaşılmamalıdır.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed (b. Cafer), ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona Ebu Ahvas, ona da Abdulah (b. Mesud) şöyle rivayet etmiştir: "Allah (ac) şöyle buyurmuştur: 'Oruç ancak benim için tutulur ve onun karşılığını da (hakkıyla) ancak ben veririm. Oruç tutan kimse için, Rabbine kavuştuğundaki ve orucunu açtığındaki olmak üzere iki sevinç anı vardır.' Gerçekten oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
Bize Muhammed b. Hâtim, ona Hibbân, ona Abdullah, ona İbn Uyeyne, ona Eyyûb, ona Kuşeyr'den bir râvi (şeyh), ona da amcası (Enes b. Mâlik el-Ka'bî) hadisi rivayet etmiş, sonra Ebu Kilâbe onu devesinin üzerinde iken görüp 'O hadisi bir daha naklet' diyerek talepte bulunmuş, o râvi de tekrar amcası (Enes b. Mâlik el-Ka'bî'den) naklen şöyle rivayet etmiştir: "Kendime ait devem ile Nebî'nin (sav) huzuruna vardım. Hz. Peygamber o esnada yemek yiyordu. Rasulullah (sav), 'Buyur, yemek ye!' diye sofraya gelmemi isteyince, 'Ben oruçluyum' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Allah (ac), yolcudan namazın yarısını; (yine yolcudan), hamile ve emzikli kadından da orucu kaldırmıştır' buyurdu.
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah, ona Hâlid el-Hazzâ, ona Ebu Kilâbe, ona da bir kimse şöyle rivayet etmiştir: "Bir ihtiyaç için Nebî'nin (sav) huzuruna geldim. Baktım ki yemek yiyor. Hz. Peygamber (sav) 'Gel, sen de buyur' deyince, 'Ben oruçluyum' dedim. Nebî (sav 'Gel de sana oruç hakkında bazı şeyler anlatayım; Allah, yolcudan namazın yarısını ve orucu kaldırmış, hamile ve emzikli kadın için ise oruç konusunda ruhsat tanımıştır' buyurdu."