1969 Kayıt Bulundu.
Bize Amr b. Avn, ona Ebu Avane, ona Katade ve Abdülaziz b. Suheyb, ona da Enes b. Malik (ra) rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) Safiyye'yi âzâd etmiş, (sonra onunla evlenmiş) ve âzâd etme işini de mehir saymıştır."
Açıklama: Bir kısım fukaha, bu hadise dayanarak bir erkeğin âzâd ettiği bir câriyeyi mehir vermeden alabileceğini, âzâdın mehir sayılabileceğini söylemişlerdir. Ancak Ebû Hanîfe ile Mâlik ve Şâfiî’ye göre, âzâd mehir sayılmaz, dolayısıyla ayrıca mehir vermek gerekir. Hadîste sözü edilen Hz. Peygamber’in uygulaması ise, ona mahsus özel bir durumdur. Ebû Hanîfe, bir insanın câriyesini hürriyetine kavuşturmasını, onun üzerindeki hakkından vazgeçmesi olarak görür, dolayısıyla mülkiyetin iptali anlamına gelen âzâd işinin mehir yerine sayılmasını doğru bulmaz.
Bize Ahmed b. Hanbel ve Osman b. Ebu Şeybe -ki bu metin onun isnadıyla gelen lafızlardır-, onların her ikisine de Veki', ona Hasan b. Salih, ona Abdullah b. Muhammed b. Akîl, ona da Cabir (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Efendisinden izinsiz olarak evlenen her köle zinakârdır."
Açıklama: Zinakârdır lafzı, nikâhın sahih olmadığını ifade etmektedir. Efendisinden izinsiz evlenen bir kölenin zina etmiş sayılması, ancak nikâhının bâtıl ve geçersiz olması halinde mümkün olur.
Bize el-Ka'neb, ona da Malik; (T) Bize Müsedded b. Müserhed, ona Yahya, ona Ubeydullah, bunların her ikisine de Nafi', ona da İbn Ömer'den (ra) rivayet olunduğuna göre "Rasulullah (sav) Şigâr nikâhını yasakladı." [Müsedded rivayetine şu cümleyi de ekledi: Nafi'e, şigâr nikâhı nedir? diye sordum. Bir adamın mehirsiz olarak birinin kızını alması ve karşılığında da ona kendi kızını yine mehirsiz olarak vermesidir diye cevap verdi.]
Bize Muhammed b. Kudame b. A'yen, ona Ebu Ubeyde el-Haddâd, ona Yunus ve İsrail, ona Ebu İshak, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musa'nın (ra) rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Velisiz nikâh olmaz." [Ebû Davud dedi ki: Yunus, Ebu Bürde'den; İsrail'de Ebu İshak vasıtasıyla Ebu Bürde'den rivayet etmiştir.]
Bize Ebu Kamil, ona da Yezid b. Zürey'; (T) Bize Musa b. İsmail, ona Hammad -mana ile, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Yetim kızın kendi evliliği konusunda emri alınır; onun sessiz kalması izin vermesi demektir. Kabul etmez ise, üzerine gidilmesi câiz değildir." [Bu hadisin Yezid tarafından yapılan rivayette haddesenâ yerine ahberenâ lafzı kullanılmıştır.] [Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi Ebu Halid Süleyman b. Hayyân ile Muaz b. Muaz da Muhammed b. Amr'dan aynı şekilde rivayet etmişlerdir.]
Bize Ahmed b. Yunus ve Abdullah b. Mesleme, onlara Malik, ona Abdullah b. el-Fadl, ona Nafi' b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) Rasulullah'ın (sav) buyurduğunu haber vermiştir: "Dul kadın, kendisini evlendirme kararını vermeye velisinden daha layıktır. Bekâr kızın ise izni alınır, onun izni de susmasıdır." [Bu rivayet, el-Ka'neb'in lafızlarıdır.]