Öneri Formu
Hadis Id, No:
16393, B002309
Hadis:
حَدَّثَنَا الْمَكِّىُّ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ أَبِى رَبَاحٍ وَغَيْرِهِ ، يَزِيدُ بَعْضُهُمْ عَلَى بَعْضٍ ، وَلَمْ يُبَلِّغْهُ كُلُّهُمْ رَجُلٌ وَاحِدٌ مِنْهُمْ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ كُنْتُ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى سَفَرٍ ، فَكُنْتُ عَلَى جَمَلٍ ثَفَالٍ ، إِنَّمَا هُوَ فِى آخِرِ الْقَوْمِ ، فَمَرَّ بِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « مَنْ هَذَا » . قُلْتُ جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ . قَالَ « مَا لَكَ » . قُلْتُ إِنِّى عَلَى جَمَلٍ ثَفَالٍ . قَالَ « أَمَعَكَ قَضِيبٌ » . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « أَعْطِنِيهِ » . فَأَعْطَيْتُهُ فَضَرَبَهُ فَزَجَرَهُ ، فَكَانَ مِنْ ذَلِكَ الْمَكَانِ مِنْ أَوَّلِ الْقَوْمِ قَالَ « بِعْنِيهِ » . فَقُلْتُ بَلْ هُوَ لَكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « بِعْنِيهِ قَدْ أَخَذْتُهُ بِأَرْبَعَةِ دَنَانِيرَ ، وَلَكَ ظَهْرُهُ إِلَى الْمَدِينَةِ » . فَلَمَّا دَنَوْنَا مِنَ الْمَدِينَةِ أَخَذْتُ أَرْتَحِلُ . قَالَ « أَيْنَ تُرِيدُ » . قُلْتُ تَزَوَّجْتُ امْرَأَةً قَدْ خَلاَ مِنْهَا . قَالَ « فَهَلاَّ جَارِيَةً تُلاَعِبُهَا وَتُلاَعِبُكَ » . قُلْتُ إِنَّ أَبِى تُوُفِّىَ وَتَرَكَ بَنَاتٍ ، فَأَرَدْتُ أَنْ أَنْكِحَ امْرَأَةً قَدْ جَرَّبَتْ خَلاَ مِنْهَا . قَالَ « فَذَلِكَ » . فَلَمَّا قَدِمْنَا الْمَدِينَةَ قَالَ « يَا بِلاَلُ اقْضِهِ وَزِدْهُ » . فَأَعْطَاهُ أَرْبَعَةَ دَنَانِيرَ ، وَزَادَهُ قِيرَاطًا . قَالَ جَابِرٌ لاَ تُفَارِقُنِى زِيَادَةُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَلَمْ يَكُنِ الْقِيرَاطُ يُفَارِقُ جِرَابَ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ .
Tercemesi:
Bize Mekkî b. İbrahim (el-Hanzalî), ona İbn Cüreyc (el-Mekkî), ona Ata b. Ebu Rabâh (el-Kuraşî) ve birbirine nispetle rivayetlerine ilavelerde bulunarak diğer birtakım raviler, onlara bir adam, ona da Cabir b. Abdullah (r. anhümâ) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Bir yolculuk esnasında Hz. Peygamber'le (sav) birlikte, ağır seyreden bir devenin üzerindeydim. Bu deve, kafilenin en sonunda yer alıyordu. Derken Hz. Peygamber (sav) yanımdan geçiyordu ve 'Kim bu?' diye sordu. 'Cabir b. Abdullah!' diye cevap verdim. 'Neyin var?' diye sordu. 'Ağır seyreden bir devenin üzerindeyim!' diye cevap verdim. 'Yanında bir değnek var mı?' diye sordu. 'Evet.' dedim. 'Onu bana ver.' buyurdu. Ben de değneği kendisine verdim. Hz. Peygamber (sav) değnekle hayvana dürtmeye ve yürümesi için onu tahrik etmeye başladı. O noktadan itibaren deve, kafilenin en önde gidenlerinden oldu. Hz. Peygamber (sav); 'Onu bana satar mısın?' buyurdu. 'Aksine! O, sizindir ya Rasulallah!' diye cevap verdim. 'Onu bana sat! Onu dört dinara satın aldım. Medine'ye kadar binme hakkı da senindir.' buyurdu. Medine'ye yaklaşınca kervandan ayrılıp gidecek oldum. 'Nereye gitmek istiyorsun?' diye sordu. 'Dul bir kadınla evlendim.' dedim. 'Birbirinizle eyleşebileceğiniz genç bir kızla evlenseydin ya?' buyurdu. 'Babam vefat etmiş, geride kız çocukları bırakmıştı. Ondan dolayı tecrübeli dul bir bayanla evlenmek istedim.' diye cevap verdim. 'O halde evliliğin hayırlı olsun.' buyurdu. Nihayet Medine'ye geldiğimizde; 'Ey Bilal! onun bedelini öde ve bir miktar da fazla ödeme yap!' buyurdu." Ravi diyor ki; "Bilal, ona dört dinar verdi ve bir karat da fazladan ödeme yaptı." Cabir (b. Abdullah) şöyle dedi: "Rasulullah'ın (sav) bu ilave ikramı, her daim yanımda kalacaktır." Nitekim o karat, Cabir b. Abdullah'ın kılıç mahfazasından çıkmamıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Vekâlet 8, 1/648
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Seken Mekkî b. İbrahim el-Hanzalî (Mekkî b. İbrahim b. Beşir b. Ferkad)
Konular:
Borç, borcu öderken gönülden fazla vermenin meşru olması
Evlilik, bakireyle
Evlilik, dul ile
KTB, NİKAH
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46354, DM002767
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرٌ عَنْ كَهْمَسِ بْنِ الْحَسَنِ عَنْ أَبِى السَّلِيلِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّى لأَعْلَمُ آيَةً لَوْ أَخَذَ بِهَا النَّاسُ لَكَفَتْهُمْ {فَإِذَا بَلَغْنَ أَجَلَهُنَّ فَأَمْسِكُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ أَوْ فَارِقُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ وَأَشْهِدُوا ذَوَيْ عَدْلٍ مِنْكُمْ وَأَقِيمُوا الشَّهَادَةَ لِلَّهِ ذَلِكُمْ يُوعَظُ بِهِ مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَمَنْ يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجاً}».
Tercemesi:
Bize Osman b. Muhammed, ona Mu’temir, ona Kehmes b. el-Hasan, ona Ebu’s-Selil, ona da Ebu Zerr’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Ben öyle bir ayet biliyorum ki insanlar onun gereğini yerine getirirlerse, şüphesiz bu ayet onlara yeter: “O (boşanan) kadınlar iddetlerinin sonuna geldiklerinde ya ma’ruf ile onları tutun ya da ma’ruf ile onlardan ayrılın. Aranızdan adalet sahibi iki kişiyi de şahit tutun. Şahitliği Allah için dosdoğru yapın. İşte bu Allah’a ve ahiret gününe iman edenlere verilen öğüttür. Kim Allah’tan korkarsa ona bir çıkış yolu ihsan eder.” (Talak, 65/2)”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 16, 3/1792
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Selil Dureyb b. Nukayr el-Kaysî (Dureyb b. Nukayr b. Sümeyr)
3. Ebu Hasan Kehmes b. Hasan et-Teymî (Kehmes b. Hasan)
4. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Boşanma, boşama konusundaki haksızlığın önlenmesi
KTB, NİKAH
Kulluk, Allah korkusu ve ondan dolayı ağlamak
Nikah, şahitlerin olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16550, T001100
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ تَزَوَّجْتُ امْرَأَةً فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَتَزَوَّجْتَ يَا جَابِرُ » . فَقُلْتُ نَعَمْ . فَقَالَ « بِكْرًا أَمْ ثَيِّبًا » . فَقُلْتُ لاَ بَلْ ثَيِّبًا . فَقَالَ « هَلاَّ جَارِيَةً تُلاَعِبُهَا وَتُلاَعِبُكَ » . فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ عَبْدَ اللَّهِ مَاتَ وَتَرَكَ سَبْعَ بَنَاتٍ أَوْ تِسْعًا فَجِئْتُ بِمَنْ يَقُومُ عَلَيْهِنَّ . قَالَ فَدَعَا لِى . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ وَكَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir kadınla evlenmiş ve Rasûlullah (s.a.v.)’e gelmiştim, “ey Câbir evlendin mi? buyurdular. Bende “evet” dedim. “Kız mı aldın yoksa dul mu?” buyurdular. “Hayır dul aldım” dedim. “Bekar bir kız bulamadın mı? sen onunla o da seninle oynaşırdınız” buyurdu. Bende dedim ki: “Babam Abdullah öldü yedi veya dokuz çocuk bıraktı onların işlerini yürütebilsin diye yaşlı ve dul birini tercih ettim” dedim. Bunun üzerine bana dua etti. Tirmîzî: Bu konuda Übey b. Ka’b ve Ka’b b. Ucre’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: Câbir b. Abdullah hadisi hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Nikah 13, 3/406
Senetler:
()
Konular:
Evlilik, bakireyle
KTB, NİKAH
وَغَزَوْتُ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عَلَى نَاضِحٍ لَنَا ، فَأَزْحَفَ الْجَمَلُ فَتَخَلَّفَ عَلَىَّ فَوَكَزَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مِنْ خَلْفِهِ ، قَالَ « بِعْنِيهِ وَلَكَ ظَهْرُهُ إِلَى الْمَدِينَةِ » . فَلَمَّا دَنَوْنَا اسْتَأْذَنْتُ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى حَدِيثُ عَهْدٍ بِعُرْسٍ . قَالَ صلى الله عليه وسلم « فَمَا تَزَوَّجْتَ بِكْرًا أَمْ ثَيِّبًا » . قُلْتُ ثَيِّبًا ، أُصِيبَ عَبْدُ اللَّهِ وَتَرَكَ جَوَارِىَ صِغَارًا ، فَتَزَوَّجْتُ ثَيِّبًا تُعَلِّمُهُنَّ وَتُؤَدِّبُهُنَّ ، ثُمَّ قَالَ « ائْتِ أَهْلَكَ » . فَقَدِمْتُ فَأَخْبَرْتُ خَالِى بِبَيْعِ الْجَمَلِ فَلاَمَنِى ، فَأَخْبَرْتُهُ بِإِعْيَاءِ الْجَمَلِ ، وَبِالَّذِى كَانَ مِنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَوَكْزِهِ إِيَّاهُ ، فَلَمَّا قَدِمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم غَدَوْتُ إِلَيْهِ بِالْجَمَلِ ، فَأَعْطَانِى ثَمَنَ الْجَمَلِ وَالْجَمَلَ وَسَهْمِى مَعَ الْقَوْمِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18079, B002406
Hadis:
وَغَزَوْتُ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عَلَى نَاضِحٍ لَنَا ، فَأَزْحَفَ الْجَمَلُ فَتَخَلَّفَ عَلَىَّ فَوَكَزَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مِنْ خَلْفِهِ ، قَالَ « بِعْنِيهِ وَلَكَ ظَهْرُهُ إِلَى الْمَدِينَةِ » . فَلَمَّا دَنَوْنَا اسْتَأْذَنْتُ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى حَدِيثُ عَهْدٍ بِعُرْسٍ . قَالَ صلى الله عليه وسلم « فَمَا تَزَوَّجْتَ بِكْرًا أَمْ ثَيِّبًا » . قُلْتُ ثَيِّبًا ، أُصِيبَ عَبْدُ اللَّهِ وَتَرَكَ جَوَارِىَ صِغَارًا ، فَتَزَوَّجْتُ ثَيِّبًا تُعَلِّمُهُنَّ وَتُؤَدِّبُهُنَّ ، ثُمَّ قَالَ « ائْتِ أَهْلَكَ » . فَقَدِمْتُ فَأَخْبَرْتُ خَالِى بِبَيْعِ الْجَمَلِ فَلاَمَنِى ، فَأَخْبَرْتُهُ بِإِعْيَاءِ الْجَمَلِ ، وَبِالَّذِى كَانَ مِنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَوَكْزِهِ إِيَّاهُ ، فَلَمَّا قَدِمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم غَدَوْتُ إِلَيْهِ بِالْجَمَلِ ، فَأَعْطَانِى ثَمَنَ الْجَمَلِ وَالْجَمَلَ وَسَهْمِى مَعَ الْقَوْمِ .
Tercemesi:
"Hz. Peygamber'le (sav) bize ait su işlerinde kullandığımız bir devenin üzerinde savaşa katıldım. Deve yoruldu ve ben de üzerindeyken geri kaldı. Hz. Peygamber (sav), deveyi [hızlanması için] arkasından dürttü. 'Onu bana sat. Medine'ye kadar da yararlanma hakkı senindir.' buyurdu. Bizler Medine'ye yaklaşınca; 'Ya Rasulallah! Ben yeni evliyim.' diyerek kendisinden izin istedim. 'Nasıl bir eşle evlendin? Bâkire mi yoksa dul mu?' diye sordu. 'Dul. (Babam) Abdullah (Uhud'da) şehit oldu ve geriye küçük kız çocukları bıraktı. O nedenle onları eğitecek ve terbiye edecek dul bir kadınla evlendim.' diye cevap verdim. Bunun ardından Hz. Peygamber (sav); 'Ailene gidebilirsin.' buyurdu. Eve geldim. Dayıma devenin satıldığını haber verdim. Beni azarladı. Kendisine devenin nasıl yorulduğunu, Hz. Peygamber'in (sav), [hızlanması için] arkasından deveyi nasıl dürttüğünü anlattım. Bilahare Hz. Peygamber (sav) Medine'ye gelince deveyle birlikte yanına gittim. Bana hem devenin bedelini, hem deveyi ve hem de mücahitlerle birlikteki [ganimetten] payımı verdi!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kitâb fî'l-İstikrâz ve Edâi'd-Duyûn ve'l-Hacr ve't 18, 1/668
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Hişam Muğira b. Miksem ed-Dabbî (Muğira b. Miksem)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Borç, borcu öderken gönülden fazla vermenin meşru olması
Evlilik, evleneceklere destek olunması
Haklar, Hayvan Hakları
KTB, NİKAH